
Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

Venüs, Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından ise birinci sıradaki gezegendir.

Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.

Merkür, Güneş Sistemi'ndeki en küçük ve Güneş'e en yakın gezegendir. Adını, ticaret ve iletişim tanrısı ve tanrıların habercisi olan antik Roma tanrısı Mercurius'tan (Mercury) almıştır. Yüzey kütleçekimi yaklaşık olarak Mars ile aynı olan bir karasal gezegen olarak sınıflandırılır. Yüzeyi, milyarlarca yıldır biriken sayısız çarpma olayının bir sonucu olarak yoğun şekilde kraterlerle kaplıdır. En büyük krateri olan Caloris Planitia, 1.550 km (960 mi) çapındadır ve gezegenin çapının üçte biri kadardır. Dünya'nın uydusu Ay'a benzer şekilde Merkür'ün yüzeyi, bindirme faylarından kaynaklanan geniş bir uçurum sistemi (yarıklar) ve çarpma olayı kalıntıları tarafından oluşturulan parlak ışın sistemleri sergiler.

Ay, Dünya'nın tek doğal uydusu ve Güneş Sistemi içindeki beşinci büyük doğal uydudur. Dünya ile Ay arasında ortalama merkezden merkeze uzaklık 384.403 km, yani Dünya'nın çapının yaklaşık otuz katı kadardır. Jeofiziksel açıdan Ay, gezegen kütleli gök cismi veya uydu gezegendir. Kütlesi, Dünya'nın kütlesinin %1,2'si ve çapı 3.474 km (2.159 mi) ile Dünya'nın yaklaşık dörtte biri kadardır. Yüzeyinde kütleçekim etkisi yerçekiminin yaklaşık %17'sidir. Ay, Dünya'nın yörüngesinde bir turunu 27 gün 7 saatte tamamlar. Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur.

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

Cüce gezegen, doğrudan Güneş etrafında hareket ettiği bir yörüngede bulunan, bu nedenle başka bir cismin doğal uydusu olmayan, kütleçekimsel olarak yuvarlak olacak kadar büyük, ancak Güneş Sistemi'nin sekiz klasik gezegeni gibi yörünge baskınlığı elde etmek için yetersiz olan küçük gezegen kütleli bir cisimdir. En tipik cüce gezegen örneği, 2006 yılında "cüce" kavramı benimsenmeden önce onlarca yıl boyunca bir gezegen olarak kabul edilen Plüton'dur.
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütleçekim kuvvetidir. Ağırlığın birimi newton'dur ve simgesi 'N' olarak gösterilir. Bir kiloluk bir cisim dünyada yaklaşık 9,8 Newtondur. Ölçü aracı dinamometredir. Kütleçekim kuvveti, çekim merkezinden uzaklaştıkça azalacağından Dünya'nın geoit şeklinden dolayı kutuplara gidildikçe artar, ekvatora gidildikçe azalır..

Hadeen, yeryüzünün oluşum sürecindeki ilk jeolojik zamandır. Yaklaşık 4,567 milyar yıl önce yeryüzünün oluşumuyla başlayıp, farklı görüşler ileri sürülmekle birlikte, Uluslararası Stratigrafi Komisyonu (ICS) tarafından 4 milyar yıl önce sona erdiği kabul edilir. Yeryüzünün yeni yeni oluşmaya başladığı bu dönemde gezegen yüksek volkanizma nedeniyle çok sıcaktır ve yüzey kısmen eriyik durumdadır. Ayrıca diğer gök nesneleriyle çarpışmalar devam etmektedir. Hadeen'den sonra Kambriyen öncesinin (Prekambriyen) ikinci zamanı olan Arkeen başlar.

Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.

Apsis, gök mekaniğinde, eliptik yörüngedeki bir cismin genelde sistemin kütle merkezi durumunda da olan çekim merkezine yörünge boyunca en yakın ve en uzak olduğu noktalara verilen addır.

Kepler uzay teleskobu, NASA tarafından 2009 yılında diğer yıldızların yörüngesinde dönen Dünya büyüklüğündeki gezegenleri keşfetmek için fırlatılan ve artık kullanılmayan bir uzay teleskobudur. Astronom Johannes Kepler'in adını taşıyan uzay aracı, Dünya'yı takip eden güneş merkezli bir yörüngeye yerleştirildi. Baş araştırmacı William J. Borucki idi. Teleskobun reaksiyon kontrol sisteminin (RCS) yakıtı dokuz buçuk yıl süren operasyonun ardından tükendi ve NASA, 30 Ekim 2018'de devre dışı bırakıldığını duyurdu.

Aristarkus, Yunan gökbilimci ve matematikçi. Sisam adasında doğdu. Evrenin merkezine dünyayı değil de güneşi koyan günmerkezlilik inanışının bilinen ilk savunucularındandı. Pisagor'dan ve Filolaos'dan etkilendi. Her ikisi de güneşi merkeze koymalarına rağmen, gezegenlerin diziliş sırası açısından Filolaos'dan farklı görüşlerde oldu. Onun astronomik fikirleri 1800 yıl boyunca geçerliliğini sürdüren Aristo ve Batlamyus'un yermerkezli teorileri karşısında rağbet görmedi, ta ki Kopernik, Kepler ve Newton'un buluşlarına kadar. Ay'daki Aristarkus Krateri'ne onun adı verilmiştir.

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.
Resmi olarak küçük gezegen adlandırması, bir küçük gezegene nihai biçiminde verilen bir sayı-isim kombinasyonudur. Bu tür bir adlandırma, her zaman yeterince güvenilir bir yörünge belirlendikten sonra bir cisme atanan öncü numarayı içerir. Resmi adlandırma, ilk gözlemlendiğinde otomatik olarak atanan geçici adlandırmaya dayanır. Daha sonra, resmi adlandırmanın geçici kısmı bir isim ile değiştirilebilir. Hem resmi hem de geçici adlandırmalar, Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) bir şubesi olan Küçük Gezegen Merkezi (MPC) tarafından denetlenmektedir.

Almagest, Batlamyus'un eserlerinden en tanınmışıdır. Orijinal adı He Mathematike Syntaxis'tir. Yunanca matematiksel oluşum anlamına gelir. Kitap, aslında bir astronomi eseridir, ama astronomi o dönemlerde matematiğin dalı olduğundan, eser matematik klasiği olarak anılır. Batlamyus'un astronomisi, kendi gözlemleriyle birlikte Yunan ve Mezopotamyalı meslektaşlarının gözlemlerine dayanmaktaydı. Çevresindeki bilgileri sentezleyerek birçok alanda eser verdi.
Theia, Ay tanrıçası Selene'yi doğurmuş olan Yunan tanrıçasıdır.

Büyük Çarpışma Hipotezi, Ay'ın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Hadeen üst zamanında Erken Dünya ile Mars büyüklüğünde bir gezegenin çarpışması sonucu uzaya fırlayan kalıntıdan oluştuğunu öne sürer. Dünya ile çarpışan gök cismi Ay tanrıçası Selene'nin annesi olan efsanevi Antik Yunan titanının adı olan Theia ile anılır. 2016 tarihli bir raporda yayınlanan Ay kayaçlarının incelemesi, çarpışmanın doğrudan gerçekleşmiş olabileceğini ve her iki gök cisminin bütünüyle karışmasına neden olabileceğini öne sürmektedir.

Ay'ın kökeni, genellikle Mars büyüklüğündeki bir cismin Dünya'ya çarpmasıyla oluşan yığılma diskinin birikerek bir doğal uydu olan Ay'ı meydana getirmesine dayanır. Ancak bu büyük çarpışma hipotezinin birkaç farklı çeşidi olup Ay'ın kökenine dair çarpışma hipotezine alternatif açıklamalar da bulunur. Ay'ın kökenine dair araştırmalar devam etmektedir. Önerilen diğer senaryolar arasında yakalanmış gök cismi, fisyon, birlikte oluşma, gezegencik çarpışmaları ve diğer çarpışma teorileri yer alır.