İçeriğe atla

Tambur

Kontrol Edilmiş
Türk hat sanatlı motifiyle Türk tamburu (solda), Tambouras (sağda).

Tambur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır.

Tamburun kökeni, hangi tarihte ortaya çıktığı bilinmemektedir. Sümerce "pantur"dan geldiği hakkında bilgiler mevcuttur. Araplar, kelimenin "kuzunun kuyruğu" anlamına gelen "dumba-i bara"dan geldiğini söylerler. Sözcük, sonraları İran'da ve Orta Asya'da, daha çok bağlamaya benzeyen armudi gövdeli, uzun saplı çalgıların adı olarak kullanılmıştır. Özellikle Avrupalı gezginlerin (örn. Charles Fonton ve Toderini), sapındaki perde bağları dolayısıyla Türk müziğinin ses sistemini gözle görülür biçimde yansıttığını yazdıkları tambur, günümüzde yalnızca Türkiye'de kullanılan belki de tek çalgıdır. Sazı icra edenlere "tamburi" ismi verilir. Farabi, "horasan tamburu"ndan bahsetmektedir. Evliya Çelebi XVII. yüzyılda İstanbul'da 500 tamburi bulunduğunu ifade ediyor. Tarihte tambura; Farabi'de "Horasan tanburu", Maragali Abdulkadir'de "tanbur-ı Şirvaniyan" ile "tanbura-i Türki" adlarındaki çeşitleri ile değinilmiştir.

Bugün kullanılan tambur ise ilk kez Kantemiroğlu'nda görülmüştür. Dimitri Kantemir tarafından tambur, Türk müziği ses sistemini ifade maksadıyla kullanılmıştır. Uzun yıllar Türk müziğinde rağbet edilen bir saz olan tamburda virtüöziteyi getiren Tamburi Cemil Bey olmuştur. Geliştirdiği yeni icra şekli, tamburun klasik üslubuna alternatif olmuş ve yeni bir çığır açmıştır. Tamburi Cemil Bey, viyolonsel ve yaylı tamburu Türk müziğinde ilk kez kullanmıştır. Mesut Cemil'in tambur üslubu babasının izlerini taşımakla birlikte birçok yönden ondan farklılık gösterir. En uygun geçkilerle bezenmiş zengin bir melodik yapı, ustaca çalış Mesut Cemil'de de aynen vardır. Makamları tutumlu bir tavırla tanıtır, bastığı perdelerin tam hakkını vererek, aşırıya kaçmadan yaptığı zarif süslemeler ve kaydırmalar ve güzel geçkilerle çalışını zenginleştirmiştir. Tamburi Büyük Osman Bey, Tamburi İzak, Tamburi Cemil Bey, Kadı Fuat Efendi, Mesut Cemil, Refik Fersan, İzzettin Ökte, Ercüment Batanay, Necdet Yaşar, Özer Özel, Abdi Coşkun, tavır olarak örnek alınan tamburilerden bazılarıdır.

Tambur perdeleri

Perdeleri için, bağırsak (katkut) veya olta misinası kullanılır. Cemil Bey'in zamanında tambur 42 perdeliydi. Sonra Arel sistemi gereğince 48 perde bağlanmaya başlandı. Günümüzde ise transpozede kolaylık sağladığı iddiasıyla 65, hattâ daha fazla perdeli olabilmektedir.

Tambur, sapı oldukça uzun bir sazdır (ortalama 73–84 cm). Sapın üzerine bağlanan perdeler konusunda Tamburi Cemil Bey şunları söylemektedir:

Bu perdeler mandolin ve gitarda olduğu gibi sap üzerine tespit edilmiş olmayıp, iki tarafa hareket edecek surette bağlandığından ve sapın tûli dahi müsâit bulunduğundan, tambura her istenilen perde ilave edilebilir. Tüm icra bu sap üzerinde en altta bulunan telde yapılır. Bu, tek tel üzerinde yapılan icrada, telin mızrap yardımıyla titreştirilmesinden, tamamen kapalı olan teknesinin içindeki hava da rezonansa girer ve tannaniyet diye tabir edilen inilti sağlanmış olur. Tamburiler icra sırasında sapı hafifçe yukarı-aşağı sallamakta ve bu sayede titreşimi arttırarak farklı duygular ifade edebilmektedirler.

[]

Tambur mızrabı

Tamburun mızrabı kaplumbağa kabuğundan (bağa) elde edilir. Oldukça sert bir maddeden yapılan mızrabın uzunluğu icracının isteği üzerine 9.5-13.5 cm. arasında değişir. Esnemez bir çubuk olan mızrabın iki ucu da kullanılır. Ama iki uç, farklı tınılar elde edebilmek için birbirinden biraz farklı yapılır. Sağ elin baş, işaret ve orta parmakları ile tutulan mızrap, tellere geniş yüzüyle değil, diklemesine dar yüzüyle vurulur. Bu vuruş, çalgının tok ses vermesini sağlar. Mızrabı böyle tutulan başka çalgı yoktur.

Teller

Tamburda dördü sarı ve üçü de çelik olmak üzere yedi tel vardır. Bazen sekiz telli de olabilir. Günümüzde genellikle sekiz telli tamburlar yapılmaktadır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bağlama</span> Türk halk müziğinde önemli yeri olan telli çalgı

Bağlama ya da saz, Türk halk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür. Tezene denilen kiraz ağacı kabuğundan yapılmış bir mızrapla tellere vurularak çalınır. Tekne bir kütükten oyulmuştur ve armut biçimindedir.

Ömer Altuğ, Türk tamburi ve bestekâr. Ankara Radyosu sanatçılarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Tamburî Cemil Bey</span> Osmanlı besteci ve tanburi

Tambûrî Cemil Bey, Türk tambur, yaylı tambur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolonsel ve lavta ustasıdır. Çok sayıda bestesi ve taş plak kayıtları vardır. Yaylı tamburun mucididir.

<span class="mw-page-title-main">Mesut Cemil</span> Türk müzisyen

Mesut Cemil Tel, Tamburi Cemil Bey’in oğludur. Bir ara “Tel” soyadını kullanmışsa da, kısa bir süre sonra bundan vazgeçmiştir. Çocukluk yılları babasının musiki çevresinde geçti. Babasından birkaç ders dışında musiki dersi almadı. İstanbul Sultanîsi'nde öğrenciyken, on üç yaşında Daniel-Fitzinger'den keman dersleri alarak Batı musikisi bilgileri öğrenmeye başladı; keman üzerindeki çalışmalarını daha sonra Aliye Berger'in eşi Karl Berger’den aldığı derslerle sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Ut</span> Telli müzik aleti

Ut ya da Ud, telli bir müzik aleti. Kelimenin aslı Arapçada sarısabır veya ödağacı anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- sözcüğünün, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan oud kelimesini de - gırtlak yapıları ayna uygun olmadığı için - "ut" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yüzyıllar arasındaki Haçlı Seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya götürdükleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaut (İsp.)Laúd, Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta saz yapıcılığı anlamında kullanılan lütiye kelimesi de yine lütfen yapılmadır.

<span class="mw-page-title-main">Cümbüş</span> telli Türk çalgısı

Cümbüş, Zeynel Abidin Cümbüş tarafından 20. yüzyıl başlarında geliştirilmiş olan telli bir müzik aletidir. Sap kısmı gövde ile bağlandığı noktadan ayrılabilmektedir. Bu şekilde yalnız telleri değiştirilerek mandolin, gitar gibi birçok enstrümana çevrilebilir. Genel yapısı banjoya ve uda benzer. Gövdesinin bazı kısımları alüminyumdan yapılır. Göğüs tahtası deriden bir sazla kaplıdır. Diğer telli sazlar gibi mızrapla çalınır.

<span class="mw-page-title-main">Cura</span> Türk halk müziğinde telli bir çalgı

Cura, Yörük halk çalgılarından biridir. Akdeniz ozanları tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55–60 cm kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. Cura genellikle altı, beş, dört ya da üç tellidir. İki telli curalar da vardır. Bu curaların alt teli "la", üst teli "re" sesine ayarlanmıştır. Curaların tekne derinlikleri ile göğüs genişlikleri 15 cm dolayındadır. Sap uzunlukları ise 40 cm kadardır. Sapın ucundaki burgu denen anahtarlarla çalgı akort edilir. Dört telli curalarda üstteki tel ahenk telidir. Öbür teller bu ahenk telinin sesine ayarlanır. Sapları kısa olduğu için curalarda az sayıda perde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Necdet Yaşar</span> Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi (1930-2017)

Necdet Yaşar,. Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi.

<span class="mw-page-title-main">Klasik kemençe</span>

Klasik kemençe, Klasik Türk müziğinde kullanılan, tırnak ile çalınan, yaylı çalgılardan biridir.

Bağlama ailesi, Türk halk müziğinin mızraplı çalgılarından oluşur. Bağlama, cura, divan sazı, bozuk, çöğür, iki telli, tanbura ve meydan sazı, bağlama ailesinin başlıca çalgılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Niyazi Sayın</span> Türk neyzen

Niyazi Sayın, Türk neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı. Sanat Musıkisinin ney üstatlarından Mesut Cemil Bey ve İstanbul ekolünün temsilcisidir.

Tanburi Ali Efendi, 19. yüzyılın en önemli Klasik Türk müziği bestekârlarından, tanbur virtüözü, Tanburi Cemil Bey'in öğretmenlerinden.

İzzettin Ökte, Türk tanbur sanatçısı.

<span class="mw-page-title-main">Yaylı tambur</span>

Yaylı tambur, yayla çalınan bir tambur türüdür. Yaklaşık bir asırlık bir geçmişi vardır. Tanburi Cemil Bey tarafından icat edilmiş ve daha sonraki yıllarda Ercüment Batanay ve Fahrettin Çimenli tarafından geliştirilerek bugünkü hâline getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lavta</span> Mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir Batı müziği ve Türk müziği çalgısı

Lâvta, mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir Batı müziği ve Türk müziği çalgısı.

Balta sazı, bağlama ailesi içinde yer alan bir bağlama türü.

<span class="mw-page-title-main">Telli çalgı</span>

Telli çalgılar, titreşen teller aracılığı ile ses üreten müzik aletleridir. Üç ana grup altında incelenebilir:

Tanburi İsak Efendi, Klasik Türk müziği'nin ünlü tanburisi ve bestecisidir.

<span class="mw-page-title-main">Suphi Ezgi</span> Türk müzikolog ve besteci

Mehmet Suphi Ezgi, Türk hekim, müzik bilimci ve besteci. Ezgi, Türk musikisinin ses sistemini bilimsel bir temele dayandırmaya çalışmış ilk kuramcılardan birisi olarak kabul edilmektedir.

Laika Karabey, Geleneksel Türk müziği yorumcusu, bestecisi, tanburi, İleri Türk Müziği Konservatuvarı'nın kurucularından, eğitimci.