
Kromozom, ; DNA'nın "histon" proteinleri etrafına sarılmasıyla, yoğunlaşarak oluşturduğu, canlılarda kalıtımı sağlayan genetik birimlerdir. Kromozomlar mikrometre boyutunda olup hücre bölünmesinin metafaz aşamasında ışık mikroskobu ile görüntülenebilmektedirler.

Karyotip, bir hücredeki kromozomların özdeş çift kromozomlar halinde eşlendikten sonra belli bir düzene göre sıralanmasıdır.
Hücre bir canlının yapısal ve işlevsel özellikler gösterebilen en küçük birimidir. Hücre kelimesi, ; Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden Robert Hooke tarafından türetilmiştir. Hücrenin içerisinde "Solunum, Boşaltım, Beslenme, Sindirim" gibi yaşamsal faaliyetler gerçekleşir.

Hücre çekirdeği ya da nükleus, ökaryot hücrelerin hepsinde bulunan zarla kaplı bir organeldir. Hücrenin genetik bilgilerinin çoğu, hücre çekirdeğinin içinde katlı uzun doğrusal DNA molekülleri ile histon gibi birçok proteinin bir araya gelerek oluşturduğu kromozomlarda bulunur. Bu kromozomların içindeki genler hücrenin çekirdek genomunu oluşturur. Hücre çekirdeğinin işlevi bu genlerin bütünlüğünü devam ettirmek ve gen ekspresyonunu düzenleyerek hücre işlevlerini kontrol altında tutmaktır. Çekirdeği çıkarılan her hücre bir süre sonra ölür.

Sentrozom, hayvanlarda hücre döngüsünün ilerlemesini düzenleyen zarsız bir organeldir. Sentriyol denilen, birbirine dik iki silindirik nesneden oluşur. Her sentriyol, birbirine koşut üç küçük borudan oluşmuş dokuz iplik içerir ve buna 9-3 modeli denir. Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur. Mikrotübüller silindirik biçimde dizilirler. Sitoskeletin üç temel maddesinde bir olan mikrotübülleri üretmekte ve yaymakta görevlidir.

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.

Döllenme, yeni bir bireysel organizma oluşturma veya yavruların gelişimini başlatmak için gametlerin kaynaşması olayı.

Hücre bölünmesi, tek hücreli canlıların çoğalması, çok hücreli canlıların büyümesi, erkek ve dişi eşey hücrelerinin meydana gelmesi için gerekli biyolojik olaydır. Bir hücrenin bölünebilmesi için belirli bir büyüklüğe ulaşması ve nükleik asitlere sahip olması gerekmektedir. Canlılar dünyasında,
- Amitoz (Amitozis)
- Mitoz (Mitozis)
- Mayoz (Meiosis)

Mitoz ya da mitoz bölünme, ana hücrenin sitoplazmasının eşlendikten sonra bölünerek iki yeni ve ana hücreyle aynı genetik yapıya sahip hücrelerin oluştuğu bölünme çeşidine denir. Çok hücreli canlılarda büyüme gelişme ve yaraların onarılmasını, tek hücreli canlılarda üremeyi sağlar.

Mayoz bölünme bir diploid hücrenin ilk hücresi bölünerek genelde gamet olarak adlandırılan haploit hücrelere bölündüğü hücresel bir süreçtir. Gamet hücresinde kromozom sayısının azalmasıyla sonuçlanan "mayoz", Yunancada "Daha da küçültmek" anlamına gelen Meioun kelimesinden gelmektedir. Mayoz bölünme eşeyli üreme için gereklidir ve bu yüzden eşeyli üreyen tek hücreli organizmalar da dâhil tüm ökaryot hücrelerde görülür. Mayoz eşeysiz mitotik bölünmeyle üreyen arkealarda ya da prokaryotlarda meydana gelmez. Genetik çeşitliliği arttırır. Değişen çevre şartlarına uyumlu bireylerin ortaya çıkma şansını arttırır. Arka arkaya mayoz olmaz. 1 hücre sadece 1 kez mayoz geçirebilir.

Çekirdekçik ya da nükleolus, ökaryot hücrelerin çekirdeklerinin içinde bulunan zarsız bir yapıdır.

Sitokinez, hücre bölünmesi esnasında sitoplazmanın bölünmesi.
1-Hayvan hücresinde sitoplazma içinde çekirdeğe yakın yerde bulunan koyu renkli boyanan ve mitoz ile mayoz bölünme sırasında iğ ipliklerini oluşturan organel.

Ara lamel, bitki hücrelerinde mitoz ve mayoz bölünmede, Telofaz evresi görüldükten sonra Sitokinez sırasında görülür. Telofaz sonucu zıt kutuplarda bulunan kromozomların çevresinde çekirdek zarı oluşur. Bu iki hücrenin birbirinden ayrılması için hayvan hücrelerinde boğumlanma, bitki hücrelerindeyse ara lamel oluşumu görülür. Golgi organeli tarafından oluşturulur.
Profaz, mitoz hücre bölünmesinin karyokinez bölümünün ilk evresidir. Bir önceki evre olan interfazda eşlenen kromatin iplikler kısalıp kalınlaşarak kromozomları oluşturur. Kromozomlar ışık mikroskobunda görülebilir haldedir. Hayvanlarda sentrozomlar, interfazda çoğalarak çiftler halinde karşılıklı kutuplara göç ederler ve iğ ipliklerini kromozomların sentromerlerine uzatırlar. Bitkilerde sentrozom ve sentriyol bulunmadığı hâlde iğ iplikleri görülebilir. Çekirdek zarı ve çekirdekçik kaybolur. Profazın sonuna doğru, interfazda sitoplazma iskeletini oluşturan mikrotübüller dağılır ve nükleus dışında mitoz iğciği oluşmaya başlar. Bu iğcik sentriyoller arasında uzanan mikrotübül ve onlara bağlı proteinlerden ibaret çift kutuplu bir yapıdır.
Metafaz evresinde kromozomlar sentromerleri ile iğ ipliklerine tutunarak hücrenin ekvator düzleminde tek sıra halinde dizilirler.
- Metafaz hücre bölünmesindeki ikinci evredir.
- Kromozomlar artık sentrozomlar arasında oluşan iğ ipliklerine, ekvator düzlemine yerleşir.
- Sentromerler iğ ipliklerinde tam bir hiza ile durduğu için kardeş kromatitler ayrılmaya tam olarak hazır olur.
G1 Evresi, hücre bölünmesinde görülen bir evre. Bu evrenin uzunluğu hücre çeşitlerine göre; birkaç dakika, birkaç saat, birkaç gün ya da birkaç hafta olabilir. Bu sürede hücre bölünmesi için gerekli proteinler, ATP ve diğer maddeler sentezlenir.
S evresi: G1 evresinin bitişini izler. Normal hücrelerde 6 saat kadar sürer. Bu evrede hücrenin DNA miktarı iki katına çıkarak (duplikasyon), her kromozomun eksiksiz bir eşinin yapılması sağlanır. Kromozomlar iki kromatitli hale geçer. Örneğin 2n: 16 olan bir hücrede 16x2=32 kromatit oluşur. "S" evresi geçirmeyen bir hücre bölünmez; S evresi geçiren bir hücre ise eninde sonunda bölünür. Hayvan ve insan hücrelerinde en erken olan olaylardan biri sentrozomların eşlenmesidir. Sentrozomlar iğ ipliklerini oluşturan hücre organelleridir.

İğ iplikleri hücre bölünmesi sırasında homolog kromozomların (mayoz) veya kardeş kromatidlerin (mitoz) sentromerlerinden tutunarak karşı kutuplara çekilmesini sağlayan ipliksi yapılardır.
Hücre döngüsü, bir hücrenin ömrü boyunca meydana gelen olayların sırasını ifade eder.