İçeriğe atla

Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması

29 Mart 1924 tarihli Resimli Gazete'de dergahların ilgasıyla ilgili kapak.

“Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”, 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile hayata geçmiştir. Konya milletvekili Refik Bey (Koraltan) ve beş arkadaşının önerisiyle meclise sunulup kabul edilen Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Seddine ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; bütün tarikatlarla birlikte şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır. Ayrıca yasa ile Türkiye Cumhuriyeti içinde padişahlara ait ya da bir tarikata çıkar sağlamaya yönelik tüm türbeler kapatılmış, türbedarlıklar kaldırılmıştır. Yasaya aykırı davrananlara para ve hapis cezası getirilmiştir.

Yasa, 1982 anayasasında "İnkılap kanunları" (anayasanın 174. maddesine göre anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasında kabul edilerek koruma altına alınmıştır.[1]

Yasanın çıkma süreci

Yasanın çıkmasında, Doğu Anadolu bölgesinde gerçekleşen Şeyh Sait İsyanı'nın hızlandırıcı rolü oldu.[2] Bu gelişme, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun çıkışı hızlandırdı. Ankara İstiklal mahkemesi de tekke ve zaviyelerin kapatılması için hükûmete başvuru yaptığı gibi Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları bu konuda bir yasa önergesi hazırlayıp Meclise verdiler.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1925'teki Kastamonu söylevinde "Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." sözleriyle tüm yurtta tekke ve zaviyelerin kapatılacağının işaretini verdi.[3][4] Cumhurbaşkanı Ankara’ya döner dönmez bu konuda bir hükûmet kararnamesi yayımlandı. 2 Eylül 1925 tarihli kararname ile tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı alındı.

Ceza yaptırımı içeren yasanın çıkması, Refik Bey ve arkadaşlarının hazırladığı 677 sayılı yasa önerisinin 30 Kasım 1925 günü mecliste tartışılması sonucu yürürlüğe girdi.

Yasada değişiklikler

677 sayılı yasa, önce 1950 yılında çıkan 5566/1 numaralı yasa daha sonra 1990 yılında çıkan 3612/5 sayılı yasa ile değişikliğe uğradı.[5]

Yasa değişikliği konusu, ilk defa 1947'de CHP'nin VII. Kurultayı'nda gündeme geldi. Kurultayda programın milliyetçilik maddesine ilişkin söz alan Hamdullah Suphi Tanrıöver, gençlere milliyet duygusunun verilmesi için türbelerin tamir edilmesini, açılmasını önerdi.[6] Kanun değişikliği içeren yasa tasarısı, 21 Ocak 1950'de başbakan Şemsettin Günaltay tarafından meclise sunuldu; geniş bir mutabakatla 5 Mart 1950'de yasalaştı. Yeni yasa, türbelerin bir bölümünün Millî Eğitim Bakanlığı onayı ile açılmasına olanak sağladı. İlk olarak İstanbul'da Koca Mustafa Reşit Paşa türbesi, ardından Gazi Osman Paşa türbesi açıldı. Bunu Barbaros Hayreddin Paşa türbesi, Osmanlı sultanlarından Kanuni Sultan Süleyman ve Yavuz Sultan Selim'in, Bursa'da Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin türbelerinin ve Yeşil Türbe'nin açılışı izledi. Mimar Sinan'ın, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi, içinde Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid'in de yatmakta oldukları II. Mahmut Türbesi, Bolayır’da Şehzade Gazi Süleyman Paşa, Kırşehir’de Âşık Paşa, Konya’da Selçuklu sultanları, Akşehir’de Nasreddin Hoca türbeleri ilk aşamada açılan türbelerdendir.

1990’da çıkan yasa ise türbelerin açılması için Bakanlar Kurulu onayının alınması şartını ortadan kaldırdı; Kültür Bakanlığı’nın onayı yeterli görüldü.

Kaynakça

  1. ^ "1982 Anayasası 174. madde" (PDF). www.tbmm.gov.tr. TBMM web sitesi. 21 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2016. 
  2. ^ Zelyut, Rıza (25 Mayıs 2011). "Tekke ve Zaviyeler Niçin Kapatıldı?". Güneş gazetesi. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2016. 
  3. ^ Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri I-III (PDF). Türk Tarih Kurumu Basımevi. 1997. s. 235. ISBN 975-15-0163 |isbn= değerini kontrol edin: length (yardım). Erişim tarihi: 1 Aralık 2016. 
  4. ^ "Ataturkiye.com sitesi, Erişim tarihi:05.08.2011". 17 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ağustos 2011. 
  5. ^ Erüreten, Bahir Mazhar. "Türkiye Cumhuriyeti Devrim Yasaları". www.sorun.biz. Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Mart 1999. 9 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2016. 
  6. ^ Koçak, Cemil (3 Temmuz 2011). "Tek parti döneminin 'irtica merkezleri'nden biri de türbelerdi". Star gazetesi. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2016. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de cumhuriyetin ilanı</span> 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye devletinin yönetim biçiminin cumhuriyet olarak belirlenmesi

Cumhuriyetin ilanı, hukukî olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türk devletinin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Karaca Ahmet</span>

Karaca Ahmet Sultan, Hacı Bektaş Veli’nin yanında dervişlik hizmeti yaptı. Üsküdar sınırları içinde, Gündoğumu Caddesi ile Nuhkuyusu Caddesi'nin birleştiği köşede "Karacaahmet Sultan Dergahı" ve türbesi vardır. Türbe Kanuni Sultan Süleyman'ın Bektaşi tarikatına mensup eşi Gülfem Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Takrir-i Sükûn Kanunu, 4 Mart 1925'te Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen bir yasadır.

<span class="mw-page-title-main">Merkez Efendi Camii</span>

Merkez Efendi Camii, İstanbul'un Zeytinburnu ilinde Merkez Efendi Türbesi'nde bulunan cami.

<span class="mw-page-title-main">Özbekler Tekkesi</span>

Özbekler Tekkesi, 1752'de Buharalı Nakşibendi dervişler tarafından Ahmet Yesevi geleneğinde Üsküdar, Sultantepe'de kurulan tekke. Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs olarak hizmet verdi. Halen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olup müze olarak kullanılması gündemdedir. Üsküdar İlçesinin Sultantepe Mahallesi, Münir Ertegün Sokağın devamında mezarlık içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyhsafi, Havza</span>

Şeyhsafi, Samsun ilinin Havza ilçesine bağlı bir mahalledir.

<i>Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir</i> Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel dayanağını oluşturan ve T.C. Anayasasında yer alan ilke

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, Teşkilat-ı Esasiye Kanunundan bu yana Türkiye anayasasında yer alan, TBMM'de kürsünün arkasındaki duvarda tamamı büyük harflerle yazılı bulunan ve Türk milleti adına Türkiye'nin kuruluşunu ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temel dayanağını oluşturan ilkedir.

<span class="mw-page-title-main">Tekke</span> tarikattan olanların barındıkları, Tanrı’ya tapındıkları, dinsel törenler yaptıkları yer, dergâh.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

Yasa ya da diğer adıyla kanun anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Dar anlamında yasa, yasama organınca yapılan yasa adıyla gerçekleştirilen işlerdir. Hukuk karşılıklı hakları ifade eden üst mefhumdur, yasa ise bu hakları koruyan ve belirleyen kuralları ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">II. Mahmud Türbesi</span> Türbe

II. Mahmud Türbesi, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in babası II. Mahmud için İstanbul'da inşa ettirdiği ve sonradan diğer padişah ve Osmanlı Hanedanı üyelerinin de defnedildiği bir türbedir. 1840 yılında tamamlanan türbe İstanbul'un Fatih ilçesi Çemberlitaş semtinde Divanyolu caddesinde yer almaktadır.

Eskişehir Mevlevihanesi, Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine bağlı Paşa mahallesindeki Kurşunlu Külliyesi içinde yer alan eski bir mevlevihane.

Maarifî Camii ya da Muhammed Maarifî Camii, İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Kartal ilçesi Kordonboyu mahallesinde bulunan tarihî bir camidir. Eskiden bir Rufai tekkesi olan cami, Rufailiğin Maarifiye kolunun kurucusu Şeyh Seyit Muhammet Maarifi tarafından inşa edildi. Yapının ilk önceleri şeyhin özel eviyken, daha sonraları kendi tarafından tam teşekküllü bir tekkeye çevrildiği sanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye başbakanı</span> Türkiye Cumhuriyetinin hükûmet başkanı (1920–2018)

Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, Türkiye'de 1920-2018 yılları arasında hükûmetin başı ve Bakanlar Kurulunun başkanı olarak görev yapan makamdı. Başbakan, cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından seçilir ve görev süresi boyunca Çankaya Köşkü'nde ikâmet ederdi. Başbakanlık, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunun ardından yapılan 2018 Türkiye genel seçimleri ile birlikte kaldırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Bahariye Mevlevihanesi</span>

Bahariye Mevlevihanesi veya önceki adıyla Beşiktaş Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Eyüpsultan ilçesinde bulunan eski bir mevlevihane. Daha önceleri Beşiktaş'ta bulunduğundan Beşiktaş Mevlevîhânesi olarak anılmaktaydı. Günümüzde ise bir sivil toplum kuruluşuna tahsis edilmiş olup çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

Ahmed Celâleddin Baykara veya Soyadı Kanunu'nndan önceki kullanımıyla Ahmed Celâleddin Dede, Türk Mevlevi şeyhi ve mutasavvıf. Galata ve Üsküdar Mevlevihanesi şeyhliği yapmıştır.

Germiyanzâde Şeyh Yakub Efendi veya Yakub-ı Germiyani Halvetî tarikatı şeyhi.

Muhammed Esad Erbilî veya Şeyh Esad Erbilî, Nakşibendi şeyhi.


Türkiye'de 1925 yılındaki olayları içeren listedir.