İçeriğe atla

Tennure

Galata Mevlevihanesinde renkli ve beyaz tennure ile semazenler

Tennure, Mevlevi dervişlerin giydikleri sema töreninin ayrılmaz bir parçası üst tarafı dar, aşağısı geniş, kolsuz bir elbisedir. Sema tennuresi ve hizmet tennuresi olarak ikiye ayrılır. Sema tennuresinin beyaz renkte olması kefeni ve ölümü simgelemektedir.

Simgesel anlamı

Allah'ın isminin anıldığı sırada kıyafetle tenin bir olduğunu ve ışık saçtığını ifade etmek için'ten-nur' adını aldığı bir yorum dışında, arapçada tandır anlamına gelmesi nedeniyle "hamdım, piştim, yandım" sözüne atıfta bulunduğu ifade edilmektedir[1]

Tennurenin Arap alfabesindeki lamelif harfinin ters çevrilmiş şekline benzediği bunu giyen kimsenin harfin ortasına koyulmuş elif harfi gibi göründüğü düşünülmektedir. Bu haliyle ters Lâ, İllâ şeklini alır. Allahdan başka yoktur tapacak -Lâ ilahe illallah sözündeki yok saymayı,ifade eden ile varlığını sabit kılmayı ifade eden îllâya işaret sayılmaktadır.[2]

Sema'ya yeni başlayanlar çarh eğitimi belli bir seviyeye gelmeden sema tennuresi giyemezler.[3] Eskiden ancak izin (destur) verilmiş terziler dikebilirken günümüzde kalıbını bilen terziler de dikebilmektedirler[4] Tennurenin etek kısmının açılması kalıp, kesim ve dikim ile yakından alakalıdır. Geçmişte sadece pamuklu kumaş kullanılırken günümüzde sentetik kumaşlar da kullanılmaktadır. Semazenler tennure eteğinin, yuvarlak, üçlü, sekizli ve dokuzlu olarak açıldığını söylemektedirler. Eteğin tam yuvarlak şeklinde açılmasına sahan kapağı ismi de verilir. Üç köşeli olması halinde ise Mevleviler tarafından pir aşkına kendinden geçtiğine yorumlanmaktadır.[5]

Tennurenin beline elifnamet denilne bir kuşak bağlanır. Üzerine destegül adı verilen bir yelek giyilir.[6]

Hizmet tennuresi

Mevlevilikte derviş olabilmek için çile çıkartmak gerekmektedir. Çileyi tamamlayıp, ikrar verip ve bunda sebat gösteren derviş adayına arâkiyye ve hizmet tennuresi giydirilir. Hizmet tennuresi sema tennuresinden (beyaz) farklı olarak siyah ve kahverengi olabilir ve ona göre daha kısadır[6]

Renk tartışması

Kutlu doğum haftası gibi etkinliklerde sema törenine katılan kadınların giydiği renkli tennureler zaman zaman tartışmalara konu olmuştur. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, bazı sema mukabelelerinde renkli tennure giyilmesinin gerçeğe aykırı olduğunu ifade etmiştir.[7] Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi ise Mevlana döneminde süzenli bir sema gösterisinin olmadığını, 17’inci yüzyıldaki sema ayinlerinde de kadın ve hatta erkek semazenlerin renkli kıyafetler giydiğini iddia etmiştir.[8]

Tennure Dansı

Wikimania 2008'de tennure şovu İskenderiye, Mısır.

Arapça el-Tanoura (Arapçaالتنورة) Mısır'da Sufi Festivalindeki bir halk dansının ismidir. Tennure dans performansı Sufi bir adam tarafından yapılır. Dönme hareketi Türkiye'deki Mevlevi dervişlerinin sema ayinine benzese de aslında farklıdır. Bu dans için kullanılan tennurenin eteği rengarenktir ve etekteki her bir renk farklı bir sufi öğretisini temsil etmektedir.[9]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Tennure". 4 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  2. ^ "MEVLEVÎ KIYAFETLERİ". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  3. ^ "Sem`â Öğreniyorum". 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  4. ^ "Semazenin Sessiz Dili: Tennure". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  5. ^ Yöndemli, Fuat. "Hekim Gözüyle Sema Eğitimi ve Baş Dönmesiyle Alakası" (PDF). Türkiyat Araştırmaları Dergisi. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  6. ^ a b Önder, Mehmet. "Mevlevi Giyisileri" (PDF). Türk Etnografya Dergisi. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  7. ^ "İLAHİYATÇI PROFESÖRDEN 'PEMBE TENNURE' TEPKİSİ". Milliyet. 5 Temmuz 2014. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  8. ^ "Kadın semazen renkli tennure giyebilir mi?". Vatan. 14 Nisan 2014. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 
  9. ^ "Egyptian Folk Dance Tanoura at entertainment.feedfury.com". 8 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2015. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mevlânâ Müzesi</span>

Mevlânâ Müzesi, Konya'da bulunan, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Mevlevîlik</span>

Mevlevîlik, 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi'nin tasavvufî düşünceleri üzerine, kendisinin ölümü ardından gelişen tarikattır.

<span class="mw-page-title-main">Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî</span> Türk tasavvuf âlimi ve şair (1207–1273)

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Celâleddin Muhammed Rumi, ayrıca Celaleddin Muhammed Belhî veya yaygın adlarıyla Mevlânâ veya Rumi, 13. yüzyılda Anadolu'da yaşamış bir Fars tasavvufçu, ilahiyatçı ve Sufi bir mistik şairdir. Mevlana'nın etkisi ulusal sınırları ve etnik ayrımları aşar: onun manevi mirası son yedi yüzyıldır İranlılar, Tacikler, Türkler, Yunanlar, Peştunlar, Orta Asya ve Hint Yarımadası Müslümanları tarafından büyük ölçüde takdir edilmektedir. Şiirleri dünya dillerinin çoğuna geniş çapta çevrilmiş ve çeşitli biçimlere aktarılmıştır. Mevlana, Amerika Birleşik Devletleri'nde "en popüler şair" ve "en çok satan şair" olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tekke</span> tarikattan olanların barındıkları, Tanrı’ya tapındıkları, dinsel törenler yaptıkları yer, dergâh.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

Üç İhlas bir Fatiha, İslam dininin kültürel bir kavramı olarak İhlas Suresi'nin üç defa ve Fatiha Suresi'nin bir defa okunması ile oluşturulan dörtlemedir. Halk arasında bu dörtleme adını İhlas Suresi'nin ilk sözcüğü Kulhü ve Fatiha Suresi'nin ilk sözcüğü Elham'dan alarak "Üç Kulhü Bir Elham" olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Sema (tasavvuf)</span>

Sema veya Sama,, sufinin musiki nağmelerini dinlerken sesi ve anlamı işitmesi, vecde gelip hareket etmesi ve kendinden geçip dönmesi anlamında bir tasavvuf terimidir.

Âdem Dede, Osmanlı Devleti Türk Mevlevi şairi. Doğum tarihi bilinmemektedir ama 1591 olduğu tahmin edilmektedir. Antalya’da doğmuştur. Din eğitimini yörenin ünlü dervişlerinden alan Adem Dede daha sonra bilgisini artırmak ve mevlevi olmak için İstanbul'a gitti. Galata Mevlevihanesi'nde, İsmail Ankaravi'nin yanına yerleşti ondan eğitim aldı. İsmail Ankaravi'nin ölümüyle aynı mevlevihaneye şeyh oldu. Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi. Galata Mevlevihanesi'nde Kur'an ve Mesnevi okunuyor, sema yapılıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Etek</span> bedenin belden aşağısına giyilen ve genellikle kadınlar için olan giysi

Etek, belden sarkan ve bacakların tamamını veya kısmen kaplayan boru veya koni şeklinde bir giysi. Kısa, uzun, deri, pileli gibi birçok çeşidi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Remzi Akyürek</span>

Ahmet Remzi Akyürek, Türk mutasavvıf ve şair.

İsmâil Rusûhî Dede ya da Ankaravî İsmâil Rusûhî Efendi, Galata Mevlevîhânesi şeyhlerindendir. Mutasavvıf kimliğinin yanında devrinin önemli ilim adamlarından olan Ankaravî, değişik konularda yirmi dört adet eser yazmıştır. Bazı kaynaklarda eser sayısı 28 olarak belirtilir. Mesnevi hakkındaki çalışmalarıyla da Anadolu tasavvuf hareketinin önde gelen isimleri arasında yer alır.

Mevlevî, mevlânâ, molla veya şeyh gibi Müslüman din alimlerine veya ulema'ya verilen İslami yüceltme ve tazim tabiridir.

<span class="mw-page-title-main">Arakıyye</span>

Arakıyye Arapça arak kelimesinden türetilmiş olup ter çeken başlık, terlik anlamına gelir. Günümüzde tarikat üyeleri tarafından kullanılmaktadır. Genel olarak kesik koni biçiminde, tepesi basık beyaz ve deve tüyü rengindedir. Yapımında yün ve tiftik kullanılan arakıyyenin yapılış tekniği Mevlevi sikkesine benzer.

<span class="mw-page-title-main">Çador</span>

Çador, Çadar ya da Çadur İran'da kadınlar tarafından giyilen bir çarşaftır. Kullanımı antik zamanlara, Ahameniş İmparatorluğu'na dayanır. Pehlevi Hanedanı döneminde Batılı kıyafetler tercih edilirken, İran İslam Devrimi'nden sonra yeniden yaygınlaşmıştır. Günümüzde İran'da örtünmek zorunlu olsa da, çador kullanımı zorunlu değildir, daha çok dini ya da geleneksel sebeplerle tercih edilir. Vücudun tamamını ve başı öreten şekildedir.

<span class="mw-page-title-main">Lefkoşa Mevlevihanesi</span> Kuzey Lefkoşada yer alan bir müze

Lefkoşa Mevlevihanesi veya Mevlevi Tekkesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Kuzey Lefkoşa'da 1593 yılında Kıbrıs fatihlerinden Arap Ahmet Paşa tarafından kurulan mevlevihanedir. Semahane ve türbe kısmı günümüze kadar gelebilmiştir ve Mevlevi-Tekke Kültürü müzesi olarak kullanılmaktadır. Girne Kapısı yakınlarındaki Mevlevihane, Kıbrıs'ın Osmanlı döneminde en önemli yapılarından birisidir. Tarihi boyunca gemi ile hacca gidenlerin uğrak yeri olan mevlevihane, yetiştirdiği insanlar ve verdiği hizmetlerle Kıbrıs Türk tarihinin önemli kurumlardan birisi olmuştur. Dânişî ve İlmî mahlaslarıyla şiirleri olan Dânişî Ali Dede, Siyahi Mustafa Dede, Hızır Handi Dede, Siyahi Mustafa Dede'nin oğlu Arif Dede, Sadri Dede, Danişi Ali Dede'nin oğlu Muhammed Mukim Dede, Talib Dede, Nesib Dede, Müneccimbaşı Ahmed Dede, Derviş Lebib Lefkoşa Mevlevihanesi'nde yetişmiş şairler arasındadır. 17. yüzyılda bina bakımsızlıktan harap olunca Rumeli Beylerbeyi Ferhad Paşa Mevlevihane'yi yeniden inşa ettirmiş ve tekke kendi adıyla anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalem etek</span>

Kalem etek, daha çok ince-dar bedenler için üretilen dar kesimli etek türüdür. Genellikle, diz üstü veya dizin hemen üzerindeki uzunluğa sahip olan kalem etekler; fit vücutlarda daha fazla tercih edilir. Kalem gibi uzun ve dar oluşu nedeniyle, bu tür eteklere kalem etek adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Frak</span>

Frak, erkeklerin resmî törenlerde giydikleri siyah renkli, uzun etekli ve eteğinin arkası bele değin yırtmaçlı ceketle bir pantolondan oluşan takım giysi. Bir zamanlar TBMM Başkanlarının giydiği beyaz papyonlu, beyaz yelekli, ceketinin arkası uzun olan kıyafet. Meclis içtüzüğünde yapılan değişiklikle TBMM Başkanı'nın giyme zorunluluğunu kaldırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Krinolin</span>

Krinolin, çemberli etek veya kabarık etek; 19. yüzyılın ortalarından beri çeşitli zamanlarda popüler olan bir kadının eteğini çıkarmak için tasarlanmış sertleştirilmiş veya yapılandırılmış bir kombinezondur. Orijinal olarak, krinolin, atkılı ("crin") ve alt kısmı ve elbise astarı olarak kullanılan pamuk veya ketenden yapılmış sert bir kumaşı tarif etmektedir.

Keşkül-ü Fukara (kap), dervişlerin kendilerine verilen kuru yiyeceği koydukları kabın adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yenikapı Mevlevihanesi</span>

Yenikapı Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Zeytinburnu ilçesinde 16. yüzyılda kurulmuş bir mevlevihane.

Ankara Mevlevihanesi, Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan tarihi bir Mevlevi tekkesidir. Mevlevi tarikatına mensup dervişlerin ibadet, eğitim ve sema törenlerini gerçekleştirdiği bu mekan, Mevlevilik kültürünün önemli bir simgesidir.