İçeriğe atla

Teori ve olgu olarak evrim

"Evrim hem bir teori hem de bir olgudur (bilimsel bir gerçektir)" şeklindeki ifadeye, biyoloji literatüründe sıkça rastlanır.[1][2][3][4][4][5][6][7] Bu ifade evrimin iki şekilde kullanılması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. "Evrim olgusu" ile kastedilen, bilimsel gözlemler ve deneyler ile meydana geldiği görülmüş olan, biyolojik organizma topluluklarındaki değişimlerdir. "Evrim teorisi" ile kastedilen ise bu değişimlerin nasıl meydana geldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan modern evrimsel sentezdir. Bu terimlerin yanlış kullanılması ve yanlış anlaşılması, evrim teorisinin doğruluğuna karşı çıkan görüşleri temellendirmek için kullanılmıştır.

Olgu ve teori (kuram) arasındaki ayrım, evrimin incelenmesine mahsus değildir. Yer çekimi kanunu, kütlesi olan maddelerin birbirini çektiğini söyleyen bilimsel bir olgudur, lakin kütlesi olan maddelerin birbirini nasıl çektiğini açıklamaya çalışan farklı yer çekimi teorileri vardır. Bu yönüyle, yer çekimi hem bir bilimsel olgu hem de bir bilimsel teoridir.

Genelde "evrim" kelimesi yalnız olarak kullanıldığında, söz konusu olguların ve bunları açıklayan teorinin birleşimini ifade eder. Yine de "evrim" kelimesi bu ikisinden yalnızca birini ifade etmek için de sıkça kullanılır, bu yüzden yazarın kastettiği anlamı belirlemek için dikkatli olmak gerekebilir.

Evrim, olgu ve teori


Evrim hem "olgu ve teori", hem "teori olmayan olgu" ve hem de "bir olgu olmayan, yalnızca bir teori" olarak nitelendirilmiştir. Bu, tartışmayı zorlaştıran bir terminolojik karışıklığı gösterir.[8][9] "Evrim", "olgu" ve "teori" terimlerinin anlamları aşağıda açıklanmıştır.

Evrim

Genellikle evrim basitçe, organizma topluluklarının bir nesli ile sonraki arasında görülen, vasıflardaki veya gen sıklıklarındaki değişimler olarak tanımlanır. Bununla birlikte, "evrim" genelde şu iddiaları da içerecek şekilde kullanılır:

  1. Yalıtılmış toplulukların vasıf oluşumlarındaki farklar, nesiller sonra yeni türlerin oluşumuyla sonuçlanabilir.
  2. Bugün yaşayan tüm organizmalar ortak bir atadan (veya ataç gen havuzundan) gelmektedir.

Douglas Futuyma'ya göre:

Biyolojik evrim çok küçük veya oldukça büyük olabilir; bir topluluktaki farklı alellerin (kan gruplarını belirleyenler gibi) oranlarındaki küçücük değişikliklerden en eski proto-organizmalar ile salyangozlar, arılar, zürafalar ve karahindibalara kadar peş peşe olan başkalaşımlara kadar her şeyi kapsar.[10]

"Evrim" terimi ayrıca, özellikle "teori" olarak kullanıldığında, daha geniş olarak doğal seçilim ve genetik sürüklenme gibi süreçleri de içerecek şekilde kullanılır.

Olgu

Olgu, genelde bilim insanlarınca deneysel verileri ya da nesnel doğrulanabilir gözlemleri ifade etmek için kullanılır. "Olgu" ayrıca daha geniş manada çok kuvvetli delillere sahip herhangi bir hipotezi belirtmek için de kullanılır.

"Olgu"
Gözlem Kurulmuş Hipotez
  • 'Bir olgu, delillerle öylesine kesin olarak desteklenen bir hipotezdir ki doğru olduğunu varsayarız ve doğruymuş gibi davranırız.' Douglas Futuyma.[15]

Evrim çok kuvvetli bir şekilde delillerle doğrulanması bakımından bir olgudur. Genellikle, Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi nasıl bir olguysa evrimin de öyle bir olgu olduğu söylenmektedir.[15][16] H. J. Muller'in 1958 tarihinde dikkatleri çeken "One Hundred Years Without Darwin Are Enough (Darwin'siz Yüz Yıl Yeter) sunumundan yapılan şu alıntı konuyu açıklamaktadır.

Spekülasyon, hipotez, teori, kanun ve olgu arasında yalnızca, fikrin olasılık derecesi yönünden değişken bir ölçekteki farktan söz edilebilir, kesin bir çizgiden söz edilemez. Bir şeyin bir olgu olduğunu söylediğimizde, olasılığının çok yüksek olduğunu söyleriz; öylesine yüksek ki hakkındaki şüphe bizi rahatsız etmez ve buna uygun davranmaya hazırızdır. İşte olgu teriminin tek uygun kullanımı olan bu kullanıma göre evrim bir olgudur.[3]

ABD Ulusal Bilimler Akademisi de benzer bir açıklama getirmektedir:

Bilim insanları genelde "olgu" kelimesini bir gözlemi belirtmek için kullanır. Ancak bilim insanları, olguyu ayrıca, çok defa denenmiş veya gözlemlenmiş ve artık denemeyi veya örnekler aramayı gerektirecek zorlayıcı bir sebep kalmamış herhangi bir şey anlamında da kullanabilir. Evrimin oluşmuş olduğu, bu bağlamda bir olgudur. Artık deliller çok kuvvetli olduğundan, bilim insanları değişimle türemenin oluşup oluşmadığını sorgulamıyor.[17]

Bilim felsefecileri hiçbir şeyi mutlak bir kesinlikle bilmediğimizi iddia etmektedirler. Doğrudan gözlemler bile "teorilerle bezenmiş", algılarımızla ve kullanılan ölçü aletleriyle ilgili varsayımlarımıza bağlı olabilir. Bu bakımdan hiçbir olgu kesin değildir.

Teori

"Teori"
  • Bir bilimsel teori, gözlemleri açıklayan ve denenebilir tahminler yapmaya açık, sağlam gerekçelere dayalı olan, birbirine bağlı ifadeler bütünüdür.

Bilimsel teoriler, gözlemlenebilir verilerin uyumlu olduğu sağlam bir yapıyı belirtir. "Evrim teorisi" de türlerin zaman içinde gözlemlenen değişimlerini en iyi açıklayan ve evrimsel biyoloji ile ilgili bilimlerde yapılmakta olan yeni gözlemleri en iyi öngören yapıdır.

"Teori" kelimesinin bilimsel tanımı günlük dildeki anlamından farklıdır. Günlük dilde "teori", olgulara dayanmak zorunda olmayan veya denenebilir tahminlere açık olması gerekmeyen bir hipotez, bir fikir ya da bir spekülasyon anlamına gelebilir. Bilimde ise teorinin anlamı daha kesindir: Bir teori gözlemlenmiş olgulara dayanmalı ve denenebilir hipotezlere açık olmalıdır.

Bilimde mevcut bir teori, aynı derecede veya daha çok kabul edilebilir bir alternatif teorisi olmayan ve yanlışlanamayan bir teoridir. Diğer bir deyişle, bugüne kadar çelişen bir gözlem olmamış ve tabii ki yapılmış olan her gözlem teoriyi ya desteklemiş ya da en azından teoriyle tamamen çelişip, teoriyi yanlışlamamıştır. Eğer yeni gözlemler mevcut teoriyle çelişiyorsa, mevcut bulgular yeni bir açıklamaya gerek duyduğundan(bkz. paradigma değişimi), mevcut teorinin gözden geçirilmesi veya yeni bir teorinin oluşturulması gerekmektedir. Bununla birlikte teorinin yanlışlanması, teorinin dayanmış olduğu olguları yanlışlamaz.

Evrim ve yer çekiminin karşılaştırılması

"Olgu" ve "teori" terimleri aynen yer çekimine uygulanabildiği gibi evrime de uygulanabilir.[1]

Yer çekimi olgusunu açıklamaya çalışan birçok teori olmuştur. Diğer bir deyişle, bilim insanları yer çekiminin ne olduğunu ve yer çekimine neyin neden olduğunu sorar. Yer çekimini açıklamak için bir modeli, yer çekimi teorisini geliştirirler. Yüzyıllar içinde yer çekiminin, Yer Çekimi Teorisi olarak nitelendirilmiş birçok açıklaması olmuştur: Aristoteles'in,Galileo Galilei'nin, Isaac Newton'ın ve şimdi de Albert Einstein'ın. Terimler, hem gözlemlenen olguları hem de onları açıklayan teoriyi belirtmek için tek bir kelime kullanılması sonucu karışabilir. ‘’Yer çekimi’’ kelimesi gözlemlenen olguları (yani, kütlelerin gözlemlenmiş çekimi) ve onları açıklamakta kullanılan teoriyi (yani, neden kütlelerin birbirini çektiği) belirtmek için kullanılabilir. Bu sebeple yer çekimi hem bir "teori" hem de bir "olgu"dur.

Biyolojik türlerin incelenmesinde, olgulara fosiller ve bu fosillerin incelenmesi dahildir. Fosilin konumu olguya bir örnektir (olgu kelimesinin bilimsel anlamını kullanırsak). Çok hızlı üreyen biyolojik türlerde, örneğin sirke sineklerinde, evrimsel değişim süreci laboratuvarda incelenmiştir.[18] Sirke sineği topluluklarının karakter değiştirmesinin incelenmesi de ayrıca olguya bir örnektir. Yani aynen yer çekimi gözlemlerinin bir olgu olduğu gibi evrim de bir olgudur.

Bu gözlemleri açıklamak için, biyolojide, yıllar içinde birçok girişimde bulunulmuştur. Lamarkizm, Dönüşümcülük ve Ortogenez, türler hakkındaki gözlemleri, fosilleri ve diğer delilleri açıklamaya çalışmış Darwinci olmayan teorilerdendir. Bununla birlikte Evrim Teorisi, eldeki tüm verileri ve gözlemleri açıklayan bir modele dayalı, hayatın meydana gelmesi hakkındaki tüm anlamlı gözlemlerin açıklamasıdır. Bu sebeple, aynen yer çekiminin hem bir olgu hem de bir teori olduğu gibi evrim de sadece bir olgu değil ayrıca bir teoridir.

Yer çekimiEvrim
Düşme eylemi maddelerin birbirini çekmesinin bir gözlemidir.Sirke sineklerinin nesilden nesile değişmesi nesiller arası organizma değişiminin bir gözlemidir.
Maddelerin birbirini çekmesine yer çekimi denir.Organizmaların nesilden nesile değişmesine evrim denir.
Yer çekimi bir olgudur.Evrim bir olgudur.
Yer çekimi olgularının açıklamaları.Evrim olgularının açıklamaları.
Aristoteles ve Galileo yer çekimi olguları için açıklamalar üretmişlerdir. Bunlar artık kullanılmayan açıklamalardır.Lamarkizm, Dönüşümcülük ve Ortogenez evrim olgusunun açıklamaları olarak oluşturulmuştur. Artık bu açıklamalar itibar görmemektedir.
Newton'ın yer çekimi açıklaması kabaca doğrudur ama geliştirilmeye ihtiyaç duymuştur.Charles Darwin'in evrim açıklaması kabaca doğrudur ama geliştirilmeye ihtiyaç duymuştur.
Einstein'ın açıklaması Newton'ın yer çekimi açıklamasının geliştirilmiş halidir. Einstein'ın açıklaması yer çekimi olgusunun günümüzde en çok kabul gören açıklamasıdır.Modern evrimsel sentez, açıklamasında genlere yer vermeyen Darwin'in evrim açıklamasının geliştirilmiş halidir. Bu modern sentez evrim olgusunun günümüzde en çok kabul gören açıklamasıdır.
Yer çekiminin Einstein tarafından yapılan açıklaması Genel Görelilik Teorisi olarak adlandırılır.Evrim olgusunun modern sentez tarafından yapılan açıklaması en güncel ve en çok kabul gören Evrim Teorisidir.
Yer çekimi bir olgu ve bir teoridir.Evrim bir olgu ve bir teoridir.

Literatürde teori ve olgu olarak evrim

"Olgu" ve "teori" arasındaki ve "evrim" kelimesinin kullanımındaki karışıklık, büyük ölçüde bazı yazarların evrimi, türlerin nesiller boyunca oluşan değişimi ve ortak atayı kastederek kullanması, diğerlerinin ise bunun yanında terimi daha genel olarak bu değişime sebebiyet veren düzeni ihtiva edecek anlamda kullanmasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, en azından biyologlar arasında, evrimin bir olgu olduğu konusunda fikir birliği mevcut görünmektedir:

  • Amerikalı zoolog ve paleontolog George Simpson şöyle demiştir, 'Darwin...nihai ve kesin olarak evrimi bir olgu olarak kabul ettirmiştir.' [19]
  • H. J. Muller şöyle yazmıştır, 'Arzu ederseniz size şunu söyleyebilirim, kesin olarak bakılırsa evrim bir olgu değildir, ya da daha iyisi, bu kelimeleri okuduğunuz veya duyduğunuzdan daha olgu değildir.' [3]
  • Kenneth R. Miller şöyle yazmıştır, 'evrim, bilimde malumat sahibi olduğumuz her şey kadar bir olgudur.' [20]
  • Ernst Mayr şöyle demiştir 'Temel evrim teorisi o kadar eksiksiz olarak onaylanmıştır ki çoğu modern biyolog evrimi basitçe bir olgu olarak değerlendirir. Kesin tarihlere dayalı jeolojik katmanlardaki fauna ve flora sıraları evrim kelimesi dışında nasıl tanımlanabilir? Evrimsel değişim de yalnızca, nesilden nesile gen havuzundaki değişimlere dayalı bir olgudur.' [7]

Olgu ve teori olarak evrim

Yaygın olarak, "olgu" organizmaların vasıflarında nesiller boyunca gerçekleşen gözlemlenebilir değişiklikler için kullanılırken, "teori" kelimesi ise bu değişikliklere neden olan düzen için kullanılmaktadır:

  • Paleontolog Stephen Jay Gould şöyle yazmıştır, 'Evrim bir teoridir. Ayrıca da bir olgudur. Ve teoriler ile olgular artan kesinliğe dayalı bir hiyerarşinin basamakları değil, farklı şeylerdir. Olgular dünyanın verileridir. Teoriler olguları açıklayan ve yorumlayan düşünce yapılarıdır. Bilim insanları olguları açıklamak için rakip teorileri birbiriyle çekiştirdiğinde olgular yok olmaz. Einstein'ın yer çekimi teorisi Newton'ınkinin yerini aldı ama elmalar sonucu bekleyip, havada asılı kalmadılar. Ve de insanlar, Darwin'in öne sürdüğü süreçle yahut henüz keşfedilmemiş olan bir süreçle, maymun benzeri atalardan evrimleştiler.' [2]
  • Benzer bir şekilde, biyolog Richard Lenski şöyle demiştir, 'Bilimsel anlayış hem olgulara hem de onları tutarlı bir biçimde açıklayabilecek olan teorilere ihtiyaç duyar. Evrim, bu kapsamda, hem bir olgu hem de bir teoridir. Organizmaların Dünya'da yaşamın tarihi boyunca değiştiği, ya da evrimleştiği aşikar bir olgudur. Ve biyologlar belli başlı değişim düzenlerini açıklayabilen süreçleri belirlemiş ve incelemiştir.' [6]

Evrimin teori olmaktan ziyade olgu olmasının vurgulanması

Türlerin nesiller boyunca değişimi ve bazı durumlarda da ortak ata üzerine odaklanmış olan yorumcular, "teori" terimini kullanmanın olumlu olduğunu reddederken destekleyici delillerin ağırlığını vurgulamak için evrimin bir olgu olduğunu belirtmişlerdir:

  • R. C. Lewontin şöyle yazmıştır, 'Evrimsel sürecin öğrencilerinin, özellikle yaratılışçılar tarafından yanlış aktarılmış ve kullanılmış olanların, evrimin bir teori değil bir olgu olduğunu söyleme vakti gelmiştir.' [21]
  • Douglas Futuyma Evrimsel Biyoloji kitabında şöyle yazmıştır 'Organizmaların ortak atalardan başkalaşımlarla türediği ifadesi -evrimin tarihsel gerçekliği- bir teori değildir. En az Dünya'nın Güneş etrafında döndüğü olgusu kadar olgudur(gerçektir).' [10]
  • Richard Dawkins şöyle demiştir, 'Tüm hakiki bilim insanlarının mutabık olduğu şey bizzat olgu olan evrim teorisidir. Gorillerin, kanguruların, denizyıldızlarının ve bakterilerin kuzenleri olduğumuz bir olgudur(gerçektir). Evrim, güneşin ısısı kadar olgudur. Bir teori değildir ve artık lütfen böyle adlandırarak felsefi olarak tecrübesiz olanların kafasını karıştırmayalım. Evrim bir olgudur.' [22]
  • Neil Campbell 1990 yılında yayınlanan biyoloji ders kitabında şöyle yazmıştır, 'Bugün, neredeyse tüm biyologlar evrimin bir olgu olduğunu kabul etmektedir. Teori terimini, hayatın nasıl evrimleştiğini açıklamaya çalışan modelleri ifade etmek dışında kullanmak artık uygun değildir... şunu anlamak önemlidir ki hayatın nasıl evrimleştiği hakkındaki mevcut sorular hiçbir şekilde evrimin bir olgu olmasıyla zıtlık belirtmez.' [4]

Tahmin gücü

Bilimde temel bir ilke bir bilimsel teorinin tahmin gücünün olmasıdır ve bu tahminlerin doğrulanması teori için önemli ve zaruri bir dayanak olarak görülmektedir. Evrim teorisi bu gibi tahminleri sağlayabilmiştir. Aşağıdaki örnekler verilebilir:

  • Genetik bilgi, moleküler biçimde neredeyse tamamen aynı olacak şekilde aktarılmalı ama çok küçük değişikliklere de açık olmalıdır. Bu tahminin yapılmasından bu yana biyologlar, mutasyon oranı kabaca her hücre bölünmesi için nükleotit başına 10−9 olan DNA'nın varlığını keşfettiler; bu da tam olarak böyle bir mekanizma sağlamaktadır.[23]
  • Bazı DNA dizileri çok farklı organizmalarda ortaktır. Evrim teorisine göre iki organizma arasındaki bu gibi DNA dizilerindeki farklar hem anatomilerine göre aralarındaki biyolojik farkla hem de fosil delillerde görüldüğü gibi, evrim sürecinde bu iki organizmanın ayrılması üzerinden geçen süreyle kabaca uyuşmalıdır. Bu gibi farkların yığılma oranı, önemli RNA veya proteinleri kodlayan bazı diziler için düşük, daha az önemli RNA veya proteinleri kodlayanlar için yüksek olmalıdır; ama her spesifik dizi için evrim süresinde farklılaşma oranı kabaca sabit olmalıdır. Bu sonuçlar deneysel olarak onaylanmıştır. Buna iki örnek; büyük oranda korunmuş olan Ribozomal RNA'yı kodlayan DNA dizileri ve büyük oranda korunmamış olan fibrinopeptitleri (fibrin oluşumu sırasında atılan aminoasit dizileri) kodlayan DNA dizileridir.[23]
  • 2004'ten önce, paleontologlar kaya içinde neredeyse 365 milyon yıllık; boynu, kulağı ve dört bacağı olan amfibi fosilleri bulmuşlardır. 385 milyon yıldan daha eski kayalarda ise yalnızca bu amfibi özelliklere sahip olmayan balıklar bulabilmişlerdir. Evrimsel teoriye göre amfibiler balıklardan evrimleştiğine göre 365 milyon ve 385 milyon yaşları arasındaki kayalarda bir ara form bulunmalıydı. Böyle bir ara form, 385 milyon yıl veya daha öncesinden kalma birçok balık benzeri özelliğe sahip olmalı ama aynı zamanda birçok amfibi özelliği de bulundurmalıdır. 2004'te, özellikle bu fosil formu aramak için Kanada arktiğine yapılan bir keşif seferinde 375 milyon yıllık kayaların içinde Tiktaalik fosilleri bulunmuştur.[24]

İlgili kavramlar ve terminoloji

  • Spekülatif veya varsayımsal açıklamalara hipotez denir. Sağlam bir şekilde denenmiş açıklamalara teori denir.
  • "Olgu", "mutlak kesinlik" anlamına gelmez. Stephen J. Gould'un sözlerinden: Bilimde "olgu", yalnızca "kesin olmayan kabulden kaçınmak uygunsuz olacak düzeyde onaylanmış" anlamına gelir." [2]
  • Doğa bilimlerinde bir teorinin kanıtı yoktur. Kanıt yalnızca matematik gibi formal bilimlerde yer alır. Bir hipotez veya teori tarafından yapılan tahminlerin deneysel gözlemine doğrulama denir.
  • Bir bilimsel kanun, bir bilimsel teori ile ilgili bir kavramdır. Basit bir temele dayalı çok sağlam bir şekilde kurulmuş "teorilere" genelde bilimsel "kanun" denir. Örneğin "yer çekimi kanunu", "doğal seçilim kanunu" ya da "evrim kanunları"nın bahsine çokça rastlanabilir.

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ a b Moran, Laurence (22 Ocak 1993). "Evolution is a Fact and a Theory" (İngilizce). Talk.origins. 18 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2007. 
  2. ^ a b c Gould, Stephen Jay (1 Mayıs 1981). "Evolution as Fact and Theory". Discover. 2 (5). ss. 34-37. 17 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009.  Tekrar basımlar:
  3. ^ a b c Muller, H. J. (1959). "One hundred years without Darwin are enough". School Science and Mathematics. Cilt 59. ss. 304-305. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009.  Tekrar basımlar:
  4. ^ a b c Campbell, Neil A. (5 Şubat 2002). Biology 6th ed. Benjamin Cummings. ss. 1175. ISBN 0805366245. 
  5. ^ Dobzhansky, Theodosius (1 Mart 1973). "Nothing in biology makes sense except in the light of evolution". American Biology Teacher. Cilt 35. 26 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009.  Tekrar basımlar:
  6. ^ a b Lenski, Richard E. (2000). "Evolution: Fact and Theory" (İngilizce). American Institute of Biological Sciences. 9 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2007. 
  7. ^ a b Mayr, Ernst (1988). Toward a New Philosophy of Biology: Observations of an Evolutionist. Cambridge: Harvard University Press. ISBN 0-674-89666-1. 
  8. ^ Is "Evolution" a "Theory" or "Fact" or Is This Just a Trivial Game of Semantics? 31 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. yazan Casey Luskin
  9. ^ Commitee for Skeptical Inquiry — Evolution & Creationism: Terminology in Conflict 22 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. yazan Richard Joltes
  10. ^ a b Futuyma, Douglas J. (1997). , Evolutionary Biology, 3rd ed. Sinauer Associates. s. 751. ISBN 0878931899. 
  11. ^ Wordnet entry for phrase "scientific fact"[]
  12. ^ "United States National Park Service Glossary". 23 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009. 
  13. ^ "Webster's New Millennium Dictionary of English, Preview Edition (v 0.9.6), Telif Hakkı © 2003–2006 Lexico Publishing Group, LLC". 6 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009. 
  14. ^ Webster's Encyclopedic Unabridged Dictionary of the English Language (1996) "olgu" kelimesinin üçüncü bir anlamını vermektedir Mevcut deneyim veya gözlemler ile bilinen hakikat, doğru olduğu bilinen şey: 'Bilim insanları bitki gelişimi hakkında olgular topluyor.'
  15. ^ a b Futuyma, Douglas. "Hypotheses, Facts, and the Nature of Science". 10 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009. 
  16. ^ Coyne, Jerry (1 Eylül 2005). "Guardian article by Richard Dawkins". The Guardian. 18 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2009. 
  17. ^ Science and Creationism: A View from the National Academy of Sciences (2. bas.). Washington DC: Ulusal Bilimler Akademisi (NAS), National Academy Press. 2006. 14 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2020. 
  18. ^ Dobzhansky, T; Pavlovsky, O (1971). "Experimentally created incipient species of Drosophila". Nature dergisi. 230 (5292): 289-92. doi:10.1038/230289a0. PMID 5549403. 
  19. ^ B.A., Robinson (30 Ağustos 2005). "Is the theory of evolution merely a "theory"?" (html) (İngilizce). 10 Ekim 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2007. 
  20. ^ "Miller, Kenneth S. (2007). Finding Darwin's God: A Scientist's Search for Common Ground Between God and Evolution (P.S.). New York, N.Y: Harper Perennial. ISBN 0061233501. 
  21. ^ Lewontin, R. C. (1981). "Evolution/creation debate: A time for truth". Bioscience. Cilt 31. s. 559.  Reprinted in:
  22. ^ Natural History article : The Illusion of Design 1 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. yazan Richard Dawkins
  23. ^ a b Bruce Alberts; Alexander Johnson; Julian Lewis; Martin Raff; Keith Roberts; Peter Walter. "Molecular Biology of the Cell" (4. bas.). Routledge. ISBN 0-8153-3218-1. 26 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "Shubin, Neil. (2008). Your Inner Fish. Pantheon. ISBN 978-0-37542-447-2. 

Kaynakça

Dipnotlar

  • J.P. Franck ve diğ., "Evolution of a satellite DNA family in tilapia." Annual Meeting Canadian Federation of Biological Societies. Halifax, (1990).
  • M. Losseau-Hoebeke, "The biology of four haplochromine species of Lake Kivu (Zaire) with evolutionary implications." Thesis, Dept Ichthyology, Rhodes University, Grahamstown, (1992).

İlgili Araştırma Makaleleri

Zooloji hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos kelimelerinden türetilmiştir.

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

<i>Türlerin Kökeni</i> Charles Darwinin 1859 tarihli eseri

Türlerin Kökeni, İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin'in 24 Kasım 1859'da yayımlanan kitabıdır. Orijinal adı Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Yaşam Mücadelesinde Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine idi, ancak 1872'de çıkan 6. baskısında Türlerin Kökeni olarak kısaltıldı. Bilim tarihinin en önemli çalışmalarından biridir ve evrimsel biyolojinin temelini oluşturduğu kabul edilir. Çalışma, Darwin'in HMS Beagle gemisi ile 1831-1836 yılları arasında yaptığı araştırma gezisi sonrasında, özellikle Galápagos Adalarındaki gözlemlerine dayandırarak oluşturduğu biyolojik evrim kuramı üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">Jean-Baptiste Lamarck</span> Fransız doğa bilimci (1744 – 1829)

Jean-Baptiste Lamarck, Fransız doğa bilimci, biyolog, akademisyen ve asker. Evrim konusunda yaptığı kapsamlı çalışmalarla bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

Hücre teorisi, 1858 yılında Alman Patolog Rudolf Virchow'un bitkiler ve hayvanların yani tüm canlıların hücre ya da hücrelerden meydana geldiğini yine bu hücrelerin sahip olduğu genetik bilgilerin de oluşan diğer hücrelere aktarıldığını savunarak ortaya çıkardığı kuramdır.

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji tarihi</span> Biyoloji biliminin tarihi

Biyoloji tarihinde antik çağlardan günümüze yaşayan dünyanın incelenmesi ele alınmaktadır. Her ne kadar biyoloji kavramı belirli bir bilimsel alan olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da biyoloji bilimleri ayurveda, Antik Mısır tıbbı ve Greko-Romen dünyada Aristoteles ile Galen'in çalışmalarına kadar uzanan tıb tarihine ve doğa tarihine dayanmaktadır. Antik çağlarda ortaya çıkan bu çalışmalar Orta Çağ'da İbni Sina gibi müslüman bilimadamları ve doktorlar tarafından ilerletilmiştir. Avrupa Rönesans döneminde ve modern çağın başlarında ampirizme yeniden duyulan bir ilgi ve birçok yeni organizmanın keşfiyle birlikte biyolojik düşünce alanında bir devrim ortaya çıkmıştır. Bu dönemde öne çıkanlar arasında fizyoloji alanında deneysel çalışmalar ve çok dikkatli gözlemler yapmış olan Vesalius ile Harvey; fosilleri ve yaşam çeşitliliğini sınıflandırmaya başlayan ve organizmaların gelişmeleri ile davranışlarını izleyen Linnaeus ile Buffon gibi doğa bilimcileri sayılabilir. Mikroskobun bulunması ile daha önceden bilinmeyen mikroorganizmaların dünyası ortaya çıkmış ve hücre teorisinin ilk çalışmaları başlamıştır. Özellikle mekanik felsefenin çıkışına karşı doğal teolojinin giderek artan önemi doğa tarihi üzerine yapılan çalışmaların gelişmesine cesaret vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel psikoloji</span> evrim teorisinin sosyal ve doğa bilimlerinde uygulanması

Evrimsel psikoloji (EP), bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri çağdaş evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Evrimsel psikoloji, bunun yanında insanın hangi psikolojik özelliklerinin, ne tür bir uyarlanma geliştirdiğini, yani doğal seçilim veya cinsel seçilimin işlevsel sonuçlarını belirlemeye çalışır. Kalp, akciğer ve bağışıklık sistemi gibi fizyolojik mekanizmalar hakkındaki uyarlanımcı düşünce ile evrimsel biyolojideki düşünce ortaktır.

<span class="mw-page-title-main">Evrim düşüncesinin tarihi</span> bilim tarihinin bir yönü

Evrim düşüncesi; türlerin zaman içerisinde değişmelerini ifade eden kavram olarak köklerini eski çağlardan; Yunanistan'dan, Roma'dan, Çin'den ve Orta Çağ İslâm biliminden alır. 17. yüzyıl sonlarında biyolojik taksonominin başlangıcıyla Avrupa'daki biyolojik düşünce; doğal teolojiye tam olarak uyan ve ortaçağ Aristo metafiziği kavramı olan, her türün kendi karakteristiği olduğunu öne süren özcülükten etkilendi. Diğer yandan Aydınlanma Çağı'nda evrimsel kozmoloji ve mekanik felsefe, fizik bilimlerinden doğa tarihine kadar yayıldı. Natüralistler türlerin çeşitliliğine odaklandı ve sonradan "soy tükenmesi" kavramı ile doğa görüşünün temelini sarsan paleontoloji ortaya çıktı. 19. yüzyılın başlarında Jean-Baptiste Lamarck, ilk tamamen biçimlendirilmiş evrim teorisi olan türlerin transmutasyonu teorisini ortaya attı.

Evrimin kanıtları ve canlıların ortak atadan geldiği, bilim insanlarının uzun yıllar boyunca çeşitli alanlar ve disiplinlerde canlıların akrabalık derecesi ve ortak kökenine dair çalışmalarda ortaya çıkarılmış olup bu kanıtlar, evrimsel süreçlerin meydana geldiğini göstererek evrimin bir olgu olarak gerçekliğini doğrulamış ve Dünya üzerindeki yaşamın türlülük ve çeşitliliğine neden olan doğal süreçler hakkında bir bilgi zenginliği sağlamıştır. Bu kanıtlar, yaşamın zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini açıklayan ve bilimsel bir kuram olan modern evrimsel sentezi desteklemektedir. Evrimsel biyologlar, test edilebilir varsayımlarda bulunup hipotezleri test ederek ve nedenlerini açıklayan ve gösteren kuramlar geliştirerek ortak atayı belgelerler.

Moleküler saat, moleküler saat hipotezi (MSH) temelinde, jeolojik geçmişte iki türün veya diğer taksonların birbirinden ne zaman ayrıldıklarını tespit etmek için fosil sabitleri ve moleküler değişim oranlarının moleküler evrimde kullanıldığı bir tekniktir. Moleküler saat, türleşme ya da radyasyon olarak adlandırılan olayların ortaya çıkma zamanlarını tahmin etmek için kullanılır. Bu tür hesaplamalar için kullanılan moleküler veriler, DNA'larda genellikle nükleotid dizileri veya proteinlerdeki amino asit dizileridir. Moleküler saate, bazen gen saati, genetik saat ya da evrimsel saat dendiği de olur.

Mikro evrim, tek bir canlı türü ve bu türün popülasyonları içinde çeşitli seleksiyonlar sonucu oluşan tüm küçük değişimler ve evrimleşme olayları. Bu anlamda mikro evrim, bir popülasyonun gen sıklığında küçük ölçekte oluşan değişimlerin evrimidir.

<span class="mw-page-title-main">Sıçramalı evrim</span> Evrimsel Biyoloji Kuramı

Sıçramalı evrim veya kesintili denge, çoğu türlerin jeolojik tarihlerinde "staz" adı verilen ve bazen milyonlarca yıl süren "durağanlık" veya "yavaşlama" dönemleri boyunca ancak çok az bir evrimsel değişim geçirip genelde "durağan" kaldıklarını öne süren bir evrimsel biyoloji kuramıdır. Önemli bir evrimsel değişiklik olduğunda sıçramalı evrim kuramı, bu değişimlerin ve kladogenez olarak adlandırılan jeolojik anlamda hızlı türleşme ve dallanma olayların çok nadir olarak görüldüklerini öne sürer. Kladogenez, bir türün yavaş yavaş başka bir türe dönüşmesi yerine bir türün iki farklı türe ayrıldığı bir süreci ifade eder.

Eşeyli üremenin evrimi, şu an güncel olan birkaç farklı bilimsel hipotez tarafından açıklanmaktadır. Eşeyli yolla üreyen tüm organizmalar tek hücreli ökaryot bir türden türemiş olup tek bir ortak atadan gelmektedir. Birçok protist, çok hücreli bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi eşeyli üreme yoluyla çoğalırlar. Bdelloidea veya herhangi bir döllenme meydana gelmeden meyve oluşturabilme özelliğine sahip bazı partenokarp bitkiler gibi, ikinci derecede bu özelliği kaybetmiş olan bazı türler de bulunmaktadır. Eşeyli üremenin evrimi birbirleriyle ilişkili ama birbirlerinden farklı olan iki değişik konuyu ele alır. Bunlardan birincisi eşeyli üremenin kökeni, diğeri ise eşeyli üremenin korunarak devamlılığın sağlanmasıdır. Ancak eşeyli üremenin kökenine dair hipotezlerin deneysel olarak test edilmeleri zor olduğundan, güncel araştırmalar daha ziyade eşeyli üremenin nasıl korunduğu ve sürdürüldüğüne odaklanmıştır.

Kademecilik veya gradualizm; yavaşça, kademe kademe gerçekleşen değişimi savunan hipotez ya da politika.

Moleküler evrim, nesiller boyu aktarılacak şekilde, DNA, RNA ve protein gibi hücresel moleküllerin diziliminin değiştirilmesi işlemidir ya da bununla ilgilenen bilim dalıdır. Moleküler evrimin alanı, bu değişimlerdeki kalıpları açıklamak için evrimsel biyoloji ve popülasyon genetiği ilkelerini kullanır. Moleküler evrim başlıca, nükleotid değişimlerinin oranları ve etkilerini, nötr evrimi, doğal seçilimi, yeni genlerin kökenlerini, karmaşık özelliklerin genetik yapısını, türleşmenin genetik temelini, gelişim evrimini ve evrimin genomik ve fenotipik değişikliklere neden olan etkilerini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Sosyokültürel evrim</span>

Sosyokültürel evrim, sosyokültürel evrimcilik veya kültürel evrim, toplumların ve kültürün zaman içinde nasıl değiştiğini tanımlayan sosyobiyoloji ve kültürel evrim teorilerinin ortaya konduğu alandır. Sosyokültürel gelişme, bir toplumun veya kültürün karmaşıklığını artırma eğiliminde olan süreçleri takip ederken, sosyokültürel evrim, karmaşıklıkta azalmaya yol açabilen veya karmaşıklıkta görünürde önemli değişiklikler olmaksızın varyasyon veya çoğalma üretebilen (kladogenez) süreçleri de dikkate alır. Sosyokültürel evrim, "yapısal yeniden yapılanmanın zaman içinde etkilendiği, nihayetinde atasal biçimden niteliksel olarak farklı bir biçim veya yapı ürettiği süreçtir".

<span class="mw-page-title-main">Karşılaştırmalı anatomi</span> farklı türlerin anatomilerindeki benzerlik ve farklılıkların incelenmesi

Karşılaştırmalı anatomi, farklı türlerin anatomisindeki benzerliklerin ve farklılıkların incelenmesidir. Evrimsel biyoloji, filogenenetik ve veteriner anatomi ile yakından ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimcilik</span>

Evrimcilik, evrim teorisini belirtmek için kullanılan bir terimdir. Evrim çalışmaları ilerledikçe tam anlamı da zaman ile birlikte değişti. 19. yüzyılda, organizmaların ilerici kalıtsal değişim yoluyla kendilerini bilinçli olarak geliştirdikleri inancını tanımlamak için kullanıldı. Teleolojik inanç, kültürel evrimi ve sosyokültürel evrimi de kapsayacak şekilde devam etti. 1970'lerde "Neo-Evrimcilik" terimi, "insanoğlunun, kendi kontrolü dışındaki faktörler tarafından değişime zorlanmadığı sürece alışılagelmiş bir yaşam tarzını korumaya çalıştığı" fikrini tanımlamak için kullanıldı.