İçeriğe atla

Tamoksifen

Tamoksifen
Klinik verisi
Gebelik
kategorisi
  • AU: B3
Uygulama
yolu
Oral
Hukuki durum
Hukuki durum
Farmakokinetik veri
Eliminasyon yarı ömrü5-7 gün
BoşaltımFekal
Tanımlayıcılar
  • (Z)-2-[4-(1,2-diphenylbut-1-enyl)phenoxy]-N,N-dimethyl-ethanamine
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.031.004 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC26H29NO
Mol kütlesi371.515 g/mol
563.638 g/mol (sitrat tuzu)

Tamoksifen oral yolla kullanılabilen, seçici östrojen reseptörü modülatörüdür. Meme kanseri tedavisinde dünya genelinde en çok satılan ve kullanılan ilaçtır.

Bazı kanser hücreleri büyümek için östrojene ihtiyaç duyarlar. Tamoksifen meme dokusundaki östrojen hormonu reseptörlerini durdurur ve böylece kanserin yayılmasının önüne geçer.

Bunun yanı sıra Tamoksifen'in anjiyojenesisi (damarlanma) durdurucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden pek çok diğer kanser türünde de uygulanmaktadır. Ayrıca son yıllarda yapılan bazı çalışmalar radyoterapi sırasında oluşan beyin hasarlarını tedavi edici özelliğini ortaya çıkartmıştır.

Tamoksifen Harvard Üniversitesi profesörlerinden Dr. Judah Folkman tarafından geliştirilen kanser tedavisi protokolünde kullanılan 3 ilaçtan biridir. Dr. Folkman, şu an klinik deneyleri yapılan 50ye yakın yeni kanser ilacının temelini oluşturan anjiyojenesis olayını keşfeden kişidir. Anjiyojenesisi durduran bu ilaçların arasında Altuzan, Erbitux, Endostatin, Angiostatin, Panzem, Herceptin, Velcade ve Tarceva sayılabilir.

Folkman ve ekibi 1992 yılında Navy isimli bir golden retrieveri Celecoxib, Doxycycline ve Tamoksifen den oluşan ilaç kokteyli ile tedavi etti. Navy tedaviden sonra tamamen kanserden kurtulmuştu. Bu protokol Navy Protokolü olarak bilinmeye başladı. Bundan sonra Tamoksifen'in tek başına anjiyojenesisin durdurucu etkisi hayvan deneyleriyle kanıtlandı.

İlacın bulunmasının üzerinden 25 yılı aşkın süre geçtiği için ilacın patenti kalkmıştır. Bu da ilacın rahatlıkla üretilebilmesine ve çok düşük fiyatlara satılabilmesinin önünü açmıştır.

Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Dış bağlantılar

Nolvadex (tamoksifen) 20 mg tablet

İlgili Araştırma Makaleleri

Onkoloji kanserin oluşumu, nedenleri, kalıtımla ilişkisi, tanısı, tedavisi, kanserle ilgili istatisikler ve kanserden korunmayla ilgilenen tıp dalıdır. Kanser bir tümör türüdür, kötü huylu tümörleri ifade eder.

Bir alkaloid olan asetilkolin tanımlanan ilk nörotransmitterdir. Merkezî sinir sisteminde yer alan bir kimyasal nörotransmitter (iletici) olmasının yanı sıra birçok organizmanın parasempatik sinir sisteminde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Actaea racemosa</span>

Siyah yılankökü, Actaea racemosa olarak da bilinir, Ranunculaceae familyasından Kuzey Amerika ’nın bir yerli bitkisidir. Bu bitkinin kökleri ve kök gövdeleri, tıpta menopoz semptomlarının ve aybaşı düzensizliklerinin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Tarihte Kızılderililer tarafından özellikle jinekolojik rahatsızlıklarla bağlantılı pek çok semptomun tedavisinde kullanılmış olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar bu botanik ilacın damıtılmış terpen glikosid şeklinde uygun bir standardizasyonunun sağlandığı hallerde menopoz semptomlarını yatıştırmakta etkili olduğunu ortaya koymuştur. Yan etkileri son derece nadirdir ve başka ilaçlarla bilinen ve kayda değer herhangi bir olumsuz etkileşimi bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Serotonin</span> Nörotransmitter

Serotonin, insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir nörotransmitterdir. Eksikliğinde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür. Yapısal olarak monoamin grubuna girer ve triptofan aminoasiti ile triptofan hidroksilaz enziminin tepkimesi sonucu sentezlenir.

Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

Alternatif tıp, biyolojik akla yakınlık, test edilebilirlik, tekrarlanabilirlik veya klinik deneylerden elde edilen kanıtlara sahip olmamasına rağmen tıbbın iyileştirici etkilerini elde etmeyi amaçlayan uygulamalara verilen isimdir. Alternatif terapiler tıp biliminin ve bilimsel yöntemin dışındadır ve tanıklık, anekdot, din, gelenek, hurafe, doğaüstü enerjiler, sözde bilim, propaganda, dolandırıcılık veya diğer bilim dışı kaynaklar gibi akıl yürütmedeki hatalara dayanır. Sıklıkla kullanılan terimler New Age tıbbı, sözde tıp, holistik tıp, alışılmışın dışında tıp, marjinal tıp ve şarlatanlıktan az farkla geleneksel olmayan tıptır.

Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kemoterapi tedavisinde tek başına "antikanser" ilaçlar veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sarı kantaron</span> bitki türü

Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran adlarıyla da bilinir. Sarı kantarongiller (Hypericaceae) familya’sındaki Hypericum cinsinin çiçekli bitki tip türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Sabuncuoğlu Şerefeddin</span> Türk hekim ve cerrah

Sabuncuoğlu Şerefeddin Osmanlı döneminde tıp alanında önemli eserler vermiş Türk hekim ve cerrah. İlk Türkçe cerrahi eserin sahibidir.

<span class="mw-page-title-main">Jinekomasti</span> jinekomasti

Jinekomasti, erkeklerde kadınsı meme büyümesi. Sözcük, Yunanca γυνή gyne (kadın) ve μαστός mastos (meme) kelimelerinin birleşmesinden oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Psikotrop madde</span> beyin fonksiyonunu veya algısını etkileyen kimyasal madde

Psikotrop madde ya da psikoaktif madde, asıl olarak merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren ve beynin işlevlerini değiştirerek algıda, ruh hâlinde, bilinçlilikte ve davranışta geçici değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir. Bu ilaçlar eğlence amaçlı olarak bilerek bilinç düzeyini değiştirmek, entojen olarak ritüel ve spiritüel amaçlı, zihni incelemek amaçlı ya da tedavi amaçlı ilaç olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Finasterid</span> Kimyasal bileşik

Finasterid, bir antiandrojen olup testosteronu dihidrotestosterona(DHT) çeviren tip2 5-alfa redüktaz enziminin inhibitörüdür. Düşük dozlarda benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde, yüksek dozlarda prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Mayıs 2008'de yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre finasterid, prostat kanseri riskini %30 azaltmaktadır. BPH ilerlemesini durdurmak için doksazosin ile kombine olarak kullanılmaktadır. Ayrıca birçok ülkede androjenik alopesi yani erkek tipi kellik tedavisi için onayı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">CyberKnife</span>

CyberKnife, Stereotaktik radyocerrahi (SRS) ya da radyoterapi (SRT) yapabilen yeni teknoloji bir cihazdır. SRS ya da SRT, hastada uzaysal koordinatların belirlenmesinden sonra hastalığın ya da hedefin yok edilmesi, küçültülmesi, büyümesinin durdurulması anlamına gelmektedir. SRS aslında uzun yıllar beyindeki lezyonların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Gammaknife denilen cihazla uzun yıllardır bir deneyim elde edilmiştir. 1990 lardan sonra bilgisayar teknolojisinde ve görüntüleme yöntemlerinde meydana gelen hızlı değişim beyinde uygulanan tedavilerin beyin dışındaki vücutta uygulanması görüşünü ortaya çıkarmıştır. Beyindeki lezyonların SRS ile tedavisi beyinde tedavi sırasında hareket olmaması, kafatası kemikleri içinde hareketsiz durması, göreceli olarak bu koordinatların kolay belirlenmesi nedenleri ile komplike bir iş olmaktan uzaktı. Vücuttaki diğer hedeflerin SRS ile tedavisi ise solunum nedeni ile hem normal dokuların, hem de yok edilmesi istenen hedeflerin tedavi sırasında hareket etmesi nedeni ile işi zorlaştırmaktaydı. İşte "Cyberknife" bu amaç için bir beyin cerrahı olan Dr. John Adler tarafından 1990 ların başından itibaren geliştirilen ve 2000 li yıllarda kullanılmaya başlanan bir cihazdır.

<span class="mw-page-title-main">Lobotomi</span> beyin cerrahisi işlemi

Lobotomi, lökotomi olarak da bilinen beyin cerrahisi işlemi. Beyindeki ön lobların uçlarındaki prefrontal korteks bağlantıların kesilmesi sonucu uygulanır. İlk başlarda lökotomi denilen bu uygulama, yapılmaya başlandığı 1935 yılından beri tartışmalı bir işlemdir. Ciddi yan etkileri olmasına karşın yirmi yıldan uzun bir süre boyunca psikiyatrik rahatsızlıklar için kullanılmış bir yöntemdir.

Beyin sapı tümörü insanda çeşitli hayati fonksiyonları kontrol eden beynin alt tarafında bulunan ve iki yarıküreyi ve omuriliği birbirine bağlayan beyin sapında oluşan tümörlere verilen isimdir. Neredeyse sadece çocuklarda görülen bir tümör türüdür. Hastaların sadece dörtte biri yirmi yaşın üstündedir ve ender görülen bir hastalıktır. Amerika'da yılda 200-300 hasta bu hastalıkla teşhis edilmektedir. Hastaların ortalama yaşı 7-9 arasıdır.

Kanser nedenleri veya kanser etyolojisi, günümüzde oldukça ilgi çeken konulardan biridir. Tümörlerin oluşumunda etkili çok sayıda faktör vardır. Kanser yapan etkilere 'kanserojen' veya 'karsinojen' denilmektedir. Karsinojen "karsinom doğuran" anlamındadır; kapsamına sarkom girmemektedir. Kanserojen kavramı sarkomları da içine alan tanımlamadır. Karsinojen ve kanserojen nitelemeleri günümüzde eşanlamlı sözcükler gibi kullanılmaktadır. Bazı etkiler doğrudan doğruya kanser yapamadıkları halde, kanserin oluşmasına yardım ederler. Bunlara kokarsinojen (cocarcinogen) denir. Kanserleşmeyi önleyen maddelere antikarsinojen (anticarcinogen) adı verilmiştir. Tümör oluşumunda üç temel neden vardır:

Eksemestan, meme kanserini tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Aromataz inhibitörleri olarak bilinen antiöstrojen sınıfının bir üyesidir. Bazı meme kanserlerinin büyümesi için östrojen gerekir. Bu kanserlerin östrojen reseptörleri (ER'ler) vardır ve bunlara ER-pozitif denir. Ayrıca östrojene duyarlı, hormona duyarlı veya hormon reseptörü pozitif olarak da adlandırılabilirler. Aromataz östrojen sentezleyen bir enzimdir. Aromataz inhibitörleri östrojen sentezini bloke eder. Bu östrojen seviyesini düşürür ve kanserlerin büyümesini yavaşlatır.

Toremifen, postmenopozal kadınlarda ileri meme kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır.

Fulvestrant, hastalığı ilerleyen postmenopozal kadınlarda hormon reseptörü (HR)-pozitif metastatik meme kanserini ve ayrıca HR-pozitif, HER2-negatif ilerlemiş meme kanserini palbosiklib ile kombinasyon halinde tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Kas içine enjeksiyonla verilir.