İçeriğe atla

Tarihsel materyalizm

Tarihsel materyalizm, Marx ve Engels tarafından ortaya konulan diyalektik materyalizmin doğadan topluma doğru geliştirilerek tarihsel süreçlerin anlaşılmasında ve açıklanmasında kullanılmasıyla formüle edilen yöntemsel yapı. Diyalektik materyalizmde olduğu gibi tarihsel materyalizmi de bir felsefe dizgesi olarak anlayıp açıklamanın yanı sıra, bir bilim yöntemi dahası bir bilimsel kuram olarak değerlendiren düşünceler de vardır. Bu görüşler, Marksizm içindeki eğilimlere göre çeşitli ayrımlar gösterir.

Marx ve Engels'in, Diyalektiği doğanın yapısında kesin bir yasa olarak saptadıktan sonra, bu yasayı toplumsal-tarihsel yapının ve sürecin anlaşılmasında kullanmaya yöneldikleri ve burada maddeci anlayışları uyarınca şekillendirmeye başladıkları sistemin tarihsel materyalizm olarak adlandırıldığı söylenebilir. En genel anlamda tarihsel gelişmenin maddeci bir açıklamasını vermek, dolayısıyla bu gelişimin yasalarını bulgulamak ve buna uygun bir teori ortaya koymak tarihsel materyalizmin içeriğini oluşturur diyebiliriz.

Marx ve Engels, bu eleştirel girişimin sonucunda ulaştıkları kuramsal yapıyla, kafası üzerinde duran Hegelci Diyalektiği ayakları üzerine koyduklarını ileri sürerler. Çünkü onlara göre, böylece tarih, soyut bir tinin açılımı ve gerçekleşmesi olarak değil, maddi temelleri olan ve belirli yasalarla işleyen bir yapının diyalektik ilerlemesi ve gelişimi olarak açıklanabilir.

Alman İdeolojisi'nden Kapital'e Maddeci Tarih Anlayışı

Tarihsel materyalizm, özetle tarihin maddi temelindeki gelişimiyle birlikte diyalektik olarak açıklanması ve bu açıklamanın teorize edilmesidir diyebiliriz. Ayrıca, tarihsel materyalizmin diyalektiğin tarihe uygulanması ile bir tarihsel inceleme yöntemi olduğu kadar, bu inceleme yönteminin belirli yasalarla formüle edilmesi dolayısıyla bir yöntem teorisi ve hatta bu yöntem ve incelemenin değiştirilemez belirli ilkelere dayanması nedeniyle bir tarih felsefesi içerdiğini de söyleyebiliriz.

Tarihsel materyalizm, hem Marksizm-içi hem de Marksizm-dışı kuramsal alanda her zaman etkili olmuş ve etkili olduğu kadar da kuramsal/felsefi sorunların taşıyıcısı durumunda kalmış bir teorik öğretidir. Bu tartışmaları bir sonuca bağlamanın ya da bitirmenin bazı temel güçlükleri vardır, hatta olanaksızdır. Bununla birlikte teorinin ya da yöntemin genel bir şemasını çıkarmak mümkündür:

Tarihsel materyalizm, en genel anlamda "toplumun maddi temelinin üretimi ve yeniden üretiminin tarihsel gelişmede öncül ve belirleyici olduğu" savına dayanır. Buna göre ideolojiler, fikirler ve kültür gibi ögeler ikincil bir düzey olan üst yapıya aittirler ve birincil düzey olan altyapı tarafından belirlenirler. Buradaki ana fikrin, "Maddeyi belirleyen, düşünce değil; düşünceyi belirleyen maddedir." düsturundan geldiği açıktır.

Alman İdeolojisi'nden Kapital'e uzanan çizgide, bu fikrin, çeşitli aşamalardan geçerek ve zaman zaman birbirinde ayrı doğrultulara gidebilecek şekilde eğilimler göstererek oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Başlangıçta vurgulanan "tarihsel insan etkinliği" argümanı zamanla yerini kendiliğinden işleyen "tarih yasalarına" bırakma eğilimi gösterse de, bunların aynı tarihsel perspektifin hayata geçirilmesinin ögeleri olduğu belirtilebilir. Alman ideolojisinde tarih biliminin yegane bilim olarak vurgulanması, Marx 'ın konuya yaklaşımı açısından bir ipucu oluşturur.

Alman İdeolojisi ve Feuerbach Üzerine Tezler’de açık bir şekilde Hegelci idealizm'in yanı sıra Ludwing Feuerbach 'ta ifadesi bulduğu varsayılan eski-yeni materyalizm ile de hesaplaşmaya gider Marx ve Engels. Bu hesaplaşmanın sonuçlarından birisi diyalektik anlayışın idealist öznelcilikten arındırılarak maddeci bir konumda yeniden değerlendirilmesi ise diğeri de materyalizm olarak bilinen eğilimin mekanik - nesnelci yanından sıyrılmaya çalışmaktır. Tarihsel materyalizm olarak ifade edilen düşünce dizgesine, bu çabanın sonucunda varılacaktır ve burada maddeci tarih anlayışı genel teorik ilkeler düzeyinde ortaya konulacaktır. Bu çalışmalarda maddi olana vurgu yapılmakta ancak bu pratik kavramıyla birlikte kullanıma sokulmaktadır, yani maddi pratik anlamında.

Maddi pratik, hem düşüncenin hem de toplumsal gelişmenin kaynağı olarak ortaya konulduğunda, tarihsel-toplumsal gelişmenin maddeci bir açıklanışına da teorik bir imkân doğmuş olmaktadır. Marx, "Feuerbach Üzerine Tezler" 'de açık bir şekilde mekanik materyalizme karşı tarihsel-toplumsal insan fikrini vurgular ve praxis kavramını öne çıkarır. Elbette daha sonra teorisinin birkaç bağlamda yön değiştirdiği söylenebilir ve Marx sonrası Marksizm tartışmalarının ana konularının buradan kaynaklandığı da belirtilebilir; ancak Marx'ın burada hazırladığı tezlerden vazgeçtiğini beyan etmesi söz konusu değildir - sonraki yapıtlarında buradaki nosyonlar, örneğin praxis nosyonu çok görünmemekle birlikte bu aşamada Marx, geleneksel materyalizme itirazını, teorik karşıtlıkların çözümünün salt teorik bir mesele olmadığının aksine bunun pratik bir mesele olduğunun vurgulanmasıyla dile getirir. Bu görüş bütün tarihsel materyalizm anlayışının genel bir ifadelendirilmesidir.

Maddi pratikten kastedilen, daha sonraki çalışmalarda belirginleşeceği gibi üretim yapısı ya da üretim tarzı denilen nosyonların içinde gizlidir. Engels'in kısmen Diyalektik materyalizmi ve tarihsel materyalizmi sistematize etme yönünde zorlayıcı çabalara girdiğini söyleyebiliriz, ancak Marx'ın bu girişimlere müdahale etmediği bilindiğine göre aralarında bir çelişki görünmemektedir. Engels Doga'nın diyalektiğinde, Anti-Dühring 'de, Ludwing Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu’nda Marx ile oluşturdukları kavramları ve diyalektik ve materyalist perspektifleri önce doğaya sonra da topluma tarihe uyarlar, bunların savunusunu ortaya koymaya çalışır. Marx ve Engels için maddi pratik önsel ve belirleyicidir. Tarih üzerine bir düşünce de doğal olarak maddi temele işaret eden bir kuram olmalıdır. Buna göre toplumsal biçimler ve onların içeriksel gelişimi altyapının bir ürünüdür.

Bu noktadan itibaren devreye altyapı - üstyapı, üretim tarzı, üretim araçları - üretim ilişkileri, maddi üretim biçimleri - toplumsal biçimler gibi çokça ekonomi tınılı kavram ve kategori girer. Marx'ın tarihsel kuramı, kendi çalışmalarının seyrini izleyerek bu şekilde soyut formülasyonlardan somut inceleme alanına dönüşür; ki bunun anlamı Kapital adlı ünlü çalışmasında ve onu önceleyen Grundrisse'de ortaya konulur. Tüm bu ekonomik içerikli terimler soyut tarihsel materyalizm anlayışının somut uygulanma ve analiz etme araçlarıdır. Üretimin maddi yapısı toplumsal-tarihsel alanın maddi temelini oluşturur ve bu anlayışa göre tarihsel materyalizm tarihin bilimsel olarak açıklanmasına buradan başlanacağını söyler.

Maddeci Bir Tarih Anlayışı Mümkün mü?

Bu soru, her zaman Marksizm içinden ve dışından soruşturulmaktadır. Genel olarak materyalizmin ve özgül olarak da Marksist materyalizmin kuramsal düzlemde hem çarpıcı derecede ciddi boyutlarda sorunları söz konusudur. Tarihsel materyalizm bu sorunlar yumağının özgül bir başka boyutudur, ancak materyalizm tartışmasının belli bir noktada oraya kayması kaçınılmazdır.

Roy Bihaskar materyalizm'i ve onun özel bir türevi olan tarihsel materyalizmin imkânlarını soruşturup değerlendirirken, "tarihsel materyalizmin kökleri ontolojik materyalizmde bulunur, yani bilimsel gerçekçi bir ontoloji ve epistemolojiyi ön varsayar ve pratik materyalizmin niteliksel ve özenli bir açıklanışından oluşur" demektedir. Bunun anlamı, tarihsel materyalizmin teorik güçlüklerine rağmen, tarihsel-toplumsal yaşamın anlaşılıp açıklanmasında çok önemli kuramsal bir statüye ve kimi teorik araçlara sahip olmasıdır. Bununla birlikte soru, kuramsal düzeyde doyurucu bir cevap ihtiyacıyla birlikte hâlen geçerliliğini korumaktadır: Materyalist bir Tarih anlayışı mümkün müdür? Nasıl?

Vladamir Lenin'in söz konusu kuramsal meselelere doğrudan ilgilenmediği söylenebilir. Ancak o daha çok Engels'in sistematize ettiği doğrultuda ve politik pratik içinde Diyalektik ve tarihsel materyalizm in formülasyonlarını savunulabilir bir şekilde sistematize etmeye çalışmıştır. Tarihsel materyalizmin sorunlarının, diğer kuramsal sorunların genelinde olduğu gibi daha çok içeriden teorik pratik düzleminde başka teorisyenlerce üstlenilmeye çalışıldığını görürüz. Daha çok ve asıl Batı Marksizmi olarak bilinen düşünürleri anabiliriz bu bağlamda.

Bunlar, politik pratik bakımdan değil, daha çok teorik pratik bakımdan öne çıkan Marksist düşünürlerdir. Georg Lukács,Antonio Gramsci, Louis Althusser ya da Frankfurt Okulu düşünürleri belli başlı ana eğilimleri temsil eden isimler olarak anılabilir. Lukacs’ın doğrultusunda giden Hegelci-marksizm ile Althusser'de kesin ifadesini bulan Yapısalcı Marksizm, tarihsel materyalizmin ne olduğuna, hangi kavram ve kategorilerin nasıl anlamlandırılacağına dair tamamen farklı yollardan giderler ve farklı sonuçlara ulaşırlar. Gramsci kısmen her iki eğilimde dışında duracak öğeler barındırır. Bu iç-tartışmada düşünürlerin kuramsal çabası etkileyicidir ve Marksizm dışında da her zaman önemli olmuştur.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Alman İdeolojisi, K.Marks / F.Engels
  2. Ludwing Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, F.Engels
  3. Grundrisse, K.Marks
  4. Kapital, K.Marks
  5. Marksist Düşünce Sözlüğü- Yayın Yönetmeni :Tom Bootomore, Maddenin Yazarı:Roy Bihaskar- İletişim Yayınları-Çeviri:Sina Şener

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karl Marx</span> Almanya doğumlu filozof (1818–1883)

Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu. Bir müddet gazetecilik de yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koymuştur.

<i>Kapital</i> Karl Marxın bir eseri

Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili, Das Kapital veya Kapital, 1867, 1885 ve 1894 yıllarında üç cilt olarak yayınlanan, Karl Marx tarafından yazılmış, politik ekonomi eleştirisi ve tarihsel materyalizm teorisinin kurucu metinlerinden biridir. Marx'ın yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların ürünü olan bu metin, Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik iktisatçıların görüşlerini izleyerek, kendi ifadesiyle “modern toplumun ekonomik işleyiş yasasını ortaya koymak amacıyla” tarihsel materyalizm teorisini uygulayarak ortaya koymaya çalıştığı bir kapitalizm analizi ve eleştirisidir. Metnin ikinci ve üçüncü ciltleri, notlarını derleyen meslektaşı Friedrich Engels tarafından Marx'ın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kapital, sosyal bilimler alanında 1950'den önce yayımlanmış olan en çok atıf yapılmış kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Engels</span> Alman filozof (1820–1895)

Friedrich Engels, Alman sosyalist, filozof, tarihçi ve siyaset bilimcidir. Aynı zamanda, iş insanı olan Engels'in babasının Salford, Birleşik Krallık, Prusya'nın Barmen şehrinde büyük tekstil fabrikaları vardı. Karl Marx ile birlikte Marksizm'in kurucusu sayılan Engels "ilk marksist" olarak tanımlanmıştır. 1845 yılında kendi gözlem ve araştırmalarına dayanan "1844 Yılında İngiltere'de İşçi Sınıfının Koşulları" isimli yapıtı yayınlanmıştır. Karl Marx'la beraber "Komünist Manifesto"'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sonrasında Karl Marx'a maddi destek sağlayarak "Das Kapital" için yaptığı araştırmalara yardımcı olan Engels, Karl Marx öldükten sonra onun önemli sayılan eserlerinden Das Kapital'in son iki cildini tamamlamıştır. Ayrıca daha sonra Artı-Değer Teorileri ve Kapital'in 4. cildi olarak Karl Kautsky tarafından basılan Marx'ın notlarını düzenlemiştir. 1884 yılında, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni isimli kitabı yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Andreas Feuerbach</span> Alman filozof ve ahlakçı (1804-1872)

Ludwig Andreas Feuerbach, Alman filozof ve ahlakçı. Marx üzerindeki etkisi ve hümanist ilahiyat görüşleri ile ünlenmiştir.

<i>Komünist Manifesto</i> Karl Marx ve Friedrich Engelsin 1848 tarihli yayını

Komünist Parti Manifestosu, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848'de Almanca olarak Londra'da yayımlanan yazı, komünizmin ilk bildirgesi.

Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavramı kabul etmeyen felsefe kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik materyalizm</span> Karl Marx ve Friedrich Engelsin eserlerinden türetilen felsefi görüş

Diyalektik Materyalizm, materyalizmin Karl Marx tarafından yorumlanmış biçimi, Marksist felsefenin adlandırılma biçimi ya da Marksizmin felsefi öğretisidir.

Sovyetler Birliği’nde felsefe, resmi olarak Marksist-Leninist düşünce odaklıydı, bu kuramsal olarak nihai felsefi doğru ve nesnellik temeliydi. 1920’ler ve 1930’lar boyunca, Rus düşüncesinin diğer eğilimleri baskılandı. Stalin 1931’de diyalektik materyalizm’i Marksizm Leninizm ile özdeşleştiren bir karar çıkartarak, bütün komünist devletlerde ve Comintern aracılığıyla çoğu Komünist partide geçerli olacak resmi felsefe haline getirdi.. Bolşevik yönetimin başlangıcından itibaren Sovyet felsefesinin resmi amacı, Komünist düşüncelerin kuramsal olarak anlatılmasıydı. Bununla birlikte, 1917 Ekim Devrimi nden sonra, hem felsefi hem siyasi mücadeleler damgasını vurmuş ve artık eskisi gibi dogmatik olunmayıp daha ilerici ve olumlu konular tartışılır hale getirmiştir. Evald Vasilevich Ilyenkov 1960’ların önde gelen filozoflarından biriydi, Leninist Diyalektik ve Positivizmin Metafizikliği (1979) kitabında, 1920’lerin “mekanikçiler ile “diyalektikçiler” tartışmasını yeniden açtı. 1960’lar ve 1970’lerde analitik felsefe ve mantık deneyciliği dahil Batı felsefeleri Sovyet düşüncesi üzerinde iz bırakmaya başladılar. Keza bu durum da SSCB'nin Stalin sonrası yönetiminde komünist idealini ne derece yeteneksiz kullandığının ve emperyalist ülkelerinin felsefelerine gittikçe kayan bir ivme kazandığının göstergesidir.

<span class="mw-page-title-main">Genç Marx</span>

Genç Marx, genel Marksizm değerlendirmelerinde Karl Marx'ın entelektüel gelişiminin iki ayrı bölümlemeye tabi tutulmasının bir sonucu olarak ortaya konulan adlandırmadır. Buna göre, Genç Marx, bir anlamda Marksist düşüncenin başlangıç dönemini yani hazırlık ve oluşum aşaması evresini teşkil eder. Bazı eğilimlerde bu varsayımsal bir ayrımdır, bazı eğilimlerde ise daha kesin bir kategorik ayrım olarak görünür.

<span class="mw-page-title-main">Georg Lukács</span> Macar siyasetçi, filozof ve edebiyat eleştirmeni (1885-1971)

Georg Lukács, Batı Marksizminin ünlü isimlerinden Macar Marksist filozof ve edebiyat bilimcisidir. Marksizmi Hegelci anlamda yeniden değerlendirmiş ve geliştirmiştir. Ernst Bloch, Antonio Gramsci, Karl Korsch ile birlikte Lukacs, 20. yüzyılın ilk yarısında, Marksist felsefe ve Marksist teorinin yeniden oluşturulmasında en önemli isimlerden biri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik</span> Belli bir konudaki ortak değerlerin inşası

Diyalektik kavramı, kelime kökü diyalog ve etik kurallı bir şekilde tez ve antitezin ortaya konulmasıyla belli bir konu üzerinden ortak değerlerin inşası anlamına gelir, yani tartışılmış bir şekilde tezden senteze geçmiş, farkında olunmadan tekrar tartışılmasında yine aynı soru ve olası varsayımsal cevaplara ulaşılacak kavram değerlerine verilen genel adlandırmadır.

Alman felsefesi, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarından itibaren belirgin bir ağırlık kazanan, bir bakıma felsefenin yurdu hâline gelen Alman felsefe geleneğini ya da başka bir açıdan farklı felsefi eğilimlere sahip olan Alman felsefecilerinin bütünlüğünü ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">19. yüzyıl felsefesi</span>

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Doğanın Diyalektiği</span>

Doğanın Diyalektiği, Alman devrimci ve filozof Friedrich Engels tarafından yazılan tamamlanmamış eserdir. Engels bu eserinde marksizmin temel prensiplerinden diyalektik materyalizmi bilim alanına uygulamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Marx'ın insan doğası teorisi</span>

Karl Marx'ın insan doğası teorisi onun kapitalizm eleştirisinde, komünizm anlayışında ve maddecilik anlayışında önemli bir yer tutar. Marx, tam olarak “insan doğası” ifadesini kullanmaz, bunun yerine kullandığı “gattungswesen” kavramı genellikle ‘varlık türü’ ya da ‘tür-özü’ olarak çevrilir. Marx bu terimle insanların bir ölçüde kendi doğalarını oluşturma veya şekillendirme yeteneğine sahip olduklarını belirtmektedir. Genç Marx'ın 1844 yılına ait el yazmalarındaki bir nota göre terimi, hem birey hem de insan doğasından bir bütün olarak bahsederken kullanan Ludwig Feuerbach’tan alıntılamıştır. Bütünsel bir insan anlayışına sahip olan Marx, insanı yabancılaşmamış durumuna geri dönmeye, doğayla, başka insanlarla ve toplumla yeniden birleşmeye ihtiyaç duyan bir varlık olarak görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Bilimsel sosyalizm</span> Toplumu bilimle ileri sürmeyi hedefleyen bir akım

Bilimsel sosyalizm terimi Friedrich Engels tarafından kullanılan, Karl Marx'ın öncülük ettiği sosyal-politik-ekonomik teoriyi tanımlar. Ütopik sosyalizme karşı, diyalektik materyalizme dayalı, eleştiren-yargılayan bilimsel olgular çerçevesinde evrensel tezler öne sürer.

Ortodoks Marksizm, Karl Marx'ın 1883 yılında ölümünden sonra onun kuramlarını takip edip Marksizmi basit bir düzene sokup sistemleştirerek düzenlemeyi, belirsizlik ve tutarsızlıktan arındırmayı amaçlayan düşünce okulu. Ortodoks Marksizm Klasik Marksizm'in algılanan muğlaklıklarını ve çelişkilerini açıklığa kavuşturarak Marksist yöntem ve teoriyi basitleştirmeyi, kodlamayı ve sistematik hale getirmeyi amaçlar. Marksistler arasında çeşitli uyuşmazlıklar başlamasıyla ortaya çıkmış olan iki düşünce okulundan biridir. Diğeri Revizyonist Marksizm'dir. Bâzı düşünürler ise onları, Marx'ın öğretilerine tamamen inanan, noktasına virgülüne dokunmadan benimseyen grup olarak tanımlar.

Teori ve Politika, Marksizm içinde özgün bir akımı temsil iddiasında olan kolektifin 1996 yılından beri kesintisiz olarak yayımladığı mevsimlik dergi. Editörlüğünü Metin Kayaoğlu yürütmektedir.

Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm, Joseph Stalin tarafından yazılan, Sovyetler Birliği'nin siyasi teorisi Marksizm-Leninizmin temel metinlerinden biridir.