
Divan, Divan edebiyatı şairlerinin belli bir düzene göre şiirlerini topladıkları yapıt.

Tercüman-ı Ahvâl, İstanbul'da 1860-1866 arasında yayımlanan ilk özel gazetedir.

Bâkî ya da asıl adıyla Mahmud Abdülbâkî, Türk divan şairi.
Didaktik (öğretici) şiir, belli bir düşünceyi aşılamak veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, bir ahlak dersi çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü az olan şiir türüdür. Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig, Aşık Paşa'nın Garibname, Nabi'nin Hayriye adlı eserleri bu türün ünlü örnekleridir. Tanzimat'tan sonraki Türk Edebiyatında Ziya Paşa'nın Terkib-i Bend; Tevfik Fikret'in Haluk'un Defteri ve Şermin; Mehmet Akif'in Süleymaniye Kürsüsünde, Asım adlı eserleri de bu tarzda yazılmış ünlü eserlerdir. Fabl türündeki eserler de örnek olarak gösterilebilir.

Hayâlî Bey (خيالى) Türk Divan edebiyatı şairinin mahlası. Asıl Adı Mehmet'tir. “Bekâr Memi” diye anılmıştır. Eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir.
Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.
Bağdatlı Ruhî, Türk Divan edebiyatı şairi. Terkib-i Bend'i ile ünlüdür.

Ziya Paşa doğum adıyla Abdülhamid Ziyâeddin, Tanzimat devri devlet ve fikir adamı, gazeteci ve şairdir. Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın en önemli devlet adamlarından birisidir ve Tanzimat edebiyatının en fazla eser veren yazarlarındandır. Şinasi ve Namık Kemal ile birlikte “Batılılaşma” kavramını ilk defa ortaya atan Osmanlı aydınları arasında yer alır.
Tanzimat edebiyatı, Tanzimat döneminin kültürel ve siyasi hareketlerinin sonucu olarak ortaya çıkmış edebiyat akımı. 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Şinasi ile Agah Efendi'nin birlikte çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.

İsmail Safa, Türk şair, yazar ve eleştirmendir. Yazar Peyami Safa ve gazeteci İlhami Safa'nın babası, siyasetçi Ali Kami Akyüz'ün de ağabeyidir. Zaman zaman "Kâmil" takma adıyla da şiir ve yazılar yazmıştır. Servet-i Fünûn şairlerindendir.
Terkîb-i Bend aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- Terkîb-i bend, Ziya Paşa'nın Terkib-i Bend'i
- Terkibibent, Divan Edebiyatı nazım şekli
Rahmi Bey, Türk bestekâr. Amatör bir bestekâr olduğu halde, Hacı Arif Bey ve Şevki Bey gibi dâhilerle rahatlıkla karşılaştırılabicek eserler üreten Rahmi Bey'in 1924 yılındaki ölümünü musikimizde bir devrin sonu saymak gerekir. Edebiyatla da yakından ilgilenen ve edebî çevrelerden pek çok dostu olan Rahmi Bey, şarkılarının çoğunun güftelerini kendi yazmıştır.
Sone, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şeklidir. Batı edebiyatında kullanılan bu tür, Servet-i Fünûncular tarafından Türk edebiyatına geçirilmiştir. Edebiyatımızda ilk örneği Cenap Şahabettin'in, "Şi'r-i Na-Nüvişte" adlı şiiridir. Genellikle dörtlükleri sarmal kafiye ile yazılır. Sonede işlenen konuları sınırlandırmak doğru bir yaklaşım değildir. Sonede her türlü konu işlenebilir. Son dize, duygu yönunden en baskın dizedir. Devrik cümleler kullanılır. Doğu edebiyatındaki sonelerde aşk konusu işlenir.
Terci-i bent, Arap, İran ve Türk edebiyatlarında bentlerden oluşturulan bir nazım şekli.
Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.
Zâtî, tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir. Ziya Paşa tarafından Türk şiirine temel koyan şairlerin üçüncüsü olarak anılmıştır. Çok sayıda şiir yazmış olması nedeniyle değişik eserlerin değişik estetik standartlarda olması sonucu ortaya çıkmıştır.

Abdurrahman Sami Paşa, bürokrat, şair.
Tahrib-i Harâbât, Ziya Paşa'nın Harâbât adlı divan şiiri antolojisinin ilk cildini eleştirmek üzere Namık Kemal'in 1876’da kaleme aldığı eserdir. Türk edebiyatında ilk modern eleştiri örneği kabul edilir.
Terci-i bend, Ziya Paşa'nın 1859’da kaleme aldığı ünlü şiiridir.