İçeriğe atla

Tevârih-i Âl-i Selçuk

Tevârih-i Âl-i Selçuk
Millet Yazma Eser Kütüphanesi
Eserin orijinal el yazmasından bir sayfa.
Diğer ad(lar)Târîh-i Âli Selçûk, Selçuknâme, Oğuznâme
TürTarih
Tarih15. yy.[1]
Dil(ler)Osmanlı Türkçesi
YazarYazıcıoğlu Ali
Talep edenII. Murad
Konu(lar)Oğuzlar, Selçuklu Hanedanı, İlhanlılar, Osmanlılar

Tevârih-i Âl-i Selçuk (Osmanlı alfabesi: تواريخ آل سلچوق), Târîh-i Âli Selçûk, Selçuknâme ya da Oğuznâme, Yazıcıoğlu Ali tarafından Osmanlı Padişahı II. Murad'ın isteği üzerine kaleme alınmış bir tarih kitabıdır. Yazıcıoğlu Ali, Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarih yazarı İbn Bîbî'nin el-Evâmirü'l-Alâiyye fi'l-umûri'l-Alâiyye adlı Farsça eserinin Türkçe çevirisini eklemiş, böylece Tevârih-i Al-i Selçuk'un en önemli bölümü oluşturmuştur. Ayrıca, Reşidüddin Hamedani'nin, Câmi'ut-Tevârîh adlı eserinden faydalanmakla birlikte, tarihi Oğuz efsanelerinden ve Uygurca Oğuznâme'den de istifade etmiştir.[2]

Yazıcıoğlu Ali

XV. yüzyıl tarihçilerinden Yazıcıoğlu Ali hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Neşrî Târîhi'nde onun, II. Murad devrinde Mısır’da Memlûk sultanlarının yanında Osmanlı elçiliği yapan bir siyaset adamı olduğu ve kitabını muhtemelen 1436 yılında sultanın emriyle hazırladığı bildirilmektedir.[3]

İçerik

Tevârih-i Al-i Selçuk, İslâm öncesi Türk tarihinden Osmanlıların kuruluşuna kadar geçen dönemin anlatıldığı tarihi bir kaynaktır. Dört bölümden oluşan eserin birinci bölümünde Türk ve Moğol boylarının tarihi ile şeceresi ve Oğuz boylarının isimleri, tamgaları, ongunları, Türklerdeki toy, orun, ülüş adetleri ve uygulanması, Selçuklu Hanedanı dönemi ordu sistemi, unvanlar ve o dönemde Anadolu'daki yer ve şahıs adları hakkında bilgiler içerir.

Türklerin kökeni

Ebü Hayyan, Oğuz boy adı için kendi sözlüğünde, "Yafes'ten sonra Türklerin büyük babasıdır." (Abū'l-Tūrku'l-kebir bade'l-yāfes) şeklinde tanımlamıştır. Tevrat'ta ise mevcut rivayetlerle Türk soyunun Nuh peygamberin oğlu olan Yafes'ten geldiği söylenir.[4]

Oğuzlar

Oḡuz șuʿbesi șöyle-kim anuñ șerḥi Oḡuz-nāme’de ve Cami'üt-Tevarihte gelür, anuñ altı oḡlı vār-ıdı ve anlaruñ her birinüñ Ḥātūnlarından dörder oḡlānları vār-ıdı. Ve Oḡuz çerinüñ șaḡ ḳolı ve șol ḳolın anlara virdi, bu mūcebce ki ẕikr olınur:

Șaḡ Ḳol:

Gün Ḫan, Ay Ḫan, Yılduz Ḫan

Ḵayı, Bayat, Yazur, Döger, Ușar (Avşar), Ḳayzıḳ (Kızık), Alḳaövli, Ḳaraövlü, Davdarḡa (Dodurğa), Yaparlu, Bigdeli, Ḳarḳın.

Șol Ḳol:

Gök Ḫan, Ṯaḳ Ḫan, Dingiz Ḫan

Payındur (Bayındur), Becene (Biçene), Salur, İgdür, Bügdüz, Çavundur, Cibini (Çepni), Alayundlu, Evdagir (Üregir), Yıva, Ḳınuḳ.

Șuʿbe:

Oḡuz’uñ ḳardașları ve baʿżı ʿammuzādeleri ki anuñ-ıla müttefìḳ oldılar:

Ayģur, Ḵanḵlı, Ḳapçaḳ, Ḳarluḳ, Ḳılıç (Ḳalaç), Aḡaçeri

Oḡuz’uñ ʿammūları ḳavmlarınuñ șuʿbeleri:

Or Ḫan ve Gür Ḫan ve anuñ ḳardașları ve anuñ oḡlanları ki Oḡuz-ıla müttefìk degüller idi. Ve bu ḵavmler ki iki ḳısım dururlar, biri ol ki anlaruñ așlı ve șuʿbeleri ḳadìmlıḳ cihetiyle mufașșal [ve] maʿlūm degül ve biri ol ki tafãìl-ile maʿlumdur.

Kaynakça

Genel
  • Yazıcızāde ʿÂlì, Tevārih-i Āl-i Selçuḳ, Staatsbibliothek zu Berlin, Ms. Or. Quart. 1823
  • Yazıcıoğlu Ali, Tevârih-i Al-i Selçuk, Topkapı Sarayı kütüphanesi, Revan Köşkü bölümü no.1391, 233a
  • Yazıcıoğlu Ali, Tevārih-i Āl-i Selçuḳ, Çeviren: Dr. Abdullah Bakır, 2009, İstanbul. Çamlıca Basım Yayın ISBN 978-9944-905-75-6
Özel
  1. ^ "TÂRÎH-i ÂL-i SELÇÛK - Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi'nin 2011 yılında İstanbul'da basılan 40. cildinde, 72-73 numaralı sayfalarda yer almıştır". islamansiklopedisi.org.tr. TDV Islâm Ansiklopedisi. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2020. 
  2. ^ Sergey Grigoreviç Agacanov, Oğuzlar, çeviren. Ekber N. Necef-Ahmet Annaberdiyev, İstanbul, Selenge Yayınları, 2003, sayfa 53.
  3. ^ Doç. Dr. Sevim Yılmaz Önder (9 Şubat 2015). "YAZICI-ZÂDE ALÎ". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ahmet Yesevi Üniversitesi. 23 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2022. 
  4. ^ Ahmet Suphi Fırat "Yâfes", İslâm Ansiklopedisi, Cilt 13, İstanbul 1986, sayfa 333.

İlgili Araştırma Makaleleri

Süleyman Şah veya Kaya Alp oğlu Süleyman Alp, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî olarak kurulmasına giden süreçte önemli bir yere sahiptir. Kaya Alp'in oğlu ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Gündüz Alp'in atasıdır. Bazı kaynaklara göre ise Ertuğrul Bey'in babası. Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndandır. Doğum yeri ve tarihi hakkında kesin bilgiler olmadığı gibi 12. yüzyılın sonlarında doğduğu ve Kayı Boyu'nun reisi olduğu bilinir. Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’daki istilâsı üzerine, 13. yüzyılda Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar vermiştir. Türkistan'dan 50.000 kişiyle Kuzey Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelerek, 1214'te Erzincan ve Ahlat taraflarına yerleşti. Aynı boya mensup bâzı aşiretler de Diyarbakır, Mardin ve Urfa'ya yerleştiler. 1225-1226 arası da Haçlı Kalesi'nin fethi onun devrinde gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

<span class="mw-page-title-main">Kayı boyu</span> Oğüz Türklerinden oluşan Anadolu boyu

Kayı Boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan, Kaşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk eserine göre ise 22 Oğuz boyundan ikincisi. Reşidüddin'nin listesinde sembolleri şahin, yani şahinlerin en büyüğü olan akdoğandır. Kayı güç, kuvvet ve kudret sahibi demektir. Kayı Boyu'nun damgası üç ok ve bir yaydan oluşur. Babası Gün Han ve dedesi Oğuz Han olan Kayı Han bu boyun ilk atasıdır. Divân-ı Lügati't-Türk'te damgaları;olarak tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bayındır boyu</span>

Bayundur boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden üçüncüsü; "Bayundur"lardır. Belgeleri şudur : diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Bu boyların Üçoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.

Semiz Ali Paşa, I. Süleyman saltanatı döneminde 1561-1565 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Oğuzlar</span> Farklı Türk boylarının birleşerek oluşturduğu Türk toplumu

Oğuzlar Türk dillerinin Oğuz kolunu konuşan bir batı Türk halkıydı. 8. yüzyılda Orta Asya'da Oğuz Yabgu Devleti adında bir konfederasyon kurdular. Oğuz ismi, "kabile" anlamına gelen yaygın bir Türkçe kelimedir. Oğuz isminin kaynağı en güvenilir görüşe göre Türkçe 'ok' isminin Z harfiyle çoğulu olan 'okuz' isminden türediği tezidir. Bizans kaynakları Oğuzlara Uzlar der.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Kağan Destanı</span> Türk destanı

Oğuz Kağan Destanı Türk destanlarından, Hun-Oğuz destanları grubundandır. Oğuz Kağan Destanı'nın dört ayrı yazması vardır. Çağatayca, Farsça ve Uygurca yazmalardaki Oğuz Kağan Destanı; Oğuz boyları, Türk dili, edebiyatı, folkloru, târihi ve kültürü hakkında bilgi verir. Destan Türklerin atası olduğu varsayılan Oğuz Kağan'ın hayatını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Damga (işaret)</span>

Damga bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu aletle bırakılmış olan işaret, iz anlamına da gelir. Türk halklarında ve Türk kökenli olmayan Kafkas halklarında boy/aşiret damgaları geleneği görülür.

<span class="mw-page-title-main">Selçuk Bey</span> Selçuklu Devletinin kurucusu

Selçuk Bey, Büyük Selçuklu Devleti'ne adı verilen kişidir. İsminin Kaşgârî'de geçen özgün şekli Selçuk (سلجك) şeklindedir. İkinci hece sonradan kalınlaşmıştır.

Osmanlılarda tarih yazıcılığı, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşundan 100-150 yıl sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığının geç başlaması, Anadolu’da Osmanlılardan önce tarih yazıcılığının gelişmemesi ile bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">İğdir boyu</span> Oğuz boyu

İgdir boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden ondördüncüsü; "İgdir"lerdir. Belgeleri şudur : diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Yazıcızāde ʿÂlì'nin, Tevārih-i Āl-i Selçuḳ adındaki eserinde “Yani eylük ve ululuk ve bahadırluk” anlamındadır ve ongunları Çakır’dır.

<span class="mw-page-title-main">Malhun Hatun</span> Osman Gazinin eşi 1280 yılında evlendiği ilk eşi

Malhun Hâtun, Mal Hâtun, Mala Hatun ya da Kameriye Hâtun, ikinci Osmanlı padişahı Orhan Gazi'nin annesi ve Osman Gazi'nin evlendiği ilk eşidir.

Karaçuk, Divân-ı Lügati't-Türk'te; "قراجق Karaçuk" "Fârap şehrinin adı." ve "Oğuz şehirlerlerinden birinin adıdır." şeklinde tanımlanmıştır. Kaşgarlı Mahmud'un çizdiği harita'da "جبل قراجق Cebel-i Karaçuk dağlarının güneyinde "Bilād al-Guzziyya" yani Oğuz ilinde, isimleri yazılmamış üç tane yan yana işaretlenmiş şehirlerden birisi olduğu varsayılır. Günümüz de Türkmenistan'ın kuzeydoğusunda yer alan Lebap vilayetinde Amuderya Nehri'nin sağ tarafında konumlanan Fârab isminde bir yerleşim yeri bulunur. Ayrıca, günümüz Özbekistan'da Fârab isminde bir başka şehir de bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Câmiu't-Tevârîh</span>

Câmiu't-Tevârîh, Mahmud Gazan'dan, Moğollar ve onların hanedanlığını, sonraları Âdem'den Reşîdüddîn Hemedanî’nin yaşadığı döneme kadar olan tüm tarihi kayıtları içeren bir kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Kızık boyu</span> Kuvvetli, sert, ciddi

Kızık boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Bu boyların Bozoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Yıldız Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Kızık “yasakta pek ciddi ve kuvvetli” anlamındadır. Oğuz boylarıyla birlikte Anadolu'ya gelmiş ve bir Türk yurdu olmasında önemli rol oynamıştır. 16. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerinde Kızıklara ait yirmi sekiz köy tespit edilmiştir. Anadolu'da Kızıkların en yoğun olarak yaşadıkları yerler Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Bursa, Tokat, Bolu ve Ankara dolaylarıdır. Ayrıca Balıkesir ili Manyas ilçesine bağlı Kızık ve Kızıksa köyleri ve Bolu ili Seben ilçesine bağlı Kızık köyü ve yaylası da bulunmaktadır. Bursa'da Uludağ'ın kuzey eteklerinde beş tane Kızık köyü bulunur. Cumalıkızık, Değirmenlikızık, Fidyekızık, Hamanlıkızık ve Derekızık. Günümüze ulaşamayan diğer yerleşimler ise şunlardır: Bayındırkızık, Dallıkızık, Kızık, Bodurkızık, Ortakızık, Camilikızık, Kiremitçikızık, Kızıkşıhlar ve Kızıkçeşme.

İbnü'd-Devâdârî ya da tam künyesiyle Seyfüddîn Ebû Bekr bin Abdillâh bin Aybek ed-Devâdârî, doğum tarihi kesin bilinmeyen 1335 yılında öldüğü tahmin edilen, Memlük Devleti tarihçilerinden biridir. Türk asıllı tarihçi Devâdârînin annesi ve babası hakkında bilgi için bu sayfaya bakınız.

Devletşah Hâtûn veya Sultan Hatun (doğumu: 1365 - ölümü: 1414); Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı; Yıldırım Bayezid'in Üçüncü eşi; Osmanlı Şehzâdeleri İsa Çelebi, (Düzmece) Mustafa Çelebi ile Büyük Musa Çelebi Han’ın öz annesidir.

<span class="mw-page-title-main">Saru Batu Savcı Bey</span> Osman Gazinin ağabeyi

Saru Batu Savcı Bey. Oğuzlar’ın Bozok kolunun Kayı Boyu’na mensup olup Ertuğrul Gazi’nin üç oğlundan ikincisidir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi'nin ağabeyidir. Domaniç Savaşı (1287) esnasında ölmüştür. İki oğlu bulunmaktadır bunlar Bayhoca ve Süleyman Bey'dir. Savcı Bey 1286 da Domaniç Muharebesi'nde ölmüştür.

Aşıkpaşazade Derviş Ahmet Âşıkî, Vefai dervişi ve Osmanlı tarihçisi. Asıl adı Derviş Ahmed ve mahlası Aşıkî'dir. Fakat büyük dedesi Âşık Paşa olduğu için "Aşıkpaşazade" adıyla anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Selçuknâme</span> Selçuklulardan bahseden eserlere verilen genel ad

Selçuknâme, özellikle Selçuklu Hanedanından bahseden eserlere verilen genel ad. 11. yüzyıldan itibaren başlayan selçuknâme yazıcılığından günümüze ulaşan en eski eser Zahîrüddîn-i Nîsâbûrî'nin Irak Selçuklu Sultanı II. Tuğrul adına yazdığı eserdir. İbn Bîbî'nin el-Evâmirü'l-Alâiyye fi'l-umûri'l-Alâiyyesi ile Kerimüddin Mahmud-i Aksarayî‎'nin Müsâmeretü'l-Ahbâr‎'ı da bu tarzın önemli örneklerindendir.