İçeriğe atla

Ters transkriptaz

HIV Ters transkriptazın 3B modeli
Ters transkriptaz
Tanımlayıcılar
Sembol ?
Diğer Adlar Deoksinükleosit-trifosfat:
DNA deoksinükleotidiltransferaz (RNA-yönlendirmeli)
  • RNA-yönlendirmeli DNA polimeraz
  • DNA nükleotidiltransferaz (RNA-yönlendirmeli)
  • Revertaz
Diğer bilgiler
EC numarası2.7.7.49

Biyokimyada bir ters transkriptaz veya RNA'ya bağımlı DNA polimeraz, tek iplikli bir RNA molekülü okuyup (transkripsiyonunu yapıp) tek iplikli DNA üreten bir DNA polimeraz enzimidir. Bu enzim, ayrıca, RNA tek iplikli cDNA şeklinde okunduktan sonra çift iplikli DNA oluşmasında da görev alır. Normal transkripsiyon DNA'dan RNA sentezidir; dolayısıyla ters transkripsiyon bu sürecin tersidir.

Ters transkripsiyon, birbirlerinden bağımsız olarak, University of Wisconsin–Madison'dan Howard Temin ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden David Baltimore tarafından 1970'te keşfedildi. Bu keşiflerinden dolayı bu iki araştırmacı ve Renato Dulbecco 1975 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü paylaştılar.

İyi bilinen ters transkriptazlara aşağıdakiler dahildir:

Virüslerdeki fonksiyonu

Ters transkripsiyonlu virüslerde bu enzim ikileşme (replikasyon) sürecinde kullanılır. Ters transkripsiyonlu RNA virüslerinde bu enzim RNA genomlarının DNA'ya dönüştürülmesinde kullanılır, bu DNA sonra konak organizmanın genomu ile bütünleşir ve onunla beraber ikilenir. Ters transkripsiyonlu DNA virüsleri, hepadnavirüsler gibi, ters transkripsiyon sayesinde DNA ipliklerinin üretimi ve birleştirilmesinde RNA'yı bir kalıp olarak kullanır. AIDS hastalığının virüsü HIV, bu enzimi kullanarak insanları enfekte eder. Ters transkriptaz olmazsa viral genom konak hücrenin içine dahil olamaz, bu da onun çoğalamaması demektir.

Ters transkripsiyon süreci

Ters transkripsiyon bir RNA kalıptan tek zincirli bir DNA sentezlenmesidir, buna RNA yönlendirmeli DNA sentezi (RNA-directed DNA syntesis)) de denir. Çoğu ters transkriptaz enziminde bu etkinliğe ek olarak DNA yönlendirmeli DNA sentez yeteneği de olur. Retrovirüslerdeki ters transkriptazlarda ayrıca bir RNaz H etkinliği vardır, bu bir DNA-RNA hibritindeki RNA zincirinin sindirilmesidir.

DNA'ya bağımlı DNA polimeraz etkinliği olmayan, ters transkriptazlı virüslerde iki iplikli DNA'nın oluşturulması konak hücre tarafından kodlanan DNA polimeraz δ tarafından mümkün olur. Bu enzim, viral DNA-RNA kompleksindeki RNA'yı bir primere benzetip iki iplikli bir DNA sentezler, bu süreç sırasında yeni sentezlenen DNA orijinal RNA kalıbı yerinden çıkarır.

Ters transkripsiyon çok hataya eğilimlidir ve bu süreç zarfında mutasyonlar meydana gelebilir. Bu mutasyonlar antiviral ilaç direncine neden olabilir.

Telomeraz

Telomerazlar kromozomların ucuna kısa DNA parçaları ekleyerek (omurgalılarda ""TTAGGG" dizileri) kromozomların her ikileşmesini takiben meydana gelen kısalmayı düzeltirler. Telomeraz enzimleri kendi yapıları içinde bir RNA kalıp molekül taşırlar. Bu RNA kalıp 3'-CAAUCCCAAUC-5' dizisine sahiptir. Telomeraz kromozomun ucuna bağlanıp bu RNA kalıbı kromozomun ucundaki en son TTAGGG ile hizalar, sonra kalıp ile komplementer bir DNA zinciri sentezler. Bu işlemin tekrar tekrar yapılması ile kromozom uzar.

Sınıf VI virüslerdeki süreç

Sınıf VI virüsler retrovirüs olarak adlandırılırlar, bunlar DNA araürünlü RNA ters transkriptaz virüslerdir. Genomları pozitif anlamlı, 5' başlıklı ve 3' poliadenile kuyruklu iki adet tek iplikli RNA molekülünden oluşur. Retrovirüslere örnek olarak İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü (HIV olarak adlandırılır) ve İnsan T-Limfotropik Virüs (HTLV) gösterilebilir. Ters transkripsiyon sitozolda gerçekleşir.[1] Retroviral ters trankriptazların çalışma mekanizması telomerazlardn çok daha karmaşıktır. Çift iplikli DNA'nın oluşumu aşağıdaki adımlarla olur (sağdaki şekle bakınız):

  1. Spesifik bir hücresel tRNA bir primer olarak etkir ve virüs genomunun komplementer bir kısmı ile hibritleşir. Buraya primer bağlanma yeri (PBY) olarak adlandırılır.
  2. Primerin sağladığı -OH grubuna nükleotitlerin eklenmesi ile komplementer bir DNA zinciri (cDNA) sentezlenir. Viral RNA'nın 5' ucundaki U5 (kodlamayan bölge) ve R bölgesine (RNA molekülünün her iki ucundaki doğrudan tekrarlı bölge) DNA olarak kopyalandıktan sonra sentez sona erer.
  3. Ters transkriptaz enziminin RNaz H olarak adlandırılan bölgesi, DNA-RNA kompleksindeki RNA'yı sindirir, böylece viral RNA'nın 5' ucundaki U5 ve R bölgeleri ortadan kalkar.
  4. Ucunda yeni sentezlenmiş U5 ve R bölgelerinin DNA'sı olan primer, viral RNA'dan ayrışır ve kendisine komplementer olan, viral genomun 3' ucundaki R bölgesi ile hibritleşir.
  5. Komplementer DNA'nın uzatılır.
  6. Viral RNA'nın büyük kısmı (PP bölgesi hariç) RNaz H tarafından sindirilir.
  7. İkinci DNA ipliğin sentezi viral RNA'nın arta kalan kısmından (PP bölgesinden) başlatılır.
  8. Birinci DNA ipliğin primeri olan tRNA yıkıma uğrar.
  9. İki DNA ipliği ayrışır, ikinci ipliğin PBY'si birinci iplikteki komplementer PBY ile hibritleşir. Viral RNA'nın arta kalan son kısmı (PP bölgesi) de yıkıma uğrar.
  10. Her iki iplik daha da uzatılarak çift iplikli DNA oluşur.
  11. Sentezi tamamlanan viral DNA, entegraz enzimi aracılığıyla konak genom ile bütünleşirler.

İki iplikli DNA'nın oluşması iplik aktarımı ile olur, bu süreçte RNA'ya-bağımlı DNA sentezinin ürünü olan kısa DNA, genomun öbür ucundaki kalıp bölgelere taşınır, bu bölgelere sonradan ulaşan ters transkriptaz kendi DNA'ya-bağımlı DNA polimeraz aktivitesi için bunları işlemler.[2]

Retroviral RNA'da primerin bağlandığı yere primer bağlanma yeri (PBY) denir. PBY'nin 5' yönündeki bölge U5 olarak adlandırılır, PBY'nin 3' tarafındaki kısmı ise lider olarak adlandırılır. tRNA çift ipliklikçikli kısmından 14 ila 22 nükleotit kadar açılarak PBY'de viral RNA ile hibritleşir. PBY'nin viral RNA'nın 5' ucunda yer alması diğer virüslere göre sıra dışıdır çünkü ters transkriptaz DNA'yı sentezlerken, primerin 3' ucundan başlayarak, 5'-3' doğrultusunda ilerler ve viral genomun sadece ufak bir kısmını kopyalamış olur. Dolayısıyla, primer ve ters transkriptaz, RNA'nın 3' ucuna taşınmalıdır. Bu yer değiştirmenin gerçekleşmesi için, çeşitli enzimler (DNA polimeraz, RNaz H gibi) ve yukarıda belirtilen çok adımlı bir süreç gerekir.[3]

HIV ters transkriptazının ayrıca bir ribonükleaz aktivitesi vardır, bu aktivite cDNA sentezi sırasında kalıp olarak kullanılmış olan viral RNA'yı yıkıma uğratır, bir de DNA'ya bağımlı DNA polimeraz etkinliği vardır, bunun sayesinde viral RNA'nın ters transkripsiyonu ile elde edilen anlamlı cDNA ipliğini antianlamlı DNA olarak kopyalayarak çift iplikli bir viral DNA (vDNA) araürünü oluşturur.[4]

Ökaryotlarda

Ökaryotik genomlarda retrotranspozon olarak adlandırılan, kendini ikileyen bölgeler vardır. Bunlar bir ters transkriptaz kullanarak, bir RNA araürün aracılığıyla kendilerini genomun bir yerinden başka bir yerine taşırlar. Hem hayvan hem de bitki genomlarından çok sayıda bulunurlar. Çoğu ökaryotta (insan da dahil) bulunan bir diğer ters transkriptaz telomerazdır, bu enzim kendi RNA kalıbını taşımaktadır; telomerazın RNA'sı, DNA ikileşmesi için kalıp olarak kullanılır.[5]

Prokaryotlarda

Bazı bakterilerde Retron msr RNA olarak adlandırılan, ters transkriptaz kodlayan ayrık diziler bulunur, bunlar çok kopyalı tek iplikli DNA (İngilizce multicopy single-stranded DNA, msDNA) sentezi için kullanılırlar. DNA sentezinin başlaması için bir primer gerekir. Bakterilerde bu primer ikileşme sırasında sentezlenir.[6]

Yapı

Ters transkriptaz enziminde RNA'ya bağımlı DNA polimeraz ve DNA'ya bağımlı DNA polimeraz bölgeleri, bunlar birlikte çalışarak transkripsiyon yaparlar. Transkripsiyon işlevine ek olarak, retrovirüslerin ters transkriptazlarında RNaz H protein ailesine ait bir bölge de bulunur, bu da onların ikileşmesi için hayatî önem taşır.

İkileşme sadakatı

Bir retrovirüsün hayat döngüsü sırasında üç farklı ikileşme (replikasyon) sistemi vardır. Birincisi, ters transkriptaz viral RNA'dan başlayarak, peşpeşe iki DNA ipliği sentezleyerek viral DNA'yı oluşturur. İkinci replikasyon sürecinde konak DNA polimeraz entegre olmuş viral DNA'yı ikiler. Son olarak, RNA polimeraz II, proviral DNA'yı RNA olarak yazar (transkripsiyonunu yapar), bu RNA da viryonların içinde paketlenir. Bu ikileşme adımlarının her birinde mutasyonlar meydana gelebilir.[7]

Ters transkriptaz, RNA'yı DNA olarak yazarken yüksek bir hata oranı gösterir çünkü, DNA polimerazdan farklı olarak, bu enzimin prova okuma yeteneği yoktur. Hata oranı örneğin AMV ters transkriptazının için 1/17.000 baz, M-MLV ters transkriptazı için de 1/30.000 bazdır.[8]

Uygulamalar

HIV ters transkriptazını inhibe etmekte kullanılan zidovudine (AZT)'nin moleküler yapısı

Antiviral ilaçlar

HIV ters transkriptaz kullanarak genetik malzemesini kopyaladığı ve yeni virüsler ürettiği için, bu süreci bozacak ve böylece büyümesini engelleyecek spesifik ilaçlar tasarlanmıştır. Toplu olarak bu ilaçlar ters transkriptaz inhibitörleri olarak adlandırılır. Bunların arasında nükleosit veya nükleotit analogları olan zidovudine (tescilli marka adı Retrovir), lamivudin (Epivir) ve tenofovir (Viread) ve nükleosit olmayan inhibitörler, nevirapine (Viramune) gibi, sayılabilir.

Moleküler biyoloji

Ters transkriptaz moleküler biyoloji laboratuvarlarında yaygın kullanılan bir enzimdir, özellikle ters transkriptaz polimeraz zincir tepkimesi (İng. reverse transcription polymerase chain reaction veya RT-PCR) diye adlandırılan ve polimeraz zincir tepkimesinin RNA'ya uygulandığı bir yöntemde kullanılır. Klasik polimeraz zincir tepkimesi (İng. polymerase chain reaction veya PCR) sadece DNA zincirlerine uygulanır ama, ters transkriptaz aracılığıyla RNA'dan DNA sentezlenirse PCR kullanımına uyarlanmış olur. Ters transkriptaz ayrıca mRNA'dan cDNA kitaplıkları üretilmesine olanak verir. Ters transkriptazın ticarî üretimi moleküler biyolojide yeni bilgi üretimine büyük katkıda bulumuştur, çünkü, bu enzim (başka enzimlerle birlikte) araştırmacıların RNA dizilerinin DNA olarak klonlanıp dizilemesini ve karakterize edilmelerini mümkün kılmıştır.

Tarihçe

Howard Temin ve David Baltimore birbirinden bağımsız 1970 yılında ters transkriptazı ilk olarak keşfettiler. Bunun için iki bilim adamı Renato Dulbecco ile beraber Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü aldılar. Keşfettikleri enzimle aynı zamanda proteinlerin DNA'dan RNA oluşmasından sentez edilmediğini ispatladılar. O zamanlar mikrobiyologlar arasında bu görüş çok yaygındı. Bu görüşün tersini, yani RNA'dan DNA oluşmasından proteinlerin sentez edilmesini keşfettikleri için bu enzime "ters transkriptaz" adını verdiler.[9]

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Bio-Medicine.org - Retrovirus 28 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. erişimtarihi=?7 Şubat 2009
  2. ^ Telesnitsky, A., Goff, S.P. (1993). "Strong-stop strand transfer during reverse transcription". Skalka, M. A., Goff, S.P (Ed.). Reverse transcriptase (1 bas.). New York: Cold Spring Harbor. ss. 49. ISBN 0-87969-382-7. 
  3. ^ Weiss, R., N. Teich, H. Varmus, and J. Coffin (1985). "RNA tumor viruses". Jonathan, L., Ashock, A., David, C. (Ed.). Molecular biology of tumor viruses (2 bas.). New York: Cold Spring Harbor. 
  4. ^ Doc Kaiser's Microbiology Home Page > IV. VIRUSES > F. ANIMAL VIRUS LIFE CYCLES > 3. The Life Cycle of HIV 26 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Community College of Baltimore County. Updated: Jan., 2008
  5. ^ Lodish, et al, Molecular Cell Biology (2004), 5th edn, W. H. Freeman and Company, New York, ISBN 0-7167-4366-3
  6. ^ Hurwitz, J. and J. Leis (1972). "Directing influence of DNA in the reaction". RNA-dependent DNA polymerase activity of RNA tumor viruses. ss. 116-129. 
  7. ^ Bbenek, K., Kunkel, A. T (1993). "The fidelity of retroviral reverse transcriptases". Skalka, M. A., Goff, P. S. (Ed.). Reverse transcriptase. New York: Cold Spring Harbor Laboratory Press. ss. p. 85. ISBN 0-87969-382-7. 
  8. ^ "Promega kit instruction manual (1999)" (PDF). 21 Kasım 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010. 
  9. ^ John M. Coffin, Stephen H. Hughes, Harold E. Varmus: The Place of Retroviruses in Biology., Retroviruses. Cold Spring Harbor Laboratory Press, 1997, ISBN 0-87969-571-4.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">DNA replikasyonu</span> Biyolojik süreç

DNA replikasyonu veya DNA ikileşmesi, tüm organizmalarda meydana gelen ve DNA kopyalayarak kalıtımın temelini oluşturan biyolojik bir süreçtir. Süreç, bir adet çift iplikli DNA molekülüyle başlar ve iki özdeş DNA'nın oluşumuyla son bulur. Orijinal çift iplikli DNA'nın her ipliği, tamamlayıcı ipliğin üretiminde kalıp görevi görür. Hücresel proofreading ve hata kontrol mekanizmaları replikasyonun neredeyse hatasız gerçekleşmesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Telomeraz</span>

Telomeraz telomerleri sentezleyen ve koruyan bir ters transkriptaz enzim.

<span class="mw-page-title-main">Transkripsiyon (genetik)</span> bir DNA parçasının RNAya kopyalanması süreci

Transkripsiyon, yazılma veya yazılım, DNA'yı oluşturan nükleotit dizisinin RNA polimeraz enzimi tarafından bir RNA dizisi olarak kopyalanması sürecidir. Başka bir deyişle, DNA'dan RNA'ya genetik bilginin aktarımıdır. Protein kodlayan DNA durumunda, transkripsiyon, DNA'da bulunan genetik bilginin bir protein veya peptit dizisine çevirisinin ilk aşamasıdır. RNA'ya yazılan bir DNA parçasına "transkripsiyon birimi" denir. Transkripsiyonda hata kontrol mekanizmaları vardır, ama bunlar DNA çoğalmasındakinden daha az sayıda ve etkindirler; dolayısıyla transkripsiyon DNA çoğalması kadar aslına sadık değildir.

RNA polimerazlar, bir DNA veya RNA molekülündeki bilgiyi RNA molekülü olarak kopyalayan bir enzimler ailesidir. Bir gende yer alan bilginin RNA molekülü olarak kopyalanma işlemi transkripsiyon olarak adlandırılır. Hücrelerde RNAP genlerin RNA zincirleri halinde okunmasını sağlar. RNA polimeraz enzimleri, tüm canlılarda ve çoğu virüste bulunur. Kimyasal bir deyişle, RNAP, bir nükleotidil transferaz enzimidir, bir RNA molekülünün üç ucunda ribonükleotitlerin polimerleşmesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Kesintili zincir</span>

Kesintili zincir, döşeme iplik ya da Lagging strand, DNA ikileşmesi sırasında birçok başlangıç noktasına gerek duyan ve Okazaki parçalarının oluştuğu zincirdir.

<span class="mw-page-title-main">Prokaryotlarda DNA replikasyonu</span>

Prokaryotik hücrelerin DNA ikileşmesinde, ikili sarmal açılır ve sentezin başladığı yer olan ikileşme çatalı oluşur. Proteinler açılan sarmalı kararlı kılar ve ikileşme çatalının önünde oluşan sarılma gerilimini hafifletirler. Sentez, kalıp boyunca belirli bölgelerden RNA Primazın, DNA Polimeraz III'ün polimerizasyonu başlatabileceği serbest 3'-OH ucunu sağlayan kısa bir RNA parçasını sentezlemesiyle başlar. İkili sarmalın antiparalel yapısından dolayı polimeraz III, kesintili zincirde 5'-3' yönünde sürekli DNA sentezi yapar. Çatalın solunda DNA sentezi 5'-3' yönünde kesintisiz olarak devam eder. Kesintili zincir denen karşı zincirde kısa Okazaki parçaları sentezlenir ve bu parçalar daha sonra DNA ligaz ile birleştirilir. DNA Polimeraz I, RNA primerini uzaklaştırır ve yerine DNA sentezler, ortaya çıkan polinükleotidler DNA ligaz ile birleştirilir. Böylece sentezi tamamlanan iki yeni çift dallı DNA molekülü birbirinden ayrılr ve biri atasal hücrede kalırken diğeri oğul hücreye gider.

<span class="mw-page-title-main">Ökaryotlarda DNA replikasyonu</span>

Ökaryotlarda DNA ikileşmesi, oldukça karmaşık bir işlem olup, DNA sentezindeki bazı faktörlerin nasıl işlediği hala tam olarak çözümlenememiştir.

Moleküler biyolojide bir baz çifti, birbirine ters doğrultuda iki DNA veya RNA zinciri üzerinde bulunan, biribirine hidrojen bağları ile bağlanmış iki nükleobazdır. Standart Watson-Crick baz eşleşmesinde, adenin (A), timin (T) ile, guanin de sitozin ile bir baz çifti oluşturur. RNA içinde olan baz çiftlerinde timin'in yerini urasil (U) alır. Watson-Crick tipi olmayan ve alternatif hidrojen bağlarıyla meydana gelmiş baz çiftleri de oluşabilir, özellikle RNA'da; bunlara Hoogsteen baz çiftlerinde de rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">DNA polimeraz</span>

DNA polimeraz, DNA replikasyonunu sağlayan bir enzimdir. Bu enzimler bir DNA ipliğini kalıp olarak kullanır, onu okuyup, onun boyunca deoksiribonükleotitlerin polimerizasyonunu katalizler. Yeni polimerleşmiş molekül kalıp ipliği tamamlayıcıdır ve kalıp ipliğin eski eşi ile aynı yapıya sahiptir.

Bir polimeraz, merkezî işlevi RNA ve DNA gibi nükleik asit polimerleri ile ilgili olan bir enzimdir. Bir polimerazın esas fonksiyonu, mevcut bir DNA veya RNA kalıbı kullanarak, ikileşme veya transkripsiyon süreci içinde, yeni bir DNA veya RNA'nın polimerizasyonudur. Bu enzimler, bir grup başka enzim veya protein eşliğinde, çözeltide bulunan nükleotitleri alırlar ve baz eşleşme etkileşimlerinden yararlanarak, bir polinükleotit iplikçiğin karşısında yeni bir polinükleotit iplikçiğinin sentezini katalizler.

<span class="mw-page-title-main">Tamamlayıcı DNA</span>

Tamamlayıcı DNA, Komplementer DNA veya cDNA, genetikte, ters transkriptaz enzimiyle katalizlenen bir reaksiyonda şablon olarak kullanılan olgun bir mRNA'dan sentezlenen DNA paçasına verilen addır. cDNA genellikle ökaryot genlerini prokaryotlara klonlamada sıklıkla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Retrovirüs</span> Retro genomu taşın zayıf virüslerdir.

Retrovirüsler, Retroviridae virüs ailesine ait olan bütün virüsler RNA genomu taşıyan zarflı virüslerdir ve DNA aracılığıyla ikileşme yapabilirler. Diploit olan tek RNA virüsüdür. Ters transkriptaz enzimiyle RNA'dan DNA dönüşümü yapabilen bilinen tek virüs ailesidir. 80 - 120 nm çapında, tek iplikçikli RNA'ya sahip, kompleks yapılı, zarflı virüslerdir. HIV virüsü bu ailedendir. Genetik bilgiyi değiştirebilen virüslerin genel adıdır. Bu ailede Oncovirinae, Lentivirinae ve Spumavirinae alt aileleri bulunur. Bu ailenin insan için en önemli virüsleri Human T Lenfotropik Virüs (HTLV) ve AIDS etkeni olan Human Immunodeficiency Virüs (HIV) bulunur.

Moleküler biyolojide DNA'nın kodlayıcı ipliği, bir DNA'nın, ondan transkripsiyon yoluyla üretilen RNA ile aynı baz dizisine sahip olan, ipliktir. Kodlayıcı iplikte kodonlar bulunur, kodlamayan iplikte ise anti-kodonlar bulunur.

Moleküler biyolojide anlam, DNA ve RNA gibi nükleik asit moleküllerinde bulunan bilginin yönünün (polaritesinin) başka nükleik asitlerle karşılaştırılmasında kullanılan bir kavramdır. Hangi bağlamda kullanıldığına bağlı olarak "anlam" terimi farklı manalara gelebilir. Bir manasıyla "anlam", bir nükleik asidin protein kodlama özelliğidir. Bir diğer manasıyla "anlam", tek iplikli RNA virüslerinde, viriondan çıkan genomik RNA'nın doğrudan protein kodlayabilme özelliğidir. "Antianlamlı" nükleik asitlerden söz edilince, anlamlı bir mRNA'nın ifadesini engelleyen, komplemanter dizili bir nükleik asit kastedilir.

<span class="mw-page-title-main">T7 RNA polimeraz</span>

T7 RNA Polymeraz T7 bakteriyofaja ait bir RNA polimerazdır. Bu enzim, faj genlerindeki genetik bilginin mesajcı RNA molekülü şeklinde transkripsiyonunu katalizler.

<span class="mw-page-title-main">Baltimor sınıflandırması</span>

Baltimor sınıflandırması, David Baltimore tarafından geliştirilmiştir. Virüs ailelerini genom türlerine ve replikasyon yöntemlerine bağlı olarak gruplara bölen bir virüs sınıflandırma sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Virüs replikasyonu</span> Enfeksiyon süreci sırasında biyolojik virüslerin oluşumu

Viral replikasyon biyolojik virüslerin konak hücrelerde kopyalanması işlemidir. Viral replikasyon sürecinin başlaması için virüsün konak hücreye girmesi gerekmektedir. Virüs açısından viral replikasyonun amacı, kendini kopya ederek türünün üretimini ve yeni konak hücrelere girerek hayatta kalmasını sağlamaktır. Replikasyon, virüsün genom yapısına ve barındırdığı kor proteinlerine göre önemli farklılıklar gösterebilir. Birçok RNA virüsü sitoplazmada gelişirken, birçok DNA virüsü çekirdeğe bağlanır. "

Ters transkripsiyonlu virüsler: Ters transkriptaz enzimi kullanarak replike olan virüslerdir. Bu virüsler replikasyon döngüsünde aracı bir DNA veya RNA kullanırlar.

Riboviria, replikasyon için RNA'ya bağımlı bir polimeraz kullanan tüm virüsleri içeren bir virüs alanıdır. RNA'ya bağımlı bir RNA polimerazı kodlayan RNA virüslerini içerir; ve RNA'ya bağımlı bir DNA polimerazı kodlayan ters transkripsiyon virüslerini içerir.