İçeriğe atla

Tecavüzle Mücadele Hareketi

Tecavüzle Mücadele Hareketi sosyopolitik bir harekettir. Kadına yönelik şiddetle ve kadınlara yönelik cinsel istismarla mücadele etmeye çalışan hareketin bir parçasıdır.

Hareketin özellikleri ve hedefleri

Hareket, toplumun kadına yönelik şiddete karşı cinsiyete sahip olma ve kurbanı suçlama gibi tavırlarının yanı sıra onlara yönelik şiddetin kendi kendini suçlaması gibi kadınların kendi tutumlarını da değiştirmeye çalışmaktadır. Ayrıca tecavüz ve şahitlikle ilgili kanunlarda, tecavüzcülerin kendilerine yönelik saldırıları bildirmekten caydırılmaları veya tecavüzcünün bir şekilde dokunulmazlığa sahip olması nedeniyle (sanık olarak) cezalardan kaçınmasını sağlayan değişiklikleri teşvik etmeyi amaçlayarak kurbanı karalayabilmekteir. Hareket birçok yargı alanında başarılı oldu, ancak olumsuz tutumların çoğu bazı yargı alanlarında hâlen varlığını sürdürmekte ve yasalarda yapılan değişikliklere ve bu tür saldırıların bildirilmesindeki önemli artışlara rağmen, pratikte kadına yönelik şiddet hâlâ kabul edilemez düzeylerde devam etmektedir.

Gelişimi

1980'den beri ülkelere göre tecavüzcüsüyle evlendirme yasalarının haritası.
  Tecavüzcüsüyle evlendirme kanunu bulunan ülkeler
  Topraklarının bir kısmında kanun yürürlükte olan ülkeler
  Tecavüzcüsüyle evlendirme yasalarını yürürlükten kaldırmakta olan ülkeler
  1980'den sonra kanunu/kanunları yürürlükten kaldıran ülkeler
  1980'den sonra bu alanda veri olmayan ülkeler

Hareket 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında, ikinci dalga feminizmden ve kadınların günlük yaşamlarının sosyal olarak ve etkileşimde bulundukları sosyal kurumlara göre yeniden değerlendirilmesinden yeni tecavüz kavramlarının üretilmesiyle ortaya çıktı. Bu yeniden incelemeden önce, tecavüz, kendi cinsel arzularını kontrol edemeyen "patolojik erkekler tarafından işlenen bir cinsel suç"[1] olarak görülüyordu.[2] Feministler, özellikle erkeklerin kadınlara karşı işlediği bir suç olarak tecavüzün işlenmesine ilişkin güç dinamiklerinin rolünü vurgulamaya başladılar.[3] Bu gözden geçirilmiş tecavüz tanımının, mağdurun bakış açısıyla yapılması gerekiyordu. Tecavüz eyleminin, toplumsal cinsiyet rollerinin, birisinin erkekliği ya da kadınlığı harekete geçirme biçiminin dayatıldığı ve erkekleri kadınların üzerinde konumlandıran güç hiyerarşisinin sürdürüldüğü bir yol olduğu ileri sürüldü. Dolayısıyla tecavüz, erkek gücünü sağlamak için kullanılan bir şiddet türü, kadınlar ve çocuklar üzerinde bir tür sosyal kontrol olarak tanımlandı.[4] "Tecavüzle mücadele" veya "tecavüzü önleme" hareketi olarak bilinen[5] bu hareket, daha genel olarak kadına yönelik cinsel şiddet ve genelde şiddetin, kadınları erkeklere tabi bir konumda tutmak için kullanılan bir sosyal kontrol aracı olduğu anlayışıyla kurulmuştur. Kadınların cinsel şiddet mağdurlarının kurbanlar yerine şiddetin "kurtulanları" olmalarına yardımcı olacak bir çaba sarf edilmesi gerektiğini öne çıkarır. Tecavüz karşıtı hareket bugün, feminizmin artan popülaritesi ile çakışan tecavüz kültürü kavramı hakkında Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülke kamuoyunda farkındalık artmaya devam etmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Fried (1994). "It's hard to change what we want to change". Gender & Society (İngilizce). 8 (4): 562. doi:10.1177/089124394008004006. 
  2. ^ Donat, P.L.N., and D'Emilio, J. (1998). A feminist redefinition of rape and sexual assault: Historical foundations and change. In M.E. Odem and J. Clay-Warner (Eds.), Confronting Rape and Sexual Assault, (pp. 35-49). Lanham, MD: Rowman and Littlefield.
  3. ^ Fried (1994). "It's hard to change what we want to change". Gender & Society (İngilizce). 8 (4): 562-583. doi:10.1177/089124394008004006. 
  4. ^ Matthews, N.A. (1994). Confronting rape: The feminist anti-rape movement and the state. Londra: Routledge.
  5. ^ Rose (1977). "Rape as a social problem: a byproduct of the feminist movement". Social Problems (İngilizce). 25 (1): 75-89. doi:10.1525/sp.1977.25.1.03a00080. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Pro-feminizm ya da profeminizm, herhangi bir feminist hareketin bir üyesi olmayı ima etmeksizin feminizmin hedeflerini desteklemeyi işaret etmektedir.

İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.

Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Lezbiyen feminizm</span>

Lezbiyen feminizm lezbiyenliğin feminizmin mantıksal sonucu olduğu görüşünü savunan feminist bir ideolojidir. Feminizme kara çalmak isteyen kimseler aynı iddiayı feminizmi gözden düşürmekte kullansalar da lezbiyen feministler feminizmin bu türünü lezbiyenliğin yayılmasının bir yolu olarak ortaya atmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Tecavüz</span> Rıza olmadan cinsel ilişkiyi kapsayan bir cinsel saldırı türü

Irza geçme veya tecavüz, kişinin rızası dışında cinsel ilişkide bulunulmasını kapsayan bir cinsel saldırı türü. Tecavüz; fiziksel güç, baskı, otorite istismarı kullanılarak ve rıza veremeyecek durumdaki reşit olmayan, bilinci kapalı veya zihinsel engelli kişilerle cinsel ilişkiye girerek gerçekleştirilir.

Ayrılıkçı feminizm kadın ve erkek arasındaki cinsel farklılıkların giderilemeyeceği inancına bağlı olarak heteroseksüel ilişkileri desteklemeyen bir feminizm türüdür. Ayrılıkçı feministler, genellikle, erkeklerin feminist harekete katkı yapamayacağına ve iyi niyetli erkeklerin dahi ataerkilliğin dinamiklerini birebir kopya ettiklerine inanırlar. Ayrılıkçı feministler, enerjilerini kullanmayı ve diğer kadınlarla olan bağlarını kuvvetlendirmeyi ataerkil çerçevenin dışından dolaşarak gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu durum, çok tipik olarak politik ve sosyal hedefleri elde etmek için yalnızca kadınlarla çalışmayı, sadece kadınları içeren yaşam alanları ve aileler oluşturmayı, çalışma yaşamında ise erkekler için/erkeklerle birlikte çalışmamayı ve erkek çalışan tutulmamasını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel taciz</span>

Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.

Tecavüz kültürü, tecavüz ile cinsel şiddetin yaygın olduğu ve cinsel şiddetin toplum içinde yaygın olan tavırlar, normlar, âdetler ve medyalar tarafından normalleştirildiği, hoş görüldüğü ya da mazur görüldüğü bir kültürü tanımlamak için kullanılan bir kavram.

<span class="mw-page-title-main">Kadına yönelik şiddet</span> kadınlara yönelen cinsiyet temelli şiddet eylemleri

Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

Cinsiyet suçlarının kovuşturulması, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarının kovuşturulmasına yönelik yasal işlemlerdir.

Tecavüz türleri, tecavüzün meydana geldiği duruma, mağdurun kimliğine veya özelliklerine, failin kimliğine veya özelliklerine gibi çeşitli kriterlere göre sınıflandırılması sonucu oluşan kategorileri içerir. Aşağıda açıklanan tecavüz türleri birbirini dışlamaz: belirli bir tecavüz, örneğin hem hapishanede tecavüz hem de toplu tecavüz olarak veya hem velayet tecavüzü hem de bir çocuğa tecavüz olarak birden fazla kategoriye girebilir.

Kandırarak tecavüz, failin mağdurun cinsel ilişki veya diğer cinsel eylemlerde bulunma rızasını elde ettiği, ancak bunu yanlış beyan veya eylemler gibi aldatma yoluyla kazandığı bir durumdur.

Kişisel olan politiktir ya da özel olan politiktir, 1960'lı yılların sonlarından itibaren öğrenci aktivizmi ve İkinci dalga feminizmin ortak bir sloganıdır. Bireyin kişisel deneyimlerinin daha büyük siyasi, sosyal ve toplumsal yapılarla olan çatışmasıyla ilişkilidir. 1960 ve 1970'li yılların feminist hareketi bağlamında aile değerlerine ve çekirdek aileye bir karşıtlık manasına geliyordu. Söylem ikinci dalga feminizm, radikal feminizm, kadın çalışmaları ve genel anlamda feminizmin tanımlayıcı karakteri olarak görüldü. 1970'te Carol Hanisch'in "The Personal is Political" başlıklı 1969 tarihli yazısıyla popüler hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Erkeğe yönelik şiddet</span>

Erkeğe yönelik şiddet, erkeklere veya oğlanlara karşı işlenen şiddettir. Erkekler hem şiddetin mağduru hem de failleri olarak sık sık görülmektedir. Erkeklere yönelik cinsel şiddet, çoğu toplumda kadınlara yönelik olandan farklı muamele görmekte ve uluslararası hukuk tarafından büyük ölçüde tanınmamaktadır. Erkeklere yönelik şiddet hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilirken, ABD Adalet İstatistikleri Bürosu verilerine göre erkeklerin erkekleri öldürdüğü cinayetler, toplam cinayetlerin %65,3'ünü oluşturmaktadır.

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

Feminist seksoloji, kadınların cinsel yaşamlarıyla ilgili olarak cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin kesişimine odaklanan bir seksoloji çalışma dalıdır. Seksoloji, genel olarak psikanalizde büyük bir rol oynayan Freudcu teori üzerinden bir temele sahiptir. Seksolojinin bu spesifik alanı ise, klasik seksolojiden farklı olarak cinsellik deneyimlerini kapsayıcı olarak ele almaya ve geçmişte seksolojide ifade edilen sorunlu fikirleri yıkmaya çalışır. Feminist seksoloji, kapsayıcı seksoloji alanıyla birçok ilkede ortaktır; özellikle kadın cinselliği için belirli bir metod veya "normallik" önermeye çalışmaz, sadece kadınların cinselliklerini ifade ettikleri farklı, çeşitli yolları inceler ve not eder. Yeni ancak hızla büyüyen bir alandır.

Tecavüz pornografisi, tecavüzün tanımını veya tasvirini içeren bir pornografi alt türüdür. Bu tür pornografi ya cinsel olarak rıza gösteren yetişkinlerin tecavüz canlandırması yaptığı tecavüz sahnelerini içerir ya da gerçek tecavüzü içerir. Ancak, oyuncular, onay vermedikleri halde onay vermiş gibi yapmaya zorlanabilirler. Tecavüz ve diğer cinsel şiddet türlerinin canlandırıldığı sahneler, yalnız pornografide kalmayıp ortaya çıkışından bu yana, tecavüz ve intikam filmleri de dahil olmak üzere ana akım sinemada yer aldı.

Ruj feminizmi geleneksel feminist fikirlerle birlikte, kadınların cinsel cazibesi de dahil olmak üzere geleneksel kadınlık kavramlarını benimsemeyi amaçlayan bir feminizm çeşididir. Konsept Üçüncü dalga feminizm, Üçüncü dalga feminizmde, kadınların hem kadınsı hem de feminist olamayacaklarını hissettikleri önceki hareketlerin yarattığı ideallere karşı yanıt olarak ortaya çıkmıştır.