Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.
Üzüm, yaprak döken odunsu asmaların vitis cinsinden çiçekli bitki meyvesinin adıdır.
'Adenozin trifosfat, hücre içinde bulunan çok işlevli bir nükleotittir. İngilizce Adenosine Triphosphateden ATP olarak kısaltılır. En önemli işlevi hücre içi biyokimyasal reaksiyonlar için gereken kimyasal enerjiyi taşımaktır. Fotosentez ve hücre solunumu sırasında oluşur. ATP bunun yanı sıra RNA sentezinde gereken dört monomerden biridir. Ayrıca ATP, hücre içi sinyal iletiminde protein kinaz reaksiyonu için gereken fosfatın kaynağıdır. 3 tane fosfattan oluşur.
Şarap veya mey, fermente meyvelerden yapılan alkollü bir içecektir. Maya, meyvelerdeki şekeri tüketir ve onu etanol ve karbondioksite dönüştürerek ısı açığa çıkarır. Şarap erik, kiraz, nar, yaban mersini, frenk üzümü ve mürver gibi çeşitli meyvelerden yapılabilse de çoğunlukla üzümden yapılır ve "şarap" terimi genellikle bir niteleyici olmadan kullanıldığında üzüm şarabını ifade eder. Şarap, çoğunlukla %9 ila %15 arası alkol ihtiva etmektedir. Başka meyvelerden de üretilebilen şaraplar o meyvenin adı ile anılmaktadır.
Boğazkere, Elazığ ve Diyarbakır Bölgesi civarlarında yetişen siyah renkli bir üzüm çeşididir. Boğazkere, Türkiye'nin Dicle - Fırat arasında Elazığ (Maden) ve Diyarbakır (Ergani) kökenlidir. Koyu kırmızı zengin bir üzümdür ve şarap, kuru meyve ve incir aromaları ile iyi yapılandırılmıştır. Diyarbakır'da sertifikalı Boğazkere bağları tarafından üzümden üretilen bir şaraba da adını verir. Bu şarabın özellikleri; güçlü gövde, çok keyifli uzun bitiş, lacivert tonlu koyu kırmızı renk ve kurutulmuş kırmızı meyve ve baharatların zengin ve güçlü aromalarıdır. 10 yıla kadar yaşlanmaya iyi gelir. Kırmızı et kebapları, hindi, somon ve peynir başta olmak üzere Doğu Anadolu kaşar veya Gruyere peyniri ile tavsiye edilir. Elazığ ve çevresinde iki tür kırmızı üzüm yetiştirilir. Öküzgözü bir diğeridir. Boğazkere, Anadolu'nun en eski ve yerli üzümlerindendir. Elazığ'ın Öküzgözü ile, kaliteli ve dengeli bir kupaj şarap oluşturur. Üzümün kabuklarında bulunan ve şaraba burukluk katan tanen oranı bu üzüm cinsinde çok fazladır. Burukluğun yanı sıra, baharlı tadı, şarap üretiminde Boğazkere üzümünü çok değerli kılmaktadır. Maden, Ergani, Çermik, Çüngüş'de en iyi kalitede üretilmektedir.
Yiyecek, canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için yemek suretiyle tüketmeleri gereken maddelerdir. Belirli bir öğünde tüketilen yiyeceklere yemek denir. Yiyecekler organik veya inorganik maddelerden üretilmiş olabilirler. Yiyeceklerde bulunan ve canlıların yaşamını devam ettirmesi, büyümesi için gerekli olan protein, vitamin, mineral gibi maddelere ise besin veya gıda denir. Ancak gıda sözcüğü "ilaçlar hariç, yaşamı devam ettirmek için tüketilen tüm yiyecek ve içecekler" anlamında da kullanılır. Ultra işlenmiş gıda, kolay yiyecek, organik gıda, abur cubur, fast food, çerez, genetiği değiştirilmiş gıdalar çok tüketilen türlerdir.
Şarapçılık, şarap üretimine verilen addır. Şarabın yapılacağı üzüm veya başka bir meyvenin seçimiyle başlar, yapımı biten şarabın şişelenmesiyle sona erer. Çoğu şarap üzümden yapılsa da, diğer meyvelerden veya zehirli olmayan bitkilerden de yapılabilir. Bal şarabının sudan sonraki en önemli malzemesi baldır. Şarap yapımının tarihi bin yıldan fazladır. Şarap ve şarap yapımı bilimi önoloji olarak bilinir. Şarap üreticisine şarap tüccarı da denilebilir. Üzüm yetiştiriciliği bağcılıktır ve birçok üzüm çeşidi vardır.
Cabernet Sauvignon dünyanın en çok tanınan kırmızı şaraplık üzüm çeşitlerinden biri. Kanada'nın Okanagan Vadisi'nden, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ne kadar hemen hemen her büyük şarap üreticisi ülkede geniş bir iklim yelpazesinde yetiştirilmektedir. Cabernet Sauvignon, genellikle Merlot ve Cabernet Franc ile harmanlandığı Bordeaux şarapları sayesinde uluslararası alanda tanınmıştır.
Merlot hem tek çeşit (sepaj), hem de harmanlanmış (kupaj) üzümlerle şarap yapımında kullanılan lacivert renkli şaraplık bir üzüm çeşididir. Merlot ismi Fransızcada karatavuk anlamına gelen merle kelimesine küçültme eki eklenmesiyle oluşturulmuş olup muhtemelen üzümün rengi dolayısıyla bu ismi almıştır.
Şarap rengi çoğu şarapların kolaylıkla tanınabilir özelliklerinden biridir. Renk şarabın Sınıflandırılması, şarap tadımında da bir unsurdur çünkü ağır şaraplar genellikle daha koyu renklidir. Şarabın rengini yargılamak için geleneksel olarak kullanılan aksesuar mahzenin loş ışığında sıvının renginin görülmesini sağlayan ve sığ bir bardak olan tastevin aksesuarıdır. Renk şarapların sınıflandırılmasında bir unsurdur.
Meşe şarap yapımında şarabın rengini, aromasını, tanen profilini ve dokusunu değiştirmek için kullanılır. Fermantasyon veya yaşlandırma dönemlerinde fıçı formunda veya paslanmaz çelik gibi bir kapta fermente edilmiş şaraba eklenen serbest yüzen talaş veya çıta olarak eklenebilir. Meşe fıçıları buharlaşma ve düşük seviyede oksijene maruziyetle şaraba başka nitelikler kazandırabilir.
Bağcılıkta olgunlaşma, hasat başlangıcını işaret eden asmadaki şaraplık üzümlerin olgunlaşmasının tamamlanmasıdır. Olgunluğu tam olarak neyin oluşturduğu, hangi tarz şarap üretildiğine ve şarap üreticisinin olgunluk kıstaslarına göre değişir. Üzümler toplandıktan sonra şarabın kalitesini etkileyecek olan üzümün fiziksel ve kimyasal bileşenleri belirlenir. Bu yüzden hasat için en uygun olgunluk anının belirlenmesi şarapçılıkta en önemli karardır.
Şarabın yaşlanması şarap kimyası'nın önemli unsurudur ve potansiyel olarak şarabın kalitesini iyileştirebilir. Bu, şarabı diğer tüketim maddelerinden ayırır. Şarap bozulabilir olsa da şarabın şeker, asit ve fenolik bileşiklerini içeren karmaşık kimyasal reaksiyonlar şarabın aromasını, renginive ağızda bıraktığı tadı, tadanı daha çok memnun edebilecek şekilde değiştirebilir. Şarabın yıllandırma yeteneği, üzüm çeşidi, bağbozumu, bağcılık uygulamaları, şarap bölgesi ve şarap yapım tarzı gibi birçok faktörden etkilenir. Şarap şişelendikten sonra saklandığı şartlar şarabın ne kadar iyi yaşlandığını etkiler ve çok zaman ve finansal yatırım gerektirebilir. Yıllanmış şarabın kalitesi saklandığı koşullara ve şişe ile mantarın durumuna bağlı olarak şişeden şişeye değişir ve bu yüzden yaşlı iyi şaraplardan ziyade eski iyi şişelerin olduğu söylenir. Şarabın kimyası uzun süredir anlaşılmadığından ve eski şaraplar genellikle olağanüstü fiyatlara satıldığından, şarabın yıllandırılması konusunda önemli bir gizem vardır. Ancak, şarapların çoğunluğu yıllandırılmaz ve hatta yıllandırılan şaraplar bile nadiren uzun süre yıllanırlar; Şarabın %90'ının bir üretim yılında, %99'unun ise 5 yıl içinde tüketilmesi gerektiği tahmin edilir.
Tartarat, bir dikarboksilik asit olan tartarik asit organik bileşiğinin tuzu veya ester’idir. Tartarat dianyon formülü şu şekildedir: O−OC-CH(OH)-CH(OH)-COO− or C4H4O62−.
Şaraptaki şekerler şarap yapımını mümkün kılan doğa olayının merkezindedir. Fermantasyon işleminde, şarap üzümlerinden gelen şekerler parçalanır ve maya tarafından alkole (etanol) ve karbon dioksite dönüştürülür. Üzümler, yapraklardan fotosentez ile üretilen sakaroz moleküllerinin yer değiştirmesi yoluyla asmada büyürken şeker biriktirir. Olgunlaşmada sakaroz molekülleri invertaz enzimi tarafından hidrolize (ayrılır) edilip glukoz ve fruktoz'a dönüşür. Hasat zamanına kadar, üzümün %15 ila %25'i basit şekerlerden oluşur. Hem glikoz hem de fruktoz, altı-karbonlu şekerdir ancak üzümde üç, dört, beş ve yedi karbonlu şekerler de bulunur. Beş karbonlu arabinoz, ramnoz ve ksiloz gibi şekerler fermantasyondan sonra hala şarapta mevcut olduğundan, tüm şekerler mayalanabilir değildir. Çok yüksek şeker içeriği, belirli bir (yüksek) alkol içeriğine ulaşıldığında mayayı öldürür. Bu nedenle hiçbir şarap tamamen "sek" tamamen mayalanmaz. Şarabın alkol içeriğini belirlemede şekerin rolü, şarap yapımında yalnızca alkol içeriğini artırmak için şaptalizasyon olarak bilinen süreçte bazen şarap üreticilerini şeker eklemeye teşvik eder.
Şaraptaki fenolik içerik, şarap içindeki fenolik bileşikleri- doğal fenol ve polifenolleri ifade eder ve şarabın tat, renk ve ağızdaki his özelliklerini etkileyen birkaç yüz kimyasal bileşiği içeren büyük bir grubu içerir. Bu bileşikler, fenolik asitler, stilbenoidler, flavonoller, dihidroflavonoller, antosiyaninler, flavanol monomerler (catechinler) ve flavanol polimerleri (proantosiyanidinler) kapsar. Bu büyük doğal fenol grubu, genel olarak flavonoidler ve flavonoid olmayanlar olmak üzere iki kategoriye ayrılabilir. Flavonoidler, şarabın rengine ve ağızdaki hissine katkıda bulunan antosiyaninleri ve tanenleri içerir. Flavonoid olmayanlar arasında resveratrol gibi stilbenoidler ve benzoik, kafeik ve sinamik asitler gibi fenolik asitler vardır.
Şarabın aromaları, tatlarından daha çeşitlidir. İnsan dili, dildeki tat reseptörleri tarafından algılanan birincil tatlar ile sınırlıdır – ekşilik, acılık, tuzluluk, tatlılık ve lezzetli. Şarapta bulunan çok çeşitli meyve, topraksı, kösele, çiçek, bitki, mineral ve odunsu aroma, Olfaktör bulbus tarafından algılanan aroma notalarından elde edilir. Şarap tadımında, mevcut olabilecek şarabın bazı bileşenlerini tanımlamak için bazen bir yudum almadan önce şarap koklanır. Neyin koklandığını açıklamak için farklı terimler kullanılır. En temel terim, hoş olmayan bir koku veya olası şarap kusuru anlamına gelen kokunun aksine genellikle "hoş" bir kokuyu ifade eden aromadır. Aroma terimi, genellikle fermantasyon ve şarabın yaşlanması kimyasal reaksiyonlarından kaynaklanan kokuları ifade eden buketten de ayırt edilebilir.
Teinturier üzümleri, üzüm tanesinin özünde biriken antosiyanin pigmentlerinden kaynaklanan eti ve suyu kırmızı renkli üzümlerdir. Çoğu durumda, antosiyanin pigmentleri yalnızca dış kabuk dokusuyla sınırlıdır ve çoğu koyu kabuklu üzüm çeşidinin sıkılmış üzüm suyu berraktır. Kırmızı şarabın kırmızı rengi, fermantasyon işlemi sırasında belirli bir süre boyunca maserasyon yapılmış (ezilmiş) kabuklardan çıkarılan antosiyaninlerden gelir.
Şarap yapımında presleme, üzüm suyunun bir şarap presi yardımıyla, elle veya hatta üzüm meyveleri ve salkımlarının ağırlığıyla çıkarıldığı işlemdir. Tarihsel olarak, bozulmamış üzüm salkımları ayakla çiğneniyordu, ancak bugün çoğu şarap imalathanesinde üzümler, üzüm tanelerini saplarından ayrı ayrı çıkaran ve kabuklarını kırarak preslenmeden önce biraz meyve suyu bırakan bir kırıcı/yok edici aracılığıyla gönderiliyor. Şampanya gibi üzümlerin geleneksel olarak tam salkım halinde preslendiği ve fenolik içeriği düşük, daha hafif bir şıra üretmek için sapların dahil edildiği bölgelerde köpüklü şarap üretimi gibi istisnalar vardır.
Amarone della Valpolicella, kısaca Amarone olarak bilinir, Corvina'nın, Rondinella'nın (%5–30) ve diğer onaylı kırmızı üzüm çeşitlerinin kısmen kurutulmuş üzümlerinden yapılan, genellikle zengin, sek kırmızı şarapların İtalyan DOCG adıdır.