Taoizm, Antik Çin'de ortaya çıkmıştır ve temeli Laozi'nın yazılı eseri Dao De Jing'e dayanan bir öğretidir. Dao öğretinin temelidir. Çincede yol, yürümek, konuşmak, yön, yöntem, akış vb. anlamlara işaret eder. Dao Öğretisi'nin kurucu üstadları Laozi, Çuangzi ve Liezi'dir. Bu üstadların yazıları kozmogoni yani kainat ve onun doğuşu, kainatın yasa ve ilkeleri, insan ve doğanın kainat ile bağı, toplumsal yönetişim ilişkilerinin asıl doğası üzerine kuruludur. Antik Çin'de ortaya çıkan astronomi, hekimlik ve birçok doğa bilimlerinin köksel savını oluşturmuştur. Bahar-Güz Devri ve takip eden Savaşan Eyaletler Devrinde Çin'de ortaya çıkmış Yüz Düşünce Okulu içinde yer alan en önemli birkaç akımdan biridir. Bu akımlar arasında Kongzi (Konfüçyüs) de yer almaktadır.
Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.
Konfüçyüs ya da Kongzi, , Çinli filozof, eğitimci ve yazar.
Lao Zi kimi pinyin kullanılmayan eski kaynaklarda adı Lao Tzu, Lao Tse, Laotze diye geçer. Lao Çince 'yaşlı', Zi ise 'üstad', 'bilge' anlamına gelir. Tao Düşüncesi'nin kurucusu kabul edilen önemli bir Çin düşünürüdür. Dao De Çing kitabının yazarıdır.
Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavramı kabul etmeyen felsefe kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.
Dao De Jing M.Ö. 6. yy.'da, Antik Çinli bilge Laozi tarafından yazıldığı düşünülen klasik bir metindir. Eserin özgün adı Laozi dir. İki bölümden oluşur: Dao ve De. Dao evren anlayışının en temel metni sayılır. Dao/Tao, Yol demektir. De/Te, Laozi geleneğinde, yolun kendiliğindenliğinin ayırdımına varmak ve uyumsamak; Kongzi geleneğinde, erdem anlamında kullanılır. Jing/Ching, klasik eser demektir. Eserin, bambu çubuklara yazılmış halde en eski örneği 1963-74 yılları arasında Mawangdui arkeolojik kazı sitesinde, antik mezarlardan yeryüzüne çıkarılmıştır.
Yin ve Yang Kuramı ve İlkeleri bütün evrenin işleyişini, hareketini açıklar. Çin'de ortaya çıkmış olan kuramın tarihi tarım öncesi Avcı Toplayıcı döneme kadar uzanmaktadır. Çin ve tarih boyunca etkili olduğu sahalarda tıptan, astronomiye, kozmogoniden, tarıma, mühendisliğe kadar birçok alanda kullanılan temel bir ilke olmuştur. Bu kurama göre yin ve yang kutupları hiçbir zaman durgun olmazlar. Bu yüzden mutlak değildirler. Aksine sürekli olarak değişir ve dönüşürler. Karşıt kutuplar sürekli birlikte vardırlar. Kararlı ya da kararsız hallerde olabilirler. Karşıt kutbu olmayan hiçbir durum yoktur. kutuplara örnekler: gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık, büzüşme ve yayılma, soğuk ve sıcak, ön ve arka, iç ve dış, alçak ve yüksek, usul ve ani, yakın ve uzak, kısa ve uzun, taze ve kart, ham ve olgun gibidir. Yin ve Yang Kuramı, insanlık tarihi boyunca ortaya çıkmış tüm bilgi ve inanç kaynakları üzerinde etki bırakmıştır.
Han Hanedanı, Çin'de MÖ 206 – MS 220 tarihleri arasında hüküm sürmüş hanedanıdır. Dönemin önemli klanlarından Liu tarafından kurulmuştur.
Nagarjuna, M.S. 2. yüzyılda yaşamış ve değilleme mantığıyla ün kazanmış olan ünlü Budist düşünür. Dünyayı anlama, yorumlama ve varlığın gizini çözme girişimlerinin zorunlu olarak sınırlarla karşılaşacağını ve eşyanın boş olduğunu öne süren Nagarjuna, yalnızca bilge kişinin, varlıkla ilgili olarak var mı yok mu sorusuna takılmadan, "ne var, ne yok" diyeceğini, her şeye tepeden bakacağını ve tartışmadan susacağını savunmuştur.
Akupunktur, Geleneksel Çin Tıbbı (GÇT)'na göre vücudu saran Enerji Kanalları üzerinde yer alan özel gözelerin yine GÇT kuramları doğrultusunda iğne, moksa veya masaj yöntemleriyle uyarılarak ilgili organlardaki rahatsızlıkların giderilmesi için kullanılan bir yöntemdir. 1970lerden sonra batı toplumlarında da sıklıkla görülmeye başlayan akupunktur tedavi yöntemi üzerine görüşler farklılıklar göstermektedir. Kimi uzmanlar, modern bilim kriterleriyle örtüşmediği ve etkili bir tedavi yöntemi olmadığı için akupunktur hakkında sözdebilim eleştirisi yaparlarken kimi uzmanlar da farklı kültür ve anlayışların yaklaşımlarının modern bilim yaklaşımlarından farklı olması o yöntemi bilim dışı tutmaya yeterli olmayacağını, modern tıbbın da birbiriyle çelişen bulgular sergileyebildiğini anımsatmaktadırlar Akupunktur, tüm modern dünyada tamamlayıcı tıp adı altında kendine yer edinmiş ve destek bulmuştur.
Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:
Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.
Geleneksel Çin Tıbbı (GÇT),, Antik Çin'de ortaya çıkıp günümüze dek süregelen ve doğu Asya'da yaygın olarak kullanılan, temeli Dao Evren Anlayışına dayanan hekimlik bilgilerinin tümüne denir. MÖ 2500-300 arasında binlerce yıl boyunca hekim ve çırak ilişkisiyle geliştirilen ve aktarılan bilgi ve deneyimler yığılarak birikmiştir. Qin Hanedanlığı'ndan itibaren ise tüm klasik eserler sistematik bir düzen içinde tekrar yazıya geçirilmiş ve Çin Tıbbı da bu klasikler arasında yer almıştır. Hekimlik alanında Huang Di- Nei Jing adlı eser yazılı en eski tıbbi kaynak olduğu gibi günümüzde de Çin Tıbbı'nda başvuru kitabı olarak kullanılmaktadır. Huang Di, efsanevi bir karakter olarak anlatılsa da özünde bu tıbbı eserin, birçok hekimin deneyim ve yöntemlerinin derlemesi olduğu görüşü hakim dir. Rahatsızlıkların kökeni incelenirken Dao evren anlayışı ilkelerini temel alır. Sinosfer'de binlerce yıldır yaygınca kullanılmaktadır. Çin Tıbbı'nda, akupunktur, Çin Tıbbı bitkileri, Çin Tıbbı beslenmesi, çigong, tuina, kupa çekme, vs. gibi tedavi yöntemleri bir bütün olarak uygulanır. Çin Tıbbı'nın kuramsal yapısını, Çi ve Kan kuramı, Yin Yang ve Beş Unsur karşıtlık ve döngüsellik ilkeleri, Zang Fu Kuramı gibi kök kuramlar üzerine örmüştür.
Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.
Yi Jing, Değişimler Kitabı/Klasiği, en eski antik Çin klasik metinlerinden biridir. Gök ve Yer'in diğer deyişle evrenin/doğanın; değişim, dönüşüm süreçlerini, ilkelerini 64 farklı şablon üzerinden açıklar. Bu imgesel şablonların her biri, doğadaki yinyang döngü evreleri ve mevsimlerin değişim hareketlerini temsil eder. Her bir imge değişim ve dönüşümlerin kendine has iniş ve çıkış, yükseliş ve çöküş, tıkanma ve rahatlama, bunalım ve ferahlama süreçlerini resmeder. İnsanın, toplumsal ilişki ve etkileşimlerin, evrendeki/doğadaki değişimlerden bağımsız olamayacağı varsayımı ile benzer süreçlerden geçtiği öngörülür. Olgunlaşmış bir süreçte ve belirsiz koşullar altında tam olarak nasıl hareket edeceğini kestiremeyen yöneticler, o sürecin Yijing şablolarının hangisine denk düştüğünü belirleyerek, en uygun hareketin ne olabileceği konusunda Yijing metinlerinden binlerce yıldır fikir almışlardır. Yaşlılık yıllarında Kong Zi'nin (Konfüçyüs) "yeniden doğsam bütün ömrümü Yijing'i anlamaya adardım" dediği söylenir. Kongzi uzun yıllar Yijing çalışmış ve imgelere kendi yorumlarını da eklemiştir.
Neokonfüçyüsçülük, Song Hânedanlığı zamânında oluşup kökeni Konfüçyüsçülük'te olan, fakat aynı zamanda Daoizm ve Budizm'den de etkilenmiş dînî ve felsefî bir akımdır. Neokonfüçyüsçülük, Song Hânedanlığı kurulduğundan beri Çin'e hâkim olmuş en etkin düşünsel akımlardan biridir. Çincede bu kavram, bu şekliyle mevcut değildir. Onun yerine Songxue, Lixue veyâ Xinli Xue diye bilinir.
Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.
Savaş sanatı, Bingfa Sun Zi tarafından MÖ 6. yüzyılda yazılmış, silahlı kuvvetlerin temel ilkelerini ortaya koyan antik çince bir kitap dır. Kitap 13 bölümden oluşur. Her bölüm farklı askerî strateji ve taktiği içerir. Kitapta tüm strateji ve taktikler Dao Evren Anlayışı ilkeleri üzerine kuruludur. Dao anlayışında, yapmaktansa yapmamayı yeğlemek Wu Wei, kendiliğindenliğe bırakmak Ziran sürekli anımsatılır. YiJing, Değimler Kitabın'da sadece iki durumda savaş zorunludur: Bir, istilaya uğramışsan; iki, bir tiranlık tarafından sürekli baskı altındaysan. Sunzi: "Savaş, halkların başına gelebilecek en büyük tehlikedir. Ölüm kalım meydanıdır. Ya kalırsın, ya yok olursun yolu dur. Çok hassas şekilde hesabı yapılmaldır". En yüce komutan; savaşı, savaşmadan kazanan dır. Bingfa yok etmektense, yaşamda tutmayı öne çeker. Ordu düzeni, meydanın koşulları, taktik geliştirme, maliyet, manevra gibi onüç başlık altında kuvvetin ilkeleri ve kullanımı, hareketin felsefi omurgası ortaya serilmiştir.
İyi ideası ya da Platon felsefesindeki bir kavramdır. Platon'un cumhuriyet diyaloğunda (508e2-3) Sokrates karakteriyle anlatılır. Bu form, eğitim gören bir filozofun bir filozof-krala ilerlemesini sağlayan formdur. Açıkça görülemez veya açıklanamaz, ancak kişinin diğer tüm formları gerçekleştirmesine izin veren formdur. İyinin tanımı, içinde belirli iyi şeylerin paylaştığı, uzay ve zamanın dışında var olan mükemmel, ebedi ve değişmeyen bir Formdur.
Wang Bi, Dao Düşünce Okulu'ndandır. Han Hanlığı'nın bitiş dönemlerinde yaşamış düşünürlerdendir.
Kenneth Tsang Kong, Hong Konglu tanınmış aktör.