İçeriğe atla

Tang ordusunda Türkler

Tang Hanedanı'nın ordusunun önemli bir bölümü, Çin kaynaklarında "Tujue" (Çince: 突厥; pinyin: Tūjué) olarak adlandırılan Türk savaşçılardan oluşmuştur. Kuzey Çin'deki Tang elitleri Türk kültürüne aşinaydır. Bu durum, Türk savaşçılarının Tang ordusuna katkı sağlamasında önemli bir etmendir. Tang İmparatoru Li Shimin, "Kutsal Kağan" unvanını benimsemiş ve devletini kozmopolit bir kültürün üzerine inşa etmiştir. Li, düzenli olarak askeri kadrolar ihdas etmiş ve Türk kökenlilerin ordu içerisinde istihdam edilmesini desteklemiştir.

Türklerin, bozkırlardaki deneyimi Tang İmparatorluğu'nun batı ve kuzey yönünde ilerlemesine katkı sağlamıştır. Türk Aşina ailesinden olan general Aşina Esen, Tang ordusunun düzenlediği Karaşehir ve Kuçar seferine katılmıştır. Melez Türk general An Luşan, Tang Hanedanlığı'nın zayıflamasına yol açan An Luşan İsyanı'nı başlatmıştır. Çin'e tabi Türk askerleri, Orta Asya'daki Çin garnizonlarına yerleştirilmiştir. Bu durum, ağırlıklı olarak Hint-Avrupa dillerinin konuşulduğu bu coğrafyada Türkçenin yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Göktürkler tarafından yazılan Orhun Yazıtları'nda Türklerin kendi kağanlarını bırakarak Çince adlarla Çin kağanına hizmet etmeleri eleştirilmiştir. Çinde filizlenen imparatorluğun, Türklerin eliyle genişlemesi kınanmıştır. Kül Tigin Yazıtı'nda şu ifadeler geçmektedir:

Beyleri, boyları düzensiz olduğu için ve Çin boyları aldatıcı ve kandırıcı olduğu için, kardeşi ağabeye düşürdüğü için, beyle boyları çekiştirdiği için, Türk boyları, kendi ülkesini elinden çıkarmış. Kağan ilan ettiği kağanını yitirivermiş. Çin boylarına, beylik er oğlanı kul olmuş, hatunluk kız evladı odalık olmuş.
Türk beyleri Türkçe adlarını attı. Çinli beylercesine Çin adını tutarak, Çin kağanına bağlanmış. Elli yıl Çin için çalışmışlar. Doğu'da, gün doğusunda Bökli Kağana değin asker sevk etmiş. Batı'da Demirkapı'ya değin asker gönderivermiş. Çin kağanının ülkesi ve töresi için savaşmış. Türk boyları şöyle demiş: "Ülkeye sahip boylar idim. Ülkem şimdi hani? Kimin için fetih yapıyorum ben?" "Kağanlı boylarım vardı. Kağanım hani? Hangi kağan için çalışıyorum ben." der imiş. Böyle deyip Çin kağanına düşman olmuş.[1]

Arka plan

Tang Hanedanlığı, Han Hanedanlığı'ndan farklıydı ve kozmopolit bir yapısı vardı.[2][3] Tang devlet yönetimi, Türklerle ilişkiler geliştirmiş ve özellikle İpek Yolu'nun güvenliği için Orta Asya'daki geniş bozkırların önemini kavramıştı. hanedan üyeleri Türk kültüründen haberdardı. Örneğin, imparatorluk sarayında, Türk aktrisin gösterisi eşliğinde; yurdu tanımlayan bir Tang şiirinin okunduğu[4] Çin kaynaklarında geçmektedir. Tang Hanedanlığı'nın Doğu Göktürklerine düzenleyeceği sefer sırasında, Tang'ın sınır boylarında Türklerin yerleştirilmesi kararlaştırılmıştı. Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla eski kağanlığının Türk beyleri, Tang ordusunun kadrolarına atanmıştır. Böylece Çinliler, batı bozkırlarından gelen tehlikelere karşı önemli başarılar kazanmıştır.[5]

Tarihsel önem

Tang Dynasty, 700 civarlarında

Türk askerler ve generaller, Orta Asya'daki Çin garnizonlarında çalışmaya teşvik edilmiştir. Çin adına savaşan bu askerlerin başarılarıyla, Türklerin yayılım sahası daha da genişlemiştir. Türk dili ve Çinli askerlerin kültürü, yavaş yavaş fethedilen alanlardaki daha çok Hint-Avrupa kökenli yerli kültür ve dilleri derece derece ortadan kaldırmıştır. Soğdca ve Toharca gibi yerli diller, ortadan kalkmış; buradaki yerli halklar Türkleşmiştir. Böylece, Türk kültürü Tarım Havzası'na kadar yayılmıştır..[6]

An Luşan İsyanı'ndan sonra Tang Hanedanlığı sarsılarak, 907'de dağılmıştır. Tang'dan sonra iç karmaşanın hâkim olduğu Beş Hanedan On Krallık döneminde; Çin'de birçok Türk kökenli hükümdarların yönettiği devletler kurulmuştur.[7] Şapolyo Türkleri, Beş Hanedan devleti gibi birçok devlet kurmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Kül Tigin Yazıtı, Doğu: 110-113
  2. ^ Ebrey 2010, s. 108.
  3. ^ Lewis 2012, ss. 147-148.
  4. ^ Findley 2004, s. 40.
  5. ^ Twitchett 2000, s. 125.
  6. ^ Millward 2007, s. 42.
  7. ^ Lewis 2012, s. 153.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 4. Kağanı

Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin</span> İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı’nı yöneten devlet başkanı

Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Göktürkler</span> Tarihi Türk halkı

Göktürkler veya Kök Türkler, Orta Çağ'da Orta Asya'da göçebe bir Türk halkları konfederasyonuydu. Bumin Kağan'ın önderliğindeki Göktürkler, geleceğin coğrafi konumunu, kültürünü, hakim inançlarını ve geleceğini şekillendirecek birçok göçebe hanedanlıklarından biri olan Göktürk Kağanlığı'nı kurdular.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

Şipi Kağan, Serbi Kağan veya Sibir Kağan 609-619 tarihleri arasında kağanlık yapan Doğu Göktürk Kağanlığı hükümdarıdır. Yami Kağan'ın oğullarındandır.

Çebi Kağan, Çin kaynaklarında kişisel adı Aşina Hubo, hükümdar adı ise Yiçü Çebi Kağan (乙注車鼻可汗/乙注车鼻可汗)'dır. Seyanto Kağanlığı'nın dağılmasının ardından "Doğu Türklerinin Kağanı" iddiasıyla ortaya çıkan Türk devlet adamıdır. Dağılan Göktürk Devleti'nden kalan toprakların doğusunda kısa bir süre de olsa Doğu Türk Kağanlığı'nı yeniden kurumsallaştırmaya çalışmıştır. Tang Hanedanı'na bağlı Gao Kan komutasındaki birliklerin MS 650'de Çebi'nin ordularını mağlup etmesiyle bu amacını gerçekleştirememiştir.

<span class="mw-page-title-main">Göktürk İç Savaşı</span>

Göktürk İç Savaşı, Taspar Kağan'ın ölümünden sonra başlayan taht mücadelelerinin neden olduğu iç savaştır. 584'te, İşbara Kağan'ın ordularının Apa Kağan'ın egemenliğindeki topraklara saldırmasıyla tırmanan gerilim; 587'e hem İşbara hem de Apa Kağan'ın ölmesiyle azalmıştır. Ancak, iç savaş yıllarında zayıflayan Göktürk Kağanlığı iyice güç kaybetmiş ve ikiye ayrılmıştır. Bu siyasi istikrarsızlık sonunda 630 yılında Doğu Göktürk 658 yılında da Batı Göktürk devleti ortadan kalkmış, İkinci Göktürk devletine kadar Ulus Bunalımı Yılları başlamıştır.

Aşina Nişufu veya Eski Türkçe İni Çor Börü 679-680 yılları arasında isyan etmiş Göktürk tigini ve Doğu Göktürk kağanı. Adı 7. asır Çin kroniklerinde geçer. Yaşamı hakkında çok az bilgi vardır. Bu yüzden, yalnızca hükümdarlık adı bilinmekte halk arasında kullanılan Türkçe adı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Göktürkleri kuran Aşina hanedanı üyesi olduğu için, adında yer alan Aşina ifadesi "Göktürk" hanedanına mensup olduğunu belirtmektedir. Kendine bağlı olan destekçileri tarafından öldürülmüştür.

Bolçu Muharebesi, 711'de Göktürk Kağanlığı ile Türgişler öncülüğündeki ittifak kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir. Muharebe, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tang'ın Batı Türklerine seferi</span>

Tang'ın Batı Türklerine Seferi, Çin kaynaklarında Batı Tujue olarak bilinen Batı Göktürk Kağanlığı topraklarına 7. yüzyılda Tang Hanedanı tarafından düzenlenen seferdir. Tang Hanedanlığı, henüz sefere karar kılmadan önce; Doğu ve Batı Göktürk devletleri arasındaki rekabetten yararlanarak; bu iki devletin gücünü ciddi şekilde zayıflatmıştır. İmparator Taizong, Çin ordusunu Göktürklerin batı kanadında bulunan topraklar olan; 640'ta Karahoca, 644'te Karaşehir ve 648'de Kuçar'a sevk etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tang'ın Doğu Türklerine seferi</span>

Tang Hanedanlığı tarafından tehdit olarak algılanan İllig Kağan'a karşı; Seyanto Hanlığı ile kurulan ittifak ordusuyla Doğu Göktürk Kağanlığı üzerine yönelen askerî seferdir.

İnekler Gölü Savaşı, 682 yılında İkinci Göktürk Kağanlığı ile Dokuz Oğuzlar arasında yapılan savaştır.

Bayırku seferi, Kapgan Kağan'ın Dokuz Oğuzlardan Bayırkular üzerine düzenlediği ve zaferle sonuçlandırdığı son seferidir.

Ming Şa Savaşı, 17 Ocak 707 tarihinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Çaça Sengün komutasındaki Tang ordusu arasında gerçekleşmiş bir savaştır.

Bayan Çor Kağan, 747 – 759 arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Resmî olarak "Täŋridä Bolmiš İl İtmiš Bilgä Kaγan" yani "Tanrı Tarafından Ülke (İl) Etmiş Bilge Kağan" unvanını kullanmıştır. Tang Hanedanı tarafından kendisine Yingwuweiyuanpiqiejuo Han (英武威遠毗伽闕可汗) veya kısaca Yingwu Han (英武可汗) unvanı verilmiştir. Tahta geçmeden önceki kişisel adı Çabış Tigin'dir. Kendisinden sonra tahta oğlu Bögü Tigin çıkmıştır.

Tang'ın Batı Göktürk Kağanlığı'nı ele geçirmesi veya Çincede bilinen adıyla Batı Tujue'nin fethi, Tang Hanedanlığı generallerinden Su Dingfang komutasındaki Çin ordusunun Batı Göktürk Kağanı İl-Kullıg İşbara Kağan üzerine yürüdüğü askerî sefere verilen addır. Tang'ın Batı Türklerine seferleri, Batı Türklerinin Tarım Havzası'ndaki müttefiki olan Karahoca'nın 640'ta Tang ordusu tarafından işgaliyle başlamıştır. Tang Hanedanlığı himayesini kabul eden birçok vaha devletçiği, Tang'ın askerî emellerinden kuşkuya düşerek, 7. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Tang yerine Batı Göktürk Kağanlığı'na bağlılığını bildirmiştir. Karahoca'dan sonra Orta Asya'daki yayılmacı siyasetini sürdüren Tang Çini, 644'te Karaşehir Seferi ile Karaşehir Krallığı'na, 648'de ise Kuçar Seferi ile Kuçar Krallığı'nı topraklarına katmıştır. Su Dingfang komutasında Batı Göktürklerin üzerine gönderilen ana ordu; Dingfang tarafından Türk kökenli komutanlar Böri Şad ve Bağa Şad yönetiminde iki kol orduya ayrılmıştır. Ayrıca, Tang ordusu; Sir-Tarduşlara karşı Uygurların başlattığı isyana Tang'ın destek vermesinin ardından kendisiyle müttefik olan Uygurların atlı birliklerini de takviye olarak Büyük Tang Ordusu'na kabul etmiştir. Tang ordusu ile İşbara Kullug arasında yapılan İrtiş Nehri Savaşı'nı kaybeden Batı Göktürkler; bölgedeki egemenliklerini de kaybetmişlerdir.

Tang imparatoriçesi Wu Zetian'ın kurduğu Zhou Hanedanlığı ve İkinci Göktürk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693 yılında Kapgan Kağan ve Aygucı Tonyukuk'un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Göktürk - Tang savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan'ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan'ın bir kızını Wu Zetian'ın yönetimden uzaklaştırdığı Tang Hanedanı'ndan bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Zetian'ın bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini güvey adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında yani Kül Tigin 16 yaşındayken, Göktürk ordusu Kuzey Çin'deki Kansu bölgesinin kuzeydoğusuna bir akın düzenledi. Lev Nikolayeviç Gumilyov ile Giraud bu akının Maveraünnehir'e yapıldığını ileri sürmektedirler ancak bu seferin Kansu - Ordos'a yapıldığı açıktır.Bu sefere Kül Tigin ve Bilge Şad da katılmışlardı. Orhun Yazıtları'nda Iduk Baş olarak geçen yerde Göktürk ordusu, Ong Tutuk komutasındaki beş tümenlik bir Zhou ordusuyla savaştı. Kül Tigin yaya olarak saldırdı, Ong Tutuk'un silahlı kayınbiraderini kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kapgan Kağan'a sundu. Ardından Zhou ordusu bozguna uğratılarak yok edildi. Bu savaştan sonra altı yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Bayırkular</span> soyadı

Bayırkular, Orta Asya'da yaşamış tarihi bir bozkır-orman Türk halkı.