Güzir Höyük, Siirt ilinin güneyinde, Eruh ilçesinin batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim, Dicle'nin kolu Botan Dere'sine katılan Kavaközü Çayı'nın oluşturduğu küçük bir gölün kıyısında kurulmuştur. Höyüğün adı bu gölün adından gelmektedir. Gusir Höyük ya da Güsir Höyük adıyla da anılmaktadır.Yapılan araştırmalarda yerleşimin 2-3 hektarlık bir alana yayılmış olduğu düşünülmektedir.
Tülintepe Höyüğü, Keban Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Elazığ il merkezinin 21 km. doğusunda yer almış olan bir höyüktür. Höyük 250 x 200 metre boyutlarında ve 20 metre yüksekliğindeydi.
Karavelyan Höyüğü, Diyarbakır'ın doğusunda, Bismil İlçesi'nin 13 km. doğusunda, Bismil'in Tepe Beldesi, Merdan Köyü'nün yaklaşık 2 km. batısında, Karavelyan Düzünün kuzeydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Arkeoloji yazınında Karavelyan Tarlası 2 olarak da geçmektedir. Höyüğün çok yakınında Çeltikdüzü olarak bilinen bataklık bir alan vardır. Birbirine yakın iki hafif yüksek iki düzlük, yöre halkı tarafından Karavelyan ve Hınçıka olarak adlandırılır. Bu iki düzlükten batıdaki Karavenyan, devlet haritalarında Karaveyan Düzü olarak geçer. Tepe, 75 metre çapında olup 1-2 metre yüksekliktedir. Dicle'nin güney, Savur Çayı'nın batı kıyısındadır. Çevre, birikinti sekileri, yaz kış akan akarsularla verimli topraklara sahip olduğu gibi hayvancılık için uygun otlak alanları vermektedir. Yerleşme yeri olarak seçilmesinde bu çevresel özelliklerin belirleyici olduğu düşünülmektedir. Çok küçük bir höyük olup bir Halaf yerleşmesidir. Hınçıka Höyük yüzey araştırmalarında ulaşılan buluntulardan, Höyük'ün Orta Asur ve Geç Asur Dönemleri'nde iskan edildiği anlaşılmaktadır. Karavelyan Höyük'te iskanın MÖ 5700 yıllarında başladığı ileri sürülmektedir. Yerleşimin Halaf Dönemi'nden sonra terk edildiği, Orta Asur Dönemi'nde ise Karavelyan'ın değil 100 metre doğudaki Hınçıka Höyük'e yerleşildiği belirtilmektedir.
Coşkuntepe, Çanakkale İl merkezinin güneyinde, Ayvacık İlçesi'nin güney-güneydoğusunda, Bademli Köyü'nün 4 km. güneybatısında yer alan bir yerleşmedir. Yerleşme, Ege Denizi'ne ve Midilli Adası'na dönük dik bir yamaç üzerindeki kayalık yükselti üzerindedir. Denizden yükseklği 230 metredir. Asarlık / Palamedyum Harebeleri'ne çok yakın konumdadır. Denizden 1,5 km. içeride olan yerleşmenin üç tarafı yamaçla çevrili olup sadece kuzey kesimden yaklaşma vermektedir. Bu haliyle savunmaya elverişli bir konumdadır. Yüzeydeki çanak çömlek dağılımına göre 100 metrekarelik bir alana yayılmış olduğu düşünülmektedir. MÖ 6000 dolaylarına tarihlenen neolitik yerleşme, Batı Anadolu'nun en batısında yer alan Neolitik Çağ yerleşmesi olarak görülmektedir.
Çola Avika Höyüğü, Batman il merkezinin kuzeydoğusunda, Kozluk İlçesi'nin batısında, Ramdenka Çayı kıyısında, bir Paleolitik ve Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ konaklama ve işlik yeri olan Nevala Denik'in karşı kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 100 metre çapında ve 1-2 metre yüksekliğindedir.
Araptepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin kuzeyinde, Menemen İlçesi'nin yaklaşık olarak 13 km. kuzeybatısında, Eski Foça'ya giden yol üzerinde yer alan bir höyüktür. Helvacı Höyücek Höyüğü'nün 2 km. kadar batısında, Bekirler Düz Yerleşmesi'nin 500-600 metre kuzeyindedir. Helvacı Köyü'nün batısındadır. Helvacı Ovası'ndaki yerleşme, daha çok dağlara yakındır.
Arvalya Höyük, İzmir ili Selçuk ilçesinin ve antik Efes kentinin güneybatısında, Selçuk - Kuşadası kara yolunun hemen kenarında yer alan bir höyüktür. Gülhanım ya da Gül Hanım olarak bilinen bir tarlanın güney kesiminde bulunması nedeniyle bazı kaynaklarda bu adla geçmektedir. Yerleşimin iskan edildiği dönemlerde Ege Denizi kıyısında olduğu anlaşılmaktadır. Selçuk'a yaklaşık 4 km. mesafededir. Eski adı Kenchios olan Arvalya Çağı kenarında, Küçük Menderes Deltası'na açılan bir vadidedir.

Çukuriçi Höyüğü, İzmir ilinin güneyinde, Selçuk ilçesinin 1 km güneyinde, Efes antik kentinin hemen güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Kentin Magnesia kapısından 500 metre mesafede, antik Smyrna olarak adlandırılan günümüzde Çukuriçi Mevkii olarak bilen yerdedir. Höyük'ün yanından Derbent Deresi akmaktadır. Selçuk – Aydın karayolunun Efes ayrımından sonra, karayolunun 100 metre batısındadır. Höyüğün adının Apasas olduğu ileri sürülmekle birlikte kazı ekibince bölgenin adı verilmiştir. Yerleşmenin MÖ 3. binyılda deniz kenarında olduğu hem jeomorfologlarca yapılan araştırmalarda, hem de kazılardaki çok sayıdaki deniz kabuğu buluntusuna dayanılarak ileri sürülmektedir. Tepe, günümüzde bile son derece verimli bir ovada yer almaktadır.
Sürük Mevkii, Adıyaman il merkezinin güneyinde, eski Samsat İlçesi'nin kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Yerleşme günümüzde Atatürk Barajı suları altında kalmıştır. Buluntu dağılımına göre 130 x 90 metre boyutlarındadır. Gritille'ye 2 km. mesafededir.
Kumartepe, Şanlıurfa il merkezinin 1,5 km kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, İğdeli Köyü'nün kuzeyinde yer alan bir düz yerleşmedir. Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır. Barajın yapımından önce Fırat'ın güney kıyısında, İncesu Vadisi ile Fırat Vadisi'nin birleştiği yerdeydi.
Aslanapa Höyüğü, Kütahya il merkezinin kuş uçumu 25 km. güneybatısında, Aslanapa İlçesi'nin 700 metre kadar güneyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 140 metre çapında olup günümüzde 5 metre yüksekliğindedir.
Orman Fidanlığı, Eskişehir il merkezinin 5–6 km. güneybatısında, Eskişehir Belediyesi'nin Orman Fidanlığı içinde yer alan bir düz yerleşmedir. Yerleşme Yukarı Porsuk Çayı Vadisi'ni kuzey tarafından çeviren ve Karabayırlar olarak bilinen tepelerin vadiye bakan yamacındadır. Yukarı Porsuk Vadisi'yle Eskişehir Ovası'nın birleştiği yerdedir.
Selimpaşa Höyüğü, İstanbul il merkezinin batısında, Silivri İlçesi'ne bağlı Selimpaşa Mahallesi merkezinin yaklaşık olarak 3 km. batısında, Marmara kıyısında yer alan bir höyüktür. Güneyinden İstanbul – Tekirdağ karayolunun kuzeyindedir. Yapılaşma nedeniyle tehdit altında olmasına karşın bu tehdit, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından sit alanı ilan edilerek kontrol altına alınmıştır.
Düden Höyük, Burdur il merkezinin güneybatısında, Yeşilova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, Karaatlı Köyü'nün yaklaşık olarak 4 km. kuzeydoğusunda, Düden Mevkii'nde yer alan bir höyüktür. Salda Gölü ile Yaraşlı Gölü arasındaki küçük ovadadır. Güneyinde ise Karagöl Mevkii olarak bilinen eski bir göl yatağı vardır. Burası, araştırma yapıldığı 1980'li yılların başlarında bataklıktı. Neredeyse ova seviyesiyle aynı yükseklikedir.
Kalaycıktepe Höyüğü, Tunceli il merkezinin güneybatısında, Akçapınar köyünde, Karasu Çağı'nın doğu kıyısında yer alan bir höyüktü. Günümüzde tümüyle Keban Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Yerleşmeye, Elazığ / Kalaycık Düz Yerleşmesi ile karışmaması için Kalaycıktepe adı verilmiştir. Arkeolojik yayınlarda Kalecik ve Kalaycık ya da Kalaycık Tepe olarak da geçmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 260 x 180 metre boyutlarında, 32 metre yüksekliğindeydi. Russell ise höyüğün boyutlarını 130 x 70 x 20-30 metre olarak vermektedir.
İncirlitepe Düz Yerleşmesi, Isparta il merkezinin kuzeybatısında, Gönen İlçesi'nin güneybatısında, Gümüşgün Köyü'nde yer alan bir düz yerleşmedir. Burdur Gölü'nün kuzey ucuna doğru, İncirlikaya'nın ovaya bakan güney terası üzerindedir. Yüzey buluntularına bakılarak yerleşmenin 100 x 30 metrelik bir alana yayılmış olduğu düşünülmektedir. Ovada, Gümüşgün Köyü ile Gölbaşı Köyleri arasındaki İncirlipınar Höyüğü ile karıştırılmaması için İncirli 1 adıyla da bilinmektedir. Yerleşme, günümüzde ova seviyesinden 7 metre yüksekliktedir.
Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.
Ahlatlıbel Düz Yerleşmesi, Ankara il merkezinin yaklaşık olarak 14 km. güneybatısında, ODTÜ arazisi içinde, eski Yalıncak Köyü'nün güney – güneybatısında, Haymana yolu üzerinde yer alan bir düz yerleşmedir. Bölgede geniş bir alanın yakın geçmişte toprakla doldurulmuş olması nedeniyle, 1933 yılında kazısı yapılmış olan yerleşmenin tam olarak yeri yakın zamana kadar saptanamamıştı. Ancak Gülçin İlgezdi Bertram ve Jan - K. Bertram'ın çalışmalarıyla yerleşmenin yeri 2010 yılında saptanmıştır. Kale olarak tanımlanan mimari kalıntılar ve konumu dikkate alınarak bir bey şatosu olduğu düşünülmektedir.
Beyşehir Höyük C, Konya il merkezinin batı – güneybatısında, Beyşehir İlçesi'nin kuzeyinde, Sadıkhacı Köyü'nün yaklaşık olarak 6 km. batısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Eflatunpınar'ın hemen güneyindedir. Arkeolog Solecki'de Eflatun Höyük olarak geçen yerleşmenin diğer bir adı da Kocadere Höyük'tür. Fakat arkeoloji yazınına Beyşehir Höyük C olarak yerleşmiştir. Yetersiz yayınlarda, yerleşmenin boyutları hakkında da bir bilgi yoktur.
Gölyolu Höyüğü, Konya il merkezinin batısında, Akşehir İlçesi'nin kuzeydoğusunda, Yaşarlar Köyü'nün 1 km. kuzeybatısında, Gölyolu Mevkiinde yer alan bir höyüktür. Akşehir Gölü'nün güneydoğusunda, Akşehir Ovası'ndaki höyük hemen hemen ova seviyesindedir. Bu yüzden sürekli sürülmektedir. Bu tarımsal faaliyetler sonucunda yüksekliği kaybolmuş ve buluntular geniş bir alana yayılmıştır.