İçeriğe atla

Tam İstihdam

Tam istihdam, bir ekonomide mevcut olan tüm üretim faktörlerinin tam olarak kullanılmasıdır. Ancak ekonomik kuramda ve uygulamada tam istihdam üretim faktörlerinden emek üzerinden tanımlanmaktadır. Bununla beraber, tam istihdamı toplam işgücünün hepsinin istihdam edilmesi gibi bir durum olarak düşünmek hatalıdır. Birçok ekonomist geçici veya yapısal unsurlarında göz önünde tutularak makul işsizliğin olduğu bir istihdam düzeyini, tam istihdam durumu olarak kabul eder. Doğal olarak tam istihdam düzeyinde ortaya çıkacak işsizlik (friksiyonel işsizlik) oranı ülkeden ülkeye ve çeşitli koşullara bağlı olarak değişecektir.

Klasik iktisata göre, sanayileşmiş ülkelerde tam istihdam durumu, doğal durumdur, ekonominin kendi dinamikleri onu tam istihdam durumuna taşıyacaktır. Adam Smithin Görünmeyen El kuramı, bu dinamikleri ve süreci açıklamaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Makroekonomi</span> Bir bölge veya bir ülkenin toplam gider, gelirlerinin ve gelecek öngörüsünü yapmak ve irdelemek

Makroekonomi, ekonomi biliminin; toplam tüketim, toplam üretim, toplam tasarruf, toplam yatırım, toplam gelir ve istihdam gibi toplam büyüklüklerini inceleyen ve bunlar ile ilgili çözümleme ve çıkarımlar yapan alt dalı. Mikroekonomiden farklı olarak, ekonomiyi bir bütün olarak ele alarak, makro denge çözümlemeleri üzerinde çalışır. İşsizlik, enflasyon, toplam üretim ve tüketim, gelir dağılımı makroekonominin ana konuları olarak sayılabilir. Kurucusu John Maynard Keynes'dir. Keynes 1930 yılına kadar temel ekonomik karar birimleri seviyesinden bakılan ekonomi bilimine yeni bir boyut kazandırmış, toplam talep kavramını gündeme getirerek işsizlik ve toplam üretim konularını bununla açıklamaya çalışmıştır. Modern makroekonomideki düşünce okullarından bazıları şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">John Maynard Keynes</span> İngiliz ekonomist (1883-1946)

John Maynard Keynes, radikal düşünceleriyle ekonomide yeni bir akım başlatan Britanyalı iktisatçı.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Cecil Pigou</span>

Arthur Cecil Pigou, İngiliz iktisatçısı. 1902'de Cambridge Üniversitesi'nde öğretim üyesi oldu. İktisatta "Cambridge Okulu" nun ileri gelenlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Gelir dağılımı</span>

Gelir dağılımı, bir ekonomide ortaya çıkan gelirin, oyunculara nasıl paylaştırıldığını gösteren ekonomik göstergedir. Ülkeler düzeyinde, gelirin sosyal sınıflar arasındaki dağılımıdır.

<span class="mw-page-title-main">İşsizlik</span>

İşsizlik, herhangi bir ekonomik toplumda çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlerin bulunması durumu. İş bulamayan kimseye işsiz denir. Ekonomide genellikle 16 yaş ve üzeri kimseler işsiz grubuna dahil edilirler. Başlıca işsizlik türlerinden bazıları yapısal işsizlik, friksiyonel işsizlik, döngüsel işsizlik, gönülsüz işsizlik ve klasik işsizliktir. Yapısal argümanlar, yıkıcı teknolojiler ve küreselleşmeyle ilgili nedenleri ve çözümleri vurguluyor. BM Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) göre, 2018 yılında dünya çapında 172 milyon insan işsizdi.

<span class="mw-page-title-main">Bahreyn</span> Batı Asyada, Basra Körfezinde yer alan bir ada ülkesi

Bahreyn, resmi adıyla Bahreyn Krallığı, Asya'da, Basra Körfezi'nde yer alan bir ada ülkesidir. Bahreyn'in güneydoğusunda Katar, batısında Suudi Arabistan yer alır. Takım adalardan oluşan ülke toplam 50 doğal ada ve 33 yapay adadan meydana gelir. Kuzeybatıdan, 25 Kasım 1986 kullanıma açılan ve 25 km. uzunluğundaki Kral Fahd Geçidi ile deniz üzerinden kara yolu ile Suudi Arabistan'a bağlanmıştır Maldivler ve Singapur'dan sonra Asya'nın üçüncü en küçük ülkesidir. Başkenti ve en büyük şehri Manama'dır.

<span class="mw-page-title-main">Stagflasyon</span>

Stagflasyon, stagnasyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnation ile inflation kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Parasalcılık</span>

Parasalcılık veya monetarizm, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.

Phillips eğrisi, bir ekonomide enflasyonla işsizlik oranı arasındaki tarihsel ters yönlü ilişkiyi aktaran tek-denklemli emprik eğridir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Buhran</span> dünya çapında ekonomik bunalım (1929–1939)

Büyük Buhran, Büyük Depresyon veya 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa'yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da yıkıcı etkiler yaratmıştır.

Friksiyonel işsizlik, işgücü piyasasındaki hareketlilikten kaynaklanan olası işsizlik oranına friksiyonel işsizlik denir. Mevsimlik ya da daimi işçilerin daha iyi koşullar için mevcut işlerini bırakıp iş aramaları friksiyonel işsizliğe dahil olur. Tam istihdam durumundaki bir ekonomide bile friksiyonel işsizlik mevcuttur.Buna doğal işsizlik oranı da denir. Friksiyonel işsizlik=araştırma işsizliği+uyum işsizliği şeklinde de formule edilebilir.

Resesyon ya da durgunluk, ekonomik faaliyetlerde genel bir düşüş olduğunda ortaya çıkan bir iş döngüsü daralmasıdır. Durgunluklar genellikle harcamalarda yaygın bir düşüş olduğunda ortaya çıkar. Bu durum finansal kriz, dış ticaret şoku, olumsuz arz şoku, ekonomik balonun patlaması veya büyük ölçekli insan kaynaklı veya doğal afet gibi çeşitli olaylar tarafından tetiklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">İstihdam</span> işveren ve işçi arasındaki ilişki

İstihdam, ülkedeki mevcut iş gücünün ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli biçimde çalıştırılmasıdır. İstihdam kavramı bir ekonomide belli bir dönemde mevcut üretim ögelerinin var olan teknolojik düzeye göre hangi oranda kullanıldığını ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Rybczynski teoremi</span> hangi faktörde büyürse diğer faktör daralır.

Rybczynski teoremi, 1955 yılında Polonya asıllı İngiliz ekonomist Tadeusz Rybczynski tarafından geliştirilmiş bir ekonomi teorisi. Teoreme göre; sabit göreli fiyatlarda, faktörlerden birinin miktarının artması, yoğun olarak o faktörün kullanılmasıyla üretilen ürün miktarının doğru orantıdan daha fazla artmasına ve üretilen diğer ürün miktarının azalmasına yol açar.

Verimsizlik terimi, kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar kazanabilmektedir.

Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Sanayileşme</span>

Sanayileşme, mal üretiminde makineleşmeyi, milli gelir içinde sanayinin payının artmasını ifade eder. Geniş anlamda, üretim tekniklerinde yeni tekniklerin uygulanması, üretilen malların kalitesinin yükseltilmesi, üretim maliyetlerinin azaltılması ile ülkede ekonomik, siyasal ve sosyal değişikliklerin oluşmasıdır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen kalkınma iktisadının temel hedefi sanayileşmedir.

Türkiye'de işsizlik, resmi olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Uluslararası Çalışma Örgütünün hesaplama yöntemini kullanılarak işgücü ve işsizlik istatistiklerinin araştırılıp raporlanmasıyla saptanır.

Aşamalar kuramı, Walt Whitman Rostow'un ‘‘İktisadi Büyümenin Aşamaları’' adlı kitabında ileri sürdüğü; toplumların ekonomik büyüme temelli gelişmelerinin, birbirini izleyen beş farklı dönemden oluştuğunu ve her toplumun zorunlu olarak bu aynı tarihsel dönemlerden geçtiğini ya da geçeceğini savunan kuramdır.