İçeriğe atla

Tanrı'nın Oğlu

Tanrı'nın Oğlu veya Göğün Oğlu, târihte pek çok hükümdârın kendisine yakıştırdığı bir unvandır.[1] Jül Sezar, ölümünden sonra MÖ 42'de Roma Senatosu tarafından tanrı ilân edilmişti. Sezar'ın evlâtlığı ve Roma İmparatoru olacak olan Augustus, Sezar'ın evlâtlığı olmasından dolayı kendisi için divi filius (ilahın oğlu) unvânını kullanmaya başladı. Roma İmparatoru Vespasian tanrı ilân edildiği için, oğlu Domitian da daha sonra kendisi için "ilahın oğlu" unvanını kullandı. Devâm eden asırlarda birçok Roma hükümdârı tanrı ilân edildi. Mitolojide de bir tanrının oğlu olmakla nitelenen pek çok karakter vardır. Herakles, Zeus'un oğlu; Horus, Osiris'in oğludur.

Yaklaşık olarak MÖ 18'de basılmış olan bir denarius; ön tarafı: CAESAR AVGVSTVS (Kayser Augustus); arka tarafı:DIVVS IVLIV(S) (ilâhın oğlu)

Tanrı'nın oğlu tâbiri Tanah'ta ve Yeni Ahit'te de Tanrı ile arasında özel bir münâsebet olan kişiler için kullanılmış bir tâbirdir. Tanah'ta, melekler, dindar ve âdil insanlar, Şit'in soyundan gelenler ve İsrail hükümdarları hakkında "Tanrı'nın çocukları" tâbiri kullanılmaktadır.[2] Yeni Ahit'te, Âdem[3] ve birçok kez İsa Mesih için[2] "Tanrı'nın oğlu" unvânı kullanılmaktadır. İsa Mesih'e tâbî olanlar için ise "Tanrı'nın Oğulları" tâbiri kullanılmaktadır.

Yeni Ahit'te pek çok kez İsa'ya Tanrı'nın oğlu vasfı izâfe edilir.[2] Yeni Ahit'te iki yerde, gökten gelen bir sesle İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğunun bildirildiği, bunun dışında bizzat kendisi tarafından ve bâzen de başkaları tarafından Tanrı'nın oğlu olarak vasfedildiği rivâyet edilmektedir.[4][5][6][7] İsa hakkında kullanıldığında Tanrı'nın oğlu tâbiri ile onun Mesihliğine, Tanrı tarafından seçilmiş kral olduğu inancına atıf yapılmaktadır.[8] Meryem oğlu İsa'ya Hristiyanlıkta atfedilen "Tanrı'nın oğlu" tâbirinin onun Mesih oluşundan başka bir anlama gelip gelmediği akademik çevrelerde üzerinde ortak bir kanaate varılamamış ve tartışılmaya devam edilen konulardandır.

"Tanrı'nın oğlu" kavramı, Hristiyan ilâhiyatında teslisin ikinci kişisi için kullanılan "Oğul Tanrı" kavramı ile karıştırılmamalıdır (Yun. Θεός ὁ υἱός) Teslis akîdesi, Meryem oğlu İsa'yı Oğul Tanrı olarak tanımaktadır, bu akîdede Oğul Tanrı'nın Baba Tanrı ve Kutsal Ruh ile özde aynı olup kişi olarak ayrı olduğuna inanılır. Teslis akîdesini kabûl etmeyen Hristiyanlar, İsa için -Yeni Ahit'te mevcut olan- Tanrı'nın oğlu tâbirini kabûl ederler, fakat -Yeni Ahit'te mevcut olmayan- Oğul Tanrı tâbirini kabûl etmezler.

Hükümdarlar ve unvanları

Târih boyunca III. Amenhotep'ten,[9] Çin'deki Batı Çu hânedânına (MÖ 1046-771), Roma hükümdârı Augustus'tan, Japon imparatorlarına kadar birçok hükümdar bir tanrının soyundan geldiklerini îmâ eden unvanlar kullandılar.[1][10][11][12]

Bu geleneklerin başında Eski Mısır'daki firavunlar geleneği gösterilebilir. Bir Mısır firavunu, Mısır'da tapınılan tanrılardan birisinin soyundan geliyor olarak anlatılırdı.[13] Eski Mısır'ın ilk dört hânedânı boyunca firavunlar, tanrının oğlu olarak değil, tanrının kendisi olarak kabûl ediliyordu. Buradan yola çıkarak, ilk dört hânedânın doğrudan teokrasi rejimiyle yönetildiği çıkarımı yapılmaktadır.[14] Daha sonraki hânedanlarda da firavunun kendisini bir tanrının oğlu olarak kabûl etmenin yanı sıra, aynı zamanda tanrı olarak gördüğü bilinmektedir. Örneğin III. Amenhotep'in kullandığı unvanlardan birisi "Ra'nın oğlu"dur, o aynı zamanda kendisi için "tanrılar kralı" demeye kadar varmıştır.[9] Amarna Dönemi'nin sonlarında hükümdarlık yapan Akhenaton, firavunun rolünü, tanrının kendisi olmaktan, tanrı ile birlikte ülkeyi yöneten eşkrallığa indirdi. Bu yeni anlayışta, Tanrı ve firavun ülkeyi baba-oğul olarak birlikte yönetiyorlardı. Akhenaton, ayrıca, kendisinden önceki hükümdarlıklarda çok güçlü hâle gelen Amun râhipliği gibi bir din adamı topluluğunun fiilî iktidârı ele geçirmesini önlemek için, kendisini Tanrı'nın din adamı olarak tanımladı. Daha sonra Eski Mısır'ın İsrailoğullarının teokratik rejimine en benzer olduğu dönem, Herihor'un Teb Amun başrahibi olduğu dönemdedir. Herihor, kendisini bir tanrısal varlık olarak değil, sâdece bir başrâhip ve kral olarak kabûl ediyordu.[14]

Hükümdarların bir tanrının oğlu olarak kabûl edilmesi uzak doğu coğrafyasında da görülmektedir. Göğün oğlu (天子 Telâffuz: [tien tı], 天 "gök/tanrı" + 子 "çocuk") unvânı ilk kez Batı Çu Hânedânı'nda (MÖ 1046-771) kullanıldı. Şücin (詩經) şiirler kitabında geçen bu kavram, Çûlardaki göğün oğlu inancını göstermektedir. Buna göre göğün oğlu -ve dolayısıyla temsilcisi- olan Çin imparatoru, elindeki göksel meşruiyete dayanarak bütün dünyânın refahını sağlamakla sorumludur.[10][11] Tien (veyâ Ten) hem "gök" hem de "tanrı" anlamına geldiği için Tientı unvânı, "Tanrı'nın oğlu" şeklinde de tercüme edilebilir.[15] 7. asırdan beri Japon imparatorları da "göğün oğlu" (天子, Telâffuz: [ten şi]) unvânını kullanmaktadır.[16] Orta Asya kavimlerinde da yaygın bir "göğün/tanrının oğlu" unvanı kullanılmaktaydı. Örneğin, MÖ 3. asır civârında Hun hükümdarları -"gök", "çocuk" ve "engin tecellî" anlamlarını içeren- şanyü (單于) unvânını kullanıyordu (MS 5. asırda bu unvânın yerine "kağan" unvânı kullanılmaya başlandı). Cengiz Han, Çiu Çuci'ye yazdığı bir mektupta, Mete'yi şanyü unvânıyla anmaktadır.[17] Bu sözleri, onun zamânında (hük. 1206-1227) da şanyü unvânının Orta Asya kavimleri içinde unutulmadığını göstermektedir.

İsrailoğullarının kralları da "Rabbin oğlu" olarak görülüyordu.[18] İsrailoğullarının teokrasi rejiminde kral, Tanrı'nın yeryüzündeki vekîli olarak görülüyordu. İsrailoğulları krallarının Tanrı ile olan münâsebeti, Eski Mısır firavunlarının kendilerine izâfe ettiği münâsebetten daha zayıf bir münâsebetti. Firavunlardan farklı olarak, İsrailoğulları hükümdarları nâdiren başrâhiplik görevine geçerdi ve edilen duâlarda hükümdar duânın muhatabı olmazdı. Hükümdarla bir alâkası olan duâlarda da direkt olarak Tanrı'ya hitâb edilirdi.[19] Yahudi filozof Filon, Yahudi krallarını tanrı gibi göstermenin zıddı bir yolu tâkip ederek, Tanrı'yı en üstün kral olarak teşbih etmektedir.[20]:342

Tanah'ta geçtiğine göre Şam'da hüküm süren birkaç kralın adı "Hadad'ın oğlu" idi (Ben-Hadad). Bar-Rakib tarafından babası II. Panammuwa adına dikilen kitâbe, tanrının oğlu dinî anlayışını imâ eden bir bakış açısını göstermektedir. II. Panammuwa'nın oğlu ve Samal kralı olan bir hükümdarın, kendisi için "Rakib'in oğlu" (Bar-Rakib) unvânını seçtiği anlaşılmaktadır.[21] Rakib-El, Fenikece ve Aramice kitâbelerde adına rastlanan bir ilâhtır.[22] II. Panammuwa, Şam'da bulunduğu bir esnâda beklenmedik bir şekilde öldü.[23] Oğlu Bar-Rakib, Şam'ın yerlisi değildi ve Samal hükümdârıydı. Bar-Rakib'den başka herhangi bir Samal yöneticisinin de benzer bir dinî anlayışa sâhip olup olmadığına dâir bir bilgi mevcut değildir.

Yunan mitolojisinde, Heraklesin, Zeus'un oğlu olduğuna inanılırdı. Bunun dışında Eski Yunanlarda, tanrıların ölümlü kadınlarla ilişkiye girmesi sonucu tevellüd ettiğine inanılan pek çok tanrı çocuğu kurgusu vardır. Bir rivâyete göre, Büyük İskender'in annesi Olimpias, İskender'in Amun-Zeus'un oğlu olduğunu iddia etmişti.[24]

Jül Sezar, suikaste uğramasının ardından birkaç sene sonra MÖ 42'de Roma Senatosu tarafından "ilâhî Jül" (divus Iulius) unvânıyla ilâh ilân edildi. Evlatlık oğlu -ileride imparator Augustus olarak anılacak olan- Octavian, divi Iuli filius (ilâhî Jül'ün oğlu) ya da kısaca divi filius (ilâhın oğlu) unvânıyla anılmaya başlandı.[25] Augustus, daha önce Roma devletinde hiç görülmemiş bir iş olarak, divi filius unvânını İkinci Üçlü döneminde siyâsî gücünü artırmak ve bütün rakiplerini alt etmek için kullandı.[25][26]

Jül Sezar hakkında kullanılan, “tanrı gibi” mânâsına gelen divus’tu, “tanrı” anlamında kullanılan kelime deus değildi. Augustus da bu yüzden kendisi hakkında dei filius değil, divi filius unvanını kullandı.[27] O vakitler, tanrı kelimesi ile tanrı gibi (divus) kelimesi arasındaki fark avam nazarında pek farkında olunan bir mesele değildi. Augustus bu belirsizliği siyasi çıkarları için kullanmış olabilir.[27] Augustus’un etrafındakiler bu iki kelime arasındaki anlam farklılığının bilincinde olarak, şu mânâya kâil olmuşlardı: İmparatora yapılan ibadet, o sırada imparator olan şahsa değil, imparatorluk makamına yapılmış sayılır.[28] Bununla birlikte, bu anlam inceliği Roma şehrinin ötesinde ortadan kalkmış haldeydi, bu yüzden Augustus’un şahsına tanrı olarak tapılıyordu.[29] Bu sebepten, Augustus hakkında yazıtlarda ve sikkelerde kullanılmış olan DF (divi filius) kısaltmasının ne zaman ne anlamda kullanıldığı belirsizdir.[27][29] Augustus, divi filius unvanını, kendisini daha güçlü göstermek için bir araç kullanmayı sürdürdü. Hattâ, ömrünün yaşlılık döneminde yapılan suretlerinde bile hiç yaşlanmamış birisi gibi tasvir ediliyordu. Az sayıda insanın imparatoru bizzat gördüğü düşünüldüğünde, bu tasvirlerin belli bir amaca hizmet ettiği anlaşılmaktadır.[30]

Daha sonra Tiberius (MS 14-37’de imparator) divus Augustus’un oğlu olarak ve Hadrianus da divus Trajan ’ın oğlu olarak kabul edildi.[25] MS 1. yüzyılın sonlarında hüküm süren Domitian (MS 81-96’da imparator) ise dominus et deus (efendi ve tanrı) unvanıyla anılmıştır.[31]

Roma İmparatorluğu haricinde, 2. Asırda hüküm süren Kuşan kralı I. Kanişka’nın devaputra (Tanrı’nın oğlu) unvanını kullandığı bilinmektedir.[32]

Yahudilik

Her ne kadar "Tanrı'nın oğulları", "Tanrı'nın oğlu" ve "Rabbin oğlu" gibi tabirler Yahudi dinî metinlerinde geçiyor olsa da, hiçbir zaman bu tabirler Tanrı ile doğrudan bir soybağını kastetmemektedir.[33][34] İki yerde, Yahudi kralları mecazi olarak "tanrı" diye anılmaktadır.[35] Kral, yüce kral Tanrı'ya benzetilmektedir.[20]:150 Bu tabirler sık sık, Yahudi halkının kendilerini tabir etmek için kullandıkları "Tanrınız Rabbin çocukları" ifadesindeki gibi, genel anlamdadır.[33] Rabbiler tarafından kullanıldığında, ibare, Yahudi mesihini kastetmek için değil, İsrailoğulları ve genel olarak insan ırkını kastetmek için kullanılmaktadır.[33] Yahudilikte, "mesih" unvanının daha geniş bir kullanımı söz konusudur ve çeşitli insanların veya nesnelerin unvanı olarak kullanılabilmektedir. Dolayısıyla, Yahudi eskatolojisine göre ahir zamanda ortaya çıkacak olan mesih ile bir ilgisi olmayabilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ a b Friedrich Muller; Introduction to the Science of Religion; 2004; s. 136; ISBN 1-4179-7401-X
  2. ^ a b c Catholic Encyclopedia 10 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; bkz. "Son of God 7 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."; Erişim Târihi: 23 Şubat 2016
  3. ^ Luka, 3:38 27 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., "...Enoş oğlu, Şit oğlu, Âdem oğlu, Allah oğlu idi"
  4. ^ Yuhanna, 20:17 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., "İsa ona dedi: Bana dokunma; çünkü ben daha Baba'nın yanına çıkmadım; fakat kardeşlerime git ve onlara söyle: Benim Babamın ve sizin Babanızın, benim Allahımın ve sizin Allahınızın yanına çıkıyorum."
  5. ^ Luka, 2:49 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., "Onlara dedi: Neden beni aradınız? Bilmiyor mu idiniz ki, benim için Babamın evinde bulunmak gerektir?"
  6. ^ Matta, 10:32 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., "Kim beni insanlar önünde ikrar ederse, ben de onu göklerde olan Babamın önünde ikrar ederim."
  7. ^ Ehrman, Bart D. (2014). İsa Nasıl Tanrı Oldu: Celile'den Bir Yahudi Vaizin Yüceltilmesi. HarperOne. ISBN 978-0-06-177818-6.
  8. ^ Merriam-Webster's Collegiate Dictionary (10th ed.); bkz. "son of God" 2001; "
    1. often capitalized S : a superhuman or divine being (as an angel)
    2. capitalized S : Messiah
    3. a person established in the love of God by divine promise"
  9. ^ a b Urkunden des ægyptischen Altertums IV, 1665-1666
  10. ^ a b Michael Dillon; China: A Cultural and Historical Dictionary (1998); s. 293; ISBN 0-7007-0439-6
  11. ^ a b Patricia Ebrey, Anne Walthall, James Palais; East Asia: A Cultural, Social, and Political History (2008); s. 16; ISBN 0-547-00534-2
  12. ^ Hisho Saito; A History of Japan (2010); s. ? ISBN 0-415-58538-4
  13. ^ Collins & Collins 2008, s. 36
  14. ^ a b Jan Assman; The Mind of Egypt: History and Meaning in the Time of the Pharaohs 7 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2003); Harvard University Press; s. 300-301; Erişim Târihi: 23 Şubat 2016
  15. ^ Bertrand Russell; The Problem of China (2007); s. 23; ISBN 1-60520-020-4
  16. ^ Rethinking Japan: Social Sciences, Ideology and Thought II 5 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; editörler: Adriana Boscaro, Franco Gatti, Massimo Raveri; Japan Library Limited; s. 300; ISBN 0-904404-79-X
  17. ^ Li Çi Çan; The Travels of Ch'ang Ch'un to the West, 1220-1223 30 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; Translation: E. Bretschneider (1888);
    "...Bana öyle geliyor ki şanyümüzün çok eski devrinden beri bu kadar büyük bir imparatorluk görülmedi..."
  18. ^ Roukema 2010, s. 150
  19. ^ Collins & Collins 2008, s. 36-38
  20. ^ a b Jonathan Bardill; Constantine, Divine Emperor of the Christian Golden Age 29 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2011); Cambrdige University Press; Erişim Târihi: 23 Şubat 2016
  21. ^ Collins & Collins 2008, s. 26-27
  22. ^ Dictionary of Deities and Demons in the Bible (1999); editörler: K. van der Toorn, Bob Becking, Pieter Willem van der Horst; Wm. B. Eerdmans Publishing; s. 686; Erişim Târihi: 24 Şubat 2016
  23. ^ K. Lawson Younger Jr.; "Panammuwa and Bar-Rakib: two structural analyses 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."; Sheffield Üniversitesi; Erişim Târihi: 16 Mart 2014
  24. ^ Paul Cartledge; Alexander the Great: Hunting for a New Past? 14 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; History Today 4 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 54:7 (2004); Erişim Târihi: 24 Şubat 2014
  25. ^ a b c Helen Rhee; Early Christian Literature (2005); s. 159-161; ISBN 0-415-35488-9
  26. ^ Pat Southern; Augustus (1998); s. 60; ISBN 0-415-16631-4
  27. ^ a b c Calvin J. Roetzel; The Word That Shaped the New Testament; 2002; ISBN 0-664-22415-6; s. 73
  28. ^ Janet Huskinson; Experiencing Rome: Culture, Identity and Power in the Roman Empire; 1999; ISBN 978-0-415-21284-7; s 81
  29. ^ a b A Companion to Roman Religion; ed. Jörg Rüpke; 2007; ISBN 1-4051-2943-3; s. 80
  30. ^ Fred S. Kleiner; Gardner's Art Through the Ages: The Western Perspective; 2008; ISBN 0-495-57355-8; s. 175
  31. ^ Brian W. Jones; The Emperor Domitian; 1992; ISBN 0-415-04229-1; s. 108
  32. ^ Charles Higham; Encyclopedia of Ancient Asian Civilizations; 2004; ISBN 978-0-8160-4640-9; s. 352
  33. ^ a b c Maxine Grossman, Adele Berlin; The Oxford Dictionary of the Jewish Religion; 14 Mart 2011; s. 698; ISBN 0199730040
  34. ^ Amy-Jill Levine, Marc Z. Brettler; The Jewish Annotated New Testament; 15 Kasım 2011; s. 544; ISBN 0195297709
  35. ^ Riemer Roukema; Jesus, Gnosis and Dogma 7 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; 2010; T&T Clark International; s. 150

Bibliyografya

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İncil</span> Nasıralı İsanın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan biyografi metinleri

İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan her bir biyografidir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan dört incil, Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü teşkil eder. İncil sözcüğü Türkçe konuşan kimseler arasında sıklıkla Yeni Ahit anlamında kullanılır. Bu kullanıma –hatalı olsa dahi– Türkçe Hristiyan kaynaklarda da rastlanabilir. Bu kaynaklarda Müjde sözcüğü de Yeni Ahit anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ikinci kısmı

Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">İsa</span> Yahudi vaiz ve dinî lider, Hristiyanlığın merkezî figürü

İsa, 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar, Yeşua'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar. Yeşua'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için Yeşua, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yosef'in oğlu Yeşua" olarak anılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Pavlus</span> Erken Hristiyan din adamı ve misyoner (MS y. 5–65)

Pavlus veya Tarsuslu Saul, İsa'nın vaazlarını ve öğretilerini 1. yüzyıl dünyasında pagan inanışındaki Roma dünyasına öğreten bir Hristiyan elçi. Hristiyan olmadan önce tutuculuklarıyla tanınan Ferisilerden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

Kristoloji, Hristoloji veya Mesih bilimi, Hristiyan teolojisisinin bir bölümüdür. İsa incelemeleri ile ilgili olsa da asıl alanı Mesihlik ve Mesihliğe dair konulardır, enkarnasyon (vücut bulma) ve diriliş gibi.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlıkta İsa</span> Hristiyanlık inancında Mesih ve Tanrının Oğlu

Hristiyanlıkta İsa, birçok ana akım Hristiyan mezhebinde Üçlü Birlik'teki ikinci figür olan Oğul Tanrı'dır. Bununla birlikte, İsa'nın Tanrı'dan farklı bir kişilik olduğuna ve Tanrı'ya bağımlı olduğuna inanan mezhepler de vardır. Hristiyanlığın her biçiminde, İsa'nın "Eski Ahit" olarak adlandırılan Tanah'ta kehanet edilen Yahudi mesih olduğuna inanılmaktadır. Çarmıha gerilişi ve ardından dirilişi sayesinde Tanrı'nın insanlara kurtuluş ve sonsuz yaşam sunduğuna, ve İsa'nın, insanlığı Tanrı ile barışın günahını telafi etmek için öldüğüne inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Augustus</span> İlk Roma imparatoru (s. MÖ 27 – MS 14)

Augustus, Roma İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk imparatorudur. MÖ 27 - MS 14 yılları arasında hüküm sürmüş olan Augustus, Gaius Octavius Thurinus olarak doğmuş ve MÖ 44 yılında Jül Sezar tarafından evlatlık edinilmesinin ardından Gaius Julius Caesar Octavianus adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutsal Ruh</span>

Kutsal Ruh, Yahudilikte Tanrı'nın evren veya yaratıkları üzerindeki ilahi gücü, kalitesi ve etkisine atıfta bulunur. İznik Hristiyanlığı'nda Kutsal Ruh, Üçlü Birliğin üçüncü kişisidir. İslam'da Kutsal Ruh, ilahi eylemin veya iletişimin bir aracısı olarak hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Vahiy Kitabı</span>

Vahiy kitabı, Esinleme Kitabı ya da kısaca Vahiy, Yeni Ahit'in sonuncu kitabıdır. Birinci ayette geçen Apokalips ifadesi “örtüsünü açmak” ya da “ortaya çıkarmak” anlamına gelir ve genellikle ruhi şeylerin vahyedilmesine veya Tanrı'nın iradesinin ve amaçlarının ifşasına atıfta bulunmak için kullanılır. Yeni Ahit'in tek peygamberlik kitabıdır. Kitap, mektup biçiminde yazılmıştır ve bir dizi vizyonları doğru sırayla zirveye kadar anlatır. Bu tüm Kutsal Kitap'ın uygun bir sonudur.

<span class="mw-page-title-main">Roma imparatorları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, Roma İmparatorluğu'nda tahta çıkan ya da imparatorluğun tamamında ya da bir kısmında imparatorluklarını ilan eden Roma imparatorlarının listesidir ve Batı Roma İmparatorluğu'nun sona erdiği 476 yılına ya da son Latince konuşan imparator olan I. Justinianus'un öldüğü 565 yılına kadar olan süreyi kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Hirodes Antipa</span> Galilee ve Pereayı yönetmiş antik lider

Hirodes Antipa Galilee ve Perea'yı yönetmiş antik lider. Günümüzde daha çok Vaftizci Yahya ve Nasıralı İsa'nın öldürülmesine neden olan olaylardaki rolü hakkında Yeni Ahit'te anlatılan hikâyelerden ve bu hikâyeler hakkında günümüz medyasında gösterilen filmlerden tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Mesih efsanesi teorisi</span> Nasıralı Yeşuanın (İsa) hiç var olmadığını öne süren kuram

Mesih Efsânesi teorisi ya da İsa Efsânesi teorisi ya da kısa şekliyle Efsânecilik, Nasıralı İsa'nın hiç var olmadığını veya var olmuşsa bile Hristiyanlığın kurulmasıyla ve incillerde anlatılanlarla hiçbir bağlantısı olmadığını öne sürer. Mesih Efsânesi teorisi, tarihsel İsa araştırmacılığına aykırı bir duruş sergiler. Tarihî İsa araştırmacılığı ise İncillerde anlatılan olayların birçoğunun tarihî olmadığını fakat İncillerin dallanıp budaklandığı tarihî bir özünün olduğunu savunur.

10'lar 1 Ocak 10 ile başlayıp 31 Aralık 19'a kadar geçen dönemdir.

Geleneksel Yahudilikte İsa, sahte mesihlerin en zarar verici olanı ve en başarılısı olarak görülmektedir. Bununla birlikte geleneksel Yahudi inancına göre henüz mesih gelmediği ve Mesih Çağı henüz başlamadığı için İsa'nın mesihliğinin ya da tanrılığının reddi Yahudilikte merkezî önem arzeden bir konu olmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">İbranilere Mektup</span>

İbranilere Mektup Yunanca Kutsal Yazıların bir kitabıdır. Sadece İbraniler olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup elçi Pavlus'un değişik cemaatlere ya da kişilere yazdığı 14 mektubun biridir.

<span class="mw-page-title-main">Tarihî İsa</span> Tarihsel bir kişilik olarak İsa

Tarihî İsa, Kristolojik tanımların ve İsa'nın diğer Hristiyan anlatımlarının aksine, İsa'nın yaşamının ve öğretilerinin eleştirel tarihsel yöntemlerle yeniden inşasıdır. Ayrıca İsa'nın yaşadığı tarihsel ve kültürel bağlamları da göz önünde bulundurur. Tarihî İsa veya Nasıralı İsa, MÖ 4-7 arasında, muhtemelen Nasıra'da doğmuş; MS 30-31'de Kudüs'te yaşamış bir Yahudi gezgin vaizdi. 28 yılından itibaren Celile ve Yahudiye'de halka vaaz vermeye başladı. Aradan geçen iki ila üç yıl sonra, Roma valisi Pontius Pilatus'un emriyle Roma askerleri tarafından çarmıha gerildi. Yeni Ahit, Hristiyanlık inancının ilk belgesi olarak, İsa hakkında yapılan tarihi araştırmaların en önemli kaynağıdır. İsa, havarilerini topladı ve Yahudilere Tanrı’nın Krallığı’nda krallığını ilan etti, bu nedenle halkını tövbe etmeye çağırdı. Havarileri, ölümünden sonra onu İsa Mesih, Mesih ve Tanrı'nın Oğlu olarak ilan ettiler. Bu olayın sonrasında, yeni bir dünya dini olan Hristiyanlık doğdu. İsa, Hristiyanlığın dışında da önemli hale geldi.