İçeriğe atla

Tarihsel dilbilim

Tarihsel dilbilim tarih biliminden yararlanarak dilin ortaya çıkışı ile dil bilgisi kurallarının tarihsel gelişimini açıklamaya yarayan bilimsel yöntemdir. Dil ailelerinin nasıl ortaya çıktığını da araştıran bu yöntemin ilgi alanları arasında dillerin neden değiştiği, konuşan toplulukların nasıl doğduğu ve sözcüklerin kökeni gibi konular da yer almaktadır.

Tarihsel dilbilimin başlıca ilgi alanları şunları içerir:

  • belirli dillerde gözlenen değişiklikleri açıklamak ve açıklamak
  • dillerin tarih öncesini yeniden inşa etmek ve akrabalıklarını belirlemek, onları dil aileleri halinde gruplandırmak (karşılaştırmalı dilbilim)
  • dilin nasıl ve neden değiştiğine dair genel teoriler geliştirmek
  • konuşma topluluklarının tarihini tanımlamak için
  • kelimelerin tarihini, yani etimolojiyi incelemek

Tarihsel dilbilim, dilbilimci Donald Ringe tarafından şu şekilde tanımlanan Tekdüzelik İlkesi üzerine kuruludur:

Gözlemlenemez geçmişteki bir zaman ile şimdiki zaman arasındaki dil edinimi ve kullanımı koşullarındaki önemli değişiklikleri gösteremezsek, şu andaki gibi geçmişte de aynı yapı, varyasyon, değişiklik, tip, dağılımlarının vs. var olduğunu varsaymalıyız.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

Antropoloji ya da insan bilimi, geçmiş ve günümüz topluluklarında yaşayan insanların çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. İnsanın kültürel ve fiziki yapısını araştıran antropoloji, insanlık tarihinin en eski dönemlerinin aydınlatılmasına yardımcı olur. Bu bilim, insanı kültürel, toplumsal ve biyolojik çeşitliliği içinde anlamaya; insanlığın başlangıcından beri toplulukların çeşitli koşullara nasıl uyarlandığını, bu uyarlanma biçimlerinin nasıl gelişip değiştiğini, çeşitli küresel olayların nasıl dönüştüğünü görmeye ve göstermeye çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

Filoloji, dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Filoloji, bir dili, o dilde verilmiş ürünlere dayanarak inceler, bu yolla bir ulusun ya da uygarlığın kültürel gelişimini, kendine özgü niteliklerini araştırır.

Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.

Göstergebilim, semiyotik veya semiyoloji; göstergelerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün etmenlerin dizgesel bir biçimde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlardır. Semiyotik disiplinlerarası bir sahadır. Anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir disiplindir. Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir. Semiyoloji, yapısalcılığın modeli olarak düşünülmektedir.

Etnik grup veya etnisite, kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Jargon veya uğraş dili, belirli bir meslek ya da topluluğu paylaşan, aynı ilgi alanları ve aynı geçmişe sahip kişilerin ortak dil kullanımı. Bazı sözlüklerin verdiği tanımlar ise jargon sözcüğüne aşağılayıcı bir anlam yükler: "anlaşılması güç, bozuk dil" ve "argo" gibi.

<span class="mw-page-title-main">Deneysel psikoloji</span>

Deneysel psikoloji, psikolojiye doğa bilimleri gözlüğüyle bakar ve onu bilimsel yöntem yardımıyla anlamaya çalışır. Deneysel psikolojinin odaklandığı konular davranışı belirleyen süreçler ve zihinsel yaşamın doğasıdır. Bu dal, psikolojik bilgi birikimini günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözmekte kullanan uygulamalı psikoloji ve zihinsel hastalıkları terapi yoluyla ortadan kaldırmayı amaçlayan klinik psikolojiden ayrılır.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

<span class="mw-page-title-main">Zaman</span> uzaysal bir boyutu olmayan; geçmiş, gelecek ve şimdiyi kapsayan süreklilik

Zaman veya vakit, ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönem, uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik. Zaman kavramı, tarih boyunca felsefenin ilgi alanlarından biri olmasının yanı sıra matematik ve fizikteki önemli çalışma alanlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Franz Boas</span>

Franz Uri Boas modern antropolojinin kurucusu ve antropolojideki bütüncü yaklaşımı kişiliğinde de bulunduran Alman kökenli Amerikan vatandaşı dilbilimci ve etnolog. Antropoloji'nin ABD'de yerleşmesinde öncü olmuştur

<span class="mw-page-title-main">Proto Hint-Avrupa dili</span>

Proto-Hint-Avrupa dili veya Hint-Avrupa anadili, Hint-Avrupa dillerinin ortak atası olduğu öne sürülen varsayımsal bir dildir. Proto-Hint-Avrupalılarca konuşulmuş bu dile ait herhangi bir yazılı veri bulunmadığından, hakkında bilinenler tarihsel dilbilim ve rekonstrüksiyon yöntemleri kullanılarak bu dil ailesi içinde yer alan dillerin karşılaştırılması ile ortaya çıkarılan özelliklere dayanmaktadır. Tarihsel olarak Hint-Avrupa dilinin MÖ 3500 yılında konuşulduğu düşünülür. Ancak tarih konusunda görüşler çeşitlilik göstermektedir. Dilin asıl konuşurlarının Karadeniz'in kuzeyinde, Doğu Avrupa'nın Hazar bozkırlarında yaşadığı varsayılır. Proto-Hint-Avrupa dili konuşurları göçlerle birbirinden ayrıldığında bu dil de çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Bugün Hint-Avrupa dil ailesi içinde yaklaşık 445 yaşayan dil bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı dilbilim</span>

Bilgisayarlı dilbilim veya hesaplamalı dilbilim, doğal dilin istatistiksel veya kural tabanlı modelleme yöntemleriyle ve hesaplamalı bir perspektif ile inceleyen disiplinler arası bir bilgisayar bilimi alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sinirdilbilim</span>

Sinirdilbilim, sinir dil bilimi, beyin dil bilimi ya da nörolinguistik; insan beyninde dil kavraması, üretimi ve edinilmesini denetleyen sinirsel mekanizmalara ilişkin çalışmaları kapsayan akademik alandır. Disiplinlerarası bir alan olarak sinir dil bilimi; sinir bilimi, dil bilimi, bilişsel bilim, iletişim bozuklukları ve nöropsikoloji gibi dallardan yöntemler ve teorilerden faydalanır. Birçok farklı geçmişi olan sinir dil bilimi araştırmacıları, bu alana çeşitli deneysel tekniklerin yanı sıra büyük oranda farklılık gösteren teorik bakış açıları getirmiştir. Sinir dil bilimi dalında yapılmış çalışmalar ağırlıklı olarak ruh dil bilimi (psikolinguistik) ve kuramsal dil biliminden kaynaklanan modellerin kullanımıyla şekillendirilmiş ve beynin ruh ile kuramsal dil bilimi dallarında dilin üretimi ve kavrayışı için şart olduğu önerilen işlemleri nasıl uyguladığını araştırmaya odaklanır. Sinir dil bilimcileri, beynin dil ile ilgili bilgileri işleme almak için kullandığı işlevbilimsel mekanizmaları araştırır ve afaziyoloji, beyin görüntüleme, elektrofizyoloji ve bilgisayar modellemesini kullanarak dilbilimsel ve ruhdilbilimsel teorileri değerlendirirler.

Toplumdilbilim veya sosyodilbilim, kültürel normlar, beklentiler ve bağlam, dilin nasıl kullanıldığı ve toplumun dil üzerindeki etkisi gibi konuları inceleyen, dilbilimin sosyoloji ile kesiştiği disiplinler arası alan. İnsan topluluklarının sosyal sınıf, etnik köken, yaş ve cinsiyet gibi kendine ait faktörlerle girdiği etkileşimi ve bu etkileşimin sonucu olan değişimleri karma biçimde inceler.

Yenidilbilgiciler (Almanca: Junggrammatiker) 1870'lerden sonra, dilbilimin salt tarihsel bir bilim olarak görülmesi üzerine ortaya çıkmış, August Leskien (1840–1916), Karl Brugmann (1849–1919) ve Hermann Osthoff (1847–1909) gibi dilbilimciler çevresinde kurulan bir akımdır. Bu dilbilimciler karşılaştırmalı dilbilimin ulaştığı sonuçlara tarihsel ölçütler uygulamışlar, dile ilişkin tek bilimsel yöntemin tarihsel yöntem olduğunu savunmuşlar­dır. Yenidilbilgiciler için ses değişim yasalarının yanı sı­ra, tarihselcilik savı da önemlidir.

Uygulamalı dilbilim, genel dilbilimin bir alanıdır. Dil öğrenimi araştırmaları, dil betimlemesi, ayrıca dilbilimsel görüş altında doğa bilimleri, kültür bilimi, bilgi bilimi, hukuk ve ruhbilimdeki sorunlarla disiplinlerarası olarak ilgilenmektedir. Diğer alanlardaki dille ilgili problemlerin çözümlenmesinde dilbilimsel teori, metot ve bilgilerin kullanımı da bu alanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırma nesnesi olarak dille ilgili çok farklı görüşler ile farklı yaklaşımlar ve dilbilimin başka bilimlerden yararlanma özelliğinden dolayı genel dilbilim ve uygulamalı dilbilim arasında genel belirlenmiş bir sınırlama yoktur. "Uygulamalı dilbilim" kavramı altında ne anlaşıldığı tam olarak net değildir. Bir taraftan gerçek uygulamalı dilleri araştıran bir alt alan olarak anlaşılırken, diğer taraftan uygulama sonunda elde edilen araştırma sonuçlarının kullanılmasıyla ilgili bir alt alan olarak anlaşılmaktadır. Genel/teorik ve uygulamalı dilbilim arasındaki bu özel durum sorun yaratmaktadır. İngiliz dili ile ilgili bilimsel alanda "applied linguistics" mi yoksa "linguistics applied" kavramının kullanılacağı konusundaki adlandırma karşıtlığı tartışılmaktadır.

Karşılaştırmalı dilbilim veya karşılaştırmalı-tarihsel dilbilim, dillerin tarihsel ilişkilerini kurmak için karşılaştırılmasıyla ilgilenen tarihsel dilbilimin dalıdır.