İçeriğe atla

Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti (Türkçe: Özel Girişim ve Yerel Yönetimcilik Derneği), Prens Sabahattin tarafından 1902 yılında kurulan, yerel yönetimlere geniş yetkiler tanıyan ve II. Meşrutiyet’ten sonra Prens Sabahaddin tarafından Türk yönetim sistemi için teklif edilmiş ana ilke olan teşebbüs-i şahsi ve adem-i merkeziyet görüşlerini savunan bir dernektir.

Cemiyetin Kuruluşu

Kurulma Nedenleri ve Gelişimi

II. Abdülhamit’e karşı, İttihat ve Terakki gibi, savaşacak olan bu cemiyet, Damat Mahmut Paşa ile oğulları Prens Sabahattin ve Lütfullah Efendi’nin Avrupa’ya Aralık 1889 ’da kaçması olayı ile ilgilidir. Mahmut Paşa, II. Abdülhamit’in kız kardeşi Seniha Sultan ile evlenmişti; bu akrabalık Adliye Nezaretine getirilmesine ve padişahın, devlet işlerinde hususi müşaviri durumuna gelmesine yaramıştı. İkinci Çırağan olayında karısının ve kethüdasının alâkalı bulunması, Nezaretten ve gözden düşmesine sebep olmuştu. Bir İngiliz grubu adına, Bağdat demiryolu imtiyazını temin etmek için saray nezdinde yapmış olduğu teşebbüsünün menfi olarak neticelenmesinden sonra, oğulları ile Avrupa’ya kaçarak meşrutiyet yolunda, II. Abdülhamit’e karşı muhalefete geçmişti. Mahmut Paşa, kaçmasının sebeplerini anlatan mektubunda, II. Abdülhamit’e, idaresinin bazı tiranlara benzeyen noktalar ihtiva ettiğini, cahillerden, bunamış ihtiyarlardan, hilekârlardan, yalancılardan mürekkep bir memur sınıfına dayandığını ifade ettikten sonra, “Siz memleketin yıkılmasına sebep olan yegâne zalimsiniz”, demekte idi. Mahmut Paşa, II. Abdülhamit’in kendisine yaptığı anlaşma tekliflerini kabul etmek için birçok şartlar arasında Mebuslar Meclisinin de toplanmasını teklif etti. Bu sebeple de her türlü anlaşma imkânsız hale geldi.

Öte yandan Damat Mahmut Paşa ve oğlu Prens Sabahattin, İttihat ve Terakki ile de anlaşamadılar. Paşa ve oğlu İttihat ve Terakki’ye dâhil değildiler. Taşıdıkları unvanların kendilerine vermekte olduğu bir otorite ile cemiyete dâhil olan veya olmayan bütün Genç Türklerin başı olmak istiyorlardı. Hâlbuki İttihat ve Terakki Cemiyeti, geçirmiş olduğu bütün buhranlara rağmen bir maziye ve bir teşkilâta sahipti. İstanbul’dan ve sürgün yerlerinden tekrar Avrupa’ya kaçan ve elçiliklerde vazife kabul etmiş olan üyelerinin tekrar mücadeleye başlaması ile kuvvetlenmişti.

Bundan başka, Damat Mahmut Paşa’nın, II. Abdülhamit’e müşavirlik yaptığı zamanlarda, meşrutiyet taraftarlığı yapmamış olduğu da malûmdu. Nihayet hanedana intisabı oluşu da hakkında tereddütler uyandırmakta idi. Bütün bu sebeplerledir ki, 1889’dan sonra memleket dışındaki Jön Türklerin, bir kısmı Ahmet Rıza etrafında diğer bir kısmı de Damat Mahmut Paşa ile Prens Sabahattin etrafında toplanmaya başladılar. Prens Sabahattin 1900 yılında, “Umum Osmanlı Vatandaşlara” hitaplı bir de beyanname neşrederek Genç Türklerin bir kongre akdetmesi teklifini ortaya attı. Böyle bir kongreyi toplayacak yegâne teşekkül “Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti” olduğu halde bu hususta, gereği gibi bir hassasiyet gösterilmediğini gören Tunalı Hilmi ve Fahri Bey “Yeni Osmanlılar Komitesi” adiyle bir teşekkül kurmaya teşebbüs ettiler. Fakat bundan olumlu bir sonuç çıkmadı. Kongre kuracak bir teşkilât meydana getirilemediği için de Ekim 1889’da İtalya’nın Brendizi şehrinde toplantıya çağrılan Genç Türkler kongresi toplanamadı. Bununla beraber Prens Sabahattin grubu ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında, bütün Genç Türkleri ihtiva eden bir kongre için görüşmeler devam etti. Neticede 4 Şubat 1902 yılında, Paris’te, Türk dostu bir Fransızın evinde ilk kongre toplandı. Kongreye iştirak eden ve adları meşrutiyet hareketlerine karışmış başlıca şahsiyetler şunlardı: Prens Sabahattin, Ahmet Rıza, İsmail Kemal, İsmail Hakkı Paşa, Hoca Kadri, Halil Ganem, Mahir Sait, Yusuf Akçura, Ferit Bey, Ali Haydar, Hüseyin Siret Özsever, İbrahim Temo, Doktor Nâzım Bey, Doktor Refik Nevzat ayrıca, Ermeniler ve Rumlar adına da bazı kimseler iştirak etmiştir.

Kongre, çalışmalarını iki problem üzerine toplamıştır. Birincisi, yalnız neşriyat ve propaganda ile meşrutiyetin kurulamayacağı, dolayısıyla ihtilâl metodunun benimsenmesi lâzım geldiği, ikinci problem ise, yabancı hükümetlerin müdahalesini sağlamak suretiyle memlekette ıslahat yapılmasının teminidir. Rum ve Ermeni delegeler Prens Sabahattin, İsmail Kemal ve bunlara katılanlardan kurulan bir çoğunluk bu iki teklifi kabul etti. Ahmet Rıza, Doktor Nâzım Bey, Hoca Kadri ise yabancı müdahalesi aleyhinde bulundular. Böylece ikilik hâsıl oldu. Kongre sonunda daimî bir komite seçimine karar verilmekle buna da yabancı müdahalesine ekseriyet taraftarlarından Prens Sabahattin, İsmail Kemal, İsmail Hakkı Paşa ve üç Hristiyan seçildiler. Prens Sabahattin, komite emrine 2500 Frank vermeyi taahhüt etti. Nazarî olarak Genç Osmanlılar birleşmiş oldu. Gerçekte ise kongrede beliren iki grup iki ayrı cemiyet halinde çalışmalarına devam edecektir. Azınlıkta kalmış olan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri, Ahmet Rıza etrafında toplanarak Cemiyetin adını “Terakki ve İttihat” olarak değiştirip Paris’te Meşveret’i çıkarmaya devam ederken, Mısır’da da Şurayı Ümmet gazetesini kurdular. Prens Sabahattin ve arkadaşları da “Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet” Cemiyetini kurup “Terakki” gazetesini çıkarmaya başladılar. İki cemiyet yayın organlarıyla birbirlerini itham etmeye devam ettiler. Bir taraftan da taraftar kazanmak için program ve fikirlerini açıklayıp yaymaya koyuldular.

İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Anlaşmazlık Yaşamalarının Sebepleri

Teşebbüs-i Şahsi ve Ademi Merkeziyet Cemiyeti önemli bir kuruluştu. Başkanı, Osmanlı Hanedanı’ndan idi. Üyeleri kalabalıktı. Üyelerin arasında Türklerden başka, Arnavutlar, Araplar ve Ermeniler bulunmaktaydı. Çalışmaları bakımından diğer cemiyetlere bir üstünlük gösteriyordu. Bu cemiyette istibdat yönetimini devirmek ve meşrutiyetin tekrar kurulmasını sağlamak gibi bir amaçla kurulmuştu. Bununla beraber, Terakki ve İttihat Cemiyeti ile ortak çalışmalar için bir antlaşmaya varması oldukça güçtü, güçlüğü yaratan başlıca nedenler de şunlardı:

  1. Terakki ve İttihat Cemiyeti, memleketin bağrından çıkacak bir örgütlenme ile istibdadın yıkılmasını istemekte ve bu konuda yabancı devletlerin karıştırılmasına karşıt bulunmaktaydı. Teşebbüs-i Şahsi ve Ademi Merkeziyet Cemiyeti ise Osmanlıların yalnız kendi güçleri ile istibdadı deviremeyeceğine inanmakta idi. Bu nedenle yabancı devletlerin ve en çok İngiltere’nin yardımının sağlanmasını gerekli görmekte idi.
  2. Terakki ve İttihat Cemiyeti, İkinci Meşrutiyet’in kurulmasından sonra memleketin iç yönetiminde merkezcilik usulüne dayanılmasını istemekte idi. “Teşebbüs-i Şahsi ve Ademi Merkeziyet Cemiyeti” ise adından da anlaşılacağı üzere merkeziyetçiliğe değil, çevreciliğe (adem-i merkeziyet) taraftar idi.
  3. İki cemiyet arasında anlaşmazlık noktalarından biri de meşrutiyet hükûmet sisteminde izlenecek ideoloji ile ilgilidir. Terakki ve İttihat Cemiyeti bu konuda İslamcılık, Türkçülük ve Osmanlıcılık’a dayanılmasını kabul etmekte idi. Hâlbuki “Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti” Türkçülük’ü reddetmekte ve sadece Osmanlıcılık ile İslamcılık’ı benimsemekte idi.

Cemiyetin Programı

Prens Sabahattin’in temsil ettiği bu cemiyetin program mahiyetindeki fikirleri, 27 Temmuz 1906 tarihinde 95 sayılı Şura-yı Ümmet gazetesinde yayımlanmakla beraber bu tarihten daha önce, bu fikirleri tespit edilmiş ve hatta savunulmuş olduğunu kabul etmek doğru olur. Bu fikirlerden prensip karakteri taşıyanlar özet olarak şöyledir:

  1. Siyasi ıslahat, bütün sınıflar ve tebaa için istisnasız olarak uygulanacaktır. Vilayetlerin idaresi adem-i merkeziyet (çevreden idare) ve tevsii mezuniyet (yetki genişliği) usulü üzerine kurulacaktır.
  2. Vilayet Meclisi üyeleri halk tarafından seçilecek, bu meclisler, vilâyetin mali kanun ve nizamlarıyla alâkalı meselelerde, geniş ve tam yetkiye sahip olacaklardır.
  3. Payitahtta, Vilâyet Meclisi üyelerinden gönderilen mebuslardan bir Osmanlı Mebusan Meclisi kurulacak ve bir taraftan vilâyetler arasında, öte taraftan vilâyetlerle hükûmet arasındaki rabıta ve münasebetleri sağlayacaktır.
  4. Bütün Osmanlılar, ırk farkı gözetilmeksizin hak ve vazife yönlerinden eşit olacaklardır.
  5. Jandarma kuvveti, vilâyetlerde ırk oranı dikkate alınarak kurulacaktır.
  6. Mülki taksimat ünitelerinde en yüksek mülki, mali, adli âmirler merkezi hükûmet tarafından, diğer memurlar valiler tarafından ve vilâyetin ırk nispeti dikkate alınarak halk arasından seçimle tayin edilecektir.
  7. Devletlerle olan anlaşmalara saygı gösterilecektir.

Kaynakça

  • Büyük Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, 4.cilt, s. 519-520-521-522
  • Büyük Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, 5.cilt, s. 15

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İkinci Meşrutiyet döneminde iktidardaki İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne (İTC) karşı kurulmuş olan en önemli muhalefet partisidir. 1911-1913 arasındaki ilk etkinlik dönemi, 23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki'nin Bâb-ı Âli Baskını ile hükûmeti ele geçirmesiyle sona erdi. Mondros Mütarekesi'nden sonra Ocak 1919'da yeniden kurulan parti, ertesi yıl başlarında etkinliğini kaybetti.

<span class="mw-page-title-main">Talat Paşa</span> 214. Osmanlı sadrazamı (Ali Saî)

Mehmed Talat, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin kurucu lideri, İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tunalı Hilmi</span> TBMM üyesi

Abdullah Hilmi Tunalı, Türk siyasetçi. Meclis-i Mebûsan üyesi ve TBMM I., II. III. Dönem vekili.

<span class="mw-page-title-main">31 Mart Vakası</span> 13 Nisan 1909da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsü

31 Mart Vakası, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür. Rumi takvime göre 31 Mart 1325'te başladığı için bu adla anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Doktor Nâzım</span> Türk doktor, siyasetçi ve bürokrat

Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey, Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Prens Sabahaddin</span> Türk siyasetçi ve düşünür

Mehmed Sabahaddin, Türk siyasetçi ve düşünür. Babası Damat Gürcü Halil Rifat Paşa'nın oğlu, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmud Celaleddin Paşa, annesi Sultan Abdülmecid'in kızı, Sultan Abdülhamid'in kız kardeşi, Seniha Sultan'dır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ahrar Fırkası</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasi parti

Osmanlı Ahrar Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nun İkinci Meşrutiyet döneminde etkinlik gösteren siyasî parti.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Rıza</span> Osmanlı siyasetçi

Ahmed Rıza Bey, Osmanlı siyasetçi, eğitimci ve ideolog. İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin önde gelen kurucularından ve Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli siyasal gelişmeleri sağlayan İkinci Meşrutiyet döneminin önde gelen Jön Türk grubunun başındaki isimlerindendir. Auguste Comte'un pozitivizm felsefesini günümüz Türkiye'sine taşıyan kişidir. Osmanlı'nın kurtuluşunu ve kalkınmasını, kişi veya siyasal rejim değişiklikleri yerine toplumsal yapı değişikliğinde gören ve bu yönde çalışmalar üreten ilk kişi olmuştur.

Ahmet Bedevi Kuran,, Türk yazar ve siyaset adamı.

Bu madde Osmanlı Devleti'nde kurulmuş siyasi partiler hakkındadır.

<span class="mw-page-title-main">Damat Mahmud Celâleddin Paşa (1853-1903)</span> Osmanlı devlet adamı, şair, yazar

Damad Mahmud Celâleddin Paşa veya Mahmut Celaleddin Âsaf, Osmanlı devlet adamı, şair ve yazardır.

Ahmet Lütfullah, Türk siyasetçi ve düşünür.

<span class="mw-page-title-main">Derviş Vahdeti</span>

Derviş Vahdeti, Osmanlı gazeteci, yazar ve din adamı. İngiliz Gizli Servisi'ne üye bir İngiliz ajanı olduğu ileri sürülür.

Osmanlı İmparatorluğu'nda liberalizm modernleşme çabalarıyla birlikte Avrupa'daki liberal düşünce dünyasının gelişimini takip eden dönemlerde ortaya çıktı. Sakızlı Ohannes Paşa, Mehmet Cavit Bey ve Prens Sabahattin gibi isimler bu konuda öne çıkan ilk kişiler oldu. Ohannes Paşa'nın sosyalizm karşıtlığı ve devletçi politikaları reddi ile iktisadi ve rekabetçi özgürlüğü savunması onu öne çıkan ilk Osmanlı liberalleri arasına soktu. Mehmed Cavid Bey Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası ekseninde liberal düşüncede ilk kıvılcımları ortaya koyarken Prens Sabahattin ise 1902 Jöntürk Kongresi ekseninde Türkiye'de merkez sağ ve merkez sol ayrımında merkez sağı temsil eder hale geldi. Ahmed Rıza Bey grubundaki Auguste Comte fikri onda le Play temelli karşıtlığı etkili kıldı, adem-i merkeziyetçi bir yapıya büründü. Bu kongre erken cumhuriyet dönemini etkiledi: Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) liberal anlayışla 13 Ağustos 1930'da Ali Fethi Okyar’la Atatürk'ün isteği üzerine kurdurulurken bunu 1950'de Adnan Menderes ile iktidara gelen Demokrat Parti takip etti. Parti milli egemenliğe dayanan muhafazakâr bir eğilime girene kadar liberal görünümdeydi.

<span class="mw-page-title-main">Gümülcineli İsmail Bey</span> Osmanlı siyasetçi

Gümülcineli İsmail Bey, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Abdülhamid Zöhravî Efendi</span> Son Osmanlı döneminde Suriyeli gazeteci ve siyaset adamı

Abdülhamid Zöhravî Efendi ya da Abdülhamîd ez-Zehrâvî, (1855-1916), Son Osmanlı döneminde Suriyeli gazeteci ve siyaset adamı.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türk Kongresi (1902)</span> 4 Şubat 1902de Parisde toplanan Osmanlı muhalifleri kongresi

Birinci Jön Türk Kongresi ya da Osmanlı Hürriyetperveran Kongresi, 4 Şubat 1902'de saat 20:00'de Institut de France üyesi Germain Antoin Lefevre-Pontalis'in evinde yapıldı. Muhalefet Fransız hükûmetine uygun olarak bir araya geldi. Halka kapalı, 47 delege hazır bulundu. Ermeniler görüşmelerin Fransızca yapılmasını istediler, ancak diğer delegeler bu teklifi reddettiler.

İkinci Jön Türk Kongresi, 27-29 Aralık 1907 tarihinde yapılmıştır. Kongre başladığında kongre başkanlığı görevine Prens Sabahattin getirilmiştir.