İçeriğe atla

Terzi Baba

Erzincan'da bulunan Terzi Baba Türbesi'nden 2016 yılına ait bir fotoğraf.

Terzi Baba ya da gerçek adıyla Mehmed Vehbi (1789 ? - 1868 ?) Türk Nakşibendi-Halidî şeyhi. Doğum ve ölüm tarihi kesin olmamakla birlikte ağırlıklı olan rivayetler elli dokuz yaşında öldüğü yönündedir. Baba adı Fazılzâde Abdurrahman olan Terzi Baba'nın gerçek ismi ise Mehmed Vehbi'dir. Mesleği terzilik olduğu için 'Terzi Baba', 'Terzi Ağa' veya 'Hayyât Vehbi'; uzun boylu olmasından dolayı da ' Uzun Terzi' ya da 'Uzun Terzi Ağa' şeklinde anılmıştır.

Yaşamı ve etkileri

Mahmud Sadreddin'in Şevkistan adlı kaynak eserinde aslen Erzincanlı olduğu, ikâmet yerinin ise Câmi-i Kebîr ile Kurşunlu Cami arasında bir bölgede olduğu geçmektedir. Terzilikte çırağı olan bir başka Terzi Baba ile karıştırıldığı için bazı kaynaklarca Erzurumlu olarak verilmektedir. Aşçı İbrâhim Dede'de bu ayrıma dikkat çeken isimlerden biridir.[1]

Terzi Baba yıllardır süregelen rivayetlere göre Şirvânlızade unvanı ile tanınanan bir Kadirî şeyhine bağlıdır. Eğitimini küçük yaşlardan itibaren sözlü kültür yolu tekkelerden almıştır. Kırk yaşlarına gelince de Hâlid-el Bağdâdi'nin haleflerinden Abdullah Mekkî'ye bağlanmıştır. Başka rivayetlerde Terzi Baba'nın Abdullah Mekkî'nin Erzincan"a gelmesini haber alarak onu ziyaret ettiği, ondan önemli bir emanet aldığı, ardından da Nakşibendî-Halidî halefi ilan edildiği yönündedir. Bu olay sonrasında Terzi Baba'nın ünü civar şehirlerinden Erzurum, Sivas, Gümüşhane ve Bayburt'a kadar yayılmış, menkıbeleri ise günümüze kadar gelmiştir.[1]

Terzi Baba'nın soyu kızları aracığıyla devam etmiştir. İsminin yaşatılması için dernek kurulmuş; bir cami ile bir de külliye yaptırılmıştır. Halîdiyye tarikatının Erzincan ve çevresinde yayılmasını sağlayan Terzi Baba, damatları Mustafa Fehmi Efendi ve Mehmed Rüştü dışında Leblebici Baba (Süleyman Efendi), Abdulbâki Baba, Abdüssamed Efendi ve İrşâdî Baba gibi isimleri yetiştirmiştir. Aşçı İbrahîm Efendi'nin Hatıralar'nda Terzi Baba ve çevresindeki isimler hakkında geniş bilgiler bulunmaktadır.[1]

Terzi Baba'nın tasavvufi konuları işlediği Kenzü'l-fütûh adlı bir eseri bulunmaktadır. Aralık 1869'da bu adla mensur yapıda basılan nüsha, sonraki yıllarda Rüşdü Efendi tarafından Miftâh-ı Kenz[2] adıyla nazıma dönüştürüldü. Eser 1242 beyitten oluşmaktadır ve son kısımlarında Rüşdü Efendi'ye ait olan yirmi altı beyitlik bir münacaat ile “Medhiyye-i Hayyât” başlıklı manzume yer almaktadır. Eserin türü hakkında farklı görüşler mevcuttur. Yazma nüshaslarından biri de İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde yer almaktadır.[1]

Türbesi

Terzi Baba'nın ölümü 1848 yılında koleradan olmuştur. Sonrasında Erzincan Defterdarı Mecid Efendi ve ardıllarından Fehmi Efendi tarafından ahşap bir türbeye gömülmüştür. Çıkan yangınlarda harap hale gelen türbe 1980'li yıllarda şehrin belediyesi tarafından kesme taştan olacak şekilde yeniden inşa edilmiştir. Hazire bölgesinde akrabalarına ait mezarlar da bulunmaktadır. Şehir mezarlığına ise kendi ismi verilmiştir.[1] Türbeye dört basamaklı bir merdivenden çıkılmaktadır. Türbenin giriş bölümünde iki sütunlu ve kurşun kaplı olan yağmurluk çıkması bulunmaktadır. Sekiz planlı olarak inşa edilen türbenin sade bir görünümü vardır. Büyük sanduka Terzi Baba'ya aitken küçük sanduka ise müritlerinden birine aittir. Dini ve özel günlerde yoğun şekilde ziyaret edilmektedir.[3][4]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Albayrak, Nureddin (2011). "Terzi Baba". TDVİA. 40. ss. 521,522. 
  2. ^ Ahmet Çelik; Orhan Aktepe. "Miftahu'l Kenz Bağlamında Terzi Baba'nın İtikadi Görüşleri Ve Yöntemi". Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 16 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2017. 
  3. ^ "Terzi Baba Türbesi". kulturportali.gov.tr. 27 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2017. 
  4. ^ "Terzibaba Mezarlığı Bayramda Ziyaretçi Akınına Uğradı". Hürriyet. Temmuz 2015. 27 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fatih Camii</span> İstanbul, Fatihte Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliye

Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük Depreminde zemininde kaymalar tespit edilen camide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlandı ve 2012 yılında tekrar ibadete açılmıştır.

Hâlidîlik, İslam'ın Sünnîlik mezhebine bağlı bir tarîkat olan Nakşibendîliğin en yaygın kollarından biridir. Kol, adını Kürt İslam âlimi Halid Bağdadî'den alır. Türkiye'de etkinlik gösteren Nakşibendî şeyhleri genellikle Halidî'dir.

<span class="mw-page-title-main">Pîrî Mehmed Paşa</span> 28. Osmanlı sadrazamı

Pîrî Mehmed Paşa, I. Selim saltanatının son yıllarında ve I. Süleyman saltanatının ilk yıllarında 25 Ocak 1518-27 Haziran 1523 tarihleri arasında beş yıl beş ay iki gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Tuzbaba Türbesi İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Türkali mahallesinde, Uzunova Caddesi'nde bulunur. Fatih Sultan Mehmed'in Tuzcubaşısı’na ait olan türbe, kare planlı ve üzeri basık bir yapıdır. Kapısı güney duvarında bulunmaktadır. Ayrıca kuzey ve güney duvarlarında bir, batı duvarında ise üç tane pencere vardır. Türbenin içinde sadece merhumun ahşap sandukası bulunur. Yıl boyunca önemli bir yer kabul edilerek ziyaret edilir. Tuz Baba namıyla tanınır. Gerçek ismi Halil Efendi'dir .Fetih döneminde Fatihin ordusundaki askerlerden biridir. Tuz sıkıntısı çeken orduya tuz temin etmiş ve Fatihin Tuzcubaşısı olmuştur. Fetihten sonra şimdi Tuz Baba camii'nin bulunduğu bölgeye yerleşmiş 1490 yılında camiyi yaptırmıştır. Rufai tarikatındandır. Halk arasında gösterdiği kerametler anlatılır. Caminin Büyük Esma Sultan İlköğretim okuluna bakan duvarunda türbenin dış yüzeyinde mermer bir çıkma bulunur. Bu çıkmanın üzerine tuz paketleri bırakılır. Gelen geçenler buradan parmaklarını banıp tuz alıp yerler. Bu gelenek haline gelmiş hatta Türk filmlerine bile konu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Zağnos Paşa Camii</span> Balıkesirde bir cami

Zağnos Paşa Camii veya Balıkesir Ulu Camii, Türkiye'nin Balıkesir şehir merkezinde bulunan15. yüzyıl yapısı cami.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Konya)</span>

Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nişancı Mehmet Paşa Camii</span>

Nişancı Mehmet Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Karagümrük semtinde Nişanca caddesindeki cami. 1584-1588 arasında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Tezkiretülbünyan ve Tezkiretü’l-ebniye’de yer almamakla birlikte Tuhfetü’l-mi‘mârîn’de ona ait gösterilmektedir. Mimar Sinan'a ait olduğunu Evliya Çelebide yazar. Mimar Sinan 996’da (1588) ölmüş, cami ise ertesi yıl bitirilmiştir. Kaynaklarda genellikle Sinan tarafından başlanıp kalfalarından biri tarafından tamamlandığı belirtilen eser Aptullah Kur’an’a göre de Mimar Dâvud Ağa’nındır. Sinan’ın son zamanlarına rastlayan camiyi onun üslûbunu devam ettiren Dâvud Ağa’nın tamamlamış olması en güçlü ihtimaldir. Doğan Kuban’ın görüşleri de bu yöndedir. Câminin kapısı üzerinde, caminin inşâsına H.992 / M.1584'te başlanıp H.997 / M. 1589 tarihinde bitirildiğini gösteren nesir halinde bir kitâbesi vardır. Caminin giriş kapısı üstündeki III. Murat tuğrasının tasarımının Nişancı Mehmet Paşa tarafından yapıldığı bilinmektedir. Sultan III. Mustafa tuğralı kitabede Mehmet Paşa torunu Şükrullah Efendi tarafından caminin esaslı tamir edildiğini anlatılır. Kuzeydoğu tarafında Keskin Dede yatmaktadır. Zamanında bir külliye olarak tasarlanan imaretten sadece cami ve türbe kalmıştır. Caminin içinde bir hazire vardır. Pek bakımlı olmayan hazîrede, bâninin oğlu Eyüp Kadısı Mehmed Nutki Efendi’de medfûn bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">II. Mahmud Türbesi</span> Türbe

II. Mahmud Türbesi, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in babası II. Mahmud için İstanbul'da inşa ettirdiği ve sonradan diğer padişah ve Osmanlı Hanedanı üyelerinin de defnedildiği bir türbedir. 1840 yılında tamamlanan türbe İstanbul'un Fatih ilçesi Çemberlitaş semtinde Divanyolu caddesinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gül Baba</span> 16. yüzyılda ölmüş Bektaşi şair ve derviş

Gül Baba ; Osmanlı dönemi Bektaşi dervişidir.

Mehmed Feyzullah Efendi, Osmanlı Devleti şeyhülislamı, kazasker, müderris, şehzade hocası, padişah danışmanı.

<span class="mw-page-title-main">Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi</span> İstanbulun Süleymaniye semtinde yer alan Süleymaniye Kütüphanesi, 1927de açılmıştır. Osmanlı döneminde kurulmuş olan kütüphane, önemli bir İslami koleksiyona sahiptir ve nadir eserler barındırır

Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul'daki Süleymaniye Camii medreselerinde, 1927 yılında kurulmuş olan kütüphane. I. Süleyman'ın oluşturmuş olduğu kütüphane bu kütüphanenin nüvesini oluşturdu.

Bursalı Abdüllatif Efendi, Osmanlı dönemi din alimi ve mutasavvıf.

<span class="mw-page-title-main">Muradiye Külliyesi</span>

Muradiye Külliyesi, Sultan II. Murad'ın Bursa'da 1425-1426 yıllarında yaptırdığı külliye. Bulunduğu semte de ismini verir.

Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Aleviler

<span class="mw-page-title-main">Abdal Mehmet Türbesi</span>

Abdal Mehmet Türbesi Abdal Cami’nin karşısında bulunan türbe 1450 yılında Sultan II. Murad tarafından Bursa'da yaptırılmıştır. Kare planlı türbenin üstü, sekizgen bir kasnağa oturan, dıştan kurşunla kaplı kubbe ile örtülü olup türbeye beşik tonozlu kapalı bir eyvandan girilir. Türbede Abdal Mehmed’e ait bir sanduka bulunmaktadır. Abdal Mehmed, baş müridi Başçı İbrahim Efendi ile yakın dostluk kurmuş, onun duası ile zengin olmuştur. Zengin olunca türbesinin karşısındaki Abdal Camii’ni yaptırmıştır. Evliya Çelebi, Abdal Türbesi’ni yoldan geçenlerin dinlenip ibadet ettikleri güzel bir bina olarak tarif eder.

<span class="mw-page-title-main">Eyüp Sultan Türbesi</span> Eyüp Sultan Camii içerisinde yer alan, Eyüp El Ensariye ait türbe

Eyüp Sultan Türbesi, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Eyüp Sultan Camii'nin dış avlusunda bulunan ve Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin kabrini barındıran türbe (1458). Tarihsel süreç içerisinde birçok bakım ve onarımdan geçerek günümüzdeki haline ulaşmıştı. Mimari olarak küfeki taşından yapılmadır, sekiz köşeli ve kubbeli bir yapıya sahiptir. I. Ahmed'in padişah olduğu yıllarda türbenin camiye bakan kısmı çinilerle kaplanmış aynı zamanda giriş yanına bronz şebekeli bir hacet penceresi eklenmiştir. İç mekân XVI. ve XIX. yy'den kalma farklı tarzdaki İznik ve Kütahya çinileriyle süslenmiştir. Çinilerin üst kısımlarından olmak üzere bir yazıt kuşağı bulunmaktadır. Orta kısımda bulunan ahşap sanduka III. Selim döneminde yapılan gümüş şebekeyle kaplıdır. II. Mahmud'un hediyesi olan (1819) atlastan yapılma sanduka örtüsünde ise hattat Rakım Efendi'nin yazmaları bulunmaktadır. Türbe içerisindeki levhalar Mustafa İzzet Efendi ve Celalettin Efendi gibi hattatlar dışında III. Ahmed ve II. Mahmud gibi padişahlara aittir. Türbenin çevresindeki hazirelerde tarihsel olarak birçok önemli kişinin kabri bulunmaktadır. Türbe aynı zamanda dini bayram ve özel günlerde aldığı yoğun ziyaretçileriyle Müslümanların önemli ziyaret noktalarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Yıldırım Külliyesi</span>

Yıldırım Külliyesi, Bursa'da 14. yüzyıl sonunda Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid ve Sultan Süleyman Han tarafından yaptırılmış yapı topluluğu.

<span class="mw-page-title-main">Yeşil Külliye</span>

Yeşil Külliye, Bursa'da 1420'de Osmanlı padişahı I. Mehmed tarafından yaptırılan ve bulunduğu semte adını veren yapı topluluğu.

<span class="mw-page-title-main">İttik Dede Türbesi</span> Kuzey Lefkoşada yer alan bir türbe

İttik Dede Türbesi, Yitik Dede Türbesi veya İsmail Çavuş Türbesi, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde yer alan bir türbedir. Selimiye Mahallesi'nde, Selimiye Meydanı'nın güney tarafında yer alır.

Türkiye'deki türbeler listesi, türbelerin illere göre düzenlenmiş bir referans listedir.