İçeriğe atla

Tekfur Sarayı

Koordinatlar: 41°02′02″K 28°56′25″D / 41.03389°K 28.94028°D / 41.03389; 28.94028
Tekfur Sarayı
Yunanca: Παλάτιον τοῦ Πορφυρογεννήτου
Tekfur Sarayı'nın müzeye çevrildikten sonraki görünümü
Harita
Genel bilgiler
TürSaray
Mimari tarzBizans mimarisi
Konumİstanbul, Türkiye
Koordinatlar41°02′02″K 28°56′25″D / 41.03389°K 28.94028°D / 41.03389; 28.94028
Teknik ayrıntılar
Yapı sistemiBlaherne Saray Kompleksi
Restorasyon öncesindeki haliyle Tekfur Sarayı
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi
tekfur sarayı müzesi

Tekfur Sarayı veya Porfiroğenitus Sarayı (YunancaΠαλάτιον τοῦ Πορφυρογεννήτου), bütün Dünya'da geç Bizans mimarisinin nispeten bozulmamış örneklerinden biridir. İstanbul'da Fatih ilçesi sınırları içerisinde, Edirnekapı semtinde bulunmaktadır.

Osmanlı döneminde Tekfur Sarayı/ Tekir Sarayı adıyla anılan saray, 11.-15. yüzyıllar arasında Bizans İmparatorluğu Sarayı olarak kullanılan Blaherne Sarayı kompleksinden günümüze ulaşan tek sağlam bölümdür.

Tarihi

Sebah&Joillier fotoğrafı
Tekfur Sarayı, 1885, Sebah & Joillier fotoğrafı

Bizans dönemi

13. yüzyılın sonlarında veya 14. yüzyılın başlarında, Blaherne saray kompleksinin bir parçası olarak inşa edilmiştir. 10 -14. yüzyıl arasında yapılmış olduğu tahmin edilen bina hakkında tartışmalar sürmektedir. Ancak zemin kat ile birinci katta kullanılan duvar tekniği arasındaki farklılık, ayrıca mekânın üç, güney duvarının dört bölüme ayrılmış olması, yapının iki ayrı dönemde inşa edildiğini düşündürmektedir. Bu dönemlerden ikincisinin Paleologos Hanedanı dönemi olduğu kesindir.[1]

Saray, ilk bakışta ismini 10. yüzyıl imparatoru VII. Konstantin Porphyrogenitus’tan almış gibi görünmesine rağmen aslında İmparator VIII. Michael Palaiologos’un oğlu Konstantinos Paleologos'dan almıştır. Adı ‘mor doğmuş’ anlamına gelen “Porphyrogenitus” ülkede hüküm süren bir imparatorun burada doğduğu anlamına gelmektedir.

Tekfur, Bizanslı yerel yöneticiye verilen addır. Tekabur, Ermenice kral demektir. Bu saray, Bizans İmparatorluğu’nun son yıllarında imparatorluk konutu olarak hizmet vermiştir. 1453’te Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u fethi sırasında dış duvarlara yakınlığından dolayı büyük zarar görmüştür.

Bizans imparatorlarının 12. yüzyıldan itibaren kullandıkları imparatorluk sarayı Blahernai’nin bir parçası olarak uzun bir süre varlığını sürdürdü. Sarayın kim tarafından ne zaman yaptırıldığı kesin olarak bilinmiyor. Yapı, 16. yüzyılda Avrupalılarca Konstantin Sarayı (Palatium Constantini), daha sonra Porfirogenetos Sarayı olarak adlandırılıyor. Tekfur Sarayı Bizans saraylarının son ihtişamlı devrinde imparatorlar tarafından kullanılan saraylar arasında yer aldı.[2]

Osmanlı dönemi

Osmanlı, Tekfur Sarayı'nı, saray olarak kullanmamıştır. 15. yüzyılın ikinci yarısı saray bölgesinde Selanik civarından Yahudi aileler yerleştirilmiştir. 16.yüzyılda kısmen yıkılmış olan saray ve civarındaki eski bir sarnıç bir dönem sultanın hayvanlarını barındırmak için kullanılmıştır. 17. yüzyıldan itibaren sık sık “Tekfur Sarayı” adıyla anılan yapıya seyahatnamelerde ayrıntılarıyla değinildiği görülür. 1719 yılında, sarayın avlusunda Sadrazam İbrahim Paşa’nın kararıyla, İznikli ustalar tarafından işletilen bir çini atölyesi kurulmuştur. 1721 yılında ise Başmimar Mehmed Ağa tarafından atölyeler, bir fırın ve değirmen yaptırılmıştı. Bu atölyelerde üretilen çiniler III. Ahmet Çeşmesi’nde, Kasım Paşa Camii'nde ve Hekimoğlu Ali Paşa Camii'nde kullanılmıştır. Ancak kısa bir süre sonra çini atölyesi kapanmıştır. 19.&bsp;yüzyılda sarayın kuzeyi cam fabrikası olarak işlev görmüştür. 1805 yılında Adilşah Kadın tarafından civarda vakfedilen Şişehane Mescidinin adını, bu fabrikada aldığı düşünülmektedir. Hatta sarayı doğu ve güney taraftan çevreleyen yolun ismi "şişehane sokağı" olarak adlandırılmıştır.[2] 1864 yılında buradaki Yahudi evlerinde çıkan yangında sarayın önemli bölümleri, mermer yapı taşlarıyla iç donanımı ve güneydoğu köşesindeki balkon büyük zarar görmüştür. Bu sırada Saray avlusunun kuzey bölümünde ise cam fabrikası hala işlemektedir. Fabrikanın artıkları nedeniyle saray avlusunun seviyesi oldukça yükselmiştir. 1955 yılında bu fabrikanın yeri değiştirilmiş ve Tekfur Sarayı Ayasofya Müzesi Müdürlüğü'ne bağlanmıştır. Ayasofya Müzesi yönetimi tarafından avlu molozlardan temizlenmiş ve eski seviyesi ortaya çıkarılmıştır.

Müze çalışmaları

1993 yılında Tekfur Sarayı çini imalatı fırınlarını bulmak üzere yüzey araştırma çalışmaları, Filiz Yenişehirlioğlu başkanlığında başlamıştır.1995 yılında TC. Kültür Bakanlığı, Türk İslam Eserleri Müzesi denetiminde katılımlı kazı çalışmalarına dönüşen araştırmalar, 2001 yılında sonu ermiştir. 2005-2014 tarihleri arasında geçirdiği restorasyon çalışmalarından sonra Tekfur Sarayı, İBB'ye bağlı Osmanlı Çini Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.[3] Müzede Tekfur Sarayı arkeolojik kazılarında açığa çıkartılan yeni kalıntılar, çini, cam, çömlek gibi buluntular sergilenmekte ayrıca hologram teknolojisiyle çömlek yapımının anlatıldığı animasyonlar da yer almaktadır.

Mimarisi

Tekfur sarayı Eski Theodosius Suru’nun kuzey ucunda, keskin bir sur burcu ile Orta Bizans döneminde (muhtemelen 10. yüzyıl) yapılan dikdörtgen kalın kule arasında, iç duvar ile dış duvar üzeninde inşa edilmiştir. Saray dikdörtgen bir plan şemasına ve avlulu bir yapıya sahiptir. Yapı malzemesi olarak, sarayın duvar örgüsünde beyaz küfeki taşı ve tuğla kullanılmıştır. Sütunlu kemerlerle avluya açılan zemin katın üzerinde iki kat daha bulunur. Katların birbirinden ahşap döşemeler ile ayrıldığı tahmin edilmektedir. Sarayın 2. katı surlarının üzerinden görülebilmektedir. Zemin ve 2. katları servis elemanlarının kullandığı; imparator bu sarayı kullandı ise, orta katta bulunduğu düşünülmüştür.

Sarayın şehre bakan, doğu cephesinde bir balkon olduğu düşünülür. Piri Reis’in İstanbul Şehri haritasında bu saray, üstünü örten çifte meyilli çatısı ve bitişiğindeki burç üzerinde bulunan balkonu ve bunu koruyan sundurması ile resmedilmiştir.

Galeri

Kaynakça

Özel
  1. ^ Müller-Wiener (1977), sf.244
  2. ^ Gençler Güray, Ç. & Bakırer Ö. (2017), sf.112
  3. ^ Tanrıverdi, Ü. (2019) sf.148
Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sultanahmet Camii</span> İstanbulda I. Ahmed tarafından Mimar Sedefkâr Mehmet Ağaya yaptırılan Eski bir 6 minareli cami

Sultan Ahmet Camii veya Sultânahmed Camiî, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami; mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ile büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleriyle süslendiği için Avrupalılar tarafından "Mavi Camii " olarak adlandırılır. Ayasofya'nın 1935 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis</span> İstanbulda Sarayburnu ve çevresine (Fatih) tekabül eden tarihî şehir, Doğu Roma ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun başkenti

Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Anemas Zindanları</span> Abdullah ne demek kasim

Bizans döneminin en büyük saraylarından biri olan Blakhernai Sarayı'nın bir parçası olan Anemas Zindanları, Haliç'e yakın eski sur duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiş, 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumdan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sultanahmet Meydanı</span> İstanbulda tarihi bir meydan

Sultanahmet Meydanı, İstanbul'un Fatih ilçesinin Binbirdirek mahallesinde bulunan tarihî bir meydan. Bizans İmparatorluğu döneminde Konstantinopolis'teki adı Hipodrom, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise Atmeydanı olarak adlandırıldı. Şehrin en önemli meydanlarından birisi olan alanın içerisinde Roma sirki, bugün Sultanahmet Camiinin olduğu noktada ise Büyük Saray bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Yasak Şehir</span> Çin imparatorluk sarayı

Yasak Şehir, Ming Hanedanı'nından Çing Hanedanı'nın sonuna kadar kullanılmış Çin imparatorluk sarayıdır. Çin'in Pekin şehrinin ortasında bulunmaktadır. Yaklaşık 500 yıl imparator ve hizmetlilerine ev sahipliği yapmış, aynı zamanda Çin hükûmetinin törensel ve politik merkezi olmuştur. 1925'ten beri Saray Müzesi'ni barındırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Zeyrek Camii</span> Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı

Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Aya İrini</span> İstanbulda eski kilise ve müze

Aya İrini veya Azize İrini (Yunanca: Ναός της Αγίας Ειρήνης Tanrısal Barış ya da Kutsal Barış, İstanbul'da, Topkapı Sarayı'nın birinci avlusunda, Ayasofya'nın yakınında ve onunla çağdaş olan tarihî bir müzedir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Saray</span>

Büyük Saray veya Kutsal Saray, Fatih yarımadasının güneydoğu ucunda kurulmuş, geniş Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk saray kompleksi. Bizans imparatorlarının kraliyet yerleşimi olarak 330 yılından 1081 yılına kadar hizmet etmiştir. 690 yıldan fazla imparatorluk yönetiminin merkezinde yer almıştır. Günümüze çok az kalıntısı kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Ağa Camii</span>

Mehmed Ağa Camii, İstanbul Fatih ilçesi Çarşamba semtinde 16. yüzyılda III. Murad zamanının Dârüssaâde ağası Habeşî Mehmed Ağa tarafından yaptırılan cami.

<span class="mw-page-title-main">Ca' d'Oro</span>

Ca' d'Oro Venedik, Büyük Kanal'daki en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir. Sarayların en eskilerinden biri, duvarlarının yaldızlanması ve krom rengi kaplı olması dolayısıyla Ca' d'Oro olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Dafni Sarayı</span>

Dafne Sarayı, Bizans İmparatorluğu başkenti Konstantinopolis şehrinin Büyük Saray'ının ana kanatlarından biridir. George Kodinos'a göre Roma'dan getirtilen bir Nemf olan Dafni heykelinden sonra bu isimle anılmaya başlanmıştır. Sultan Ahmet Camii altında kalması nedeniyle kesin planı ve sarayın görünümü belirsizdir, bilinen tüm kanıtlar yazılı kaynaklardan gelmektedir

<span class="mw-page-title-main">Antiohos Sarayı</span>

Antiohos Sarayı Konstantinopolis şehrinde bulunan 5. yüzyıl binası. Sarayın yapısı 1940 ve 1950'li yıllarda Hipodrom'a yakın yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır, kalanların bazıları hala görülebilir durumdadır. 7. yüzyılda, sarayın bir parçası kiliseye çevrilmiştir. Bu bölüm kutsal emanet Hipodrom'un Azize Eufemia Emaneti olarak Palaiologus dönemi'ne kadar hizmet etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans mimarisi</span> Doğu Roma mimarisine genel bakış

Bizans mimarisi, Bizans İmparatorluğu mimarisidir. İmparatorluk, Büyük Konstantin, Roma İmparatorluğu başkentini Roma'dan Byzantion'uma doğuya taşıdığı 330 yılından sonraki Roma İmparatorluğu'nun sanatsal ve kültürel varlığını adresler. Byzantion, "Yeni Roma", sonradan Konstantinopolis ismini almıştır, bugün İstanbul olarak adlandırılmaktadır. İmparatorluk, bir Milenyumdan fazla yaşamış, Avrupa'da Orta Çağ ve Rönesans mimarlığını etkin şekilde etkilemiş, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı mimarisini etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Blaherne Sarayı</span>

Blaherne Sarayı, İstanbul'un kuzeybatı bölümünde bulunan Blaherne semtinde yer alan Bizans imparatorluk ikametgâhı. Sarayın bulunduğu alan günümüzde binalarla kaplıdır, elimizde yalnızca yazılı kaynaklarda bulunan anlatımları vardır.

<i>Porfirogennetos</i> Unvan

Porphyrogénnētos, Bizans İmparatorluğu'nda onursal bir unvandır. Bu unvan baba imparator olduktan sonra doğan erkek çocuğa ya da kız çocuğa verilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Bukoleon Sarayı</span> saray

Bukoleon Sarayı ya da Latince Bucoleon Konstantinopolis'te Bizans sarayı.

<span class="mw-page-title-main">Prosforion Limanı</span>

Prosforyon Limanı, Konstantinopolis şehrinin bir limanıdır. Yunan kolonisi Bizantion döneminden ilk bin yılın şafağına kadar kullanılmıştır. Yavaş yavaş genişledi, geleceğin Konstantinopolis bölgesinde inşa edilecek ilk liman oldu.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul mimarisi</span> İstanbul mimarisine genel bakış

İstanbul mimarisi, şehrin tüm semtlerinde silinmez bir iz bırakan birçok etkiyi yansıtan yapıların geniş bir karışımını tanımlar. Şehrin antik kısmı hala kısmen, şehri istiladan korumak için İmparator II. Theodosius tarafından 5. yüzyılda yaptırılan Konstantinopolis Surları ile çevrilidir. Kent içindeki mimari, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve modern Türkiye kaynaklarından gelen bina ve yapıları içermektedir. Kentin mimari açıdan önemli birçok varlığı vardır. İstanbul, uzun tarihi boyunca kültürel ve etnik bir eritme potası olarak ün kazanmıştır. Sonuç olarak şehirde gezilecek çok sayıda tarihi cami, kilise, sinagog, saray, kale, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır.