Grekçe veya Antik Yunan dili, Antik Yunanistan'da ve Doğu Akdeniz havzasında MÖ 9. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar konuşulmuş olan ölü bir dildir. Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemleri vardır. Antik Yunanca olarak da bilinir.
Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir olmak zorunda olan ifadelere önerme denir. Kesin olan cümleler yanlış veya doğru da olsa önermedir; yani cümlenin yanlış veya doğru olduğunun bilinmesi gerekmez, doğrulanabilir olduğunun bilinmesi yeterlidir. Soru tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru doğruluk ifade etmez.
Soru işareti, bir noktalama işaretidir.
Noktalama işaretleri; duygu ve düşüncelerin daha açık ifade edilmesi, tümcenin yapısı ve duraklama noktalarını belirlemek, okuma ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılan işaretlerdir.
Ünlem işareti; sevinme, kızma, korku, mutluluk, şaşkınlık gibi aşırı heyecan bildiren ifadelerin sonuna konur. Ayrıca; çağrı, emir, hitap ve yasaklama bildiren cümlelerde de ünlem işareti konulur. Bu işaretin olduğu cümle vurgulanarak okunur.
Ünlem ya da nidâ; sevinç, üzüntü, kızgınlık, korku, şaşkınlık gibi duyguları belirten; tabiat seslerini yansıtan, bir kimseye seslenmek için ve ani bir iş oluş hareketi bildiren cümlelerde kullanılan kelime... Ünlemler tek başına kullanıldıklarında genelde bir anlam ifade etmez. Yazı dilinde ünlem cümlelerinin arkasından genellikle ünlem işareti (!) gelir.
Tırnak işareti, bir noktalama işaretidir. Kelime veya kelime gruplarının bir başına bir de sonuna gelecek şekilde kullanılır. Tırnak işareti içindeki bir cümlede yeniden tırnak içine alınması gereken sözler tek tırnak işareti içine alınır.
Ayraç ya da parantez, bir noktalama işareti. Yay, köşeli ve çengelli parantez olmak üzere başlıca 3 çeşidi vardır. Bunun haricinde yatık V şeklinde parantezlere de rastlanır. Türkçede parantez sözcüğüyle çoğunlukla yay parantez kastedilir.
Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen ad soylu sözcük. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi kelimeler, sıklıkla zamir olarak kullanılır. Türkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak adlandırmak yanlış olur çünkü pek çok ad soylu sözcük gibi zamirler de cümlede ayrı görevlerde kullanılabilir:
- Şunu da satın alayım. (zamir)
- Şu ceket de hoşuma gitti. (sıfat)
Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.
Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.
Ters ünlem işareti (¡), dünyada konuşulan diller arasında İspanyolcada kullanılmaktadır. Ünlem bildiren cümlelerin başında ters (¡) ve sonunda da normal (!) ünlem işareti eklenir.
Liv Johanne Ullmann, Norveçli sinema oyuncusu, yönetmen ve yazar.
Olumlu cümle, içinde herhangi bir olumsuzluk eki veya koşacı olmayan cümlelere denir.
Olumsuz cümle, olumsuzluk anlamı taşıyan cümledir. Olumsuzluk bazen "me" olumsuzluk ekiyle, bazen de diğer olumsuzluk sözcükleriyle sağlanır.
- O dün okula gitmemiş.
- Bunu duyduğuma hiç şaşırmadım.
- Bana sorarsan bu problemi öğretmen dahi çözemez.
- Bugün hiç güzel bir gün değil.
- Bizim sınıfta hiç kız öğrenci yok.
- Gösteriye ne annem ne de babam gelebildi.
Soru cümleleri; soru anlamı taşıyan, cevap bekleyen cümlelerdir. Soru eki (mi), soru zarfı, soru zamiri veya soru sıfatı ile oluşturulur. Soru cümlelerinin sonuna soru işareti (?) konur.
- Odanın sıcaklığı iyi mi?
- Hangi kitabı istiyorsun?
- Kim geldi?
- Hesabı nasıl ödeyeceksiniz?
Basit cümle, içinde tek bir yargı bulunduran cümledir.
- Bugün günüm yoğun geçti.
- Marketten bir koli yumurta aldım.
- Hayat çok güzel.
Ünlem cümlesi; hayret, kızgınlık, şaşkınlık, üzüntü, sevinç, korku, coşku, telaş, sevgi gibi duyguları kuvvetli bir şekilde ifade etmek için kullanılan cümle. Yazımda ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti konur. Ünlem cümlelerinde her zaman bir ünlem bulunmak zorunda değildir. Emir cümlelerinin bir kısmı aynı zamanda ünlem cümlesidir. Bunun yanı sıra "ki" bağlacıyla da ünlem cümlesi kurulabilir. Herhangi bir cümle, ses tonu ile ünlem cümlesi hâline getirilebilir.
Bilişselcilik, etik cümlelerin birer önerme olduğunu, yani doğru veya yanlış olabildiklerini savunan meta-etik görüştür. Karşıtı olan gayribilişselcilik ahlaki cümlelerin önerme olamayacağını savunur. Bilişsellik ahlaki gerçekçiliği, etik öznelliği ve hata teorisini de kapsayan geniş bir tezdir.
"(!)" Noktalama işareti; Türkçede söylenilen cümlenin ironi, dalga amaçlı, iğneleme yapma veya ciddi manada söylenmediğini göstermek için cümle sonuna koyulan işarettir, normal ünlem işareti ile karıştırılmamalıdır.