İçeriğe atla

Tevârîh-i Âl-i Osman (Âşıkpaşazâde)

İlk üç sayfasının üst üste görünümü

Âşıkpaşazâde Tarihi ya da Tevârîh-i Âl-i Osman, 1400 ila 1484 yılları arasında yaşamış bir Vefai dervişi olan Âşıkpaşazâde’nin yazdığı Osmanlı tarihi kitabıdır.

Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 1478 yılına kadarki süreci sâde bir Türkçe ile anlatan bu eser; "Tevârîh-i Âl-i Osman" adıyla yazılmış eserlerin en önemlisidir. Türkçe olarak kaleme alınan ilk kronolojik eser özelliğini taşır. Aynı zamanda, tamamen Osmanlılar'ı konu almış ilk Türkçe eserdir.[1] Toplam 183 bâbdan (bölüm) oluşan eserin ek olarak verilen son bölümlerinin Âşık Paşazâde değil, bir başkası tarafından eklendiği sanılmaktadır[2]

Çelebi Mehmet, II. Murad ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerini yaşamış olan Aşıkpaşazade, II. Murad devrinde Macaristan (1438/39) ve II. Kosova seferlerinde (1448), Fatih döneminde İstanbul'un fethinde bulunmuştu. Ömrünün son yıllarında görüp duyduğu ve tanığı olduğu olayları zaman sırasıyla içine alan bir Osmanlı tarihi yazmaya başladı. 1476 yılında yazmaya başladığı bu eserin Ankara Savaşı’na kadar olan bölümünü, bilinen ilk Osmanlı tarih kitabı olduğu söylenen ancak günümüze kadar ulaşmayan “Yahşi Fakih Menkıbenamesi”’nden aktardı. Daha sonraki olayları ise kendi duyduğu ve gördüğü şekilde aktardığı anlaşılmaktadır. Bizzat şahit olduğu olayları daha ayrıntılı anlatmıştır.[3]

Âşıkpaşazâde eserini Fatih'in 1478 yılında İşkodra’yı fethedişini anlatarak bitirmiştir.[] Eseri 1480'de tamamladığı sanılır.[] 1481’de II. Mehmet öldüğünde biyografilerle ilgili bölüm; 1502’de Şah İsmail'in Tebriz'i almasından sonra Erdebil Sûfilerinin kökeni ile ilgili bölüm ve çeşitli olayların meydana geliş tarihine ilişkin son bölüm eklenmiştir.[4] Eserin günümüze ulaşan yazma nüshalarında son bölümlerinde birbirinden farklılıklar görülmektedir.

Eser, bir halk destanı niteliğindedir. Orta tabaka halk arasında okunmak üzere yazılmıştır. Osmanlı hanedanının şeceresini, Anadolu'ya gelmeden önceki yaşamlarını, Anadolu'ya gelişlerini, Anadolu’da kalan Osmanlı sülalesinin Türk tarihinde oynadıkları rolleri, Süleyman Şah’tan itibaren Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murat, I. Bayezid, I. Mehmet, II. Murat, II. Mehmet dönemi olaylarını canlı bir dille anlatmaktadır. Diyaloglar ve kullanılan kısa cümlelerle canlı kılınmıştır ve XV. yüzyıl Anadolu Türkçesi’nin en güzel örneklerinden biri sayılır.[2] Eserde her babın sonunda manzumelere yer verilmiştir. Bu manzumelerin çoğu Ahmedî’nin “İskendernâme” adlı eserinden alınmıştır. Eserde yer alan şiirler hemen öncesinde anlatılan olaydan alınması gereken derse işaret eder.

Eser ilk defa 1914 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde bulunan nüsha göz önüne alınarak İstanbul’da kütüphanenin hafız-ı kütübü Âli Bey tarafından yayınlandı. Daha sonra tenkitli ve on bir nüshası karşılaştırılarak Friedrich Giese tarafından Leipzig’de “Die Altosmanishe Chronik des Aşıkpaşazade” adıyla 1928-1929’da tekrar neşredildi.[5] Eser, 1949’da Nihal Atsız tarafından yayımlandı. 1970'te günümüz Türkçesiyle tekrar Nihal Atsız tarafından yayına hazırlanarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1000 Temel Eser arasında “Aşıkpaşaoğlu Tarihi” adıyla yayımlandı.

Diğer Tevârih-i Âl-i Osman'lar

16. yy.da "Tevârîh-i Âl-i Osman" adıyla eser yazmak, âdeta moda hâline gelmiş; edebiyat, İslâmî ilimler, hatta tıp bilimleriyle uğraşanlar bile bu isimde eserler yazmışlardır.[6]

"Tevârih-i Âl-i Osman" adıyla yazılmış eserlerden Oruç bin Âdil'e ait olanı; Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 1484'e kadarki olayları sâde bir Türkçe ile ele alır. Kemalpaşazâde, Hacı Halil Konevî, Bihiştî Sinan Çelebi, Edirneli Rûhî'nin de bu isimde eserleri vardır.[7]

Müellifi bilinenlerin yanı sıra anonim Tevarih-i Al-i Osman'lar da yazılmıştır.[] Bu eserler orta sınıf halkın ve askeri zümrelerin tarih öğrenme ihtiyacını gidermek için halk dili ile yazılmışlardır.

Aşıkpaşazade'nin Tevarih-i Âl-i Osman'ının anonim olanlardan farkı Osmanlı padişahlarını birer "mücahid gazi" olarak görmesi, devletin kuruluşunda gazi, ahi, derviş ve bacıların rollerini önemle belirtmesidir.[8]

Aşıkpaşazade Tarihi Mehmed Neşrî'nin Kitab-ı Cihannüma'sına ve Avusturyalı tarihçi Hammer’in çalışmalarına da kaynaklık etmiş bir eserdir.[]

Kaynakça

  1. ^ Şükrullah Efendi, Behcetü't-Tevârîh, sh. 21, Çeviren: Dr. Hasan Almaz, Semerkand Basın Yayım Dağıtım A.Ş.
  2. ^ a b "Elif Dülger, Aşık Paşazade'nin Tevârih-i Âl-i Osmân Adlı Eserine Göre Türklerde Yer Adı Verme Geleneği, Turkish Studies, Cilt 6, Sayı 3, Yaz 2011" (PDF). 25 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Eylül 2012. 
  3. ^ "Cihan Çimen, Anonim Tevârih-i Âl-i Osmân, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006". 18 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2012. 
  4. ^ Ahmet Güneş, Tarih, Tarihçi ve Medeniyet, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı 17, Yıl:2005
  5. ^ Aşıkpaşazâde, Zafersen.com sitesi Erişim tarihi:06.09.2012[]
  6. ^ Başar, Fahameddin, "İlk Osmanlı Tarihçileri" adlı makale; [Türkler, nşr. Hasan Celâl Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2002, c.11, s.412]
  7. ^ Başar, Fahameddin, aynı makale; aynı eser, c.11, s.413-414
  8. ^ "Aşıkpaşazade, Osmanlipadisahlari.org sitesi Erişim tarihi:07.09.2012". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Osman Gazi</span> Osmanlı Beyliğinin kurucusu ve ilk padişahı (1299–1324)

I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.

Süleyman Şah veya Kaya Alp oğlu Süleyman Alp, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî olarak kurulmasına giden süreçte önemli bir yere sahiptir. Kaya Alp'in oğlu ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Gündüz Alp'in atasıdır. Bazı kaynaklara göre ise Ertuğrul Bey'in babası. Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndandır. Doğum yeri ve tarihi hakkında kesin bilgiler olmadığı gibi 12. yüzyılın sonlarında doğduğu ve Kayı Boyu'nun reisi olduğu bilinir. Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’daki istilâsı üzerine, 13. yüzyılda Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar vermiştir. Türkistan'dan 50.000 kişiyle Kuzey Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelerek, 1214'te Erzincan ve Ahlat taraflarına yerleşti. Aynı boya mensup bâzı aşiretler de Diyarbakır, Mardin ve Urfa'ya yerleştiler. 1225-1226 arası da Haçlı Kalesi'nin fethi onun devrinde gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan İstanbulun Fethine kadar süren tarihî dönem (1299–1453)

Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi (1299-1453), Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kostantiniyye'nin fethine kadar devam ettiği kabul edilen dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Edebali</span> İslam bilgini ve Ahî şeyhi (1206–1326)

Şeyh Edebali (1206-1326), Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında yaşamış bir Ahi şeyhi.

<span class="mw-page-title-main">Ertuğrul Gazi</span> Osman Gazinin babası ve Kayı boyu lideri

Ertuğrul Gazi ya da Ertuğrul Bey, 13. yüzyılın ortalarında Oğuzların Kayı boyunun lideri ve Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Bey'in babasıdır.

Osmanlılarda tarih yazıcılığı, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşundan 100-150 yıl sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığının geç başlaması, Anadolu’da Osmanlılardan önce tarih yazıcılığının gelişmemesi ile bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Malhun Hatun</span> Osman Gazinin eşi 1280 yılında evlendiği ilk eşi

Malhun Hâtun, Mal Hâtun, Mala Hatun ya da Kameriye Hâtun, ikinci Osmanlı padişahı Orhan Gazi'nin annesi ve Osman Gazi'nin evlendiği ilk eşidir.

Şükrullâh, 15. yüzyılda yaşamış bir Osmanlı tarihçisi. Behcetü't Tevârîh adlı tarih kitabının yazarı olarak ün yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tâcü't-Tevârih</span>

Tâcü't-Tevârih ya da Hoca Tarihi, Hoca Sâdeddin Efendi'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan I. Selim'in ölümüne kadar geçen süreç içerisinde Osmanlı tarihini ele alıp yazdığı tarihi el yazması eser. Hoca Sadettin Efendi, I. Süleyman dönemini de eserine aktarmak istese de III. Murad'ın isteği üzerine çalışmasını temize çekerek 1584 yılında padişaha sunmuştur.

Hoca Sadeddin Efendi, Osmanlı tarihçi, devlet adamı.

II. Yakub Bey 1387-1390, 1402-1411 ve 1413-1428 tarihleri arasında üç defa Germiyanoğulları Beyi oldu.

Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî, Vilâyet-name-i Hacı Bektaş-ı Velî veya Manâkib-ı Hacı Bektâş-ı Velî 15. yüzyılda yazılmış, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hayatı hakkında menkıbe türü bir eserdir.

Kitab-ı Cihannüma, Tevarih-i Al-i Osman veya Neşrî Tarihi, Osmanlı tarihçisi Mehmed Neşrî tarafından yazılmış tarih kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Saru Batu Savcı Bey</span> Osman Gazinin ağabeyi

Saru Batu Savcı Bey. Oğuzlar’ın Bozok kolunun Kayı Boyu’na mensup olup Ertuğrul Gazi’nin üç oğlundan ikincisidir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi'nin ağabeyidir. Domaniç Savaşı (1287) esnasında ölmüştür. İki oğlu bulunmaktadır bunlar Bayhoca ve Süleyman Bey'dir. Savcı Bey 1286 da Domaniç Muharebesi'nde ölmüştür.

Kaya Âlp Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'in büyük dedesi; Ertuğrul Gazi'nin dedesi; Kaya Alpoğlu Süleyman Âlp 'in ise babasıdır. Kaya Alp'in babası ise Kızıl Buğa'dır. 12. ve 13. yüzyıl civarında yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nikea Kuşatması (1328-1331)</span>

Nikea Kuşatması, Bizans İmparatorluğu kontrolündeki Nikea 'nın 1328 ile 1331 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından kuşatılması. Kuşatmanın ardından şehir, Osmanlı Devleti egemenliğine girdi.

Aşıkpaşazade Derviş Ahmet Âşıkî, Vefai dervişi ve Osmanlı tarihçisi. Asıl adı Derviş Ahmed ve mahlası Aşıkî'dir. Fakat büyük dedesi Âşık Paşa olduğu için "Aşıkpaşazade" adıyla anılmaktadır.

Domaniç Muharebesi veya İkizce Savaşı, Osmanlı Beyliği'nin yaptığı 3. savaş.

<span class="mw-page-title-main">Tevârîh-i Âl-i Osman (Oruç Bey)</span>

Tevârîh-i Âl-i Osman ya da Oruç Bey Tarihi, Oruç Bey tarafından II. Bayezid döneminde yazılan ve Osmanlı tarihini konu edinen eser. Halil İnalcık'a göre padişaha ithaf edilen eser sade bir dil ile yazılmıştır. İlk kez Şehrîzâde Mehmed Said tarafından kaynak olarak alınan eserden sonraları Tayyarzâde Atâ Bey de yararlanmıştır. Eserin tam olarak ne zaman yazıldığı bilinmese de 1503 yılına dek olan olayları anlattığından dolayı yazımının yine aynı yılda bittiği tahmin edilmektedir.

Tevârîh-i Âl-i Osman, günümüz Türkçesiyle Osmanlı Hanedanı Tarihleri anlamına gelen ve birçok Osmanlı tarihçisi tarafından eserlerine verilen ad.