
Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

Deflasyon ya da para kısıtlaması, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

Hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılır. Paranın değerini yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir.
Bu madde Gini katsayısı gibi gelir eşitsizliği ölçütlerini içeren bir listedir. Gini katsayısı, 0'ın herkesin eşit bir gelire sahip olduğu, 1'in ise tüm gelirin bir kişide toplandığı ve diğer kişilerde hiç gelirin olmadığını gösterdiği, 0 ile 1 arasında bulunan bir sayıdır. Gelir dağılımı, servet dağılımından farklı bir kavramdan ve bir ülkede iki değer birbirlerinden çok farklı değerlere sahip olabilir. Karaborsadan elde edilen gelirler bu metriklere dahil edilmemiştir.

Honduras, Orta Amerika'da bir demokratik cumhuriyettir. Britanya Hondurası'ndan farklı olarak İspanyol Hondurası olarak da bilinir. Batısında Guatemala, güneybatısında El Salvador, güneydoğusunda Nikaragua bulunur.

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

Mahmud Nedim Paşa, Abdülaziz saltanatında 2 değişik dönemde toplam bir yıl yedi ay on bir gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Yatırım, belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılmasıdır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesidir. Yatırım harcamasının sonucunda ortaya çıkan yatırım, orta ve uzun dönemde getiri sağlamaya devam eder.

Kredi, bir tarafın diğer tarafa para veya kaynak sağlamasına izin veren ve ikinci tarafın birinci tarafa hemen geri ödeme yapmadığı borç ve güvendir. Bir kimseye belirli bir süre sonra geri almak kaydıyla satın alma gücü sağlanması veya bu gücün devredilmesi olarak tanımlanır. Bu sözü edilen nakdi kredi tanımıdır. Ancak bankalar bir tüzel ya da gerçek kişi lehine garanti ve kefalet vererek de kredilendirme yapabilir. Buna da gayrinakdi kredi denir.
Nakdi krediler belirli bir süre sonunda vade faiziyle birlikte geri alınmak üzere tüzel ve gerçel kişilere bankalar tarafından verilen ödünç paradır. Nakdi kredi kullandırılırken bankalar ilgili komisyon oranına göre komisyon ücreti almanın yanı sıra banka ve müşteri ilişkileri doğrultusunda kendi inisiyatiflerini kullanarak ipotek, çek veya kefalet gibi teminatlar alabilirler.

LIBOR ya da açılımıyla London Interbank Offered Rate, Londra bankalararası para piyasasında likiditesi yüksek bankaların birbirlerine Amerikan doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır. Londra saati ile 11.00'de sabitlenir. Piyasalar tarafından gösterge faizi olarak kullanılır. Buradaki uzlaşılan faiz oranı sadece Londra'daki bankalar tarafından kullanılmamakta, birçok finansal işlemde gösterge faiz oranı olarak kullanılmaktadır. Resmi adı BBA LIBOR'dur ve BBA tarafından organize edilir. BBA idaresinin, Intercontinental Exchange'e (ICE) geçmesiyle beraber, günümüzde ICE Libor olarak da bilinmektedir.

Standard & Poor's (S&P), merkezi ABD'de New York'ta bulunan uluslararası kredi değerlendirme kuruluşudur.

2008 Ekonomik Krizi veya Büyük Durgunluk, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve birçok ülkeyi olumsuz yönde etkileyen ekonomik gelişmelerdir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımıyla kıyaslanan bu kriz özellikle Eylül 2008 ayında gözle görülür hale gelmiştir. ABD'deki taşınmaz mal piyasasının birden değer kaybetmesi ve bunun sonucu olarak tutulu satışlardaki kişisel iflasların artmasının bu krizi tetiklediği sanılmaktadır.
Sendikasyon kredisi bir borçlanma şeklidir. Genellikle uluslararası güvenilir bankalar tarafından verilir. Kredi, aracı bir banka ("arranger") tarafından ayarlanır. Bu kredilerin taşıdığı ek faize "spread" adı verilir. Krediyi talep eden kurum açısından bu kredi türü, kurumun uluslararası firmalardan meydana gelen bir konsorsiyum tarafından incelenmesini ve yüksek miktarda finansman kullanımına hak kazanması anlamında olduğundan, prestij ve güven unsuru olarak ifade edilmektedir.
Kredi derecelendirmesi veya kredi değerlendirmesi, bir kişi, şirket veya hatta bir ülkenin kredi itibarının belirlenmesidir. Kredi derecelendirmesi, bir borçlunun kredi geçmişi hakkında yapılan bir değerlendirme olabileceği gibi, potansiyel bir borçlunun borcunu geri ödeyebilme yeteneğinin bir değerlendirmesi de olabilir. Hesaplanması için malî geçmiş, cari varlık ve cari borçlar incelenir. Kredi değerlendirmesi, borç veren veya yatırımcı için, o borcun geri ödenme olasılığını belirlemek için yapılır. Ancak, yakın yıllarda, sigorta primi, işe alınmaya uygunluk ve depozito oranı belirlemeleri için de kredi değerlendirme sonuçları kullanılmaya başlanmıştır.
Ponzi şeması, Ponzi sistemi veya Ponzi oyunu, yüksek kâr getiren bir üretim varmış gibi göstererek yatırımcıları sisteme katmayı amaçlayan ve ilk yatırım yapanlara ödemenin sisteme sonradan katılanların parasıyla yapıldığı bir dolandırıcılık yöntemidir. Ortada yüksek kâr getiren bir üretim olduğu, bu üretim sayesinde yatırımcılara para ödendiği iddia edilir ve bu sayede sisteme yeni yatırımcılar çekmeye çalışılır. Ponzi şemasına katılımlar bittiği zaman, ortada kâr getiren bir üretim olmadığı için yeni yatırım yapanlara ödeme yapılamaz, sistem çöker ve ponzi şeması sonlanır.
Kredi notu ya da kredi puanı, bireyin banka ve finans kuruluşları ile arasında geçen her türlü mali dengelere dayanarak çeşitli analizler neticesinde ortaya çıkarılan sayısal bir ifadedir. Finans, reel sektör ve bireyler referans olarak bu kredi notunu kullanır. Uzun yıllardır bankaların müşterilerine kredi vermeden önce kişi veya kuruluşların mali durumunu incelerken referans aldıkları ve kredi riskini hesaplarken kullandıkları önemli bir referans notudur.

2007–2008 finansal krizi veya küresel finansal kriz, küresel ölçekte ciddi sonuçlar doğurmuş finansal bir krizdi. Amerika Birleşik Devletleri konut balonunun patlamasıyla birlikte bankalara yüksek risk binmesine ve dolayısıyla Birleşik Devletler gayrimenkulüne bağlı tüm menkul mülklerin değerlerinin dibe inmesine, beraberinde küresel finans kuruluşlarının zarar görmesine, Lehman Brothers'ın 15 Eylül 2008'de iflas etmesine ve bankalarının krize girmesine sebep oldu. Büyük Depresyon'dan bu yana en şiddetli küresel durgunluk olan Büyük Durgunluğu ateşledi. 2009'un sonlarında Yunanistan'da ufak bir krizle başlayıp sonrasında büyüyen Avrupa borç krizi ve İzlanda'daki üç büyük bankanın üçünün de banka yığılmasını içeren 2008–2011 İzlanda finansal krizini izledi.
Arakazanç ticareti, düşük masraflı bir varlık alıp, yüksek getirili bir varlık olarak ödünç vermek suretiyle yapılan ticari işlem. Bankacılıkta düşük maliyetli bir kredi alıp, alınan krediyi faiz giderinden daha yüksek gelir elde edilebilecek bir para birimine yatırmak şeklinde yapılır. Arakazanç ticareti genellikle arbitraj olarak nitelendirilmez çünkü ticaret ancak ilk alınan emtianın fiyatının değişmemesi halinde kârlı olabilir.
Yağmacı kredi, yıkıcı kredi veya yırtıcı kredi, kredi veren kuruluşlar tarafından oluşturma sürecinde haksız, aldatıcı veya hileli, etik dışı uygulamalar yüretilen krediler için verilen ad. Yağmacı kredilendirme için uluslararası kabul görmüş yasal tanımlar bulunmamakla birlikte, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) genel müfettişlik ofisinin 2006 tarihli bir denetim raporu, yağmacı kredilendirmeyi genel olarak "borçlulara haksız ve istismar edici kredi koşulları dayatmak" olarak tanımlamaktadır, ancak "haksız" ve "istismar edici" özel olarak tanımlanmamıştır. Genellikle yıkıcı ya da yağmacı olarak tanımlanan bazı belirli uygulamalara karşı yasalar olmasına rağmen, çeşitli federal kurumlar bu ifadeyi kredi endüstrisindeki birçok belirli yasadışı faaliyet için genel bir terim olarak kullanmaktadır. Yağmacı kredilendirme, eleştirmenler tarafından kredi veya ipotek hizmeti sürecinde, kredinin verilmesinden sonra haksız, aldatıcı veya hileli uygulamalar olarak tanımlanan ipotek uygulamaları olan yağmacı ipotek ile karıştırılmamalıdır.