İçeriğe atla

Tepegöz

Tepegöz, Türk mitolojisinde de adı geçen tek gözlü devdir. Değişik Türk dillerinde Tübegöz, Töbököz, Töpekös olarak da söylenir.

Özellikleri

Kaf dağında yaşar. Annesi alageyik donuna girebilen bir peridir. Bu perinin bir çobanla birleşmesinden doğmuştur. Bazen dişi, bazen de erkek Tepegöz’lere rastlanabilir. Parmağında büyülü bir yüzük takılıdır. Yalnızca gözünden vurularak öldürülebilir. Bedeninin diğer kısımlarına silah işlemez. Türklerle iç içe geçmiş olan Nart mitolojisinde olaylar da dâhil bire bir aynı özellikleri taşıyan bu deve rastlanır. Ayrıca Sokur (Sokor) “Kör” adıyla biten dev adları da mevcuttur. Sokur sözcüğü Anadolu'da "köstebek" anlamında da kullanılır. Yaztırnak bazen onun karısı olarak gösterilir. İnsan eti yer. İnsan kemiklerinden örülmüş bir kalede yaşar. Çobanlık yapar ve bir tılsımlı nesnesi vardır.[1] Bazen baştan aşağı demir giyimli olarak anlatılır. Bir tas büyüklüğünde gözü vardır. Kayalık dağlardaki düzlüklerde yaşarlar. Bazen aileleri olduğu söylenir. Bazıları karnı şişen dağlardan doğar. Kirgis adını taşıyan bir Tepegöz çok tehlikelidir.

Tepegözler genellikle Romalıların inandığı bir yaratıktır. Bir çeşit devdir. Elinde dikenli bir balyoz ya da buna benzer araçlar taşır. Kafasının tepesinde 1 tane gözü olduğu için ona tepegöz denmiştir. Bazı inançlarda tepesinde boynuz olduğu söylenir.

Bir Dede Korkut (Korkut Ata) masalında; kılıcın kesmediği, okun işlemediği bir bedene sahip, yalnızca gözünden zarar verilebilen, çobandan olma, peri kızından doğma canavar. Basat adlı kahraman tarafından öldürülür. Kiklop'a benzeyen bir yaratıktır.

Çok bilinen iki türü vardır.

1. Eğegöz, 2. Yalgızgöz[2]

Eğegöz

İğegöz olarak da bilinir. Başının üzerinde tek gözü olan canavardır. Tek göz şeytaniliği simgelemektedir. Tepegöz’ün bir türüdür. Eğe, "göğüs kafesi" demektir, belki de gözü göğsünün üzerindedir. İğ kökü ise hastalık, şeytanilik gibi anlamlar barındırır.

Yalgızgöz

Yalgöz de denir. Başının ortasında tek bir gözü vardır. Tepegöz’ün bir türü olarak geçer. Yal, “tek” kökünden gelir. Yal sözcüğü aynı zamanda ateşi çağrıştırır (Yalım, Yalkın). Moğolcada Yalgah, fark etmek anlamına gelir.

Dipnotlar

  1. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0) 7 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Türk Mitolojisi Sözlüğü, Pınar Karaca, (Tepegöz, "Jalgızgöz")". 23 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2011. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ejderha</span> efsanevi canavar

Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Dev</span> doğaüstü, mitolojik yaratık

Dev, birçok farklı kültürün efsane, folklor, mitoloji ve masallarında yer alan bir doğaüstü yaratık.

<span class="mw-page-title-main">Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi</span>

Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi, en ünlü Dede Korkut hikâyelerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Canavar</span> tuhaf yaratık

Canavar; mitolojilerde, masallarda ve efsanelerde bahsedilen vahşi hayvan, olağanüstü, yırtıcı canlı. Türk kültüründe Guyuk (Güyük) veya Azman olarak da bahsedilir. Değişik biçimlerde tasvir edilir. Çoğu zaman her tür sıra dışı ve yırtıcı varlığı ifade etmekte kullanılır. Azerbaycan Türkçesinde canavar sözcüğünün yırtıcı hayvan manası daralarak, doğrudan "kurt" anlamını taşır hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yelbegen</span> Türk mitolojisinde çok başlı Dev veya Ejderha

Yelbegen - Türk ve Altay mitolojisinde dev. Yelbeğen, Yilbeğen, Celbeğen de denir. “Yegen veya Yeken” biçimiyle kısaltılmış olarak da kullanılır., zaman zaman yedi başlı dev ya da bir evren (ejderha) olarak tanımlanan mitolojik canavar. Çok büyük masal yaratığı.

Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Törüngey</span>

Törüngey, Türk ve Altay mitolojisinde ilk insan, Adem. Türüngey (Torongay) olarak da bilinir. Yeryüzünde yaratılan ilk kişi olduğuna inanılır. İnsanların atasıdır. Gökte yaşamaktadır. Ne bir ulusa ne de bir boya (kabileye) sahip değildir. İlk önceleri eşi de yoktur. Sonradan yeryüzüne gönderilmiştir. Yeryüzüne gönderilirken Ulukayın (veya Ulu Ata) tarafından kendisine Su, Ateş ve Demir verilmiştir. Karısının adı Ece (Eje)’dir. Elli kapılı, kırk pencereli, çatısı otuz kirişli bir evi vardır. Öküzleri tarla sürmede kullanan kişidir. Köten (saban) sürmeyi bulan kişi de odur. Kımızı bulan da odur. Kımız içme töreni ona aittir. Bazen göklerden mi indiği yerden mi çıktığı belli olmayan kişi olarak betimlenir. Bazen de gökten düştüğü söylenir. Ateşi elde etmiştir. Ve kendisi yurdundan kovar, bu durum kovulma motifiyle de bağlantılıdır. İslam, Hristiyanlık ve Museviliğin etkisiyle çamurdan yaratıldığı inancı yerleşmiştir. Karısıyla birlikte adları Ecey (Ece) ve Elley (Ele) şeklinde de geçer.

<span class="mw-page-title-main">İye</span>

İye - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh. Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir. Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.

  1. Genel Anlam: Sahip. Koruyucu. Bir şeyin maliki.
  2. Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.
<span class="mw-page-title-main">Ak Oğlanlar</span>

Ak Oğlanlar - Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrıları. Ak Erler de denir. Ülgen Han'ın oğullarıdırlar. Kıyatlar adı da verilir. Yedi kardeştirler. Yedi Altay boyunun koruyucusudurlar. Yedi Kat yeraltını sembolize ederler. Kıyat sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Moğollarda Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır. Ak Oğlanların adları şu şekildedir:

  1. Karağus Han: Kuşlar Tanrısı
  2. Karşıt Han: Temizlik Tanrısı.
  3. Pura Han : At Tanrısı.
  4. Burça Han: Zenginlik Tanrısı.
  5. Yaşıl Han: Doğa Tanrısı.
  6. Kanım Han: Güven Tanrısı.
  7. Baktı Han: Lütuf Tanrısı.
<span class="mw-page-title-main">Altındağ (mitoloji)</span> Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutsal dağ

Altındağ - Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutsal dağ. Değişik Türk dillerinde Altantav, Altantağ, Altuntah, Altantak ve Altaytav olarak da söylenir. Moğolcada Altanavla veya Altanula olarak bilinir. Bozdağ ve Tazdağ sözcükleri yine bu dağı nitelemek için veya eşanlamlı olarak kullanılır.

Büke - Türk ve Altay mitolojilerinde ejderha demektir. Bükü veya Buka olarak da söylenir. Efsanevi yaratık. Yılana benzer dev bir sürüngendir. Çoğu zaman kanatlı olarak betimlenir. Uçabilir. Ağzından ateş saçar, dişlerinden asit akıtır. Derisi zırh gibi pullarla kaplıdır. Tüm Dünya mitolojilerindeki ortak figürlerden birisidir. Dinozorlar çağından kalma bazı yaratıkların ilkel topluluklardaki düşsel anlatımı olarak düşünülebilir. Moğollarda Buka Noyon devlerin babasıdır ve dokuz oğlu vardır. Badraç adı verilen ejderha yedi başlıdır. Çin kültüründe Lu olarak bilinir. Çin etkileri, Türk ve Moğollarda bu varlığa dair toplumsal anlayışı da değişik oranlarda biçimlendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dağ İyesi</span> Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde dağın koruyucu ruhu

Dağ İyesi - Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde dağın koruyucu ruhudur. Değişik Türk dillerinde Tav İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi ve Moğolcada Uğul (Ula) Ezen olarak bilinir.

Mangus - Türk ve Altay mitolojisinde canavar, hortlak, dev, ejderha gibi içeriklerin tamamını kapsar. Türk dillerinde Mangıs, Mongus, Mogus ve Moğol dillerinde Mongas, Mangas olarak yer alır.

Şulbus, Türk ve Altay mitolojisinde adı geçen bir yaratık, cadı. Şulbıs, Çulmus, Çulbus, Çulbıs ve Moğolcada Şulmus, Şulmas, Solmos, Sılmus, Sulmı, Şulma, Şulmo, olarak da söylenir. Ne yaşlanan, ne çoğalan, ne ölen yaşlı bir kadındır. Tüm gücü kızıl saçlarındadır. Adları bazen Mangus ile birlikte anılır. Bazen de Mangus’un annesi olarak gösterilir. Derin mağaralarda yaşarlar. Kılıktan kılığa bürünürler. Erkek olanlarına da rastlanabilir. Erkek ve kadın şulbuslar birbirlerini öldürürler.

Su Ana - Türk, Tatar ve Altay mitolojilerinde Su Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Suv Ana olarak da bilinir. Moğollar Usan (Uhan) Ece olarak adlandırırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ulukayın</span>

Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.

<span class="mw-page-title-main">Ev iyesi</span> inanç

Ev İyesi – Türk halk kültüründe evin koruyucu ruhu. Üy İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da tanınır. Moğollar Ger (Ker) Ezen derler.

İrşi – Türk ve Altay halk inancında ve halk kültüründe peri (perikızı). Cisimsiz dişil varlık.

Kempir – Türk ve Altay mitolojisinde ve masallarda adı geçen dev. Azman, çok büyük yaratık. Mastan Kempir adlı bir dev insanın topuklarından kanını emer ve yer altına götürüp tutsak eder sonra da acıkınca yer. Bazen ağzından alevler saçar. Zulman Kempir adlı dişi bir dev de sık sık masallarda anılır. Yalmavuz Kempir ise dev kavramının farklı bir adıdır. Kazaklarda yaşlı çirkin bir kocakarı şeklindedir. Türkmence Kempir sözcüğü de yine yaşlı kadın demektir. Kazaklar Gökkuşağına Kempirkoşak adı verirler. Kambar Han ile de bağlantılı olma ihtimali vardır. Gökkuşağına bazen Kempirkuşak bazen de Kambarkuşak adı verilir.

Dede Korkut Hikayeleri, 2011–2013 yılları arasında yapılmış ve TRT Çocuk'ta yayınlanmış olan tarihî, fantastik, epik, macera ve aksiyon türündeki bir Türk çizgi dizisidir. Dizi, Mavi Rüya Animasyon Stüdyosu isimli yapım şirketi tarafından yapılmıştır. Türk tarihinin destansı ve efsanevi kişiliklerinden biri olan Dede Korkut'u ve onun dönemindeki Türklerin yaşamını anlatmaktadır.