
Cağ kebabı, oğlak veya kuzu etinden yapılan Türk mutfağında bir çeşit kebaptır. Geleneksel olarak Erzurum'un Oltu ilçesinde yapılan cağ kebabı, önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şişe geçirilip odun ateşi üzerinde pişirilmesiyle hazırlanır. Cağ adı verilen şişler kullanılarak servis yapıldığından bu adı almıştır. Günümüzde Türkiye'nin birçok yerinde yapılıp tüketilmektedir. Hazırlanan parça etler, bu malzemeye eklenen soğan, reyhan, tuz ve karabiber gibi baharatlar ile birlikte iyice yoğrulur. Daha lezzetli olması istenirse hazırlanan et 24 saat serin ortamda veya buzdolabında dinlendirilir ve bu süre sonunda cağ kebabı pişirilmeye başlanabilir. Et yatık biçimde odun ateşinin kızgın közüne 10–15 cm yüksekte pişirilir ve döner bıçağı ile birer porsiyon kesilip cağ, bico üzerinde ızgaraya konulur. Burada biraz daha pişirilir.

Adana kebabı, Adana'ya özgü, "zırh" adı verilen, satıra benzer bir bıçak ile elde kıyılan parça etten yapılan Türk mutfağında bir kebap veya şiş köfte çeşidi.

Çılbır, çıpıl, çırpır, çiğ yumurtanın kaynayan suya kırılıp pişirilmesiyle hazırlanan, Türk mutfağına ait bir tür yemektir. Üzerine sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış tereyağlı-pul biberli sos dökülerek servis edilir. Ahmed Vefik Paşa'nın 1876'da yazdığı Lehce-i Osmani adlı kitabında çıpıl, çırpırın yoğurtlu yağsız yumurta taamı olarak geçmektedir.

Kâğıt kebabı hazırlanan kebabın yanmaz kâğıdın içine konulmak suretiyle bir miktar daha pişirilmesiyle yapılır. Kâğıt kebabın lezzetli olması için yağsız kuzu etinin ince dilimler hâlinde kesilmesi ve uzun süre hafif ateşte pişirilmesi gerekir. Kâğıt kebabın kalitesini pişirilme süresi belirler. Kâğıt ne kadar yanmaz olursa olsun fırında fazla kalmamalıdır. Kâğıt bir süre sonra kokusunu yemeğe vermeye başlar.

Büryan, püryan ya da biran olarak da adlandırılan, Türkiye'nin birçok yerinde yapılan fakat daha çok Siirt ve Bitlis yöresine ait bir et yemeğidir. Arapçada Perive olarak da adlandırılır. Sonuç olarak kuyu kebabının bir türevidir. Yemeğin adı Türkçeye "pişirilmeden önce kızartılmış" anlamanına gelen Farsça'da biryani sözcüğünden girmiştir.

İçli köfte ya da oruk, bulgurun hamur hâline getirilerek içinin doldurulması suretiyle yapılan, Orta Doğu mutfağında bir yemektir.

Türk mutfağı, Türkiye'nin ulusal mutfağıdır. Orta Asya, Selçuklu ve Beylikler ile Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Cumhuriyet Dönemi Türk Mutfağı hem Balkan ve Orta Doğu mutfaklarını etkilemiş hem de bu mutfaklardan etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöreler kendilerine ait zengin bir yemek haznesine sahiptirler.

Pide, Türk ve Orta Doğu mutfaklarında yaygın olan, Balkan mutfaklarında da görülebilen yassı bir ekmek çeşididir.

Âdi yaprak dolması, Sarma, Yaprak sarması ya da Yaprak dolması, bulgur ya da pirinç başta olmak üzere çeşitli iç malzemelerin, genellikle asma yaprağı, beyaz lahana, kara lahana, dut yaprağı veya kiraz yaprağıyla sarılmasıyla yapılan bir yemektir. Osmanlı mutfağı kökenli olup, Osmanlı İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü topraklarda yapılmaktadır. Asma yaprağıyla olanı Nevşehir, Tokat, Ege mutfağına özgü olan Zeytinyağlı sarma ya da kıymalı sarma şeklinde farklı çeşitleri vardır.
Gaziantep Mutfağı'na has bir kebap çeşidi. Orta yağlı az çekilmiş kıyma ile yöresel olarak simit adı verilen ince bulgurun birlikte yoğurulmasıyla hazırlanır. Adana Kebabı gibi enli şişlere takılarak közlenmiş mangal ateşinde pişirilir. Genellikle piyaz ve üzerine serpilmiş fıstık tozu ile birlikte servis edilir.Gaziantep Simit Kebabı 19.04.2021 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.

Ciğer kebabı, menşei Diyarbakır,Gaziantep ve Şanlıurfa olan fakat Türkiye'nin güney illerinde sıklıkla yapılan bir kebap türü. Ayrıca Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır illerinde sabahları kahvaltı olarak da tüketimi söz konusudur.
Tandır kebabı tandırda pişirilen kebap çeşididir.

Tas kebap veya tas kebabı, Türk mutfağında yer alan etli bir sulu yemektir. Macar yemeği gulaş ile karşılaştırılabilir. Basılı ilk yemek kitabı Melceü’t-Tabbâhîn'de tas kebabı tarifi vardır.

Rize muhlaması, Rize ve çevresinde yüzyıllardır bilinen yöresel bir lezzettir. Bu yemeğin yapımında ise yöre halkının kendine özgü tereyağı ve peyniri kullanılmaktadır. Rize'de birçok lokanta ve restoranlarda servis edilmektedir.

Medfûne ya da meftune Diyarbakır yemeklerinde yer alır. Badılcan denen patlıcandan yapılmıştır. Diyarbakır lezzetlerinden olup ve bazıncandan ma'mûl bu isimle meşhûrdur " Medfûne'nin tarifi 1764 tarihli Risale'de(Yemek Risalesi ) bu tanımlamayla başlıyor.

Asma yaprağı sarması veya Asma yaprağı dolması, asma yaprağının içerisine bulgur ya da pirinç başta olmak üzere yöresine göre değişen diğer iç malzemeleri konarak yapılan bir yemektir. Zeytinyağlı sarma ya da kıymalı sarma şeklinde farklı çeşitleri vardır. Malzemeler karıştırılarak harmanlanır. Daha sonra salamura asma yaprağıyla sarılır. Üzerine limon suyu sıkılarak ya da yoğurt konularak yenir.

Yozgat testi kebabı veya Yozgat desti kebabı, Yozgat iline ait bir et yemeğidir.
Ramazan kebabı , bir çeşit kebaptır.

Kleftiko (Hırsız kebabı)(Kuyu tandır kebabı), bir çeşit et yemeğidir. Kuzu tandıra benzer. Malzemeleri oğlak eti ve patatestir. Oğlak etinin patates ile odun fırınlarında kendi suyu pişer. On saat pişirilir. Güney ve Kuzey Kıbrıs'ta sevilerek tüketilir.Maronit mutfağında da bulunur.

İbrahimiye, bir çeşit et yemeğidir. Osmanlı mutfağında yapılan et yemeklerinden biridir. Malzemeleri;koyun eti, tuz, su, kuru kişniş, zencefil, karabiber, tarçın, karanfil, soğan, damla sakızı, koyun kıyması, badem sütü, koruk suyu, şeker, gül suyudur. Kitâbü't-Tabîh (Bağdâdî) Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî çevirisinde yemek tarifi verilmiştir. Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî tarafından 15.yüzyılda yazılan Kitâbü't-Tabîh (Bağdâdî)den Mustafa Argunşah ve Müjgân Çakır tarafından derlenen “15.Yüzyıl Osmanlı Mutfağı” adlı eserde ekşi yemekler kısmında geçmektedir.