İçeriğe atla

Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik

Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik, 1925 ve 1931ʼde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanılan takvim, saat, rakam sistemleri, ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değişmesi ile bayram ve tatil günlerinin düzenlenmesini içeren Atatürk devrimidir.

Saat sisteminde değişiklik

Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun
Bölgesel kapsam Türkiye
Kanun numarası697
Kabul tarihi26 Aralık 1925
Yürürlük tarihi2 Ocak 1926
Durum: Bilinmiyor

Türkiye’deki saat sistemi, 26 Aralık 1925’te “Günün 24 Saate Taksimine Dair Kanun”un Meclis'te görüşülüp kabul edilmesi ile değişti. 697 sayılı Kanun, 2 Ocak 1926’da Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun'un birinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde gün, gece yarısından başlar ve saatler sıfırdan yirmi dörde kadar sayılır.” diyerek ülkede günün 24 saate bölündüğü saat sistemini yürürlüğe koyar. Kanun'un 2. maddesi ile ulusal saat sistemi İzmit’ten geçen 30. meridyen esas alınarak oluşturuldu.

Daha önce ülkede güneşin battığı anı 12.00 kabul eden “alaturka saat” sistemi geçerli idi. Güneşin tepe noktasında battığı anı esas alan (gurubi saat) ve tamamen battığı anı esas alan (ezani saat) saatler arasında farklılık söz konusu idi. Bir de güneşin en tepede bulunduğu anı 12.00 olarak kabul eden sistem (zevali saat) vardı. Ancak bu sistemlerin hiçbirisi ulusal birliği sağlamıyordu. Modern saat sistemine geçilmesi 1909 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanında tartışılmış ancak kabul görmemişti.[1]

Yeni saat sisteminin kabulünden sonra halk alafranga saat kullanma alışkanlığı edininceye kadar güçlük yaşandı. Valiliklerin muvakkithanelerdeki ezani saatleri kaldırması ve resmî dairelerde de yeni sistemin esas alınması ile uyum sıkıntıları azaltıldı.[2]

Takvim Sisteminde Değişiklik

Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili Hakkında Kanun
Bölgesel kapsam Türkiye
Kanun numarası698
Kabul tarihi26 Aralık 1925
Yürürlük tarihi2 Ocak 1926
Durum: Bilinmiyor

26 Aralık 1925’te çıkarılan 698 sayılı Kanun'la Türkiye Cumhuriyeti’nde resmî devlet takvimi olarak miladi takvim kabul edildi. Ülkede 1 Ocak 1926’dan itibaren miladi takvim kullanıldı.

Daha önce Osmanlı Devleti’nde Tanzimat dönemine kadar hicri takvim uygulanmış, Tanzimat’tan sonra hicri ve Rumi takvimler birlikte kullanılmaya başlanmış, ardından sadece Rumi takvim kullanılır olmuştu. Cumhuriyet döneminde miladi takvime geçildikten sonra bu konuda yapılan son değişiklik, 1945 yılında 4696 sayılı Kanun'la “teşrinievvel, teşrinisani, kânunuevvel, kânunusani” isimleri; “ekim, kasım, aralık, ocak” olarak değişmesi oldu.

Uluslararası rakamların kabulü

20 Mayıs 1928’de kabul edilen 1288 numaralı Kanun ile Türkiye’de 1 Haziran 1928 tarihinden itibaren uluslararası rakamların kullanılması mecburi hâle geldi. Böylece Doğu Arap rakamları bırakılıp Arap rakamları kullanılmaya başladı. Rakamların değiştirilmesi, “harflerin değiştirilmesi” konusunu da gündeme getirdi.

Ağırlık ve uzunluk ölçülerinin değiştirilmesi

Ölçüler Kanunu
Bölgesel kapsam Türkiye
Kanun numarası1288
Kabul tarihi26 Mart 1931
Yürürlük tarihi1 Ocak 1933
İlga tarihi21 Ocak 1990
Durum: Bilinmiyor

Onlu yönteme uygun uzunluk ve ağırlık ölçüleri, 26 Mart 1931 tarihinde çıkarılan 1782 sayılı Kanun'la kullanıma girdi. O vakte kadar kullanılan endaze, arşın, kulaç gibi uzunluk ölçülerinin yerini metrik sistem; dirhem, okka gibi ağırlık ölçülerinin yerini miligramdan tona kadar uzanan ölçü sistemi; hacim için kullanılan kile, şinik, tas, ölçek gibi ölçü birimlerinin yerini litre sistemi; yüzey ölçümünde kullanılan dönüm ve çiftlik gibi tabirlerin yerini metrekareden kilometrekareye kadar uzanan sistem aldı. Bu değişiklikler sayesinde ülke içinde ölçülerde birlik sağlandı ayrıca dış ticaret kolaylaştı.

Günümüzde 1782 sayılı Kanun'un yerini alan 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu yürürlüktedir.

  • Eski Türk ölçü birimleri

Millî Bayram ve Tatil Günlerinin Düzenlenmesi

27 Mayıs 1935’te çıkarılan kanun ile hafta tatili cuma yerine cumartesi öğleden sonra ve pazar olarak değişti. Böylece pazar günü tatil yapan ülkelerle sorunlar giderilebildi. Uygulama, 1974 yılına kadar böyle sürdü. Bakanlar Kurulunun 29 Haziran 1974'te aldığı kararla cumartesi de tam gün tatil oldu.

Dış bağlantılar

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Miladi takvim</span> Güneş yılı esasına dayanan ve uluslararası alanda en çok kabul gören takvim

Miladi takvim ya da Gregoryen takvimi, Roma İmparatoru Jül Sezar tarafından kabul edilen Jülyen takviminin yerine, Papa XIII. Gregorius tarafından yaptırılan bir takvimdir. İsa'nın doğduğu yılı milat olarak alan bu takvim, Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün, 6 saatlik zamanı "1 yıl" olarak kabul eder. Günümüzde dünyada en yaygın olarak kullanılan takvimdir.

Greenwich Ortalama Zamanı, Greenwich Saati veya kısaltmasıyla GMT, başlangıç meridyeni üzerinde ortalama güneş zamanı. GMT, Britanya Adaları'nın standart zaman dilimidir. Adını Londra'nın güneydoğusundaki Greenwich banliyösünden alır. Burada bulunan rasathanenin üzerinde bulunduğu kabul edilen meridyen, baş meridyen (0°) kabul edilir.

Osmanlı döneminde ölçü birimleri, Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan, ölçü ve tartı devrimine kadar Türkiye Cumhuriyeti'nde de kullanılan ölçü birimleridir. Bunların temelinde İslâm Devleti'nin kullandığı dinar ve dirhem bulunmaktadır. Taşımanın zor olduğu ve seyahatlerin uzun sürdüğü eski zamanlarda şehirlerde kullanılan dinar ve dirhemler, birbirlerinden farklı olabiliyorken Muhammed bin Abdullah zamanında kullanılan dinar, 4,5479 g kütlesi olan altın bir sikke, dirhem de 2,97 g gümüş paraydı.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Tehcir Kanunu</span>

Tehcir Kanunu veya resmî adıyla Sevk ve İskân Kanunu, 27 Mayıs 1915'te Osmanlı Hükûmeti tarafından I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusu ile karşı karşıya gelebilecek iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için çıkarılan göç kanunudur. 1 Haziran 1915 tarihinde Takvim-i Vekâyi'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İçeriğinde Osmanlı Ermenilerinden bahsetmemesine rağmen doğrudan imparatorlukta yaşayan Ermeni halkı hedef alarak Ermenilerin yaşadığı şehirlerden başka yerlere sürülmesine yol açtı ve böylece Ermeni Tehciri'nin bir parçasını oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Ay (zaman)</span> takvim yılını bölen düzensiz zaman birimi

Ay (zaman):Yılda 12 tane bulunan zaman birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyo ve Televizyon Üst Kurulu</span> Türkiyedeki tüm radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen kamu kuruluşu

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkiye'de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen kamu kuruluşu. Üyeleri TBMM Genel Kurulu tarafından siyasi partilerin adayları arasından seçilir. Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkilendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Soyadı Kanunu</span> Türk vatandaşlarına soyadı taşıma yükümlülüğü getiren kanun

Soyadı Kanunu, her Türk vatandaşına bir soyadı taşıma yükümlülüğü getiren 2525 sayılı kanundur. Kanun, 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanmış ve 2 Ocak 1935′te yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun kabulünden sonra soyadı, Türkiye’de kişilerin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Soyadı Kanunu'nun kabulü, toplumsal alanda yapılan Atatürk devrimlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması</span> 677 sayılı yasayla Türkiyedeki tarikat faaliyetlerinin durdurulması

“Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”, 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile hayata geçmiştir. Konya milletvekili Refik Bey (Koraltan) ve beş arkadaşının önerisiyle meclise sunulup kabul edilen Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Seddine ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; bütün tarikatlarla birlikte şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır. Ayrıca yasa ile Türkiye Cumhuriyeti içinde padişahlara ait ya da bir tarikata çıkar sağlamaya yönelik tüm türbeler kapatılmış, türbedarlıklar kaldırılmıştır. Yasaya aykırı davrananlara para ve hapis cezası getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hâkimler ve Savcılar Kurulu</span> Türkiyedeki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir üst mahkeme

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye'deki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir idari birimdir. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yargılama yetkisi bulunmadığından mahkeme statüsünde değildir.

<span class="mw-page-title-main">1969 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 14. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1969 Türkiye genel seçimleri, 12 Ekim 1969 tarihinde TBMM 14. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Rumi takvim</span> Osmanlıda ve Türkiyede resmen kullanılmış, hicreti temel alan güneş yılı takvimi

Rûmî takvim, Hicret'i başlangıç kabul eden güneş yılı esasına dayalı bir takvim. Dünya'nın Güneş etrafında dolanımını esas alan şemsî takvim düzeninde, 13 Mart 1840'ta uygulanmaya başladı. Kamerî takvim sisteminde bir yıl, 354 gün; şemsî takvim sisteminde ise Dünya'nın Güneş etrafında dolanımı esas alındığından bir yıl, 365 gün olarak hesaplanır.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)</span> Türkiyede seçim işleriyle ilgili en yüksek devlet kurumu

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

Zamanın ölçülmesi, kullandığımız zaman sistemi Dünya'nın kendi ekseni çevresindeki hareketini esas almaktadır. Gezegenin kendi etrafındaki bir tam dönüşü bir gün;Güneşin yörüngesindeki bir tam dönüşü ise bir yıldır. Dünya dönerken güneş gökyüzünde yükselmeye başlar, en tepeye tırmanır ve gözden kaybolana dek alçalır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de başörtüsü yasağı</span> Türkiyede 12 Eylül Darbesinden sonra kamu kurumlarında türbanın yasaklanması

Türkiye'de başörtüsü yasağı veya kılık kıyafeti düzenleyen kararlar, başta üniversite öğrencilerine yönelik olmak üzere bütün kamu ve bazı özel kurumlarda kadın çalışanlara uygulanan başörtü yasağı ile bu yasağın sosyal ve siyasal etkileri etrafında yaşanan tartışmalar. Siyasal İslam'ın simgesi olduğu iddia edilen başörtüsünü kamusal alanda yasakladığı iddia edilen mahkeme kararları bu sorunun ön ayağını oluşturmaktadır.

Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı, Yasal Metrolojiden sorumlu kuruluştur

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması</span> Atatürk devrimleri sonucu, yerel seçimlerde 1930, genel seçimlerde 1934ten beri kullanılan siyasi hak

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, 1930’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir.

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli yargının konusu davadır. Çekişmesiz yargı ise genel anlamda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan, kişinin daha çok malvarlığı ve şahısvarlığına etki eden işleri konu edinen bir yargılama türüdür.

Ukrayna Anayasası, Ukrayna'nın temel kanunudur. 28 Haziran 1996'da 450 milletvekilinin bulunduğu Ukrayna Yüksek Şurası'nda kabul için gerekli 300 evet oyunu geçerek 315 vekilin oyuyla kabul edildi. Ukrayna yasalarının ve diğer hukuki düzenlemelerin anayasaya uygun olması zorunludur. Anayasayı değiştirme hakkı yalnızca parlamentoya tanınmıştır. Anayasayı yorumlamaya ve mevzuatın anayasaya uygunluğunu denetlemeye yetkili tek organ Ukrayna Anayasa Mahkemesi'dir. Anayasanın kabul edildiği 28 Haziran tarihi, 1996'dan beri Anayasa Günü adıyla resmî tatil olarak kutlanmaktadır.