İçeriğe atla

Tango

San Telmo sokaklarında Arjantin tangosu, Buenos Aires
Buenos Aires'te bir tango şovu.2 Ekim 2005

Tango, Buenos Aires, Arjantin ve Montevideo, Uruguay kökenli bir dans ve müzik türüdür. Dansla beraber gelişen müzik tarzı da aynı adla anılmaktadır.

İlk yılların tangosu "tango criollo" veya "basit tango" olarak bilinmekle beraber, günümüzde Amerikan ve uluslararası tango stilleri, Fin tangosu, Çin tangosu gibi çeşitli türler gelişmiştir. Ancak orijinal tango, doğduğu toprakların adıyla, "Arjantin tangosu" olarak anılmaktadır. Tangonun dramatik duygusu, dans sırasında çok zengin doğaçlama fırsatları yaratması, dansın özünde aşk ve melankoli tutkusunun yatmasından ileri gelmektedir.

Tango müziğinin temel çalgısı Alman icadı olan fakat ismini Arjantin Tango'su ile duyuran akordeonun akrabası bandoneon'dur.

Tarihçe

Tango sözcüğünün dilbilimde kesin bir kökeni yoktur. “TANGO” adının, Afrika tamtamlarının çıkardığı "tan-go" seslerinden ya da Latince dokunmak anlamına gelen "tangere" fiilinden türediği sanılmaktadır. Tango kelimesi aynı zamanda Latin Amerika'da çok geniş bir siyahi topluluk tarafından kullanılmaya başlandı.
1800'lü yıllarda işçi sınıfından birçok kişi, büyük umutlarla Fransa’dan, İtalya’dan, Macaristan’dan, İspanya’dan ve Portekiz’den; Güney Amerika'ya göç etmiştir. Yabancı oldukları bir kıtada yaşanan, başta ekonomik ve sosyal sıkıntılar, beraberinde hayal kırıklıklarını getirmiştir.
Bu hayal kırıklıkları, geleceğe ait büyük umutlar ve geçmişten getirilen kültürle, harmanlanarak Tango müziğini oluşturmaya başlamıştır.
Tango, Buenos Aires’de, o dönem alt sınıf olarak adlandırılan, fakir ve en temel sosyal haklardan bile yararlanamayan, bu insanlar tarafından yaratılmıştır. Böylece belirgin bir şekilde 1865 ile 1880 arası ortaya çıkan Tango müziği, içerisinde hırçınlık, asilik, küstahlık gibi bazı duygular ile kalp kırıklıkları ve paramparça olan hayaller neticesinde melankoliyi taşır. Eşlerini, çocuklarını, yani ailelerini geçmişte bırakarak tek başlarına bu yabancı topraklara gelen göçmenler, doğal olarak erkek nüfusunun arttırmasına ve cinsiyetler arası büyük bir sayı farkı oluşmasına neden olmuştur. Boenos Aires’deki kadın nüfusunun bu azlığı, beraberinde fahişeliği gelişen bir endüstri haline getirmiştir. Böylelikle genelevler artarak kısa sürede işçi sınıfının eğlence mekanları halini almıştır. Bu mekanlarda da kadın sayısının az olması kapılarda uzun kuyruklar oluşmasına neden olurken, sırada bekleyen erkekleri eğlendirmek için küçük Tango müzik grupları çalıştırılmaya başlanmıştır. Genelev mekanları fakir kesimin yanı sıra orta ve daha üst kesimin de uğrak yeri olmuş her iki kültür burada birbirlerini tanımıştır. Böylelikle alt kesimin sokakta yarattığı Tango üst kesim tarafından bu mekanlarda tanınmıştır.
Tangonun müziksel kökeninde; İspanyol dans figürleriyle şekillenen ve Küba müziği ile harmanlanan “HABANERA”, dönemin Arjantin’li zencilerine ait “MILONGA” ve yine İspanyol asıllı “TANGO ANDALUZ” vardır.
Tango, alt kesime ait olması ve genelevlerde yayılması sebebiyle uzun süre ahlaka aykırı bulunmuştur.
Bu dönemde kadınlar için dövüşen ve yine onlarla iyi dans edebilmek için birbirleriyle dans pratiği yapan erkekler vardır. “Compadre” veya “Compadrito”adı verilen bu kabadayı tipilemelerinin eğlence anlayışı “şarap” ile “cana" (bir tür şeker kamışı rakısı) içip, şarkı söylemek ve dans etmektir.
Arjantin Tangosunun müziği 2/4’lük, 3/4’lük veya 4/4’lük ölçülerde olup, sert hatlıdır ve ritimleri belirgindir. Arjantin Tango, Avrupa’ya 20.yüzyılın başlarında, gemilerle Fransa’ya, gelen Arjantin’li tangocular tarafından taşınmıştır. Öncelikle yine alt kesimlerce sevilip yayılan Tango zamanla üst kesimlerde de beğenilmeye başlar. Ancak Arjantin’deki stil ile Avrupa’da yapılması hoş karşılanmamış ve modernleştirme adı altında sadeleştirilmiştir. Böylelikle “Avrupa Tango”’su ortaya çıkmış, kısa sürede diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.
Bu dönemden sonra, özellikle Paris’lilerin bu dansa olan ilgisi sayesinde Tango, Arjantin sosyetesinde de değer kazanmıştır. İlk kez 1917 yılında Carlos Gardel’in smokin giyerek, her türlü argo ve erotizmden uzak sözlerle tango söylemesi, müziğin üst kesimlerce değer kazanmasını hızlandırmıştır. Avrupa'nın ilk tango çılgınlığı Paris'ten sonra Londra, Berlin ve diğer başkentlere sıçradı. 1913'lerin sonlarına doğru, bu dans New York'u ve Finlandiya'yı da etkisi altına aldı.
Buenos Aires’te Tangonun üst kesimlerce de benimsenmesi ve dünyayı etkileyecek bir akım halini alması 1920 ile 1940 arasıdır. Bu dönem Tango’nun altın çağı olarak nitelendirilir. Artık Tango kendi içinde biraz daha yumuşayarak, Salon Tangosu halini almıştır.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar zirvede olan tango, bu dönemden sonra, politik nedenlerle gerilemeye başlar. Özellikle de 1955 yılında Juan Domingo Peron’un askerî darbeyle devrilmesi ve ardından birbirini izleyen askerî darbeler neticesinde dans salonları kapatılmış, dans etmek yasaklanmıştır.
1983'te, Arjantin’de askeri junta ortadan kalkmış ve böylece tango, Buenos Aires’e eski görkemiyle geri dönmüştür. Astor Piazzolla’nın müzikte başlattığı ve kısa sürede dansa da yansıyan yenilikçi akım, Tangoya büyük bir zenginlik kazandırmıştır.
Türkiye'de de Cumhuriyetin ilanı ile oluşan çok sesli müzik gelişimi ile, Tango sevilmiş ve yayılmıştır. Necip Celal, Fehmi Ege ve Necdet Koyutürk pek çok tango besteleyerek Tango'nun Türkiye'de sevilmesi ve yayılmasını sağlamışlardır. Tangonun bu ithal versiyonları daha az vücut teması esasına dayalıydı (Ballroom Tango) ama bununla beraber pek çokları için hâlâ şok edici idi. Profesyonel dansçılardan oluşan Tango dans grupları da, çeşitli ülkelerde yaptıkları koreografik şovlarla Tango müziğini ve dansını daha fazla tanıtmış ve dünyaya yeniden sevdirmişlerdir.
Bir zamanların ayıplanan ve hor görülen dansı, artık günümüzde ışıltılı dans salonlarında uygulanan, nezih bir eğlence halini almıştır.

Tango stilleri

2006

Tango gerek Arjantin’in çeşitli bölgelerinde gerekse dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı olarak biçimlenmiş ve ortaya az çok farklı stiller ortaya çıkmıştır. Tango’nun günümüzdeki belli başlı stilleri şu adlarla tanınır:

  • Arjantin Tango
  • Tango Oriental (uruguayo)
  • Tango Milonguero (Tango Apilado)
  • Tango Nuevo (New Tango)
  • Tango Canyengue
  • Tango Liso
  • Tango Salon
  • Tango Orillero
  • Show Tango (Fantasia olarak da bilinir)
  • Ballroom Tango
  • Finnish Tango (Fin Tango)

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Merengue</span>

Merengue 1850 yılına doğru Dominik Cumhuriyeti’nde doğmuş bir dans ve müzik türüdür. Günümüzde Latin dans okullarında öğretilen dans türlerinden biri olan Merenge en kolay öğrenilen Latin dansıdır. Merenge müziği günümüzde özellikle Porto Rikolu müzisyenlerce yorumlanmakta ve icra edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Buenos Aires</span> Arjantinin başkenti ve en büyük şehri

Buenos Aires, resmî olarak Buenos Aires Özerk Şehri, Arjantin'in başkenti ve en büyük şehridir. Güney yarımkürenin Paris'i olarak da bilinen şehir, Güney Amerika kıtasının güneydoğu kıyısında, Río de la Plata'nın halicinin batı kıyısında yer almaktadır. "Buenos Aires", Türkçeye "güzel rüzgarlar" veya "güzel hava" olarak çevrilebilirse de, şehrin adı 16. yüzyıldaki kurucularının verdiği orijinal ad olan "Real de Nuestra Señora Santa Maria del Buen Ayre"ye dayanmaktadır. Bu adı Sardunya'daki Bonaria Madonna'dan almıştır. Aynı zamanda birkaç Buenos Aires eyaleti semtini de içeren Büyük Buenos Aires yerleşim bölgesi, yaklaşık 15,6 milyonluk nüfusuyla Amerika'nın en kalabalık beşinci metropol bölgesini oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Arjantin</span> Güney Amerikada yer alan bir ülke

Arjantin, resmî adıyla Arjantin Cumhuriyeti, topraklarının büyük bölümü Güney Amerika kıtasının güneyini kaplayan Güney Konisi’nde yer alan ülke. Arjantin 2.791.810 kilometrekare (1.077.924 sq mi)'lik toplam yüzölçümü ile Güney Amerika'da ikinci, dünyada ise en büyük sekizinci ülkedir. Kuzeyde Bolivya ve Paraguay, kuzeydoğuda Brezilya, batıda Şili, doğuda ise Uruguay komşusudur. Güneyini Drake Boğazı, batısını And Dağları ve doğusunu Atlas Okyanusu çevreler.

<span class="mw-page-title-main">Astor Piazzolla</span> Arjantinli besteci (1921-1992)

Astor Pantaleón Piazzolla,, Arjantinli bandoneoncu ve Tango Nuevo'nun kurucusu.

<span class="mw-page-title-main">Atahualpa Yupanqui</span> Arjantinli müzisyen (1908-1992)

Atahualpa Yupanqui Arjantinli şair, besteci, gitarist ve yazar.

Arjantin 23 eyalete ve bir federal bölgeye bölünmüştür. Federal bölge ve tüm eyaletlerin kendi anayasaları bulunur ancak hepsi federal bir sistem altında birleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bandoneon</span>

Bandoneon, tahminen 1845 yılında icat edilen ve Almanya kökenli tuşlu ve körüklü koncertinas isimli enstrümanlar ailesinin bir üyesidir. Koncertinas –İngiliz Adaları'nda kullanılanlardan farklı olarak- her iki tarafında 14 tuşu olan küçük kare bir enstrümandır. Tahminen 1856 yılında tuş sayısı 70'ten fazlaya çıkarılmış ve bu enstrümana Krefeld, kuzey Almanya'da bir müzik dükkânı sahibi Heinrich Band anısına ticari isim olarak ‘Bandoneon’ adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Buz dansı</span>

Buz dansı, müzik eşliğinde buz zeminde yapılan figüratif buz pateni türü. 1952 yılında Dünya Artistik Patinaj Şampiyonaları kapsamına alınmış; fakat Kış Olimpiyat Oyunları içinde 1976 yılından beri yer almaktadır. Çiftlerde olduğu gibi bir kadın ve bir erkek sporcu ile yapılır. Kaldırışlarda ve dönüşlerde olan kural farklılıkları ve atlayışların olmaması gibi konularda çiftlerden ayrılır. Bu şampiyonalarda sporcular 3 değişik program sunmaktadırlar.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

Necip Celal Andel,, Türk kemancı ve bestecidir.

Arjantin'deki Yahudilerin tarihi İspanyol ve Portekiz engizisyonlarına kadar dayanır. Río de la Plata Kral Vekilliğindeki birçok Portekizli tüccar Yahudi idi, fakat organize bir Yahudi topluluk Arjantin bağımsızlığını İspanya'dan 1810 yılında aldığı zaman kuruldu. Bu zamanlarda Fransa ve Batı Avrupa'nın diğer ülkelerindeki Yahudiler Arjantin'e yerleşmeye başladı. Bugünkü Arjantin Yahudilerinin %80'i Aşkenaz'dır.

<span class="mw-page-title-main">Miguel de Molina</span> İspanyol flamenko şarkıcısı, aktör

Miguel Frías de Molina, İspanyol Flamenko şarkıcısı, aktör.

<span class="mw-page-title-main">Arjantin sineması</span>

Arjantin sineması, Arjantin'deki film endüstrisine dayanmaktadır. Arjantin sineması, Arjantin ulusunda veya Arjantinli film yapımcıları tarafından yurt dışında yapılan film ve yaratıcı film sanatını da içermektedir.

Candombe, Afrika kölelerinden gelen Uruguay'a ait bir müzik ve dans türüdür. Uruguay kültürünün önemli bir parçası olarak düşünülmüş ve UNESCO tarafından insanlığın Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilmiştir. Candombe, daha az ölçüde Arjantin, Paraguay ve Brezilya'da da uygulanmaktadır. Arjantin'de Buenos Aires, Santa Fe, Paraná ve Corrientes'de bulunabilir. Paraguay, Asuncion yakınlarındaki Fernando de la Mora'daki Kamba Kua'da bu geleneği sürdürüyor. Ayrıca Brezilya'da hala dini karakterini korumaktadır ve Minas Gerais eyaletinde bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Charly García</span> Arjantinli müzisyen ve şarkıcı

Charly Garcia, Arjantinli şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve yapımcıdır. Kariyeri boyunca 1970'lerde Sui Generis ve 1980'lerde Serú Girán ve progresif rock hareketi La Máquina de Hacer Pájaros gibi kült statülü rock grupları gibi Arjantin rock tarihinin en popüler grubu olarak kabul edilen gruplardan bazılarını kurdu. 80'li yıllardan beri García çoğunlukla solo müzisyen olarak çalıştı. Ana enstrümanları gitar ve klavyelerle birlikte piyanodur.

Juan María Solare, Arjantinli besteci ve piyanist.

<span class="mw-page-title-main">Arjantin edebiyatı</span>

Arjantin edebiyatı, Arjantin'deki yazarların ürettiği edebi eserler kümesidir. Jorge Luis Borges, Julio Cortázar, Leopoldo Lugones ve Ernesto Sabato gibi ünlü yazarlarla birlikte İspanyolca konuşulan dünyanın en üretken, ilgili ve etkili edebiyatından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Fernando Solanas</span> Arjantinli film yönetmeni ve siyasetçi

Fernando Ezequiel 'Pino' Solanas Arjantinli film yönetmeni, senaryo yazarı ve politikacı. La hora de los hornos (1968), Tangos: el exilio de Gardel (1985), Sur (Güney) (1988), El viaje (1992), La nube (1998) ve Memoria del saqueo (2004) filmleri ile tanınır. Altı yıl süreyle Buenos Aires Ulusal Senatörü oldu.

<span class="mw-page-title-main">Museo Casa Carlos Gardel</span>

Arjantin'in Buenos Aires kentinde bulunan Casa Carlos Gardel müzesi, tango şarkıcısı, besteci ve sinema oyuncusu Carlos Gardel'in (d. 1890 - ö.1935) ölümüne kadar annesiyle birlikte yaşadığı evin müzeye dönüştürülmesiyle 4 Mart 2003 tarihinde açılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fileteado</span>

Fileteado, tipik olarak Buenos Aires, Arjantin'de kullanılan, stilize edilmiş çizgiler ve çiçekli, tırmanan bitkiler içeren bir sanatsal çizim ve yazı türüdür. Her türlü sevilen nesneyi süslemek için kullanılır: tabelalar, taksiler, kamyonlar ve hatta eski kollektifler, Buenos Aires'in otobüsleri.