
Kösedağ Muharebesi, 3 Temmuz 1243 tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında gerçekleşen ve Selçuklu Devleti'nin yenilip Moğol tâbiiyetine girmesiyle sonuçlanan muharebedir. Kösedağ Muharebesi, sonuçları bakımından Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir.

I. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir. Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir.

Ögeday veya Ogeday, Cengiz Han'ın oğullarından biri ve halefi. Cengiz Han'dan sonra Moğol İmparatoru olmuş ve babasının yarım bıraktığı istilaları ve devlet düzenlemesini tamamlamıştır.

Karakurum Moğolistan İmparatorluğu'nun 13. yüzyılda başkenti. İmparatorluğa yalnızca 30 yıl başkentlik yapmıştır.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu Sultanı.

Gürcistan Krallığı ya da Gürcü İmparatorluğu, Orta Çağ'da kurulmuş olan Gürcü devleti. Gürcistan pek çok alanda, Altın Çağ olarak adlandırılan dönemi bu krallık zamanında yaşamıştır.

Eldenizler, ayrıca Eldegezler, İldenizliler veya Azerbaycan Atabeyleri [Azerice: Eldənizlər] - 1136-1225'te Azerbaycan'ı, Doğu Anadolu'yu, Kuzey Irak'ı, İran'ı ve Cibal'ı yöneten tarihi bir devlet. Hanedanlığın kuruluşu Kıpçak asıllı Şemseddin İldeniz ile bağlantılıdır. Böylece Arran'ı Sultan Mesud'dan ikta olarak alan Eldeniz, gücünü kısa sürede tüm Azerbaycan'a yaydı. Eldeniz, oğulluğu Arslanşah'ı 1160 yılında hükümdar yaptıktan sonra Irak Selçuklu Devleti'nde fiilen iktidarı ele geçirdi. Şemseddin İldeniz döneminde Azerbaycan atabeylerinin toprakları Arran, Azerbaycan, Şirvan, Cibal, Hemedan, Gilan, Mazenderan, İsfahan, Rey, Musul, Kirman, Fars, Huzistan, Ahlat, Erzurum ve Meraga topraklarını içeriyordu.
Yassıçemen Muharebesi, 10-12 Ağustos 1230 tarihinde Erzincan yakınlarında, Anadolu Selçuklu Devleti - Eyyubiler ittifakı ile Harezmşahlar Devleti arasında yapılan muharebedir. Kesin Selçuklu ve Eyyubi zaferiyle sonuçlanan bu muharebe sonrasında Harezmşahlar Devleti yıkılma sürecine girmiş ve Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar sınır komşusu olmuştur.

Celaleddin Harezmşah Mengüberti ya da Celaleddin Harzemşah, Harezmşahlar Devleti'nin son hükümdarıdır. Alaaddin Muhammed'in oğludur.

Gürcistan ve Kafkasların Moğollar tarafından istilası, Orta Çağ'da Gürcistan Krallığı ve Kafkaslardaki ona bağlı vasal devletlerin 13. yüzyılda Moğol İmparatorluğu orduları tarafından istila edilmesidir. İlk muharebeler 1220 yılında Moğol öncü birlikleriyle yaşanır. 1236 yılında ise Moğol Ordusu bütün kuvvetiyle bölgeyi istila eder ve 1243 yılında Gürcistan Moğol egemenliğine boyun eğer. Devlet her yıl çok ağır bir vergi vermek zorunda kalacak ve bitip tükenmeyen Moğol seferleri için asker sağlamak durumunda kalacaktır. İlk dönemlerde güçsüz olan Gürcü direnişi gelişerek açık isyanlara dönüşecektir. Gürcistan devletinde Moğol yanlısı ve Moğol karşıtı grupların çekişmeleri ülkeyi bölecektir. 1320'li yıllarda tahta çıkan kral V. Giorgi diplomatik ve askeri alandaki başarılarıyla krallık topraklarında yeniden Moğolları yenerek egemen olacak ve devleti eski gücüne çıkaracaktır.
Kraliçe Rusudan, Bagrationi hanedanına mensuptur, Gürcü Krallığını 1223-1245 yılları arasında yönetmiştir.
Hindistan'ın Moğollar tarafından istilası, 1221 – 1327 yılları arasında Hindistan yarımadasına düzenlenen çok sayıdaki Moğol İmparatorluğu istilalarını anlatır. Moğollar Kaşmir bölgesine boyun eğdirseler de Delhi Sultanlığına karşı yapılan saldırılar başarısız olur.

Gürcü Hatun (fl. ?-1286?), Gürcü prenses. Anadolu Selçuklu Devleti sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in eşlerinden biri, II. Alâeddin Keykubad'ın annesidir.

Kamil bin Âdil (Arapça: "الملك الكامل" محمد بن سيف الدين أحمد" 1218-1238 döneminde dördüncü Eyyubiler Mısır Sultanı olarak, 1237-1238 yılları arası ise sekizinci Eyyubiler Suriye Sultanı olarak hüküm sürdü. Melik Kâmil feraseti ve siyasetteki ustalığıyla kardeşleri arasında temayüz etmiş, zekâsını ve dürüstlüğünü fark eden babası tarafından veliaht tayin edilmiştir. Sultan Adil henüz sağlığında ülkeyi oğulları arasında bölüştürmüş, Bilädü'şâm bölgesindeki Eyyübi topraklarını Melik Muazzam İsa'ya; Cezire'nin bir kısmını, Meyyafärikîn, Ahlât ve civar bölgelerini Melik Eşref Musa'ya; Ruha'yı Şihäbüddin Gâzi'ye; Caber Kalesi'ni Hafız Arslanşah'a, Mısır'ı ise Melik Kâmil'e bırakmıştır. Yemen ve Mekke, Mısır, Suriye, Anadolu ve el-Cezîre gibi çok geniş bir alanda hâkimiyet kurmayı başaran el-Melikü'l-Kâmil Mekke'de okunan bir hutbede “sultânü’l-kıbleteyn, rabbü’l-alâmeteyn, hâdimü’l-haremeyni’ş-şerîfeyn, Halîlü emîri’l-mü’minîn” lakaplarıyla anılmış ondan fazla hükümdar tarafından metbû tanınmıştır.
Muazzam bin Adil, 1218-1227 döneminde dördüncü Eyyubiler Suriye Sultanı olarak hüküm sürdü.
Eşref Musa veya Melik Eşref Musa çocuk yaşında Emir Aybeg tarafından ismen son Eyyubiler Mısır Sultanı olarak 1250-1254 döneminde Mısır Sultanı olarak tahta geçirilmiş ve tahttan indirilmiş hükümdar.
Nasır Davud, babası ölünce 1227 – 1229 döneminde kısa bir süre beşinci Eyyubiler Suriye Sultanlığı yapmış; bu sultanlıktan azlinden sonra 1229 – 1248 döneminde Kerek Emirliği görevine geçmiş; 1248'de bu emirlikten azledilikten sonra 21 Mayıs 1259'da Moğollardan kaçmakta iken Şam yakınlarında Buvayda köyünde ölmüştür.

Gürcistan Krallığı tarafından 1208-1209 yıllarında Erciş'e düzenlenen seferdir. Eyyubilerin Anadolu'ya ilerleyişi Anadolu beylikleri ve Gürcistan Krallığı tarafından tehdit olarak kabul edildi Eyyubiler 1208 yılında Gürcistan Krallığı'na haraç ödeyen Ahlatşahlar Beyliği'ni ele geçirdi. Bunun üzerine Gürcüler Ahlat üzerine bir sefer düzenlemeye karar verdi. Bu askeri ilerlemeyle bölgede Gürcülerin eli güçlenecek ve Selçuklular tarafından gelebilecek beklenen saldırılara karşı hazır hale gelecekti. Gürcistan'ın kışkırtmasıyla Erciş ve Van'daki Ermeni nüfusu Eyyubiler'e karşı ayaklandı. Kısa sürede ayaklanma Ahlat'a da sıçradı. İvane Mhargrdzeli tarafından yönetilen Gürcü ordusu savaşın başından itibaren kısa sürede beyliğin büyük bölümünü ele geçirdi. Müslüman halk Erciş ve Ahlat'a sığındı. Erciş direniş hattının önemli bir noktasıydı. Gürcüler bölgeyi harabeye çevirdi ve esirler aldılar. Sultan Ahlat'a çekildiği için baskına karşılık veremedi ve şehre girmesine izin vermeyen isyancılar sebebiyle bölgeyi terk edemedi. İki yıl sonra Gürcistan Ahlat'ı kuşattı. Surları incelemek için küçük bir birlikle hareket eden İvane Mhargrdzeli'nin atı bir hendeğe düştü. İvane'yi kurtarmaya çalışan askerlerden önce davranan Ahlatlılar kaleden çıkarak komutanı esir aldı. Ermeni tarihçiler Kirako Gandzaketsi ve Vardan'ın yanı sıra Arap tarihçi Ebulfida tarafından da bu olay aynı şekilde aktarılmaktadır. İvane, 30 yıllık bir barış antlaşması sonucu serbest bırakıldı ve bundan sonra Gürcistan ile Eyyubiler arasında uzun süreli barışçıl ilişkiler kuruldu.

Zakaryan Ermenistanı 1201-1360 yılları arasında Zakaryan-Mhargrdzeli hanedanlığı tarafından yönetilen bir Ermeni prensliğiydi. Zakaryan hanedanı tarafından yönetilen devletin başkenti, bugünkü Türkiye'nin doğusundaki Ani kentiydi. Zakaryanlar, Gürcistan'daki Bagrationi hanedanının vasalları olsalar da sıklıkla bağımsız hareket ettiler ve zaman zaman kendilerini kral olarak adlandırdılar.

Meyyâfârikîn Kuşatması, Moğolların son Eyyubi hükümdarı Kâmil Muhammed'e karşı Meyyāfāriqīn şehrinde 1259 ile 1260 yılları arasında yaptığı kuşatmadır. Meyyâfârikîn Kuşatması, 1258 Bağdat Kuşatması'nı yakından takip etti ve Moğolların Suriye'deki seferlerinin başlangıcı oldu.