İçeriğe atla

Tatil-i Eşgaal Kanunu

Tatil-i Eşgaal Kanunu (27 Temmuz 1909)

Tatil-i Eşgaal Kanunu Osmanlı Devleti'nde grevleri düzenleyen bir kanundur.

1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanını takip eden aylardaki yaygın grevler, 1908 yılı Ağustos-Ekim ayları arasında İstanbul ve Rumelinde geniş boyutlara ulaşmış, İzmir ve Adana’ya da sıçramıştır. Grevler çalışma koşullarının düzeltilmesiyle ilgili istemlerin karşılanmaması sonucu başlamış ve yayılmıştır. Grevlerin, hemen meşrutiyetin ilanından sonra başlamış olması, meşrutiyete gelinceye kadarki zaman içinde İttihatçıların işçileri de yanlarına almak için yaptıkları propagandanın sonucudur. İşçiler, ittihatçıları mücadelelerinde desteklemişler; İttihatçılar, işçilere vaatlerde bulunmuşlar ve iktidar olmuşlardır. Ancak, işçilerin istekleri yerine getirilmemiştir. Bunun üzerine Birçok ilde işçiler iş bırakmışlardır. İTC yönetimi, grevlerin üzerine polis ve askerle gitmiş, zor kullanarak iş bırakmaları önlemeye çalışmıştır.

Zor kullanmanın yasal durumu, 25 Eylül 1908’de Tatil-i Eşgal Kanun-u Muvakkati’yle belirlenmiştir. Kanunun muvakkat -geçici- olması hükûmetin aldığı bir karar olmasındandır. Bu geçici kanunla, iş bırakma yasaklanmıştır. Yayımlanan tebliğde, önce resmi daire çalışanlarının grev yapamayacakları belirtilmiştir. Ardından toplumsal çıkarlara aykırı bulunan demiryolu, su, gaz, elektrik, tramvay, rıhtım, liman işçileri ve müstahdemlerinin de grev yapamayacakları duyurulmuştur. Bu yasaklamalara göre toplumda, insan topluluğunun menfaatlerine yapılan işlerde çalışanlara grev yasağı getirilmiş bulunmaktadır. Bu kapsam, her zaman genişletilebilecek bir kavramdır.

27 Temmuz 1909 tarihinde geçici kanunun yerine, süreklisi olan Tatil-i Eşgaal kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunda “Hizmet-i Umumiye” kavramı geliştirilmiştir. Toplumu ilgilendiren hizmetleri yerine getiren işyerlerinde sendikalaşma yasağı getirilmiştir. Aynı zamanda, bu tür iş yerlerinde kurulu sendikalar da kapatılmıştır. Grev hakkı kısıtlanmış, grevin başlatılmasından önce uzun bir uzlaşma süreci yaşanması öngörülmüştür.

1936 yılında yürürlüğe giren 3008 sayılı "iş sözleşmesi kanunu"na kadar yürürlükte kalmıştır.

İlgili Araştırma Makaleleri

Yüksek Hakem Kurulu, grevin yasak olduğu işyeri ve işletmelerdeki toplu sözleşme görüşmelerinden belirli bir zaman içinde anlaşma sağlanmaması üzerine toplu sözleşmenin imzalanmasına mutlak anlamda yetkili kuruldur.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Meşrutiyet</span> hükümdarın yetkilerinin anayasayla sınırlandırıldığı yönetim biçimi

Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti'nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Âyan</span> Osmanlı parlamentosunun üst kanadı

Meclis-i Âyan, Osmanlı Devleti'nin Meşrutiyet sistemi içinde bir senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olup, Meclis-i Mebûsan ile birlikte Meclis-i Umumî'yi meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî'ye (Anayasa) göre kurulmuş yasama organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Hilmi Paşa</span> 208. Osmanlı sadrazamı

Hüseyin Hilmi Paşa, II. Abdülhamid saltanatında, 31 Mart Ayaklanması döneminde 14 Şubat 1909 - 13 Nisan 1909 tarihleri arasında ve V. Mehmed saltanatında 5 Mayıs 1909 - 28 Aralık 1909 tarihleri arasında iki kez toplam on ay altı gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Hakkı Paşa</span> 210. Osmanlı sadrazamı

İbrahim Hakkı Paşa V. Mehmed saltanatında 12 Ocak 1910 - 30 Eylül 1911 tarihleri arasında bir yıl sekiz ay on dokuz gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rahmi Arslan</span> Türk siyasetçi

Mustafa Rahmi Arslan veya Evrenoszade Rahmi Bey, I. Dünya Savaşı sırasında Aydın Vilayeti Valisi olarak görev yapan Türk devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye İş Kurumu</span> Türkiye Cumhuriyetinin Kamu İstihdam Kurumu

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye'de istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzel kişiliği haiz, idarî ve malî bakımdan özerk bir kamu kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">31 Mart Vakası</span> 13 Nisan 1909da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsü

31 Mart Vakası, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür. Rumi takvime göre 31 Mart 1325'te başladığı için bu adla anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İş hukuku</span>

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-işçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenmektedir. İş uyuşmazlıkları kural olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Avlonyalı Ferid Paşa</span> 207. Osmanlı sadrazamı

Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa, Arnavut asıllı Osmanlı devlet adamı.

Fedakâran-ı Millet Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet döneminde faaliyet gösteren siyasi parti. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşu gibi de hareket etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Asım Turgut</span>

Mustafa Asım Turgut ya da Mustafa Asım Bey Osmanlı Devleti'nin son döneminde hizmet vermiş bir devlet adamıydı.

Türkiye'de nüfusun %95'e yakını İslam dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanların çoğunluğu Sünniliğin Hanefi mezhebine bağlıdır. Günümüzde modern Türkiye'yi oluşturan bölgede İslam'ın yerleşik varlığı, Selçukluların Doğu Anadolu'ya doğru genişlemeye başladığı 11. yüzyılın son yarısına kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türk Devrimi</span> 1908 yılında Osmanlı İmparatorluğunda anayasal yönetimin yeniden tesis edilmesi

Jön Türk Devrimi, Temmuz 1908 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Padişah II. Abdülhamid yönetiminin sona ermesi ve Meşrutiyet'in yeniden ilanı talebiyle gerçekleşen devrimdir. Devrimin ardından 24 Temmuz 1908'de II. Abdülhamid tarafından İkinci Meşrutiyet yeniden ilân edildi.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Zeki Paşa</span>

Mehmed Zeki Paşa Osmanlı askeri.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.