İçeriğe atla

Tengri

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı (Kök Tengri) ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup[1][2] yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

Gök kültü

Güyüg Han'ın Papa IV. Innocentius'a yazdığı mektuptan mühür, 1246. Soldan sağa, yukarıdan aşağıya ilk dört kelime "möngke ṭngri-yin küčündür" - "Ebedi cennetin gücü altında" şeklinde okunur.
  • Tengri[3] (Eski Türkçe): Gök(-tanrısı). Eski Türkçe kaynaklarda Tanrı anlamına geliyor. Aynı sözcük, bugünkü anlamı ile Tanrı diye kullanılıyor.
  • Kök Tengri (Eski Türkçe): Mavi Gök[4] anlamına gelmektedir.

Tengri, kişiselleştirilmeyen Gök Tanrısı ya da Gök'ün tanrısal yüce tini. Tengricilik inancında Animizm'deki gibi doğadaki tüm nesneler birer tine sahiptir. Tengri bunların en yücesi, en büyükleridir. İklim doğrudan Tengri'nin isteğine göre değişir. Tengri, acunda (dünyada) dengenin yaratıcısı ve koruyucusudur ve iklimlerin doğal süreçleri, iklimlerin devinimleri onun tarafından sağlanır. Diğer tanrısal varlıklar Tengrici toplumların mitolojilerinde ve kamlarının dualarında insanlara benzer kişiselleştirilmiş bir biçimde tanıtılır; ama Tengri kişiselleştirilmez; yalnızca zamansız ve sonsuz Mavi Gök olarak anılır ("Kök" = mavi, "Tengri"= Gökyüzü; daha sonraları mavi renginden dolayı gökyüzüne de Kök/Gök denilmiştir.).[]

Tarihte Moğolistan'ın birleştiricisi Cengiz Han, gücünü Tengri'den bir vekilliğe dayandırıyordu ve bütün fermanlarını "Sonsuz Gök'ün dileğiyle..." sözleriyle başlatırdı. Gök Ata'ya zamansız ve sonsuz gök olarak tapılırdı. Her ne kadar iki oğlu olduğu söylense de (Ülgen ve Erlik), bir kişi olarak görülmezdi.[]

Ama kutsal görülen Gök'ün Adı "Tengri"yi doğadaki başka nesnelerle bağlantılı bir biçimde karşılaşmak da olanaklıdır; örneğin Tengri Dağ, Tengri Göl. Çünkü Tengri ayrıca bir tin kategorisinin de adıydı; Gök'e bağlı doğa tinleri. Rafael Bezertinov, "Tengrianizm:Türklerin ve Moğolların Dini" Adlı Kitabında Türklerde 17 ve Moğollarda 99 Gök tini, 77 Yer Su tinlerine denk olduğunu öne sürüyor. Ama asıl Göktanrı'yı, Tengri'yi, bunlarla karıştırmamak gerekir. Çünkü Tengricilik'te tek bir yaratıcı vardır ve Onun yardımcısı, eşi ya da kocası yoktur. Tengri tektir.[]

Eski Türkler'de Tanrı inancı

Orhun yazıtlarında Tengri ismi

Orta Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında yaşayan Eski Türklerin inancı, Gök Tanrı = Kök Tengri inancıdır. Eski Türkçede Tanrı sözcüğü Tengri biçiminde söylenirdi (ayrıca Tengri sözcüğü, gök anlamına da gelirdi). Eskiden Kök olarak söylenen gök sözcüğünün ise Eski Türkçede üç anlamı vardı: Biri bugünkü kullandığımız anlamı ile gök, gökyüzü; biri, yine bugünkü kullandığımız anlamı ile mavi renk; biri de, bugün kullanmadığımız anlamı ile ulu, yüce, kutsal. İşte Kök Tengri/Gök Tanrı deyiminde geçen kök/gök sözünün taşıdığı anlam ulu, yüce, kutsal'dır. Buna bağlı olarak da, Kök Tengri/Gök Tanrı deyimi Ulu Tanrı, Yüce Tanrı anlamlarına gelir.

Gök Tanrı'nın özellikleri

Gök Tanrı'nın özelliklerinden söz etmek gerekirse şunlar söylenebilir: Öncelikle tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcıdır; bilinen ve bilinmeyen her şeyi O yaratmıştır. Savaşlarda Tanrı'nın istenci (irade) ile zafere ulaşılır. Buyurur, iradesine uymayanları cezalandırır. İnsanlara kut ve ülüg (kısmet) bağışlar ama bunları layık olmayanlardan geri alır. Canlılara yaşam verir. Ölüm onun istencine bağlıdır. Varlıklara yaşam verdiği gibi, dilediğinde de onu geri alır.

Geç devirlerde Türkler arasında yayılan şamanlık Türklerin Gök Tanrı inancına dokunamamıştır. Şamanizm hakkında araştırmaları bulunan Mircea Eliade, Ulu Tanrı söz konusu olduğunda şamanlığın adeta sırıttığını söyler. Yakut Türkleri'nde Gök Tanrı kavramının karşılığı olan Tangara Kayra Han ile şaman pek meşgul olmaz. Göktürklerden kalan Orhun Anıtları'na göre Tanrı, evrenin ilk nedenidir, yani yaratıcısıdır. Göktürklerin bir kağanlık kurması O'nun isteği ile olmuş, Türk ulusuna kağanını O vermiştir. Yani, yazıtlara göre Tanrı, Türk milletinin yaşamı ile yakından ilgilenmektedir.

Türklerde Gök Tanrı'nın çok eski çağlardan beri tek bir ulu varlığı temsil ettiğine dair birçok kanıt vardır. Tanrı, Eski Türklerde manevi tek büyük kudret idi. Bizanslı tarihçi Simokattes, Göktürklerin yir-sub'lara (yer-su'lar; ırmak, dağ, orman vb doğa varlıkları) saygı gösterdiklerini ama yalnızca yerin göğün yaratıcısı bildikleri tek bir Tanrı'ya taptıklarını bildirmektedir. 790 yıllarında Tiflis'li St. Abo, Hazar Türklerinin tek bir yaratıcı Tanrı tanıdıklarını söylemiştir. Yine Hazar İmparatorluğu'nun kağanı, Hristiyanların teslis'e (Tanrı'yı üçleme) inanmalarına karşın kendilerinin tek bir Tanrı'ya inandıklarını kaydetmiştir.

Tanrı sözcüğü, bütün Türk şive ve lehçelerinde ortak olarak vardır. Türkçenin temel sözcüklerindendir. M.Ö.'ki Çin yıllığı Shi-ki'de, Büyük Hun İmparatorluğu Kağanı Oğuz Han (Mete) nedeni ile Türkçe Tengri/Tanrı sözcüğü Çinceye T'ien olarak geçmiştir (Çinliler, Orta Asya'daki Tanrı Dağları'na bu yüzden T'ien-Şan derler). En aşağı 2500 yıllık bir geçmişi olan öz Türkçe Tanrı kelimesi, Moğolca ile birlikte kimi Asya dillerine de yerleşmiştir. Ayrıca Eski Sümer dilinde Tanrı kavramının karşılığı olarak kullanılan Dingir/Tingir sözcüğünün de Tengri sözcüğü ile bağlantısı olmalıdır.

Eski Türklerde Gök Tanrı'ya kurban olarak hayvan kesilirdi. Kurban olarak koç ve aygır geçerliydi. Türklerde insan kurban etme gibi vahşi uygulamalar bulunmadığı gibi, egemen oldukları yerlerde de bu gelenekleri kaldırmaya çalışmışlardır. En makbul kurban olan at kemiklerine Eski Türk mezarlarında sıkça rastlanır.

Eski Türklerde dini törenler

  • İlkbaharda kağan ve ülke ileri gelenlerinin de katılımı ile ata mağarasında yapılırdı. Bu mağara, Bozkurt/Ergenekon Destanı'ndaki Bozkurt'un son yaralı Türk'ü kaçırıp saklamış olduğu mağaradır. Bu mağara kesin olmayan tahminlere göre Turfan (Kao-çang) Dağları'nın (Altaylarda) kuzeyindedir. Burada ataların ruhuna kurbanlar kesilirdi.
  • Haziran ayında Tamır ya da Ongin ırmaklarının kıyısında Gök Tanrı adına yapılırdı. Bu törende tek yaratıcı olarak düşünülen Gök Tanrı'ya aygır kurban edilirdi.
  • Güzün Tailin'de, kutsal sayılan yir-sub'lar (yer-sular; doğa varlıkları, bir tür ermiş, evliya inancı) için yapılırdı.

En eski kanıtlar

Tengri: Gök(-tanrısı). Bu cümlenin en eski kanıtları eski Çin Edebiyatında Hsiung-nu (m.ö. 1766-400) halkını anlatan yazılarda bulunmuştur. Çinlilerin çeng-li şeklinde verdikleri bu cümle hiç şüphesiz, iki heceli Tengri cümlesinin Çinceleştirilmesidir. Daha geç yazılmış kaynaklarda Çinliler, Tengri olarak teng-ning-li (ya da teng-yi-li) şeklinde üç heceli bir cümle veriyorlar. Ortaya i'nin eklenmesi Çin çevirilerinde olağandır ve üç heceli cümle, Türk dillerinde kanıtlanmıştır; ama en eski kaynaklarda bulunmaz. Bu konu hakkında farklı düşünceler var: Şimdiye kadar karşılaştırılmak amacıyla ortaya konulmuş Sümerce Dingir (Sümerlerin en yüksek Tanrısı) ve Çince T'ien (Gök)'den daha çok memnun bırakan (Eski-)Türkçe Teng- (dön[-mek]) olmuştur.[5]

Türklerin Ulusal Tanrısı

Tengri ulusal bir tanrının bütün özelliklerine sahiptir. Türkler Dünyanın Merkezinde oturur, yani kendilerini koruyan Gök'ün altında. Eski Türk yazıtlarının içerikleri çok net bir şekilde Tengri'nin Türklerin Tanrısı (Türük Tengrisi) olduğunu diğer halkların tanrısı olmadığını belirtiyorlar. Tengri bazen kağan unvanını taşıyor ve özellikle kendi halkını koruyor. Başka tanrısal varlıklarla birlikte, Türk Halkının dağılmamasını, tekrar bir olmasını emrediyor."[6]

Kâşgarlı Mahmud'un ünlü eseri Divân-ı Lügati't-Türk'te Tenğri üç anlamlıdır, bunlar:

  • Tanrı
  • Gök, sema (Müslüman olmayanlarca)
  • Büyük bir dağ, büyük bir ağaç gibi göze ulu görünen her şey (Müslüman olmayanlarca).

Tengri'ye ibadet

Hiçbir Kam, ritüele Gök Baba'ya, Toprak Ana'ya ve atalara atfetmeden başlamaz. Tengri'nin varlığı, günlük faaliyetlerde evrenin dengesiyle kişisel yaşamın ilintili oluşu açışında hep anılır. Yeni bir şişe içki açıldığında, üsten bir kısım alınıp bir kaba konulur, sonra da dışarıya çıkarılarak Gök Baba'ya, Toprak Ana'ya ve atalara sunulur. Tsatsah olarak bilinen bu ritüel, Moğolistan ve Sibirya dininde hâlâ önemli bir yer işgal eder. Ev hanımları ayrıca aynı şekilde süt ve çay sunarlar, ger 'in etrafında yürürler ve sıvıyı üç kez dört yöne serperler.

Tengri'nin kaderi tayin etmekteki rolü günlük konuşmalarda (Mogol.) Tengeriin boşig (Gök'ün takdiri) gibi sözlerle sürekli anılır. Kadınların, mutfağı ve mutfak eşyalarını temiz tutmaları tembih edilir, çünkü onların kirlenmesine meydan vermek Tengri'ye hakaret addedilir. Bayramlarda ve dağ ruhlarına kurban verildiğinde Tengri'ye adaklar verilir ve dua edilir. Ayrıca kişiye özel bir ritüel olarak acil durumlarda Tengri'ye yapılan özel bir kurban vardır. Yağmur yapma ritüelleri doğrudan Tengri'ye hitap etmektedir ve Tengri ile dağ ruhlarına adanmış Obalarda gerçekleşir. Herkesin Tengri'ye yardım için başvurma hakkı vardır, ancak bir felaket veya güçlü bir ruhun müdahalesiyle denge bozulmuşsa, hastasının Tengri ile bağlantısını veya evrendeki dengeyi tekrar tesis etmek üzere şaman, ruhların gücünü kullanır.

Bazı Türk Dillerinde Tengri

Yakut dilinde Tangara; Kuman dilinde Tengre; Karaim dilinde Tangrı; Çuvaşçada Tura; Hakasçada Tigir; Tuvacada Deer; Kırgızca ve Kazakçada Tengri; Tatar dilinde Tengre; Karaçay-Malkar dilinde Teyri; Azerbaycan Türkçesinde Tarı/Tanrı; Türkiye Türkçesinde Tanrı olarak kullanılması bile bu sözcüklerin ifade ettiği kavramın Türk halkları arasındaki ortak kullanımının işaretidir.

Notlar

  1. ^ Göktürk tarihinin meseleleri-Osman Fikri Sertkaya-sayfa 130, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 1995 Ankara (360 sayfa)
  2. ^ Adnan Binyazar-Türk dilinde 25 ünlü eser (sayfa 8), Varlık Yayınları, 263 sayfa, 1982
  3. ^ TDK Divanü Lugati't-Türk Veri Tabanı[]
  4. ^ Prof. Dr. Bahaeddin Ögel-Türklerde Devlet Anlayışı, sayfa 35 ISBN 978-605-155-389-4
  5. ^ Eski Türklerin Mitolojisi; Die alttürkische Mythologie/ Jean-Paul Roux, s. 255.
  6. ^ Eski Türklerin Mitolojisi; Die alttürkische Mythologie/ Jean-Paul Roux, Sayfa 256

Kaynakça

  • Käthe Uray-Kőhalmi, Jean-Paul Roux, Pertev N. Boratav, Edith Vertes: Götter und Mythen in Zentralasien und Nordeurasien. ISBN 3-12-909870-4 Daraus: Jean-Paul Roux: Die alttürkische Mythologie (Seite 173 - 278); Pertev N. Boratav: Die türkische Mythologie der Oghusen und Türken Anatoliens, Aserbaidschans und Turkmenistans (Seite 279-481)
  • Rafael Bezertinov, "Tengrianizm: Türklerin ve Moğolların Dini" (Tengrianism: Religion of Türks and Mongols).

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık. Tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ülgen</span> Türk ve Altay mitolojisindeki iyilik tanrısı

Ülgen, Türk ve Altay mitolojisinde iyilik tanrısıdır. Ülken (Ülgön) Han ve Moğolcada Ulgan Han. Göğün 16. katında yaşar. Kayra Han’ın oğludur. Türk mitolojisinde Türklerin iyilik tanrısıdır. Tek Tanrı inancında Göktanrı'nın oğlu ve gökyüzünün hükümdarı olarak görülmüştür. Bai Ulgan, Ulgan gibi adlarla Sibirya kavimlerince de yaratıcı tanrı olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Tengricilik</span> Türk ve Moğol halkları tarafından inanılan çok tanrılı ve daha sonra tek tanrılı din

Tengricilik veya Tengrizm, Avrasya stepleri'nde ortaya çıkan, şamanizm ve animizme dayanan dinî bir inançtır. Türk ve Moğol toplumlarının inandığı dinlerden biridir. Tengri'ye tapınmanın yanında Animizm ve Totemlik bu inancın ana kısımlarını oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Erlik</span> Türk-Altay mitolojisinde kötülük tanrısı

Erlik Han, Türk ve Altay mitolojisinde kötülük, yeraltı ve yıkım tanrısıdır. Erlik Han, Gök Tanrı'nın oğlu ve eski Türklerin inancı Tengricilik'te yer altı âleminin efendisidir.. Moğollar ise Erleg veya Yerleg derler. Macar mitolojisindeki Ördög ile eşdeğerdir. Ülgen'in kardeşidir. Yer Tengri'nin yeğeni ve Kayra Han'ın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

Tamag, eski Türklerin inancı Tengricilik'te bugünkü cehennem kelimesinin eş anlamlısıdır. Sözün tamağ, tamuk, tamug ve tamu varyantları da vardır. Moğollar tam derler. Öldükten sonra suçluların cezalandırılmak üzere gittiği yerdir. İslam inancıyla birlikte geniş betimlemeler yapılmış ve nasıl bir yer olduğu hakkında değişik fikirler ileri sürülmüştür. Fakat tüm görüşlerdeki ortak nokta ateş ile ilgili olduğudur. Hakaslarda cehennemi yöneten Tamı Han adlı bir tanrının varlığından söz edilir. Eski Türkler Tamug'un yeraltında olduğuna inanırdı. Tamug'un efendisi Erlik Han'dır ve günahkâr kişileri cezalandırmak için vardır. Karşıtı Uçmag'dır.

Burhancılık, 1904-1930 yılları arasında Altay bölgesinde ortaya çıkmış olan ve Rus emperyalizmine karşı devrim özellikleri taşıyan dinsel ayaklanma.

<span class="mw-page-title-main">Kayra Han</span> Türk mitolojisinde Gök Tengrinin oğlu, yaratıcı tanrı

Kayra Han, Kayır Han ya da Kayrakan, Oğuzlarda ise Krayir, Türk ve Altay mitolojisinde yer alan yaratıcı ve baş tanrıdır. Altay, Tuva, Hakas ve Yakut mitolojilerinde ön plana çıkmaktadır. Babası ilk Tanrı olan Gök Tengri'dir, annesi yoktur.

May Ata - Türk ve Altay mitolojilerinde Varlık Tanrısıdır. Pay (Bay) Ata olarak da bilinir. İnsanların koruyucusu, kollayıcısı ve gözeticisidir. Göğün üçüncü katında oturur. Budizmin etkisiyle Maitreya adlı Tanrı ile özdeşleşmiştir. Tunguzlarda Mayın adı verilen bir Ruhlar Tanrısı vardır ve evreni yarattığına inanılır. Bu Tungus Tanrısı yeni doğan bebeklere ruh verir. Tunguzların Mayın adlı lütüfkar ve yaratıcı tanrılarını da akla getirmektedir. Altay mitolojisinde, Ülgen'in, göğün üçüncü katında oturduğuna inanılan iki oğlundan biridir. Ülgen'in, insanların hamisi ve piri sayılan oğludur. Adı May Ana ile birlikte anılır.

Kök şu anlamlara gelebilir:

Biyoloji
Matematik
Diğer

May Ana - Türk ve Altay mitolojilerinde varlık tanrıçasıdır. Pay (Bay) Ana olarak da bilinir. İnsanların koruyucusu, kollayıcısı ve gözeticisidir. Göğün üçüncü katında oturur. Budizm'in etkisiyle Maitreya adlı tanrı ile özdeşleşmiştir. Bayanay ile aynı kişi olduğu öne sürülür. Kırk başlı bir kadındır ve kimi yerlerde gümüş saçlı sarı bir kadın olarak betimlenir. Evini havada kurar ve çocuklarını orada doğurur. Çocukları korur. Yay ve oku ile acı veren ruhları çocuklardan uzak tutar. Adı May Ata ile birlikte anılır.

<span class="mw-page-title-main">Ak Oğlanlar</span>

Ak Oğlanlar - Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrıları. Ak Erler de denir. Ülgen Han'ın oğullarıdırlar. Kıyatlar adı da verilir. Yedi kardeştirler. Yedi Altay boyunun koruyucusudurlar. Yedi Kat yeraltını sembolize ederler. Kıyat sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Moğollarda Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır. Ak Oğlanların adları şu şekildedir:

  1. Karağus Han: Kuşlar Tanrısı
  2. Karşıt Han: Temizlik Tanrısı.
  3. Pura Han : At Tanrısı.
  4. Burça Han: Zenginlik Tanrısı.
  5. Yaşıl Han: Doğa Tanrısı.
  6. Kanım Han: Güven Tanrısı.
  7. Baktı Han: Lütuf Tanrısı.

Moğol ve Buryat mitolojisinde yönlere göre gökteki tanrıların konumunu ifade eder.

Alıgan Han – 99 güney tanrısının başında bulunur.
Sargay Han – 88 orta (merkez) tanrısının başında bulunur.
Sogto Han – 77 kuzey tanrısının başında bulunur.
Hürmüz Han – 55 batı tanrısının başında bulunur.
Atay Han – 44 doğu tanrısının başında bulunur.
<span class="mw-page-title-main">Gök-Kal</span>

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.

Karaoğlanlar – Türk ve Altay mitolojisinde Kötülük Tanrıları. Karaerler de denir. Erlik Han'ın oğullarıdırlar. Sayıları dokuzdur. Moğolların "Dokuz Kana Susamış Tanrı"ları ile benzerlik gösterirler. İnsanlara kötülükler getiren kara fırtınalar estirir, kan yağmurları yağdırırlar. Erlik'in sarayının veya yeraltının kapılarını bekledikleri için Kapı Bekçileri diye anılırlar.

  1. Temir Han: Demir Tanrısı.
  2. Karaş Han: Karanlık Tanrısı.
  3. Matır Han: Cesaret Tanrısı.
  4. Şıngay Han: Kargaşa Tanrısı.
  5. Kümür Han: Kömür Tanrısı.
  6. Badış Han: Felaket Tanrısı.
  7. Yabaş Han: Bozgun Tanrısı.
  8. Uçar Han: Haber Tanrısı.
  9. Kerey Han: Arabozuculuk Tanrısı.
<span class="mw-page-title-main">Ulukayın</span>

Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.

<span class="mw-page-title-main">Gal Han</span>

Gal Han - Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Ateş Tanrısı. Ateşin ve ocağın devamlılığını sağlar. Al/Hal inancı ile bağlantılıdır. Moğol kökenli bir kavramdır. Türklerdeki Al (Hal) Ana'nın karşılığı olarak düşünülebilir. Tehlikeli ve zaman zaman kızıp yangınlar çıkaran bir varlıktır. Bu kelimeden türeyen ve Ocak Tanrısı anlamına gelen Golomto Han adlı bir karaktere yine Moğol mitolojisinde rastlamak mümkündür.

Ötüğ – Türk ve Altay halk kültüründe dua. Yakarma, Tanrıya yalvarma, dileme, isteme. Ötüg veya Ötük olarak da söylenir. En yalın olarak, bir şeyin gerçekleşmesini ve kötü durumlardan korunmayı Tanrıdan istemek olarak tanımlanabilir. Ötümek “dua etmek” fiili ile de kullanılır. Sözcük, Öt/Öd kökünden türemiştir. Zaman, zamanın geçişi ve yakarma anlamlarını içerir. Ahenkli ses çıkarmak manası vardır.

Tura – Türk, Çuvaş ve Altay inancında Tanrı, Rab anlamlarına gelir. Türe veya Turı da denir. Türk halk inancındaki ve Türk tarihindeki kendine özgü bir tek tanrı inancıdır.