
Piyano, İtalya'da Bartolomeo Cristofori tarafından 1700 yılı civarında icat edilmiş akustik, tuşlu bir müzik aletidir. Piyanoda ses, teller vasıtasıyla elde edilir. Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi oluşturur. Tahta çekicin tellere vurmasından dolayı piyano bazen vurmalı telli çalgı olarak da sınıflandırılır. Piyano klasik ve caz müzikte yaygın olarak kullanılır. Solo performanslar, ansambl, oda müziği, eşlik, bestecilik ve prova için oldukça uygun bir enstrümandır. Piyano taşınabilir bir enstrüman olmamasına ve genelde pahalı olmasına rağmen çok yönlülüğü ve aynı anda birçok yerde bulunma özelliği ile dünyada en yaygın olarak kullanılan enstrümanlardan biri olmayı başarmıştır

Televizyon veya kısaca TV, bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayımlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. Aynı zamanda kitle iletişim aracı da olan televizyon, yayımlanan görüntü ve sesleri alıcıya ulaştıran elektronik cihazdır.

Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan sözlere veya kavramlara Türkçe eğretileme; Arapça mecaz, istiare; Fransızca trope denir.
Edge, İngilizcede "kenar; cismin ince tarafı" anlamındaki sözcük. "Uç nokta" anlamında da kullanılmaktadır: örn. "Cutting edge of the technology". Şu anlamlara gelebilir:
- Bilişim
- EGPRS - yüksek hızda veri iletişimi sağlayan teknoloji.
- Enhanced Data rates for GSM Evolution, mobil haberleşmede üçüncü neslin başlangıcı olarak sayılabilecek hızlı veri iletişimi teknolojisi olan EDGE'in kısaltması
- Edge (dergi), video oyunu dergisi
- Edge, Microsoft tarafından hazırlanan bir tarayıcı.
- Edge Games, Amerikalı video oyunu geliştiricisi
- Kişiler
- The Edge, U2'nun gitaristi
- Emekli Profesyonel güreşçi Adam Copeland'ın ring adı.
- Şafak Edge, Türk basketbolcu
- Diğer
- Edge
- EDGE species, evrimsel açıdan diğerlerinden farklı ve soyu tehlikedeki hayvan türlerinin bir listesi
- Ford Edge, bir otomobil modeli
ATM aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- ATM, 1980'lerin sonunda bulunan bu teknoloji standardı sayesinde network üzerinde her tür data network donanımları yardımıyla önce parçalanıp sonra bütünleşme sayesinde çok daha hızlı taşınabilinir olmuştur.
- ATM, Bankamatik olarak da bilinen otomatik vezne makinesi.
- Atmosfer (birim) ("atm"), atmosfer basıncı birimi.

Yeşil renk elektromanyetik tayf'ın insan gözüyle görülebilen renklerinden biridir. Turuncu ve mor ile birlikte ara renklerden birini oluşturur. Dalgaboyu 550 nanometre kadardır. Karşıt rengi kırmızı'dır.

Kahverengi veya Boz kırmızı ve yeşil, turuncu ve mavi veya sarı ve mor pigmentlerin karıştırılması ile elde edilebilen bir renktir.

İki yaşamlılar ya da iki yaşayışlılar, amfibiler, amfibyumlar, amniyotik yumurtaya sahip olmayan, değişkensıcaklı, derisi çıplak ve nemli, göğüs kemiği hiçbir zaman kaburgalarla bağlanmamış, çoğu ses çıkarabilen, omurgalı hayvan sınıfı. Sınıf, Gymnophiona, Anura ve Caudata olmak üzere 3 takımdan oluşur.

Vikisözlük (Wiktionary), Wikimedia Vakfı'nın projelerinden olup her dilde özgür birer sözlük oluşturma amacıyla 12 Aralık 2002 tarihinde başlatılmıştır. Vikipedi'nin kardeş projelerindendir. Türkçe Vikisözlük ise 2 Mayıs 2004 tarihinde başlatılmıştır.

Sebze ya da göveri, bitkilerin insanlar veya diğer hayvanlar tarafından yenen kısımlarına verilen isimdir. Sebze terimi, kültürler ve mutfaklar arasında farklı anlamlara gelebilir.

Rebap, çoğunlukla Orta Asya'da kullanılan, çeşitli biçimleri olan telli bir çalgı türüdür.

Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.
Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları farklı olduğu hâlde anlamları aynı veya çok yakın olan sözcükler.

Prens, Avrupa hanedanlarında kral olmayan erkek üyelere verilen genel soyluluk unvanıdır. Osmanlı'daki şehzade unvanına denk gelir. Prensler çoğu ülkede prenseslerle birlikte taht için sıraya girerlerdi. Fransa'da veliaht prensine dofen denirdi. Eski Türklerde Tigin sözcüğü prens sözcüğüne karşılık gelir.
Hırdavat, genel olarak üretimde kullanılan her türlü alet, taşınabilir makine, sarf malzemelerine verilen isimdir. Sözlük anlamıyla "kilit, tel, çivi, vb. metal eşya" anlamına gelir.

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.
Haham veya rabbi, Yahudilikte din adamıdır. Haham sözcüğü, Sami bir dil olan İbranicede bilge adam anlamına gelir ve Yahudi yasalarını bilen, Tanah'ı iyice öğrenmiş kişileri tanımlamak için kullanılır.
Sovyet şu anlamlara gelebilir:
- Sovyet: Rusçada "danışma kurulu" anlamına gelen sözcük.
- Sovyet halkı: Sovyetler Birliği'nde yaşayan yurttaşları betimleyen ön ad. Bu tanımlama ülkedeki kuruluşları tanımlamak için de kullanılır.
- Sovyet: Çarlık Rusyası'nda 1905 Devrimi sırasında kurulan ve Ekim Devrimi'nden sonra Sovyetler Birliği'nin siyasal yönetim temelini oluşturan konseylerin her birine verilen ad.
- Yüksek Sovyet: Sovyetler Birliği'ndeki cumhuriyetlerin yasama organlarının (parlamento) genel adı.
- Soviet : 1998 yılında ABD'de kurulan bir rock müzik grubu.
Işınlanma veya teleportasyon, kişinin bedeninin veya bir eşyanın bulunduğu mekânda yok edilip, bir anda başka bir mekânda ortaya çıkarılabileceği düşüncesine verilen addır. Gerçekte yapılabileceğine dair herhangi bir deney veya olumlu bir yöntem yoktur.
Hero, kahraman sözcüğünün İngilizcesidir.