İçeriğe atla

Teşhis (edebiyat)

Adalet tanrıçası Justitia, adaletin alegorik bir teşhisidir.

Teşhis bir edebi sanat türüdür. İnsan dışındaki varlıkları insan özelliğiyle donatma, kişileştirme sanatıdır. Edebiyat dışında hitabet sanatında (retorik), görsel sanatlarda, dini metinlerde vs. de kullanılır.

Örnekler

"Sevincinden ağlayan, gülen, haykıran rüzgâr Kalplere sevinç, umut ve inanç getiriyor."

Rüzgâr, insan gibi sevinmekte, sevincinden ağlamakta, gülüp haykırmaktadır. Böylece kişileştirme gerçekleştirilmiştir. Kendisine benzetilen "insan" söylenmediği, gülmek, ağlamak, sevinmek, haykırmak gibi insana ait özellikler 'benzetme yönleri' belirtildiği için kişileştirme gerçekleştirilmiştir.

"Rüzgâr, bir insan gibi sevincinden ağlıyor, gülüyor, haykırıyordu." denirse benzeyen de kendisine benzetilen (insan) de belirtildiği için kişileştirme, benzetme şeklinde gerçekleştirilmiş olur.

"Dağ başını duman almış / Gümüş dere durmaz akar."

İkinci dizede,insanın 'ağlama' özelliği 'dere'ye aktarılmış,dere kişileştirilmiştir.Aynı zamanda kapalı istiare yapılmıştır.

"Ben öpmeden önce yanaklarını/Varsın teller,tüller,duvaklar öpsün."

teller, tüller,duvaklar' kişileştirilmiştir.

"Besbelli her saat artar kederi/Belki de yüreği yara dağların."

İnsana ait 'yüreği yaralı' ve 'kederli' olmak dağlara verilmiştir.

Bir yağmur başlar ya inceden ince/Bak o zaman topraktaki sevince."

'sevinmek' özelliği toprağa verilmiştir.

"Renkler başkalaştı gün ortasında/Koyu bir karanlık öptü denizi."

'öpmek' özelliği karanlığa mal edilmiştir.

"Bir bulut gezer yayla yayla Anadolu'yu Bir baştan başa selâm götürür."

'selâm götürmek' özelliği buluta verilmiştir.

"Aynalar,bakmayın yüzüme dik dik İşte yakalandık,kelepçelendik."

Şair,kendisine dik dik baktıklarını söyleyerek 'aynaları' kişileştirmiştir.

"Kuşlar,senin uzak diyarlara gittiğini söylediler bana."

'Kuşlar' konuşmaktadır,kişileştirme yapılmıştır.

"Konunun hassasiyeti nedeniyle kalemimin çok temkinli hareket ettiğini okurların fark etmişlerdir."

'kalem' insan gibi temkinli, tedbirli,ölçülü hareket ediyor.

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz 1. "Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın Hırçın bir fırtınaya dönüşüyordu deniz."

2. " Dans eden kelebekler,şarkı söyleyen kuşlar,göz kırpan çiçekler vardı o yerde."

3. "İçmiş gibi geceyi bir yudumda / Göğün mağrur bakışlı bulutları."

4."Dinle yolcu bu su onun sesidir/Sinsi adımlarla akşam yürüyor."

5. "Rüzgâr uyumuş,ay gülüyor; her taraf ıssız."

6. "Yeditepe üstünde zaman bir gergef işler."

7. "Çukurova bayramlığın giyerken."

8. "Bir balık ağlıyordu / Denizde / Başını yaslamış / Ufacık bir yosun parçasına."

9. "Dinmiş denizlerin şarkısı, rüzgâr uymakta Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta."

10."Yeşil sedirlerde dinlenir huzur."

11. "Mavi tulumbayla gülümser evim."

12. "Çocukluğum oynar serin avluda."

13. "Bir bahar sabahının karanlığında ıssız Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız."

14. "Ay suda bestelerken en güzel şarkıyı Küreklerim de suya en derin şiiri yazdı."

15. "Akdeniz'in dalgaları cilveli / Akdeniz'dir denizlerin güzeli."

16. "Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi Demirlemişti,eli kolu bağlıydı,ağlıyordu."

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Venüs</span> Güneş sisteminde yer alan, Güneşe en yakın 2., sıcaklık açısından 1. sırada yer alan gezegen

Venüs, Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından ise birinci sıradaki gezegendir.

<span class="mw-page-title-main">Yunan mitolojisi</span> Antik Yunanların oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Yunan mitolojisi, Antik Yunanistan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hâllerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için o dönemin sanatındaki ipuçlarını bile toplar.

<span class="mw-page-title-main">Johann Wolfgang von Goethe</span> 18. ve 19. yüzyılda yaşamış Alman yazar, siyasetçi, ressam ve doğabilimci

Johann Wolfgang Von Goethe, Alman hezarfen; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimcidir. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sankt-Peterburg</span> Rusyanın federal şehirlerinden biri

Sankt-Peterburg (Rusça:

<span class="mw-page-title-main">Ülker (yıldız kümesi)</span> yıldız kümesi

Ülker veya Süreyya, Boğa takımyıldızının kuzeybatısında orta yaşlı, sıcak B-tipi yıldızlardan oluşan bir açık yıldız kümesi asterizmidir. Yaklaşık 444 ışık yılı uzaklığıyla Dünya'ya en yakın yıldız kümelerinden biridir. Ayrıca, Dünya'ya en yakın Messier nesnesidir ve gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen en belirgin yıldız kümesidir. Aynı zamanda NGC 1432 yansıma bulutsusu ve bir HII bölgesine de ev sahipliği yaptığı gözlemlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Örümcek</span>

Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Galaksi</span> kütle çekimiyle bir arada duran yıldız ve gök cismi öbeği

Galaksi veya gök ada, kütle çekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdiği yıldızlararası madde ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan maddesel bir sistemdir. Tipik galaksiler 10 milyon ile bir trilyon arasındaki miktarlarda yıldız içerirler ve bir galaksinin içerdiği yıldızların hepsi o galaksinin kütle merkezini eksen alan yörüngelerde döner. Galaksiler uzayda tek yönlü hareket ederler, galaksilerin yörüngeleri yoktur. Galaksiler çeşitli çoklu yıldız sistemlerini, yıldız kümelerini ve çeşitli nebulaları da içerebilirler. Çevresinde gezegenler ve asteroitler gibi çeşitli kozmik cisimler dönen Güneş, Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızlardan yalnızca biridir.

<span class="mw-page-title-main">Nemrut Dağı (Bitlis)</span> Uyumakta olan aktif bir yanardağ

Nemrut Dağı ya da Nemrut Stratovolkanı, Bitlis'in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçeleri sınırları içerisinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan yüksek dağlardan biridir. Dağın büyük bölümü Ahlat ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Van Gölü'nün batısında yer almaktadır. Nemrut, uyuyan aktif bir yanardağdır ve 1441 yılında son kez lav çıkışı olmuştur. Tepesindeki kraterde Nemrut Gölü yer alır. Krater etrafında, en yüksek tepe olan Sivritepe 2935 m, Doğu Nemrut Tepesi 2625 m, güneydeki Tursuktepe 2828 m ve batıda Nemrut Dağı Tepesi 2801 m yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Litvanca</span> Litvanyanın resmi dili

Litvanca, Litvanya'nın resmî dili. 1918'de Litvanya'nın resmî dili olarak kabul edilen Litvanca, Hint-Avrupa dillerine özgü ortak biçimlerden hareketle direkt olarak açıklanabilecek tek yaşayan dildir. Günümüzde yaklaşık 4 milyon kişi Litvancayı anadili olarak konuşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Veysel</span> Türk halk ozanı (1894-1973)

Âşık Veysel, gerçek adıyla Veysel Şatıroğlu, Türk halk ozanı ve şair. Afşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Veysel Şatıroğlu, Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından biri olarak 25 Ekim 1894'te Sivas Vilayeti'nin Tenos kazasında doğdu. Çocukken görme yetisini kaybetmesine rağmen şiirlerinde hoşgörü, sevgi, birlik ve beraberlik, vatanseverlik ve tabiat konularını işleyen Âşık Veysel; "Uzun İnce Bir Yoldayım", "Dostlar Beni Hatırlasın", "Kara Toprak" ve "Güzelliğin On Para Etmez" gibi birçok eser bıraktı. Türkiye'de âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden birisi olarak kabul gören Veysel, Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan isimlerden birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Maurice Maeterlinck</span> Belçikalı yazar (1862-1949)

Kont Maurice Polydore Marie Bernard Maeterlinck Belçikalı yazar. Kariyerine avukat olarak başlamışsa da sonrasında tamamen edebiyata yönelmek üzere mesleğini terk etmiştir. Edebiyatta sembolizm akımının önde gelen temsilcileri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak sembolist öğeler içeren ilk şiir kitabı Serrer Chaudes ile edebiyat dünyasında yer edinen Maeterlinck, daha sonra Octave Mirbeau tarafından Shakespeare düzeyinde bir eser olarak yorumlanan ilk oyunu Princesse Maleine ile Fransa'da büyük bir şöhret yakalamıştır. İnsanın ölüm olgusu karşısındaki çaresizliği temasına yoğunlaşan yazarın en tanınmış eseri, 1892'de yayımlanan Pelléas et Mélisande kabul edilir. 1911 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülüne layık görülmüştür.

<i>Sapık</i> (film, 1960)

Sapık, Alfred Hitchcock tarafından çekilen, senaryosu Joseph Stefano tarafından psikozlu bir katili hakkında yazılan 1960 tarihli korku ve gerilim filmidir. Film, Robert Bloch'un Wisconsinli katil Ed Gein'nin suçlarından esinlenerek yazdığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, bir sekreter olan Marion Crane ve yalnız yaşayan bir motel sahibi Norman Bates arasındaki karşılaşmayı anlatır. Film Türkiye'de 24 Ocak 1965'te gösterime girmiştir.

<i>One Piece</i> Japon manga serisi

One Piece, Eiiçiro Oda tarafından yazılan bir manga serisidir. Seri, Ağustos 1997 tarihinden bu yana Shueisha'nın Weekly Shonen Jump dergisinde yayınlanmaktadır. 98 Tankōbon cilt yayınlanmıştır. One Piece, şeytan meyvesi yiyerek doğaüstü güçler kazanmış, Monkey D. Luffy isimli, 17 yaşındaki bir gencin ve zaman içinde toplayıp mürettebatına kattığı korsanlardan oluşan Hasır Şapka Korsanları'nın maceralarını izlemektedir. Hasır Şapka Korsanları'nın kaptanı olarak Luffy, Korsanların bir sonraki Kralı olmak ve dünyanın "One Piece" olarak bilinen nihai hazinesini aramak için Grand Line'a gitmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Oran</span> Türk senarist, oyuncu

Mehmet Bülent Oran, Türk senarist ve sinema oyuncusu, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Eastbourne</span>

Eastbourne, Birleşik Krallık'ın İngiltere ülkesinin Güney Doğu bölgesinde iki-seviyeli Doğu Sussex Kontluğu'na bağlı olup ikinci seviyeli Eastbourne Borough İdaresi'nin merkezi olan bir kenttir.

Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış tufan efsanesi</span> tufan efsanesi

Gılgamış tufan efsanesiGılgamış Destanı'nda geçen bir tufan efsanesidir. Birçok araştırmacı, destanın "standart sürümü"nün XI. tabletinde yer alan tufan efsanesinin destana Atrahasis Destanı'ndaki tuhaf hikâyesini kullanan bir düzeltmen tarafından eklendiği görüşündedir. Çok eski Sümer Gılgamış şiirlerinde tufan efsanesine kısa bir gönderme de mevcuttur.

Tülütabaklar, Milli Mücadele yıllarında Balıkesir'de düşman askerlerine karşı direnç gösteren, milli toplantıların yapılmasına kolaylık sağlayan yerel kahramanlardır. Tülütabaklar işgal yıllarında Balıkesir'de keçi ya da koyun postu, at kuyruğu, baca kurumu, çan ve değneklerle korkutucu bir görünüme kavuşarak Yunan askerlerine karşı çıkan deri ustaları, yani "debbağ"lardır.

<i>Ala</i> (demon) mitolojik yaratık

Ala veya hala ; Bulgar, Makedon ve Sırp folkloründe yer alan mitolojik bir kadın yaratıktır. Ale, asıl amacı dolu yağdıran fırtına bulutlarını mahsulleri yok etmek ya da yağmalamak ve ele geçirmek için tarlalara, üzüm bağlarına veya meyve bahçelerine yönlendirmek olan kötü hava demonları olarak kabul edilir. Son derece obur olan ale, özellikle çocukları yemeyi sever fakat açgözlülükleri Dünya ile sınırlı değildir. Bazen Güneş veya Ay'ı yemeye çalıştıklarına, tutulmalara neden olduklarına ve başarılı olmaları halinde dünyanın sonu anlamına geleceğine inanılır. İnsanlar bir ala ile karşılaştığında zihinsel veya fiziksel sağlıkları ve hatta yaşamları tehlike altına girer fakat kendisine saygı ve güvenle yaklaşıldığında lütfu kazanılabilir. Bir ala ile iyi bir ilişki içinde olmak çok faydalıdır çünkü en sevdiklerini zenginleştirir ve zor zamanlarda bu kişilerin hayatlarını kurtarır.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Ypres Muharebesi</span>

İkinci Ypres Muharebesi, I. Dünya Savaşı sırasında 22 Nisan - 25 Mayıs 1915 tarihleri arasında Belçika'nın batısındaki Flaman kasabası Ypres'in doğusunda ve güneyinde yer alan stratejik öneme sahip yüksek bölgenin kontrol altına alınması için yapılmıştır. Bir önceki sonbaharda Birinci Ypres Muharebesi yapılmıştı. İkinci Ypres Muharebesi, Almanya'nın Batı Cephesi'nde zehirli gazı ilk kez kitlesel ölçekte kullandığı muharebedir.