İçeriğe atla

Tatarcıkgiller

Tatarcıkgiller
Phlebotomus papatasi
Biyolojik sınıflandırma
Üst âlem: Eukaryota
Âlem: Animalia
Alt âlem: Eumetazoa
Şube: Arthropoda
Alt şube: Hexapoda
Sınıf: Insecta
Takım: Diptera
(Çift kanatlılar)
Alt takım: Nematocera
(Sivrisinekler)
İnfra takım: Psychodomorpha
Familya: Psychodidae
Alt familya: Phlebotominae

Brumptomyia
Lutzomyia
Phlebotomus
Sergentomyia
Warileya

Tatarcıkgiller (Phlebotominae), çift kanatlılar (Diptera) takımının Psychodidae familyasından böcek alt familyası.

Familyanın kelebeklere ("güvelere") benzeyen diğer alt familyalarından, kelebeklere benzememesiyle ayrılan bu alt familya, bazen Phlebotomidae adıyla ayrı familya olarak da sınıflandırılsa da, genelde alt familya olarak Psychodidae familyasında ele alınır.

Ergin erkekleri insan dışkıları, mutfak ve çöp artıkları ile beslenir, Dişileri memeli ve kuşların kanı ile beslenirler. Larvaları karasal ortamları tercih ederler.

Zararı

Sokmaları oldukça rahatsız edici olup kan emdikleri için leishmaniosis gibi bazı hastalıkların taşıyıcılığını yaparlar. Bu taşıyıcılıkta, Yeni Dünya'da Lutzomyia, Eski Dünya'da ise tatarcık (Phlebotomus) cinsleri önemlidir.

Yaklaşık 700 türün 70 kadarı 20’den fazla Leishmania türüne ve diğer patojenlere vektörlük yapmaktadır. Phlebotomus ve Lutzomyia soylarında yer alan tatarcık türleri kan emmeleri esnasında tatarcık humması ve Oraya humması gibi çeşitli arbovirüsleri, flavivirüsleri, orbivirüsleri ve vezikülovirüsleri insanlar, kemiriciler ve köpekler arasında taşırlar. Tatarcıkların asıl önemleri insan, köpek ve kemirgen hayvanlara leishmaniasis’i taşımalarından ileri gelmektedir. Leishmaniasis’in vektörü olan tatarcıklar Türkiye’nin de içinde bulunduğu 80’den fazla ülkede insanları etkilemektedirler. Yapılan hesaplara göre 1.98 milyon insanın yaşam kalitesini düşüren ve yıllık 57000 insanın ölümüne neden olan leishmaniasis; sıtma ve tripanosomiasis’den sonra vektör kaynaklı üçüncü büyük hastalıktır

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Köpek</span> evcil, etçil ve memeli bir hayvan

Köpek ; köpekgiller (Canidae) familyasına ait, görünüş ve büyüklükleri farklı 400'den fazla ırkı olan, etçil bir memelidir. Bozkurt'un alt türlerinden biri olan köpek, tilki ve çakallarla da yakın akrabalardır. Kedilerle birlikte dünyanın en geniş coğrafyaya yayılan ve en çok beslenen iki evcil hayvanından biridir. 2001 yılı tahminlerine göre dünyada 400 milyondan fazla köpek vardır.

<span class="mw-page-title-main">Tifüs</span> Rickettsia bakterilerinin etken olduğu bulaşıcı hastalık

Tifüs, Rickettsia bakterilerinin etken olduğu bulaşıcı hastalıktır. Neden olan etken bakteriler hücre içinde yaşama özelliği gösterirler, hücre dışında uzun süre canlı kalamazlar.

<span class="mw-page-title-main">Kene</span>

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şistozomiyaz</span>

Şistozomiyaz; şistozomiazis veya bilharyaz olarak adlandırılan, insanlarda görülen, Schistosoma (Şistozoma) cinsinden parazitlerin enfestasyonudur (istilasıdır). Bilharyaz ismi 1851'de ilk (üriner) şistozomiyazı tanımlayan Theodor Bilharz'dan gelir. Bu hastalık; salyangoz ateşi, salyangoz humması, Katayama ateşi ve Katayama humması olarak da bilinir. Schistosoma (Şistozoma) türündeki asalak solucanların neden olduğu bir hastalıktır. İdrar yolu veya bağırsakları etkileyebilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, ishal, kanlı dışkı veya kanlı idrar bulunur. Hastalığa uzun bir süre önce yakalanmış kişilerde karaciğer hasarı, böbrek yetmezliği, kısırlık veya mesane kanseri görülebilir. Çocuklarda yavaş büyümeye ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kurt</span> Avrasya ve Kuzey Amerikaya özgü memeli

Kurt veya bozkurt, Avrasya ve Kuzey Amerika'ya özgü ve Canis cinsinden iri bir memelidir. Otuzdan fazla Canis lupus alt türü tanınmakta ve bozkurt denildiğinde günlük konuşma dilinde evcilleştirilmemiş ve yabani alt türler anlaşılmaktadır. Ortalama ağırlığı erkeklerde 40 kg, dişilerde de 37 kg olan kurtlar, köpekgiller (Canidae) familyasının yaşayan en iri üyeleridir. Boyları 105 ila 160 cm arasında değişirken omuz yükseklikleri de 80 ila 85 cm arasındadır. Kurtlar diğer Canis türlerinden daha az sivri kulakları ve ağız ile burunlarıyla olduğu kadar daha uzun kuyrukları ve daha kısa gövdeleri ile de ayırt edilir. Yine de kır kurdu ile altın çakal gibi daha küçük Canis türleri ile yakın akraba oldukları için birlikte üreyerek doğurgan melezler ortaya çıkarabilir. Kurdun çizgili kürkleri genellikle beyaz, kahverengi, gri ve siyah alacalıdır ancak Arktik bölgelerde yaşayan alt türleri hemen hemen tamamen beyaz kürklü olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tibet tilkisi</span>

Tibet tilkisi, köpekgiller (Canidae) familyasının az tanınan tilkilerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Köpekbalığı</span> kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) sınıfının Elasmobranchii alt sınıfını oluşturan iki üst takımdan biri olan Selachimorpha

Köpek balığı (Selachimorpha), kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) sınıfının Elasmobranchii alt sınıfını oluşturan iki üst takımdan biri olan Selachimorpha içinde sınıflanan balıkların ortak adı.

<i>Leishmania</i>

Leishmania Kinetoplastida takımından Trypanosomatina alttakımı ve Trypanosomatidae ailesindendir.

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Staphylinidae</span>

Staphylinidae, Staphylinoidea üstfamilyasına bağlı bir hayvan familyasıdır. Yılda yaklaşık 600 kadar yeni türü kaydediliyor. Fosillerine 200 milyon yıl önce Trias Döneminden beri rastlanıyor.

<span class="mw-page-title-main">Psychodidae</span>

Psychodidae, Psychodomorpha infratakımına bağlı bir hayvan familyasıdır. Palearktik bölgede bulunurlar. 1,5 – 5 mm boyunda olabilen küçük sineklerdir. Kelebeklere ("güvelere") benzer şekilde, kanatları abdomen üzerinde çatılı duran ve onlar gibi pul benzeri kıllanmalarıyla diğer sinek türlerinden ayrılan güve sineği (Psychodinae) ya da kelebeksi görünmeyen, onlar gibi kanatları çatı gibi durmayan ve fazla kıllı olmayan tatarcık (Phlebotominae) adlarıyla bilinirler.

<span class="mw-page-title-main">Tatarcık</span> böcek cinsi

Tatarcık (Phlebotomus) veya yakarca, çift kanatlılar (Diptera) takımının Psychodidae familyasından zararlı böcek cinsi.

<span class="mw-page-title-main">Dang humması</span> dang virüsünün neden olduğu, sivrisinekle bulaşan tropikal hastalık

Dang humması veya deng humması (İngilizce: dengue fever), dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Dang hummasının semptomlarından bazıları şunlardır: baş ağrısı, kızamık görünüşlü cilt kızarıklıkları ve kaslarda ve eklemlerde ağrı. Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Yer sincabı</span> Sincap türü.

Yer sincapları ya da toprak sincapları (Marmotini), sincapgiller (Sciuridae) familyasının oymağı. Ağaç sincapları gibi ağaçta değil yerde toprak içinde yaşamalarından dolayı bu adı almıştır. En bilindik cinsleri içinde gelengi, marmot ve çayır köpeği sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kala-azar</span>

Kala-azar hastalığı sıcak ülkelerde görülen, sıtmaya benzer bir hastalıktır. “Dumdum humması” da denir. Kala-azar mikrobu karaciğer, dalak ve kemik iliğinin makrofajlarını enfekte edip orada çoğalabilen hücre içi parazitik bir enfeksiyondur. Hastalık oldukça yüksek bir ateşle başlar ve yükselip alçalarak haftalarca sürer. Bu sırada hastanın dalağı, karaciğeri büyür, hasta günden güne zayıflar, kansızlığa düşer, derisi kararır. Hastalık bir yıl kadar sürer, bu arada hasta bir deri bir kemik kalır verem gibi bir hastalığın da karışması üzerine ölüme sürüklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Layşmanyaz</span>

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.

Son konaklarına vektör adı verilen keneler, sinekler, pireler, salyangozlar gibi canlılar vasıtasıyla ulaşan hastalık etkenlerinin sebep olduğu hastalıklara vektörel hastalıklar denir.

Köpekler bazı bulaşıcı ve ölümcül hastalıklara karşı aşılanması ve bağışıklık sistemi kuvvetlendirilmesi gereken canlılardır. Türkiye'de ve dünyada yaygın olarak görülen bazı hastalıklara karşı yavru ve yetişkin köpeklerin düzenli olarak aşılanarak korunması gerekmektedir. Bu hastalıkların bazıları köpekler arasında bulaşıcı ve hatta öldürücü karakterde, bazılarıysa insan sağlığını da tehdit edebilecek niteliktedir. Aşılama ile korunma ve bağışıklık sağlama öncesinde köpeklerin barsak ve dış parazitlerden arınmış olması önceliklidir. Ayrıca aşı uygulamalarından önce köpeğin vücudunun başka bir hastalık ya da enfeksiyonla mücadele ediyor olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan aşılar yeterli bağışıklığı oluşturamayacaktır.

<span class="mw-page-title-main">2009 Bolivya dang humması salgını</span>

2009 Bolivya dang humması salgını, 2009 yılının başlarında Bolivya'yı vuran ve Şubat ayına kadar ulusal bir acil duruma yükselen bir dang humması salgını yedi. BBC, olayı ülke tarihindeki en kötü dang humması salgını olarak nitelendirdi. En az 18 kişi öldü ve 31.000 kişiye sivrisinek yoluyla bulaşan arbovirüs bulaştı.

2006 Hindistan dang humması salgını, Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de Eylül ayının başında görülmeye başlayan ve ay sonuna kadar ülkenin diğer eyaletlerine de yayılan bir dang humması salgınıdır. Doğrulanmış vaka sayısının en az 3613 olduğu salgında 50'den fazla kişi ölmüştür.