İçeriğe atla

Tecvid

Tecvid, Kıraat ilmi içinde yer alan, Kur'an okuma usulü ve ilmidir.

Harflerin mahreçlerine, sıfatına, medlere uygun okumaktır.

Kelime manası olarak tecvid, cewede جود kökünden gelip, bir şeyi güzel yapmak, süslemek, hoşça yapmak anlamına gelir.[1] Cewde جودة Arapçada kalite demek olur ki, bir şey çok güzel olduğu zaman kullanılır. Kur'an'ı çok güzel ve kuralına göre okuyan insana, Kuran'ı okumasıyla güzelleştiren manasında “mucevvid” denir.

Terim manası ise harfin hakkının verilerek çıkış yerine göre, gerek zati (her zaman onda bulunan, yani harften ayrılmayan, belirtilmediğinde genellikle namazın bozulduğu) gerekse arızi (değişikliğe uğrayan, başka bir deyişle harften kalktığında harfin zatını değiştirmeyen, namazın bozulmasına neden olmayan) sıfatların hakkı verilerek Kur'an'ın okunmasıdır.

Aşir okumasında tertil denilen usul uygulanır. Tertil, Kur'an'ın tecvid usullerini tam uygulayarak ağır okumak demektir. Hatim ve namazda tedvir -hızlı okuma- yapılır. Çok hızlı okumaya hadr denir.

Fakat hızlı okuma veya yavaş okuma, tecvid kurallarını kusursuz yerine getirmekle yapılır. Hızlı okunduğunda tecvid kurallarında eksiklik olmamalıdır.

Türkiye'de okutulan en meşhur tecvid kitabı Karabaş Tecvidi'dir.

Farzlık hali

Tecvid kurallarının bilinmesi farzı kifayedir, yani her bir toplumda en az bir kişinin bilmesi gerekir.

Arap alfabesi ve grameri

Arap alfabesi 28 harften oluşur, bir de hemze ء.

← sağdan sola okunur ←

ا ب ت ث ج ح خ

د ذ ر ز

س ش ص ض ط ظ

ع غ ف ق

ك ل م ن ه و ء ي

Arapça'daki tarif edatı ال (elif ve lam) el'dir. Eğer el'den sonraki kelime kamerî(ay) harflerden biriyle başlıyorsa, el'deki lam okunur. Eğer şemsî(güneş) harflerden biriyle başlıyorsa, lam bir sonraki kelimenin ilk harfine asimile olur. Şems ve kamer kelimeleri bunlara birer örnektir. Kamerî harfler

← sağdan sola okunur ←

ا ب ج ح خ ع غ ف ق ك م هـ و ي

Şemsî harfler

← sağdan sola okunur ←

ت ث د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ل ن

Mahreçler

Mahreçler, harflerin çıkış noktalarıdır. 17 tane mahreç vardır. Harflerin sıfatları da, harflerin farklı özelliklerine bağlıdır.

Kalınlık ve incelik

Kalın harfler خ ص ض ط ظ غ ق mufahham diye de bilinir. Tefhim ile telaffuz edilirler. Kalan harfler (murakkak) normal telaffuz edilir.

Ra ر harfi üstün veya ötre ile olduğu zaman kalın, esre ile olduğu zaman ince okunur. Eğer durulacak ise, bir önceki harekesi bulunan harfin harekesine bakılır. Eğer üstün veya ötre ise bu hareke, kalındır. Esre ise incedir. Örneğin, Asr suresinin ilk kelimesinin sonundaki ra ر kalındır, çünkü ayn harfinin harekesi üstündür:

وَالْعَصْرِ

Lam harfi sadece Allah الله kelimesiyle kullanıldığında kalındır. Fakat bir önceki hareke esre ise, lam incedir. Örnek olarak:

بِسْمِ الله

Uzatma

Uzatma harekeli bir harften sonra med harfi ا ي و gelmesiyle olur. Uzatma bu şekilde iki olur. Eğer uzatmanın üzerinde med işareti varsa daha da uzun olur. Med işaretinden sonra hemze gelirse dört veya beş, şedde gelirse altı uzunlukta okunur.[2] Örneğin:

صِرَٰطَ ٱلَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ ٱلمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ ٱلضَّآلِّين

Harekesiz harfler

Sâkin nun

Sâkin nun, nun harfinin sükun haline denir. Bir sonraki harfe bağlı olarak, bu hali okumanın 4 yolu vardır:

İzhar

Bir sonraki harf eğer ء ه ع ح غ خ harflerinden biriyse, nun harfine bir değişiklik olmadan okunur.

İklab

Eğer nun harfinden sonra gelen harf b ب ise, nun harfi m sesine dönüşür ve gunne (2 uzunluğunda, burundan okuma) ile okunur.

İdgam

Eğer bir sonraki harf ن و م ي ل ر ise, nun okunmaz ve son dört harfte gunne vardır. Idgam sadece iki kelime arasındadır, bir kelimenin ortasında değil.

İhfa

Bu harfler dışındaki harflerde dil damağa tam değmez ve nun harfi tam okunmaz. Gunne vardır.

Sâkin mim

Mim harfinin sükunlu haline denir. Bir sonraki harfe bağlı olarak, 3 şekilde okunur:

  1. Bir sonraki harf mim ise, şedde ile gösterilir ve gunne içerir.
  2. B ب harfi ile devam ediyorsa, dudaklar tam birbirine değmez. Gunne içerir. Fil suresinden örnek:
    • تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ
  3. Yukarıdaki harfler değilse, normal okunur.

Kalkale

ق ط د ج ب harfleri, kelimenin ortasında veya sonunda ise ve sükun (ya da şedde) alırsa, vurgulu okunur.[3] Az vurgu eğer harf kelime ortasındaysa ya da sonunda ama okuyucu bir sonraki harfle birleştirirse olur. Orta seviye vurgu eğer harf kelime sonundaysa ve şeddeli değilse olur. Örneğin Felek suresinin başı:

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلْفَلَقِ

Büyük vurgu eğer harf kelime sonunda ve şeddeli ise olur. Örneğin Mesed suresinin başı:[3]

تَبَّتْ يدَاۤ اَبِی لَهَبٍ وَّتَبَّ

Vakf

Vakf, Arapçadaki durma kuralıdır. Son harfi harekeyle biten bütün kelimeler, durulacaksa sükun hale gelir. Son harfe göre kurallar şöyledir:

Kelimenin harekeyle biten son harfi Vakf ile okunurken dönüştüğü hal Örnekler
ء (أ إ ئ ؤ) ب ت ث ج ح خ د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ع غ ف ق ك ل م ن ه و ي (Hangi harekeyle biterse bitsin)1Sükun /∅/ بَيْتْ - بَيْتٌ ev

اَلرَّبّْ - اَلرَّبُّ Rab

ـًا ـًىـَا ـَىمُسْتَشْفَى - مُسْتَشْفًى hastane

شُكْرَا - شُكْرًا Teşekkürler

ة (Hangi harekeyle biterse bitsin) هْمَلِكَهْ - مَلِكَةٍ kraliçe
ءًءَاإِنْشَاءَا - إِنْشَاءً inşa

1 - 4üncü satırdaki hemze hangi harekeyle biterse bitsine bir istisnadır. Sadece çift üstünlü bir hemze isedir.

Üslub

Kalbin hali

Kişi mütevazı olmalıdır.

Kişi Kur'an'ın insan kelamı olmadığını anlamalıdır.

Kişi ayetlerin manaları üzerine düşünmelidir.

Kişi dikkat dağıtan fikirlerden uzak durmalıdır.

Kişi Kur'an'daki her mesajın kendisi için olduğunu hissetmelidir.

Vücut hali

Kişi vücudunun, kıyafetlerinin ve mekanın temizliğinin farkında olmalıdır.

Kıbleye dönmek tavsiye edilir.

Kişi uyarı ayetlerinde durmalı ve Allah'a sığınmalıdır.

Kişi merhamet ayetlerinde durmalı ve Allah'tan merhamet istemelidir.

Doğru telaffuz kullanmalıdır.

Abdesti olmalı ve sadece Allah rızası için okumalıdır.

Ayrıca bakınız

Kur'an'daki duraklama işaretleri

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2019. 
  2. ^ "Madd sukoon". readwithtajweed.com. 7 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2011. 
  3. ^ a b "Hifdh:qalqalah". Albaseera.org. 5 Aralık 2009. 23 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Felemenkçe</span>

Felemenkçe, Hint-Avrupa dil ailesinin Cermen dilleri grubundan dil. Hollandaca ve Flamanca gibi lehçeleri vardır, bunlar özellikle yazılı dilde birbirine oldukça yakındır. Felemenkçe ve lehçeleri; Hollanda, Belçika ve Surinam'da resmî dil konumundadır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Rusça</span> Doğu Slav dili

Rusça, Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri koluna bağlı bir dil. Rusça, Belarus ve Ukrayna dilleri ile yaşayan üç Doğu Slav dilinden biridir. Yaklaşık 260 milyon konuşanı olan Rusça dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olup Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova (Gagavuzya) ile kısmî olarak tanınan Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester'de resmî dil statüsündedir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in altı resmî dilinden biri ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun İngilizce ile birlikte kullanılan iki dilinden biridir. Orta Asya, Kafkasya, Ukrayna ve kısmen Baltık devletlerinde lingua franca olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Latin harfleri</span> Antik Roma tarafından Latince yazmak için kullanılan yazı sistemi

Latin veya Romen harfleri, kökeni antik Roma tarafından Eski Latinceyi yazmak için kullanılan Latin alfabesine dayanan bir yazı sistemidir. ISO tarafından belirlenmiş standart modern Latin alfabesinde 26 harf bulunur. Latin harfleri şu anda dünyada en yaygın kullanılan yazı sistemidir.

Türk dilleri alfabeleri veya çağdaş Türk yazı dilleri alfabeleri çağdaş dönem Türk yazı dilleri için kullanılan çeşitli alfabelerdir. Uzun tarihî dönemler içinde kullanılmış olan Türk yazı sistemlerinin sonrasında, bazılarının terki, bazılarının devamı ile günümüzde kullanımda olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

Hurûfilik ya da Hurûf'îyye, adını Arapça hurûf kelimesinden alan, kutsal metinlerde harf ve kelimelerin sayısı, sırası ve diziliminin belirli şifreler barındırdığı iddiasıyla bunlardan kelime, cümle veya cümlecikleri oluşturan harflerin ebced değerlerinden metnin düz anlamı ile ilgili olmayan, telmih, ima, işaret gibi ikincil anlamlar çıkartan ve bu anlamlar üzerinden yeni anlayış ve kavrayışlara yol açan yaklaşımlara verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Başkurtça</span> Kıpçak grubundan, Başkurdistanın resmi dili

Başkurtça veya Başkırca, çağdaş Türk yazı dillerinden biridir ve Kıpçak grubuna bağlıdır. Çoğunluğu Başkurdistan'da yaşayan Başkurtlarca konuşulur.

Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Fars alfabesi</span> Arap alfabesinden uyarlama bir alfabe

Fars alfabesi, Farsçanın İran ve Afganistan'da kullanılan yazı sistemidir. Kökeni Arap alfabesine dayanır, bu alfabeye Arapçada bulunmayıp Farsçada bulunan ژ,چ,پ ve گ harflerinin eklenmesiyle oluşturulmuştur. Osmanlı alfabesi büyük ölçüde bu alfabeden uyarlanmıştır.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İdil Bulgarcası</span>

İdil Bulgarcası, Volga Bulgarcası veya İdil Bulgar Türkçesi, Türk dilinin eski dönemlerinde İdil sahasında konuşulmuş, Çuvaşçaya yakınlığı ile bilinen, Türk dilinin Oğur grubunun tarihî yazılı dillerinden biridir. Tümü Moğol istilasından sonraki dönemde (1281-1361) yazılmış, Tataristan başta olmak üzere, Tataristan'da, Başkurdistan'da, Udmurtya'da ve Çuvaşistan'da Tataristan yakınlarında bulunmuş, 13. ve 14. yüzyıldan kalma Arap harfli 88'inin tarihi belli toplam 139 mezar kitabesindeki sınırlı dil malzemesiyle İdil Bulgarcası bir dereceye kadar bilinmektedir. Günümüzde bu dile en yakın dil Çuvaşçadır. Çuvaşlar İdil Bulgarlarının torunudur.

Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.

Çengel işareti, dil biliminde ve çoğu dilde kullanılan bir diyakritik işarettir. Türkçede yalnız sessiz harflerde kullanılan ve harflerin ses değerlerini değiştiren bir göstergedir.

Zaza alfabesi, Zazacanın yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 32 harften oluşur.

Kur'an'daki duraklama işaretleri kıraat esnasında belli bir yerde durulması ya da devam edilmesi için koyulmuş işaretlerdir. Bunlar cümlenin sadece yapısına veya sözdizimine değil, aynı zamanda nefes için veya etki için duraklama ihtiyacına da dayanmaktadır. Pickthall, ritmi işaret eden belirli bir ses tekrarladığında, güçlü bir duraklama olduğunu ve cümle bir sonraki ayete geçse de ayetin doğal olarak sona erdiğini söyler. Böylece bu işaretler kelimelerin telaffuzu, ritmi, tonlaması ve hece ayrımını etkiler.