Deyrizor Kuşatması, IŞİD ile Suriye Ordusu arasında Deyrizor şehir merkezi ve civarındaki yerleşim bölgelerindeki çatışmalardır.
Irak ve Şam İslam Devleti veya 2014'ten beri kullandığı resmî isimle İslam Devleti, ağırlıklı olarak Afrika'da, ayrıca Irak ve Suriye'de de etkinlik gösteren, bu bölgede hilâfet devleti kurmak amacıyla güvenlik güçlerine ve sivillere karşı eylemler yapan yasa dışı, silahlı ve ele geçirdiği topraklardaki meşruluğu hiçbir ülke tarafından devlet olarak tanınmayan Selefi cihatçı örgüttür. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ile aralarında ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Kanada'nın da bulunduğu pek çok ülke ve kuruluş tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır.
Ebu Bekir el-Bağdadi veya doğum ismiyle İbrahim Avvad İbrahim Ali el-Bedri el-Samarai, kendini İslam halifesi ilan etmiş, silahlı örgüt IŞİD'in kurucusu ve 2014'ten 2019'a kadar lideriydi.
Kuzey Irak Taarruzu , IŞİD ve onları destekleyen Sünni aşiretler ve eski Baas partisi mensuplarının Musul'a yaptıkları taarruzla başlayan çatışmalardır. Kuzey Irak'taki IŞİD ilerlemesi, IŞİD'in güneye doğru ilerlemeye başladığı ve Tikrit'e saldırdığı 26 Haziran'a kadar devam etmiştir.
Irak ve Şam İslam Devleti'ne karşı yapılan askerî müdahaleler, IŞİD'in gücünü kırmak için dünya genelinde yapılan dış müdahaleleri kapsamaktadır.
Sincar, Kuzey Irak'ta Musul kentine bağlı ilçe. Bölgede DEAŞ öncesi, üçte ikisini Ezidilerin, diğer bölümünü ise Sünni Kürt ve Arapların oluşturduğu yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyordu.
Irak İç Savaşı (2013-2017), IŞİD'in Musul'a saldırmasıyla başlayan iç çatışmaları kapsamaktadır. IŞİD ve IŞİD'e destek veren eski Baas partisi mensupları, Sünni Arap aşiretleri ve diğer radikal örgütler ile Irak Ordusu, Peşmerge, İran destekli Şii milisler, Süryani/Asuri/Yezidi azınlık savaşçıları ve merkezi hükûmete destek veren Sünni ve Şii Arap, Kürt ve Türkmen aşiretleri arasındaki çatışmalar günümüzde de devam etmektedir.
Felluce Kuşatması, Irak Ordusu'nun IŞİD'i Felluce şehir merkezinde kuşattığı çatışmalardır.
Abdurrahman Mustafa el-Kaduli, bilinen adıyla: Ebu Ali el-Enbari Ebu Ala el-Afri, Irak İslam Devleti üyesi grubun iki numaralı ismi. IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin sağ koludur.
Taha Subhi Falaha olarak bilinen Ebu Muhammed El-Adnani El-Şami, eski IŞİD sözcüsü. IŞİD'in lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'ye yakınlığıyla bilinen İdlib doğumlu Adnani, örgütün Suriye'deki önde gelen liderleri arasında yer almaktaydı. Adnani'nin IŞİD'in dış operasyonlarının ana mimarı ve örgütün sözcüsü olarak IŞİD militanlarının hareketlerini koordine ederek ve '‘yalnız kurt’' isimli saldırılarını doğrudan desteklemekteydi.
Ebu Ahmed el-Elvani, Irak ve Şam İslam Devleti'nde askeri konsey üyesi ve üst düzey bir komutandır. Saddam Hüseyin'e bağlı orduda subaylık yapan Ebu Ahmed el-Elvani'nin, 2014 sonlarında hava saldırıları sonucunda öldürüldüğü bildirildi. Ancak bu ölüm, ABD ve IŞİD tarafından doğrulanmadı.
Tel Abyad Muharebesi, Suriye İç Savaşı sırasında Irak ve Şam İslam Devleti'nin 27 Şubat 2016 günü Tel Abyad'a saldırması sonucu çıkan ve 1 Mart'a kadar süren çatışmalar bütünü.
Yezidi Soykırımı, Irak ve Şam İslam Devleti'nin Irak'taki Yezîdîlere yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu katliamlar silsilesi. Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak kabul edilmiştir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki Yezîdî kadınlar ve küçük yaştaki kızlar IŞİD mensupları tarafından cinsel köleliğe zorlandı, erkekler sürgün edildi ve binlercesi topluca infaz edildi. Birçoğu Sincar'de olmak üzere toplamda yaklaşık 5 bin kişinin öldürüldüğü 10 bine yakın kişinin ise esir düştüğü ifade edilmektedir. Soykırım 2014 yılında Peşmerge'nin IŞİD saldırıları sonucunda geri çekilmesinden sonra başlamıştır.
Ni'ma Abd Nayef al-Jabouri doğum adıyla bilinen Ebu Fatıma el-Caheyşi, Irak ve Şam İslam Devleti'nin liderlerinden birisidir. Örgütün Kerkük sorumlusu olmadan önce Irak'ın güneyinde gerçekleştirilen IŞİD operasyonlarının komutanlığını yapmıştır. Örgütün koalisyon güçlerinin müdahalesiyle birlikte kan kaybetmesi sonrası birçok bölgede valilik görevi üstlenmiş, IŞİD hiyerarşisinde yükselmeye başlamıştır. Ebu Bekir el-Bağdadi öldürülmeden önce el-Caheyşi'nin Bağdadi'nin yanındaki militanlardan birisi olduğu, Irak'ta Bağdadi'nin temsilcisi olarak görev yaptığı çeşitli kaynaklarca bildirilmiştir. Ebu Müslim et-Türkmeni'nin 18 Ağustos 2015'te Musul'da Amerika Birleşik Devletleri saldırısı sonucu öldürülmesiyle birlikte et-Türkmeni'nin yerine atanmıştır.
Felluce Muharebesi veya Felluce'nin düşüşü, 30 Aralık 2013'te başlayıp 4 Ocak 2014'te sona eren, IŞİD'e bağlı militanların ve bölgedeki isyancı sünnilerin Felluce'yi ele geçirmesiyle sonuçlanan muharebedir. Muharebenin başladığı 30 Aralık 2013, Felluce şehrinin Anbar iline bağlı olması sebebiyle IŞİD ile Irak ordusu arasında uzun süre sürecek Anbar çatışmalarının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Musul Muharebesi veya Musul'un düşüşü, IŞİD militanlarının 4 Haziran 2014'te Musul'a saldırmasıyla gerçekleşmiştir. Irak güvenlik güçleri 30 bin asker ve 30 bin polisten oluşmasına karşın sayısı 800 ile 1500 arasında değişen IŞİD militanlarına karşı şehri tutamamıştır. 6 gün süren çatışmalar sonucunda 10 Haziran 2014'te Musul'un tümü, Musul Havalimanı, Musul'daki bankalar ve petrol yönetimi IŞİD'e geçmiştir. 500 bin sivil çatışmalardan kaçmak için Musul'dan göç etmiştir.
Beyci Muharebesi , Irak Silahlı Kuvvetlerinin 29 Ekim 2014'te Beyci'yi geri almak için taarruz gerçekleştirmesiyle başlayan muharebedir.
İran, Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) muhalifi olup Suriye ve Irak'ta bu grupla savaşmaktadır.
İran, Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) muhalifi olup Suriye ve Irak'ta bu grupla savaşmaktadır.
Irak Türkmen Soykırımı, Irak Türkmenlerinin Irak ve Şam İslam Devleti tarafından bir dizi katliam, tecavüz, infaz, sürgün ve zorla cinsel köle haline getirilmesini içermektedir. IŞİD'in 2014 yılında Iraklı Türkmenlerin topraklarını ele geçirmesiyle başladı ve IŞİD Irak'taki tüm topraklarını kaybedene kadar devam etti. 2017 yılında IŞİD'in Iraklı Türkmenlere uyguladığı zulüm Irak Parlamentosu tarafından resmen soykırım olarak tanındı. 2018 yılında ise Iraklı Türkmen kızların ve kadınların cinsel köleliğe maruz kalması Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanındı.