İçeriğe atla

Teamül hukuku

Teamül hukuku, bir yerde, grupta, kültürde eskiden beri yapılagelen şeyler, alışılagelmiş şeyler, öteden beri olagelen davranışlar, tutumlar bütünüdür. Osmanlıdan beri gelen, günümüzde bağlayıcı unsuru olmayan, âdet hukuk'u denebilir.

Bir çevrede bir işlemin âdet hâline gelmesi, bu hususun zaman içinde herkesçe uyulmak suretiyle istikrarlı bir nitelik kazanmış bulunması ve ayrıca kamu oyunda da bu teamüle inanılmış olması gerekir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Jersey</span> Britanya tacı toprağı olan ama Birleşik Krallıkın parçası olmayan ada

Jersey, Avrupa kıtasının batısında, Büyük Britanya'nın güneyinde yer alan ve Manş Denizi'nde bulunan Manş Adaları'ndan biridir. Adanın başkenti Saint Helier'dir. Jersey diğer Manş Denizi adaları gibi ne Birleşik Krallık'ın bir parçasıdır ne de bir taç kolonisidir. Jersey, doğrudan Britanya tacına bağlı bir taç toprağıdır. Kendi malî, hukukî ve yargı sistemlerine ve kendi kaderini tayin etme gücüne sahip, anayasal bir monarşi altında özerk bir parlamenter demokrasidir. Adadaki vali, Kral'ın kişisel temsilcisidir. Jersey, Birleşik Krallık'ın bir parçası değildir ve Birleşik Krallık'tan ayrı bir uluslararası kimliği vardır, ancak Jersey'in savunmasından anayasal olarak Birleşik Krallık sorumludur. Birleşik Krallık'tan farklı olarak Jersey hiçbir zaman Avrupa Birliği'nin bir parçası olmamıştır.

Fer'î deliller, bir fıkıh terimi.

Örf, Âdet (عادات‎‎) ve Teâmül, birbiriyle yakın üç terim olup, İslâm hukukundaki fer'î delillerden birini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hukuk</span> Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temelini kuran hukuk sistemi

Anglo-Sakson sistemi,, özellikle tarihinde Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temellerini oluşturur. Emsal kararlar yansıtan, kapsamlı yasallaşmamış kanunları dikkat çeken özellikleri arasında yer alır. Bu emsal kararlar yüzyıllarca yargıçlar tarafından gerçek davalarda verilen hükümlerden elde edilmiştir.

İdare hukuku, temeli anayasada belirlenen, idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar öngören, kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlayan hukuk dalıdır.

Uluslararası ceza hukuku, uluslararası hukuk kapsamında bireylerin cezaî sorumluluğunu doğrudan düzenleyen normların bütününü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Uluslararası hukuk suçları soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve saldırı suçudur. Bu suçlar söz konusu olduğunda, etkilerinin tek bir devletin ötesine geçtiği ve dolayısıyla uluslararası toplumun bir bütün olarak sorumluların yargılanmasında çıkarı olduğu varsayılır.

Yasa ya da diğer adıyla kanun anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Dar anlamında yasa, yasama organınca yapılan yasa adıyla gerçekleştirilen işlerdir. Hukuk karşılıklı hakları ifade eden üst mefhumdur, yasa ise bu hakları koruyan ve belirleyen kuralları ifade eder.

12 Levha Kanunları, MÖ 451–MÖ 449, Roma Hukukunun gelişiminde, yazılı olmayan hususların yazılı biçimde hukuki kurallar haline getirilmesi devrine ait olan ve günümüz Avrupa Hukukunun temelini oluşturan hukuk kaynağıdır. Roma İmparatorluğu dönemine ait ilk yazılı kanunlar olan 12 Levha Kanunları, Roma toplumundaki Patrici ve Pleb arasındaki sınıf mücadelesi sonucu hazırlanmıştır.

Hukuki kaynaklar yahut diğer bir deyişle hukukun kaynakları, genelde asli ve yardımcı kaynaklar şeklinde bir ayrıma tabi tutulmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Joseph Laniel</span> Fransız siyasetçi (1889-1975)

Joseph Laniel, Fransız siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Yazılı hukuk</span> Kanun koyucu tarafından yazılı bir metne bağlanan hukuk

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Norveç başbakanı</span>

Norveç Başbakanı , Norveç Krallığı'nın hükûmet başkanlığını temsil eden makam. 14 Ekim 2021 tarihinden bu yana bu görevi Jonas Gahr Støre sürdürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal hukuk sistemleri listesi</span>

Modern hukuk sistemleri dünyada genel olarak üç temel sistem veya bu sistemlerin kombinasyonları üzerine oturmaktadır: Anglo-Sakson Hukuku, Kıta Avrupası Hukuk Sistemi ve dinsel hukuk. Bununla birlikte her ülkenin hukuk sistemi kendi tarihi ile şekillendiğinden kendisine özgü farklılıklar içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan'da LGBT hakları</span>

Suudi Arabistan'da LGBT hakları hükûmet tarafından tanınmamaktadır. Suudi toplumsal adetler ve kanunlar, büyük ölçüde Arap kabile adetleri ve aşırı muhafazakâr Vahhabi inançları tarafından şekillendirilir. Eşcinsel ya da trans olmak yaygın olarak ahlaksız ya da uygunsuz olarak algılanır ve hukuk sistemi, hemcins cinsel ilişkilerini ve karşı cins kılığına girilmesini hapis cezası, bedensel ceza ya da ölüm cezası ile cezalandırır.

<span class="mw-page-title-main">Portekiz cumhurbaşkanı</span> Portekizin devlet başkanı

Portekiz cumhurbaşkanı, (Presidente da República Portuguesa, Portekizce telaffuz: [pɾɨziˈðẽtɨ ðɐ ʁɛˈpuβlikɐ]) Ülkenin en üst siyasi makamıdır. Cumhurbaşkanı, yasal olarak geniş yetkilere sahiptir. Ancak cumhurbaşkanları teamül gereği bu yetkileri fazla kullanmamaya özen gösterir. Cumhurbaşkanı, Mecliste herhangi bir sorun çıktığı zaman doğrudan müdahale etme yetkisine sahiptir. Cumhurbaşkanı, beş yıllık bir dönem için seçilir ve en fazla iki dönem üst üste görev yapabilir. Cumhurbaşkanı'nın resmi konutu Belém Sarayı'dır. Eğer görevdeki cumhurbaşkanı istifa eder veya ölürse, yerine yeni yapılacak seçimlere kadar Meclis Başkanı vekalet eder.

Uluslararası ticaret hukuku, uluslararası ticaret faaliyetlerinde işlem ve sözleşmeleri etkileyen ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile teamül hukuku ve hukukun genel ilkelerinden oluşan kurallar bütünü.

Güdümlü demokrasi, görünürde demokratik bir hükûmet var iken asılında bu hükûmetin otokratik uygulamaların bulunmasıdır. Bu türden hükûmetler özgür ve adil seçimlerle işbaşına gelir ancak devletin politikalarında bir değişikliğe gitmez.

Yasal tarih veya hukuk tarihi, hukukun nasıl geliştiği ve neden değiştiğini inceler. Hukuk tarihi, medeniyetlerin gelişimi ile yakından bağlantılıdır ve sosyal tarihin daha geniş bağlamında işler. Bazı hukukçular ve hukuk süreci tarihçileri hukuk tarihini, kanunların evriminin kaydı ve çeşitli hukuki kavramların kökenlerini daha iyi anlatan bir bakış açısıyla bu kanunların nasıl geliştiğine dair bir teknik açıklama olarak görmüşlerdir; bazıları ise hukuk tarihini entelektüel tarihin bir dalı olarak görür. Yirminci yüzyıl tarihçileri hukuk tarihini, sosyal tarihçilerin düşüncesiyle paralel bir çizgide, daha bağlamsal bir tarzda ele aldı. Hukuk kurumlarına; karmaşık kurallar, oyuncular ve sembollerden oluşan sistemler olarak baktılar ve bunları toplumla, sivil toplumun belirli yönlerini değiştirmek, onları uyarlamak, direnmesini sağlamak veya teşvik etmek için etkileşime giren unsurlar olarak gördüler. Bu tür hukuk tarihçileri, sosyal bilimler araştırma yöntemleriyle vaka geçmişlerini analiz etme, istatistiksel yöntemler kullanma, davacılar, dilekçe sahipleri ve yasal süreçlerdeki diğer taraflar arasındaki sınıf ayrımlarını ayrımlarını analiz etme eğiliminde oldular. Vaka sonuçlarını, işlem maliyetlerini ve karara bağlanmış dava sayısı analiz ederek, hukuk ve toplumun sadece hukuk teorisi, içtihat hukuku ve medeni hukuk çalışmalarıyla yapılabilecek olandan daha karmaşık bir resmine yasal kurumların, uygulamaların, prosedürlerin ve özetlerin bir analiziyle ulaşır.