İçeriğe atla

Tek ülkede sosyalizm

Tek ülkede sosyalizm düşüncesinin fikir babası olan Joseph Stalin

Tek ülkede sosyalizm, 1924 yılında Josef Stalin tarafından ortaya konulan, ertesi yıl Nikolay Buharin tarafından geliştirilen ve son olarak Stalin tarafından devlet politikası olarak benimsenen bir kuramdır.[1]

Tezin ana düşüncesi

Bu teze göre, 1917 ve 1921 yılları arasında Avrupa'da Rusya hariç tüm sosyalist devrimlerin yenilgiye uğraması göz önüne alındığında, Sovyetler Birliği kendini içten güçlendirmeye başlamalı ve dünya ekonomisinden yalıtık şekilde sosyalizmi inşa etmelidir.

Arka plan

1925'ten önce Vladimir Lenin'de ve Bolşevik Partisi'nin metinlerinde, hatta Stalin ve Buharin'de var olmayan bir teori olan tek ülkede sosyalizm, önceleri zorunluluktan ötürü oluşan ve öz inanç olmayan bir ideoloji olarak tanıtılsa da, zamanla Sovyetler Birliği içindeki siyasi yapının seyrini tanımlayan bir unsur oldu.[2] 1925 öncesi, ileri kapitalist ülkelerde devrim gerçekleşmeden proletarya diktatörlüğünün eninde sonunda yıkılacağı ve nihai zaferin ancak dünya devrimi ile elde edilebileceği dışında bir görüş ifade bile edilmiyordu. Bürokrasi, çıkarlarının teorik plandaki yansıması olarak bu teoriyi pratikte bürokratik bir karşı-devrim dönemiyle birlikte önce SSCB'de ardından Komintern'deki dünya Komünist partilerinde hakim kıldı.

Temel görüşler

Friedrich Engels, çok daha önce Komünizmin Prensipleri adlı eserinde, tek ülkede sosyalizmin mümkün olamayacağını savunmuştur.[3]

Stalin, Lenin'in bazı söylev notlarına[4] dayanarak devrimin ölmüş olan liderinin de tek ülkede sosyalizm fikrinin yanında olduğunu savunmuştur.

Günümüzde bu ifade, Troçkistler ve diğerlerince Marksist Sosyalizme karşıt olduğu ileri sürüldüğü için, devrimci Marksizmin temel önermesi olan ve sosyalist toplumun ancak dünya çapında inşa edilebileceği ve emperyalist burjuvazinin ancak bu planda alt edilebileceğini belirten Dünya devrimine karşıt olarak kullanılmaktadır.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Stalin, Joseph (17 Aralık 1925). "October Revolution and the Tactics of the Russian Communists". Socialism in One Country versus Permanent Revolution (İngilizce). Seventeen Moments in Soviet History. 1 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2017. 
  2. ^ Hallas, Duncan. "The Comintern, Chapter 5" (İngilizce). Marxists Internet Archive. 1 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2017. 
  3. ^ "Vikikaynak içinde Komünizmin Prensipleri içinde Soru 19 ve Engels'in cevabı". 4 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2020. 
  4. ^ Speech delivered at a joint meeting of the All-Russian Central Executive Committee and the Moscow Soviet. Collected Works. 23. 14 Mayıs 1918. s. 9. Uneven economic and political development is an absolute law of capitalism. Hence, the victory of socialism is possible first in several or even in one capitalist country alone. After expropriating the capitalists and organising their own socialist production, the victorious proletariat of that country will arise against the rest of the world.... I know that there are, of course, sages who think they are very clever and even call themselves Socialists, who assert that power should not have been seized until the revolution had broken out in all countries. They do not suspect that by speaking in this way they are deserting the revolution and going over to the side of the bourgeoisie. To wait until the toiling classes bring about a revolution on an international scale means that everybody should stand stock-still in expectation. That is nonsense. 
  5. ^ The Immediate Tasks of the Soviet Government by V.I. Lenin (1918). Lenin Collected Works (İngilizce). 27 (4th English Edition bas.). Moskova: Progress Publishers. 1972. ss. 235-77. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karl Marx</span> Almanya doğumlu filozof (1818–1883)

Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu. Bir müddet gazetecilik de yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koymuştur.

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Nikolay Buharin</span> Bolşevik devrimci ve entelektüel, Sovyet siyasetçi

Nikolay İvanoviç Buharin, Bolşevik devrimci ve entelektüel, Sovyet siyasetçi.

Demokratik sosyalizm, sosyalist piyasa ekonomisi içinde ekonomik demokrasi, işyeri demokrasisi ve işçilerin öz yönetimine veya alternatif bir merkeziyetçi planlı sosyalist ekonomi biçimine özel bir vurgu yaparak, siyasi demokrasiyi ve bir tür sosyal sermayeli ekonomiyi destekleyen solcu bir siyaset felsefesidir. Demokratik sosyalistler, kapitalizmin doğası gereği özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleriyle bağdaşmadığını ve bu ideallerin ancak sosyalist bir toplumun gerçekleştirilmesiyle elde edilebileceğini savunuyorlar. Çoğu demokratik sosyalist, sosyalizme kademeli bir geçiş arayışında olsa da, demokratik sosyalizm, sosyalizmi kurmanın aracı olarak devrimci veya reformist siyaseti destekleyebilir. Demokratik sosyalizm, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği'nde ve diğer ülkelerde tek parti devletine doğru gerilemeye karşı çıkan sosyalistler tarafından popülerleştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Stalinizm</span> Marksist-Leninist ideolojinin teori ve pratiği

Stalinizm veya Stalincilik, Marksist-Leninist ideolojinin 1928-1953 yılları arasında Sovyetler Birliği’ni yöneten Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin’in uyguladığı siyasi sistemde kullanılan teori ve pratiğine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">1989 Devrimleri</span>

1989 Devrimleri, Doğu Bloku ve dünyanın diğer bölgelerindeki Marksist-Leninist hükümetlerin çoğunun çökmesiyle sonuçlanan liberal demokrasi hareketlerinin devrimci bir dalgasıydı. Bazen bu devrimci dalgaya Milletlerin Düşüşü veya Milletlerin Sonbaharı da denir. Bu dalga dünyanın en büyük Marksist-Leninist devleti olan Sovyetler Birliği'nin nihai olarak dağılmasına ve dünyanın birçok yerinde bazıları şiddet yoluyla devrilen komünist rejimlerin terk edilmesine katkıda bulundu. Olaylar, özellikle de Sovyetler Birliği'nin çöküşü, dünyanın güç dengesini büyük ölçüde değiştirerek Soğuk Savaş'ın sona ermesine ve Soğuk Savaş sonrası dönemin başlangıcına işaret etti.

<span class="mw-page-title-main">Solculuk</span> toplumsal eşitliği ve eşitlikçiliği destekleyen siyasi ideolojiler, politik duruş

Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist revizyonizm</span> Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm-Leninizm</span> İdeoloji

Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin'den alan, 1920'li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm; Marx, Engels ve Lenin'in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm-Leninizm Enstitüsü</span>

Marksizm-Leninizm Enstitüsü, 1919'da Moskova'da temelleri atılan ve 1921-1991 yılında Sovyetler Birliği'nde Marksist-Leninist eserleri araştırıp yayın yapan akademi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından günümüzde ismi "Sosyalizm Tarihi ve Teorisi Enstitüsü" şeklindedir.

Bu maddede; Rus sosyalist devrimci, Marksist-Leninist ideolojinin fikirsel önderi, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir Lenin'e ait kitap, yazı, konuşma, makale ve mektup gibi eserler ile kendi hakkında yazılmış kitaplar yer almaktadır. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncüsü ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (RSDİP) ilk lideridir. Lenin, dünyada eserleri yabancı dile en fazla tercüme edilen kişidir.

<i>Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky</i> V. Lenin tarafından yazılmış bir eser

Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky, Bolşevik lider Vladimir Lenin tarafından yazılan ve 1918 yılı sonlarında yayınlanan eser. Lenin bu eserinde İkinci Enternasyonal’in lideri ve Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin başkanı Karl Kautsky'ye birçok eleştiri yöneltmektedir.

<i>Anarşizm mi? Sosyalizm mi?</i> Stalinin Aralık 1906 - Ocak 1907 arasında yazdığı eseri

Anarşizm mi? Sosyalizm mi?, Josef Stalin'in Aralık 1906 - Ocak 1907 tarihleri arasında kaleme aldığı, anarşizmi Marksist metotlarla tahlil ettiği eserdir. Eserde Friedrich Engels'in Otorite Üzerine adlı eserindeki görüşlere atıflar bulunur. Türkçe baskısı ilk kez 1974 yılında Sol Yayınları tarafından yapılmıştır.

Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) 8. Kongresi, Moskova’da 18-23 Mart 1919 tarihinde yapılmıştır. 313,766 parti üyesini temsilen 301 oy kullanma hakkına sahip delege ve konuşma hakkına sahip 102 delege katılmıştır. 8. Merkez Komite de bu kongrede seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Sendika Enternasyonali</span>

Kızıl Sendika Enternasyonali ya da Profintern, Komünist Enternasyonal'ın ana öğesi olarak sendikaların faaliyetlerini uluslararası düzeyde komünist faaliyetlere paralel olarak kontrol etmek üzere kurulan kuruluş. Resmen 1921 yılında kurulan örgüt; sosyal demokrat görüşleriyle bilinen ve "Amsterdam Enternasyonali" olarak da isimlendirilen, sınıf mücadelesi tezine karşı sınıf işbirliğini savunan ve bu yolla Marksist görüşü reddeden Uluslararası Sendikalar Federasyonu'na karşıt faaliyetler yürüttü. Uluslararası Sendikalar Federasyonu, bu anlamıyla Komintern'in çalışmalarına ve onun devrim hedefine engel teşkil ettiği için Profintern'in kıyasıya eleştirilerine maruz kaldı. 1937 yılında feshedildi.

Dünya komünizmi, bütün dünya ülkelerini kapsayan uluslararası boyuttaki komünizm biçimidir.

Bilimsel komünizm, Marksizm-Leninizm 'in üç ana unsurundan biridir. "proleter sınıfın "(sosyalist sınıfın başka bir deyişle, işçi sınıfı mücadelesi ve sosyalist devrim, "sosyalizm ve komünizmin inşasının arkasındaki yasalar ve bir bütün olarak dünya devrimci süreci hakkında bilimdir. Daha geniş anlamda, bilimsel komünizm, Marksizm-Leninizmden bir bütün olarak söz edebilir; "işçi sınıfının mücadelesine dahil olan radikal çıkarların ve hedeflerin bilimsel ifadesi."

Aşamalı devrim teorisi veya aşamacılık, Çarlık Rusyası gibi az gelişmiş ülkelerin, sosyalist rejime geçmeden önce ilk olarak burjuva devrimi ile Kapitalist üretim biçimine geçerek ardından sosyalist rejime geçmesi gerektiğini savunan Marksist-Leninist bir politik teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist üretim biçimi</span>

Sosyalist üretim biçimi veya basitçe (Marksist) sosyalizm veya Karl Marx ve Friedrich Engels'in komünizm ve sosyalizm terimlerini birbirinin yerine kullandığı şekliyle komünizm, ekonomik gelişmenin belirli bir tarihsel aşaması ve ona karşılık gelen toplumsal ilişkiler dizisi olarak tanımlanmaktadır. Marksist teorinin içindeki tarihsel materyalizm şemasında kapitalizmden ortaya çıkmaktadırlar. Sosyalizmin Marksist tanımı kullanım değeri için üretimdir, dolayısıyla değer yasası artık ekonomik faaliyeti yönlendirmemektedir. Kullanım amaçlı Marksist üretim, bilinçli ekonomik planlama yoluyla koordine edilmektedir. Marx'a göre ürünlerin dağıtımı " Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre " ilkesine dayanmaktadır; Sovyet modelleri genellikle ürünleri " herkese katkısına göre " ilkesine dayalı olarak dağıtmaktaydı. Sosyalizmin toplumsal ilişkileri, alt sınıf proletaryanın üretim araçlarını, ya kooperatif işletmeleri, devlet mülkiyeti ya da özel zanaat araçları ve işçi özyönetimi yoluyla etkin bir şekilde kontrol etmesiyle karakterize edilmektedir. Oluşturulan artı değer işçi sınıfına ve dolayısıyla bir bütün olarak topluma uygun bir şekilde daha önceden belirlenen yöntemle paylaştırılmaktadır.