Nükleer füzyon, nükleer kaynaşma ya da kısaca füzyon; iki hafif elementin nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturmasıdır. Çekirdek tepkimesi olarak da bilinen bu tepkimenin sonucunda çok büyük miktarda enerji açığa çıkar.
Isı, belirli sıcaklıktaki bir sistemin sınırlarından, daha düşük sıcaklıktaki bir sisteme, sıcaklık farkı nedeniyle geçen enerjidir. Isı, parçacıkların 40.000-400.000 hz./s titreşmesi ile oluşur. Isı da iş gibi bir enerji akışı biçimidir. Isı sistem sınırlarında ve geçiş durumunda iken belirlenebilir. Isı sistemin bir durum fonksiyonu değildir.
Akım aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- Trend (akım) herhangi bir kolektif davranış biçimi
- Debi (akım), bir akarsuyun herhangi bir kesitinde beli bir zamanda taşıdığı su miktarı. Çoğunlukla m³/sn olarak ölçülür.
- Edebiyat akımı
- Akım transformatörü
- Akım ayrılması
- Stok ve akım
- Doğru akım, sürekli akım) elektrik yüklerinin yüksek potansiyelden alçak olana doğru sabit olarak akması.
- Elektrik akımı, elektriksel yükün hareketi.
- Alternatif akım, genliği ve yönü periyodik olarak değişen elektriksel akım.
- Nötr akım ya da yüksüz akım, zayıf etkileşim kullanılarak atomaltı parçacıkların birbirleri arasındaki etkileşim.
- Mavi Akım, Rusya'dan Türkiye'ye doğal gaz nakletmek için Karadeniz geçişli büyük boru hattı.
- Akım yoğunluğu, elektrik devresinde yoğunluğun bir ölçüsüdür
- Akım Fonksiyonu, çeşitli iki boyutlu akışlar için ifade edilir.
- Kaçak akım rölesi, canlıları elektrik enerjisinin kötü etkilerinden korumaya yarayan bir elektrik malzemesi.
- Yer değiştirme akımı elektrik yer değiştirme alanının değişim oranıyla tanımlanan bir nicelik.
- Felsefe akımı, felsefi görüşler, felsefi akımlar.
- Kültürel akım, toplumsal düzenin ve onun değişiminin bir gereği olarak, dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin, eserleriyle ortaya koydukları ve sürdürdükleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılık. Okul veya ekol de denir.
- Sanatsal akım, ortak sanatsal fikir, tutum ve eser verme özelliği gösteren sanatçı ya da sanat yapıtlarının içerisinde bulunduğu eğilimler.
ATLAS deneyi, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) 10 Eylül 2008'de deneyine başlanmış olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısında kurulan altı deneyden biridir. Diğerleri CMS deneyi, LHCb deneyi, LHCf deneyi Alice deneyi ve Totem deneyidir. ATLAS ve CMS genel amaçlı, LHCb b-fiziği üzerine, LHCf deneyi astroparçacıklar fiziği, Alice ağır iyon fiziği ve Totem ise toplam tesir kesiti ölçümü üzerinedir.
Rijit cisim, mekanikte iç ve dış etkiler altında deformasyona uğramayan ve şekil değiştirmeyen maddedir. Bu etki dışarıdan etki eden bir kuvvet veya moment olabileceği gibi, cismin içinde oluşan kesit-tesir etkileri de olabilir. Gerçekte, her cisim bir miktarda deforme olacağından dolayı ideal bir kabul olabileceği gibi, bu deformasyonun çok minimal olmasından dolayı göz ardı edilebileceği durumlar da kabul edilebilir.
Gadolinyum, atom numarası 64, atom ağırlığı 156,9 olan, yüksek sıcaklıkta eriyen, birtakım tuzları bilinen, parlak gri renkte katı element. Manyetokalorik etkisi yüksektir. Manyetik soğutucu olarak kullanılır. En yüksek nötron yakalama tesir kesitine sahip kararlı elementtir. Bu yüzden nükleer reaktörlerde kontrol çubuklarında kullanılır.
Karanlık madde, astrofizikte, elektromanyetik dalgalarla etkileşime girmeyen, varlığı yalnız diğer maddeler üzerindeki kütleçekimsel etkisi ile belirlenebilen varsayımsal maddelere denir. Karanlık maddelerin varlığını belirlemek için gök adaların döngüsel hızlarından, gök adaların diğer gök adalar içerisindeki yörüngesel hızlarından, geri planda yer alan maddelere uyguladığı kütleçekimsel mercekleme özelliğinden ve gök adaların içerisindeki sıcak gazların sıcaklık dağılımından yararlanılır. İncelemeler, gök adalarda, gök ada gruplarında ve Evren'de, görülebilen maddelerden çok daha fazla karanlık madde olduğunu göstermektedir. Karanlık maddelerin bileşenleri tamamen bilinmemekle birlikte, WIMP'ler, aksiyonlar, sıradan ve ağır nötrinolar, gezegenler ve sönmüş yıldızlarla birlikte verilen isim MACHO'lar ile ışıma yapmayan gaz bulutlarından oluşur.
Rayleigh saçılımı, ışığın veya diğer elektromanyetik radyasyonun, ışığın dalga boyundan daha küçük tanecikler tarafından saçılımını ifade eder. Bu isim, İngiliz fizikçi Lord Rayleigh'ın adına ithafen verilmiştir.
Gluonlar kuarklar arasındaki güçlü etkileşimi sağlayan temel parçacıklardır. Bu etkileşim fotonların elektromanyetik etkileşmedeki rolüne benzer bir şekilde iki yüklü parçacık arasında momentum değişimini sağladığı düşüncesi ile benzerlik kurularak anlaşılabilir.
Nükleer fizik veya çekirdek fiziği, atom çekirdeklerinin etkileşimlerini ve parçalarını inceleyen bir fizik alanıdır. Nükleer enerji üretimi ve nükleer silah teknolojisi nükleer fiziğin en çok bilinen uygulamalarıdır fakat nükleer tıp, manyetik rezonans görüntüleme, malzeme mühendisliğinde iyon implantasyonu, jeoloji ve arkeolojide radyo karbon tarihleme gibi birçok araştırma da nükleer fiziğin uygulama alanıdır.
Olasılık kuramı ve bir dereceye kadar istatistik bilim dallarında basıklık kavramı 1905da K. Pearson tarafından ilk defa açıklanmıştır. Basıklık kavramı bir reel değerli rassal değişken için olasılık dağılımının, grafik gösteriminden tanımlanarak ortaya çıkarılan bir kavram olan, sivriliği veya basıklığı özelliğinin ölçümüdür. Basıklık kavramının ayrıntıları olasılık kuramı içinde geliştirilmiştir. Betimsel istatistik için bir veri setinin basıklık karakteri pek dikkate alınmayan bir özellik olarak görülmektedir. Buna bir neden parametrik çıkarımsal istatistik alanında basıklık hakkında hemen hemen hiçbir kestirim veya sınama bulunmamasındandır ve pratik istatistik kullanımda basıklık pek önemsiz bir karakter olarak görülmektedir. Belki de basıklık ölçüsünün elle hesaplanmasının hemen hemen imkânsızlığı buna bir neden olmuştur.
Nükleon, nötron ve protonların ortak ismidir. Nükleon, nötron ve protonun toplamıyla bulunur. Nükleonlar, atom çekirdeğinin temel parçalarıdır ve 1960'lara kadar bunların temel parçacıklar olduğu düşünülüyordu. Yine o günlerde etkileşimleri güçlü etkileşimler olarak adlandırılıyordu. Bugün ise kuark ve gluonlardan oluşan bileşik parçacıklar olarak bilinmektedirler. Nükleonlar, atomaltı parçacıkların baryon sınıfına aittirler.
Betimsel istatistikte çeyrekler açıklığı sıralanmış bir veri dizisinin orta yarısını (%50'sini) kapsayan ve üçüncü dörtte birlik ve birinci dörtte birlik aralığını veya farkını gösteren bir istatistiksel yayılma ölçüsüdür. Birinci dörtte birlik sıralanmış veri dizisinin ilk %25'inden büyük ve üçüncü dörtte birlik sıralanmış veri dizisinin %25'inden daha küçük olduğu için, bu iki dörtte birlik arasında kalan veri yüzdesi %50'dir. Çeyrekler açıklığı ölçüm birimi veri ölçüm birimi ile aynıdır. İngilizcesi IQR'dir.
Matematik bilimi içinde moment kavramı fizik bilimi için ortaya çıkartılmış olan moment kavramından geliştirilmiştir. Bir bir reel değişkenin reel-değerli fonksiyon olan f(x)in c değeri etrafında ninci momenti şöyle ifade edilir:
Tyndall efekti, ışığın kolloid içindeki parçacıklardan ya da aerosollerdeki, süspansiyonlardaki ve emülsiyonlardaki küçük parçacıklardan saçılmasıdır. Adını 19. yüzyıl fizikçisi olan John Tyndall'dan alır. Dağılan ışık yoğunluğunun frekansın dördüncü kuvvetine bağlı olması ile Rayleigh dağılımına benzer. Bu yüzden mavi ışık kırmızı ışığa göre daha güçlü bir şekilde saçılıma uğrar. Günlük hayattan bir örnek, yanan motor yağının parçacıkları oluşturduğu motosikletlerden çıkan dumanın mavi renkte görülmesidir ayrıca CD'ler ya da sabun köpüklerinin ışığı kırıp renkli görülmesinin sebebi yine Tyndall efektidir.
Nötron tesir kesiti, gelen nötronun hedef çekirdekle etkileşime girme ihtimalini ifade eder. Tesir kesiti için kullanılan standart birim barndır. 1 barn 10−28 m2 veya 10−24 cm2'ye eşittir. Nötron tesir kesiti ve dolayısıyla da etkileşim olasılığı, hedefin türüne, reaksiyonun türüne, gelen nötronun enerjisine bağlıdır.
Fiziksel bilimlerde parçacık çeşitli hacim ya da kütle gibi fiziksel ya da kimyasal özellikler yüklenmiş küçük yerelleştirilmiş nesnedir. Çeşitli bilimsel alanlarda kelimenin anlamı isteğe bağlı değiştirilmiştir. parçacıklardan oluşan bir şey partiküler olarak atfedilebilir. her ne kadar bu terim genellikle bağlantısız parçacıkların bir süspansiyonu yerine kullanılsa da, bağlı bir partikül toplama ifade etmek için kullanılır. Nesnelerin parçacık olup olmadığı ölçek bağlamına bağlı olarak düşünülebilir. Eğer nesnenin kendi ölçüsü küçük ya da ihmal edilebilir ise ya da eğer geometrik özellikleri ve yapısı düzensiz ise nesne parçacık olarak düşünülebilir. Örneğin kumsaldaki bir kum tanesi parçacık olarak düşünülebilir çünkü bir kum tanesinin büyüklüğü kumsala kıyasla ihmal edilebilir ve tek tek kum tanelerinin özellikleri genellikle eldeki sorunla alakasız olurlar. Eğer bir bukminsterflere molekülüyle kıyaslanırsa kum taneleri parçacık olarak düşünülemez.(~1 nm)
Medyan bir anakütle ya da örneklem veri serisini küçükten büyüğe doğru sıraladığımızda, seriyi ortadan ikiye ayıran değere denir. İstatistiğin bir alt dalı olan betimsel istatistikde medyan bir merkezsel konum ölçüsü kabul edilir.
Barn, 10−28 m2'ye (100 fm2) eşit, SI olmayan bir alan birimidir. İlk ortaya çıktığında atom çekirdekleri ile nükleer reaksiyonların tesir kesitlerinin alanlarını tanımlama amacıyla kullanılmışsa da, günümüzde herhangi bir saçılma sürecinin tesir kesitini ifade etme amacıyla parçacık fiziğinin tüm alanlarında, parçacıklar arasındaki etkileşim olasılığını ölçmek için kullanılmaktadır. Bir barn, yaklaşık olarak bir uranyum çekirdeğinin tesir kesiti alanına eşittir. Bir SI birimi olmasa da, parçaık fiziğindeki kullanımından ötürü Uluslararası Ağırlıklar ve Ölçüler Bürosu tarafından 8. SI Broşürü'nde tanınmıştı.
Perseus, Pergeli Apollonius tarafından incelenen konik kesitlere benzer şekilde spiral kesitler kavramını icat eden eski bir Yunan geometrici.