İçeriğe atla

Tereyağı

Katı ve eritilmiş tereyağı

Tereyağı, ana maddesi süt yağı olan bir mandıra ürünüdür. Tereyağının bileşiminde yaklaşık %80 oranında süt yağı, su, süt şekeri, mineraller, kolesterin, suda çözülmüş vitaminler, protein, asitler ve aroma veren maddeler yer alır. Tereyağı, gıda ve kozmetik sanayisinde kullanılan bir hammaddedir.

Etimoloji

Tereyağı sözcüğü; Farsçada (Persçe/Persian) “taze, yaş” anlamına gelen tare (تَره) sözcüğü ile Eski Türkçe yāġ “hayvansal yağ veya süt yağı” sözcükleriyle oluşturulmuş bir birleşik sözcüktür. Tereyağı sözcüğünün Türkçedeki karşılığı Dîvânu Lugâti't-Türk'te sağyağ olarak geçmektedir. Türkçe kökle türetilmiş bir başka sözcük de sarı yağ sözcüğüdür.[]

Floris van Schooten

Özellikleri

Genel özellikleri

Yağın hafif sarı ve beyaz olmak üzere iki renkte olması ihtimal dahilindedir. Çünkü sütü yağ elde etmek için alınan hayvan, öncesinde yeşil renkte (yani canlı) besinler tükettiğinde yağ rengi sarıya daha yakın, kurumuş tahıl sapı veya samanı ile beslemiş hayvanlarda ise elde edilecek yağın rengi beyaza daha yakın olmaktadır. Oda sıcaklığında sıvı yapısı, soğuk buzdolabı (yak. 7 °C) soğukluğunda sert sıvılaşması vardır.

Modern tereyağları katkısız ve kaliteli yağı yüksek sütlerden yapılır. Buzdolabında saklanır. Türkiye'de yayık ayranından imal edilen tuzlanmış tereyağı, ağır kokulu, tuzlu ve ekşimsi tatlıdır. AT standartlarına uygun üretim ve tüketim için çalışmaların başladığı belirtilmektedir.

Kimyasal ihtivası

Tereyağının genel formülü. Maviyle çizilmiş kısım doymuş Palmatik asit, yeşil ile işaretlenen kısım doymamış tekli yağ asitleri, kırmızıyla işaretlene kısım Bütirik asit ve son olarak siyah ile çizilen kısım ise Glicerin'dir.

AB standartlarına göre tereyağındaki su miktarı %16 geçmemesi gerekmektedir. Ancak bu şart sağlandığı zaman tereyağı süt ürünü kategorisinde satılabilmektedir. Bunun yanı sıra tereyağı yapısında birçok madde ihtiva etmektedir. Bunlar süt şekeri, mineral maddeler, kolesterol, proteinler, yağda çözülen vitaminler, süt asitleri ve aroma maddeleridir.

Tereyağının diğer bir karakteristik özelliği de yapısında yüksek oranda yağ asitlerinin gliseritleri ve kısa zincirli doymuş yağ asitleri (örn. Bütirik asit) içermesidir. 100 g tereyağının besin değeri yaklaşık 3100 kJ (740 kcal) dir.

Tarih

Filistin'de yayık ile geleneksel tereyağı yapımı (1914)

İlk tereyağı üretiminin nerede olduğu bilinmemektedir. Ama bunun hayvancılığın başlaması ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. En eski bilinen kaynak ise eski milattan 3000 yıl önce Sümerlerde mozaiklerde resmedilmiş. Ama bunun bir nevi ayran veya tereyağı üretimi olduğu kesin bilinmemektedir.[1]

Antik devirde Akdeniz bölgelerinde tereyağı üretimi bilinmekle birlikte sadece kozmetik ve ilaç olarak kullanılmış zeytin yağı kullanımı daha ağır basmıştır. Orta Çağ'da ise çok önemli bir ticari madde olmuş ve bunun için özel fıçı ve kovalar icat edilerek genelde deniz yolları ile nakledilmiştir.

19. yüzyılda endüstri devrimi ile birlikte büyük mandıra ve tereyağı işletmeleri türeyerek üretim sanayileştirildi. Tarımın ve hayvancılığın gelişmesi, traktör ve süt sağma makinelerinin daha genişçe kullanılmaya başlanması, nakliyat imkânların oluşması, tereyağı üretimi ve tüketiminde bir patlama oluşturmuştur.

Tereyağı yapan bir Türk kadın, Yakutistan, 19. yüzyıl sonları

Suni soğutma tekniğinin (buzdolabı) 19. yüzyılında geliştirilmesi tereyağının geniş kitleler için sıradan bir gıda olmasında büyük bir etkendir. Gelişmiş sanayi ülkelerinde, süt üretiminden ve nakliyattan tüketime kadar süreçteki kesintisiz soğutma zorunluluğu bugün belirlenmiş bir standarttır.

Sanayileşme ile birlikte tereyağına esaslı bir rekabet oluştu: bitkisel margarin. Fransız kralı III. Napolyon'un verdiği sipariş üzerine kimyager Hippolyte Mège-Mouriés margarini buldu. Tereyağını alamayacak yoksul kitle için, ekmeğe sürülebilen ekonomik bir yağ gerekli idi.

Üretim yöntemleri

Elde edilmesi her zaman kolay olmasa da, tereyağı genel olarak yağ içeren tüm sütlerden elde edilebilmektedir. Her sütten tereyağı elde etmek mümkün değildir. Örneğin kısrak ve sıpa sütü tereyağı elde etmek için elverişli değildir. Tereyağı üretiminde en elverişli süt inek, koyun ve keçi sütüdür.

Tereyağı yapımı

19. yüzyılda tereyağı yapımında kullanılan yayık.

Eski zamanlarda tereyağını üretmek için, bu işlemde kullanılacak süt bir kaba konulur ve iki gün böyle bekletilirdi, ta ki sütün kreması yüzeyde toplanıncaya kadar. Bu krema tabakası elle tereyağı yapma aşamasına geçmeden önce başka bir kaba alınır ve olgunlaşması için bir müddet daha bekletilirdi.

Bu fiziksel olgunlaşma sayesinde yağın kristalleşmesi sağlanır ve bunun yanında sütyağının düzgün ve en uygun şekilde yayılır. Buda ekşimemiş kremadan tereyağı yapılmasını mümkün kılmaktadır. Kremanın olgun hale gelmesi için bir takım biyolojik ilaçlarda kullanılmaktadır. Bunun sonucunda yağın pH-değeri düşer ve çeşitli mikroorganizmalar oluşur. Buda tereyağına farklı bir aroma kazandırır.

Tereyağı elde etme aşamasında krema iyice çırpılır. Bu işlem esnasında sütte bulunan yağ damlalarını saran zar parçalanır. Böylelikle yağ sütün içine karışır. Bundan sonra süt içerisinde serbest kalan yağ birbirlerine yapışmaya başlar. Burada yapısında yağ zarı parçacıkları, su ve bir miktar süt proteini barındıran bir emülsiyon oluşmuş olur. Oluşan bu emülsiyonun karıştırmaya devam edilmesiyle sıvı haldeki su içerisinde yağ emülisyonundan katı haldeki yağ içerisinde su emülsiyonu oluşmuş olur. Bu işlemler sonucunda yağsız olan kısım yayıkaltı olarak kullanılırken, diğer kısım ise tereyağı olarak kullanmak üzere şekil verilerek paketlenir.

Rengi

Deniz tuzuyla tuzlanmış Alman Tereyağı.

Tereyağı rengini iki farklı faktörden almaktadır. Bunlardan ilki sütünden tereyağı yapılan hayvanın yeminden ve ikicisi ise üretim esnasında içine ekstra konulan renklendiricilerdir.

Tereyağının klasik rengi sarıdır. Eğer tereyağı yaptığımız süt inek sütü ise, buradan ineğin doğal yollarla çayırlarda otlandığını ve taze çimen ya da ot yediğinin bir göstergesi olarak gösterilebilir. Bilindiği üzere çimenler yüksek oranda yapısında Karotenoid ihtiva eder. Eğer otlar sarı değil de yeşil bile olsa yapısında gene de Karatenoid barındırır. Sadece bu durumda Karatenoidin etkisi klorofiller tarafından bastırılmıştır. Karatenoidler klorofillere kıyasla yağda çözülebilme özelliğine sahiptirler. Bu yüzden tereyağı yapma işlemi sırasında karatenoidler sütteki yağda çözülürler ve böylelikle tereyağının içine de geçmiş olurlar. Bu da Tereyağının neden sarı renkte olduğunu açıklar. Bir başka deyişle hayvan sadece suni hayvan yemiyle ya da sadece samanla beslenirse ki bu yöntem günümüzde kış aylarında modern tesislerde kullanılan bir yöntemdir, bu hayvanların sütlerinden üretilen tereyağı daha çok beyaz renkli olur. Çünkü suni yemler ve saman karatenoid bakımından oldukça fakirdirler. Avrupa Birliği ülkelerinde tüketicilerin bu hassasiyetlerini bilen üreticilerin hayvan yemlerinin içine yeteri miktarda Karoten maddesi eklemektedirler. Böylelikle yılın her döneminde alınan tereyağını her zaman aynı renge sahip olması sağlanmış olur. Bu yöntem özellikle Almanya’da çok kullanılan bir yöntemdir.

Halk arasında geniş bir kabul bulan inanışa göre tereyağının rengi, hayvanların yılın farklı zamanlarında tükettikleri yemlerin yapılarında ihtiva ettikleri yağ oranlarına bağlamışlardır. Onlara göre sonbaharda ve kışta üretilen süt, yıllın diğer zamanlarında üretilen sütten daha yağsız olduğu ve bu yüzden bu zamanda yapılan tereyağı beyaz renkte olur. Yukarıda daha önce açık bir şekilde anlatıldığı gibi, tereyağına rengini veren sütün ihtiva ettiği yağ oranı değil aksine yapısındaki Karatenoid maddesidir. Bundan yola çıkarak halk arasındaki bu anlayışın yanlış olduğunu kesin bir dille söyleyebiliriz. Yapısında yüksek oranda yağ barındıran süt bile, içinde Karatoin maddesi barındırmadığı ve taze olduğu sürece gene beyazımsı bir renkte olur. Kısacası tereyağının rengine bakarak, içerdiği yağ miktarından bahsetmemiz pek mümkün değildir.

Bunun yanı sıra tereyağının tipik rengi ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilmektedir. Örneğin İtalya’da üretilen tereyağın rengi genel olarak saf beyazdır. Bu yüzden bu renk İtalyanlar arasında tereyağının doğal rengi olarak kabul görmektedir.

Tereyağı erirken.

Günümüzdeki endüstiriyel üretimi

Günümüzde tereyağı üretimi modern tesislerde üretilmektedir. Bu tesislerde tereyağı üretimi pastörize edilmiş kremadan yapılır. Buralarda süt santrifüjleme işleminden geçerek kısa bir sürede krema kısmı sütten ayrılmış olur. Bundan sonra pastörizasyon işleminden geçer. Yani burada krema hızlı bir şekilde ısıtılır ve saniyeler içinde tekrar oda sıcaklığında soğutulur. Krema olgunlaşması için yaklaşık 20 saat bekletildikten sonra Tereyağı makinelerine aktarılır. Burada iyice çırpılarak kremadan tereyağı elde edilir ve bu işlem esnasında bir yan ürün olan ayran yağdan ayrılır. Elde edilen tereyağına şekil verildikten sonra paketleme işlemine geçilir. Ortalama olarak 1 kg tereyağı elde etmek içi yaklaşık 20 kg süte ihtiyaç vardır.

Dünyada tereyağı üretiminde önde gelen ülkeler

Dünyada tereyağı üretiminde Hindistan açık bir farkla başı çekmektedir ve 2,5 (milyon ton) yıllık üretimiyle ikinci sırada bulunan Pakistan'dan neredeyse 5 kat daha fazladır. İkici sıradaki Pakistan'ı ise az bir farkla ABD takip etmektedir.

2012'in verilerine göre tekrar Hindistan 4,5 (Milyon ton)' la dünya üretiminde birinci sırayı alırken, Hindistan ürettiği bu miktar tereyağıyla dünya üretiminin %40 tek başına üretmektedir. İkinci sıradaki ABD 0,8 (Milyon ton)' onu takip ederken, Pakistan 0,7 (Milyon ton)'la üçüncü sıraya gerilemiştir.[2]

Dünyanın Tereyağı Üretiminde En Önde Gelen Ülkeler (2004)
Kaynak: Handelsblatt Die Welt in Zahlen (2005)'teki Sayısından
Sıralama Ülke Üretim
(Milyon ton)
Sıralama Ülke Üretim
(Milyon ton)
1 Hindistan2,510 İran0,150
2 Pakistan0.0,55711 İrlanda0,142
3 ABD0.0,52512 Avustralya0,130
4 Yeni Zelanda0.0,47313 İtalya0,125
5 Almanya0.0,44014 Hollanda0,117
6 Fransa0.0,42015 Mısır0,116
7 Rusya0.0,26216 Ukrayna0,110
8 Polonya0.0,18017 Belçika0,102
9 Birleşik Krallık0.0,160

Besin değeri

Yüksek doymuş yağ oranı ve hayvansal yağ olması kötü kolestrole bir sebep olarak görülse de, tereyağı tabii bir gıdadır. Sanayi yağı margarine karşı besin değeri daha yüksek ve kıymetlidir. Yağlar arasında en yüksek protein içeren besindir. Yaklaşık yüzde biri protein iken diğer yağlarda bu neredeyse sıfırdır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Der Große Brockhaus in Zwölf Bänden. 18. völlig neubearbeitete Aufl., F. A. Brockhaus, Wiesbaden 1980.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 21 Şubat 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2015. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Peynir</span> Bir süt ürünü

Peynir, süt proteini kazeinin pıhtılaştırılmasıyla çeşitli tat, doku ve formlarda üretilen bir süt ürünüdür. Genellikle inek, manda, keçi veya koyun sütünden elde edilen proteinler ve yağdan oluşur. Üretim sırasında süt genellikle asitlendirilir ve kazeinin pıhtılaşmasını sağlamak için peynir mayası enzimleri veya benzer aktiviteye sahip bakteriyel enzimler eklenir. Katı lorlar, daha sonra sıvı peynir altı suyundan ayrılır ve preslenerek bitmiş peynir haline getirilir. Bazı peynirlerin kabuğunda, dış katmanında veya tamamında aromatik küfler bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Sabun</span> Bir temizlik maddesi

Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin Na veya K tuzlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Zeytinyağı</span> bitkisel sıvı yağ

Zeytinyağı, zeytin ağacının meyvesinden elde edilen yeşilimsi-sarımtırak renkte sıvı bir yağdır.

Palmitik asit (IUPAC adlandırma sisteminde hexadekanoic asit) hayvan ve bitkilerde bulunan en yaygın doymuş yağ asitidir. 16 karbonludur, baz haline palmitat denir. Ergime sıcaklığı 63.1 °C, kimyasal formülü CH3(CH2)14COOH'tür. İsminden de anlaşılacağı üzere palmiye ağacının yağından ve palmiye çekirdeğinde bulunur. Tereyağ, peynir, süt ve ette de bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Dondurma</span> dondurulmuş tatlı

Dondurma, içine şeker katılmış çeşitli meyve suları ya da sütten soğutmak suretiyle elde edilen soğuk bir tatlıdır. Eş anlamlısı buzkaymak sözcüğüdür. Ayrıca meyveli buz ve freezie türleri de vardır. El ile ya da elektrikli makinelerde yapılabildiği gibi dondurma buzdolapları ile de hazırlanabilir. 100 g dondurma 100-200 kalori verir. A, B, D vitaminleriyle, kalsiyum, yağ, protein ve fosfor yönünden zengin bir gıdadır. Artık piyasada hemen her çeşidi olan dondurmaları servise hazır paket şeklinde her mevsimde bulmak oldukça kolaydır. Yaz kış yenilmesi tavsiye edilir. Her çeşit kuru ve yaş meyve ile hazırlandığı gibi cevizli, fıstıklı, çikolatalı, karamelli vb. olan çeşitleri piyasada sıklıkla tüketilmektedir. Dondurmalar elle, makine yardımıyla ya da döverek yapılabilir. Bazı yörelere has dondurmalar vardır örneğin Kahramanmaraş Dondurması. Kendine has dondurması olan ülkeler vardır. Birleşik Krallık, Japonya, Finlandiya, Yunanistan, Yeni Zelanda, Avustralya, Almanya ve İtalya'nın yanı sıra Türkiye'de de Kahramanmaraş, dondurması ile ünlüdür.

Yağ, oda sıcaklığında yüksek viskoziteye sahip, yüksek miktarda karbon ve hidrojen içeren, suyla karışmayan ancak diğer yağlarla kolayca karışabilen maddelerdir. Yağlar yiyecek, yakıt, boya, makine sanayii dâhil birçok değişik amaçla kullanılırlar.

Emülsiyon veya Türkçe adıyla sıvı asıltı, birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışımıdır. Bir sıvı, öbürünün içinde dağılmış durumdadır. Emülsiyon oluşma sürecine emülsifikasyon denir. Bir emülgatör bir emülsiyonu kararlı kılan, genelde sürfaktan özellikli bir maddedir.

<span class="mw-page-title-main">İrmik helvası</span> Türk mutfağına özgü irmik helvası, genellikle dondurmalı yenir.

İrmik helvası, irmiğin un, şeker, yağ ve arzuya göre çam fıstığı, su, süt gibi diğer katkılarla kavrulmasıyla elde edilen Türk tatlısıdır. Sıcak veya soğuk yenilebilir. Yüksek kalorili olan irmik helvası lif bakımından zengindir.

<span class="mw-page-title-main">Yün</span>

Yün bazı memelilerden elde edilen hayvansal kıl kökenli doğal bir elyaf türü. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün elyafı koyundan genellikle canlı hayvanlardan kırkılmak suretiyle olmak üzere değişik yöntemlerle elde edilir. Bu tür yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri diğer yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle ölmüş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı (yapak) deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerdiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.

<span class="mw-page-title-main">Yayıkaltı</span> mandıra ürünü

Yayıkaltı, yayık altı, veya yayık ayranı, bir süt ürünüdür. Yayıkaltı, tereyağı elde edilmesi için süt ürünlerinin yayıklanmasından sonra geride bırakılan sıvıdır. Fermente edilmiş krema veya yoğurttan yapılabileceği gibi sütten de üretilebilir, ancak sütten üretim genellikle sanayide kullanılmaz. Batı Avrupa'da özellikle ekşi veya tatlı kremadan arta kalan yayıkaltı, doğrudan içilmesi, çorbalara katılması veya konsantre edilerek hayvan yemi olarak kullanılması ile değerlendirilir. İngilizce konuşan ülkelerde buttermilk adı ile bilinir ve bazen Türkçede de bu kullanım görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gıda</span> vücut tarafından tüketilen, enerji sağlayan madde

Yiyecek, canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için yemek suretiyle tüketmeleri gereken maddelerdir. Belirli bir öğünde tüketilen yiyeceklere yemek denir. Yiyecekler organik veya inorganik maddelerden üretilmiş olabilirler. Yiyeceklerde bulunan ve canlıların yaşamını devam ettirmesi, büyümesi için gerekli olan protein, vitamin, mineral gibi maddelere ise besin veya gıda denir. Ancak gıda sözcüğü "ilaçlar hariç, yaşamı devam ettirmek için tüketilen tüm yiyecek ve içecekler" anlamında da kullanılır. Ultra işlenmiş gıda, kolay yiyecek, organik gıda, abur cubur, fast food, çerez, genetiği değiştirilmiş gıdalar çok tüketilen türlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Margarin</span> katı yemeklik yağ (bitkisel)


Margarin, tereyağının yerine kullanılmak üzere üretilmiş olan, çeşitli bitkisel ve hayvansal yağlardan doğal veya kimyasal olarak elde edilen yağ çeşididir. Margarin ilk defa 1869 yılında III. Napolyon'un isteğiyle kimyager Hippolyte Mège-Mouriès tarafından üretilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ayçiçek yağı</span> sıvı bitkisel yağ

Ayçiçeği yağı ayçiçeği bitkisinin çekirdeklerinden diğer bir deyişle tohumlarından elde edilen açık sarı renkli ve hafif tadı olan bitkisel bir yağdır. Yapısında bol miktarda doymamış yağ asitlerini barındırır ve genel itibarıyla besin amaçlı kullanılır. Bunun yanında Biyodizel yapımında ve ilaç sanayinde kullanılmaktadır. Ayçiçeği yağı dünyada en çok üretilen dört bitkisel yağdan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Eritilmiş içyağı</span>

Eritilmiş içyağı, hayvanların iç yağlarının işlenmesiyle elde edilebilen bir hayvansal yağ türüdür. Yapılarının uygunluğundan dolayı genel itibarıyla eriitilmiş iç yağlar domuz ya da kaz iç yağından üretilmektedir. Bu işlem için sığır iç yağı kullanılmamaktadır, çünkü büyükbaş hayvanların iç yağları daha yüksek bir erime noktasına sahiptir. Bu yüzden bu tür hayvanların iç yağlarına don yağı denilir.

<span class="mw-page-title-main">Sıvı yağları katılaştırma</span>

Katılaştırma, sıvı yağları katılaştırmak için kullanılan kimyasal bir yöntemdir. Bu işlem için genellikle Hidrojenasyon denilen yöntem kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Soya sütü</span>

Soya sütü, soya fasulyesinin emilmesi, öğütülmesi ve kaynatılmasıyla elde edilen bitki bazlı bir bitkisel süt türüdür. Yağ, su ve protein emülsiyonudur. Orijinal şekli, tofu üretiminin doğal bir yan ürünüdür. 21. yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaygın bir içecek haline geldi ve süt üretimine daha yakından benzeyen tat ve kıvam vermek için üretim teknikleri geliştirildi. Badem ve pirinç sütü gibi, benzer sebze bazlı sütler ile birlikte, vejetaryenler ve laktoz intoleransı olan kişiler tarafından normal süt yerine tüketilebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sade yağ</span>

Sade yağ veya klarife tereyağı, tereyağında bulunan süt yağından suyun ve sütte yer alan protein ve şeker gibi katı maddelerin uzaklaştırılması ile üretilen süt ürünü. Hindistan kökenli özel bir türü olan ghee ismi ile de bilinen sade yağ, genellikle tereyağını eritilmesi ve bileşenlerinin yoğunluklarına göre ayrılmasını sağlanarak üretilir.

<span class="mw-page-title-main">Ekşi krema</span>

Ekşi krema, normal kremanın belirli laktik asit bakterisi ile fermente edilmesiyle elde edilen bir mandıra ürünüdür. Kasıtlı veya doğal olarak eklenen bakteri kültürü kremi ekşitir ve koyulaştırır. Adı ekşi denilen bakteri fermantasyonu ile laktik asit üretiminden gelmektedir. Krem fraîche, yüksek yağ içeriği ve daha az ekşi tadı olan bir tür ekşi krema türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Süt yağı</span>

Süt yağı, sütün yağlı kısmıdır. Süt ve krema genellikle içerdikleri süt yağı miktarına göre sınıflandırılarak satılır. Süt yağı esas olarak her biri üç yağ asidi içeren trigliseridlerden oluşur. Süt trigliseridleri miristik asit, palmitik asit, stearik asit, palmitoleik asit, oleik asit, linoleik asit, alfa linolenik asit yağ asitleri içerir. ABD'deki düzenlemelere göre tam yağlı süt en az %3,5, ekşi krema veya hafif krema en az %18, tam yağlı yoğun krema en az %36, tereyağı en az %80 süt yağı içermelidir.

<span class="mw-page-title-main">Hızlı ekmek</span>

Hızlı ekmek maya veya ekşi hamur mayası gibi biyolojik olandan ziyade kimyasal kabartma tozu ile mayalanmış ekmektir.