İçeriğe atla

Takuan Soho

Takuan Soho, (Japonca: 澤庵 宗彭 Takuan Sōhō, 1573 - 1645) Zen Budizmin Rinzai okulunun büyük figürlerinden biri, zen rahibi, ressam, kaligraf, çay ustası.

Hayatı

Takuan 1573'te Tajima bölgesindeki karlı ve sisli bir dağ köyü olan Izuşi köyünde, Miura klanından bir samuray ailesinde doğdu. Samuray ailesinde doğmasına karşın on yaşında Budizmin Jodo mezhebi üzerinde çalışmak için manastıra girdi, on dört yaşında bir Zen mezhebi olan Rinzai'yi uygulamaya başladı ve 1608 yılında Kyoto'da Daitoku-ji manastırına başrahip oldu. Efsaneye göre tüm Japon kılıç dövüşçülerinin en ünlüsü olan Miyamoto Musashi'nin öğretmeniydi. Yagyū Shinkage-ryū sisteminin kurucusu Yagyu Munenori, Şogun Tokugawa Iemitsu ve Japon İmparatoru Go-Mizuno ile de temasları olmuştu. Zen'in ruhunu kılıç dövüşü ve kaligrafiye taşımıştı. Yazmaları toplam altı cilttir ve günümüz savaş sanatı uygulayıcılarının üzerinde hâlâ etkili olmaya devam etmektedir.

Takuan Soho, yaşadığı dönemde ün ve popülerliğine rağmen kayıtsız tutumunu korumayı bilmiş ve ölüm döşeğinde öğrencilerine : "Bedenimi tapınağın ardındaki dağa gömün, üzerini toprakla örtün ve evlerinize gidin. Sutraları okumayın, tören yapmayın. Ne keşişlerden ne de halktan ödüller kabul etmeyin." demiştir.

Takuan'ın yaşadığı döneme gelinceye kadar kılıç sanatı, meditatif Zen ile tekniğin bir ifadesi olarak kabul edilegelmişti ancak Takuanla zen ile kılıç sanatı tam bir birleşim sağlamıştı ve onun kılıç üzerine görüş ve eserleri günümüze kadar gelen Japon kılıç dövüşü sanatının son derece derinden etkilemiştir. Takuan'ın düşünceleri zamanın Yagyu Munenori ve Miyamoto Musaşi gibi büyük ustalarının da eserlerini etkilemiştir.

Takuan'ın "Engellenmeyen Zihin" Eserinden

Unfettered Mind
  • Hiçbir şey üzerinde oyalanmadan aklımızı zenginleştirmeliyiz. Her tür işte, işinizi yapma düşüncesi ortaya çıktığı zaman, aklınız yapmakta olduğunuz şeye takılır. Yani bu pasaj, hiçbir yerde oyalanmadan aklımızı zenginleştirmemiz gerektiği anlamına gelir. Aklınız canlı olması gereken yerde canlı değilse, elleriniz çalışmaz; yürüyorsanız, hemen orada durursunuz. Fakat özgül şeyler yapmak için aklını zenginleştiren, gene de süreç içinde durup oyalanmayanlara çeşitli sanatlarda uzman denir.
  • Oyalanan akıldan, takılıp kalan akıl ortaya çıkar ve rutin varlığın sürekli kendini tekrarı da oradan başlar. Bu oyalanan akıl yaşam ve ölümün bağı olur.
  • Sorun, çiçek ve yaprakları gördüğünüz zaman bile çiçek ve yaprakları gördüğünüz bilinciyle orada durmamaktır.
  • Nihai nokta, gördüğün ve duyduğun zaman bile, aklı tek bir yerde bırakmamaktır.
  • Eğer tekniğin talimini yapmaz ve kalbinde yalnızca ilkeye yer verirsen beden ve ellerin işlemeyecektir. Eğer senin savaş sanatının terimleriyle konuşacak olursak tekniği çalışmak teknikle olur ve teknik sürekli şekilde uygulanırsa beş beden duruşu bir kılar. İlkeyi biliyor olsan bile kendini tekniğin kullanımından mükemmel derece özgür kılmalısın. Ve yanınanda iyi taşıdığın kılıcı kullanabiliyor olsan bile eğer ilkenin en derin yönlerini kendinde netleştirememişsen mükemmellikten kısa zamanda saparsın. Teknik ve ilke tıpkı bir yük arabasının iki tekeri gibidir.
  • Zihin durduğunda rakibin tarafından ele geçirilecektir. Diğer taraftan eğer zihin hızlı olmayı düşünür ve bir an önce eyleme geçmeyi düşünürse kendi düşüncesine yakalanacaktır.

Kaynakça

  • Takuan Soho/Wikipedi13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Thomas Cleary: Japon Savaş Sanatı, Çeviren Şen Süer Kaya, Anahtar Kitaplar, İstanbul, 1994.
  • Takuan Soho:Unfettered Mind, Trans. William Scott Wilson. Tokyo: Kodansha International, 2002.

Türkçede Takuan

  • Sınırsız Zihin, Arion Yayınevi, Çev. Özlem Yaşayanlar, İstanbul, 2008.

İngilizce'de Takuan

  • Unfettered Mind, the by Takuan Soho. Trans. William Scott Wilson. Tokyo: Kodansha International (JPN); Gift Ed edition (March 2003)
  • Immovable Wisdom: Zen Teachings of Takuan Soho, Nobuko Hirose (Editor), Element Books Ltd, 1992

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bilgi</span> İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü

Bilgi, genellikle geçerliliği veya doğruluğu varsayılacak şekilde mümkün olan en yüksek kesinlik derecesi ile karakterize edilen, kişiler veya gruplar için mevcut olan bir dizi gerçek. Bilginin tanımı kullanıldığı alana ve bakış açılarına göre değişiklik göstermektedir. Epistemolojide subje ile obje arasındaki ilişkiden doğan her türlü ürüne denir. Bilginin doğası, kökenleri ve boyutları ile ilgilenen dala epistemoloji adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Deneycilik</span> bilginin sadece veya öncelikle duyusal deneyimden geldiğini belirten teori

Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.

<span class="mw-page-title-main">Akılcılık</span> Ussun temel bilgi kaynağı olması gerektiğini savunan felsefi görüş

Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.

<span class="mw-page-title-main">Katana</span> kılıç türü

Katana, kavisli, tek ağızlı, iki elle tutulabilecek kadar uzun saplı bir Japon kılıcı. Japon samurayı tarafından kullanılan, geleneksel tek-yönlü, kıvrık kılıç çeşididir. Vakizaşi veya şoto ile ya da tanto ile eş olarak bilinen katana, buşi sınıfı savaşçılar olan bukeler tarafından kullanılırdı. İki silah beraber olduğunda büyük-küçük anlamına gelen dayişo olarak adlandırılır ve samurayların kişisel onur ve sosyal gücünü temsil ederdi. Uzun kılıç açık alanda yapılan dövüşlerde kullanılırken kısa kılıç yan silah olarak taşınır ve saplama amacıyla ya da yakın dövüşlerde ve seppuku için kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Samuray</span> Eski Japonyada soylu asker sınıfı

Samuray, eski Japonya'da soylu asker sınıfı için kullanılan bir terimdi. Samuray, eski Japoncada 'hizmet etmek' manasına gelen saburau kelimesinden türemiştir.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zazen</span>

Zazen (坐禅), Zen Budizminde oturarak yapılan meditasyona verilen Japonca isimdir. Zen pratiğinin kalbi olarak adlandırılır. Zazen, Çince zuo ve chan kelimelerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Miyamoto Musashi</span> Japon samuray, dövüş sanatçısı

Miyamoto Musaşi, ergenlik döneminde Miyamoto Bennosuke ya da Miyamoto Musana, ünlü Japon kılıç üstadı. Tarihte en yetenekli kılıç üstatları arasında yer aldığına inanılır. Çok genç yaştan itibaren girdiği birçok düello sayesinde kılıç kullanımı konusunda efsane hâline geldi. Hiyoho Niten İçi-riyu veya Nito Riyu stilinin babasıdır. Strateji, taktik ve felsefe hakkındaki Beş Çember Kitabı, bugün bile birçok kesim tarafından okunmaktadır.

Muşin (無心) yüksek düzeyli savaş sanatları eğitiminde kişinin yaşadığı bir bilinç durumudur. Terim, "zihin yokluğu olan zihin" anlamına gelen ve Zen'de kullanılan muşin no şin (無心の心), ifadesinin kısaltılmışıdır. Zihin yokluğu zihnin herhangi bir düşünce veya heyecan ile ilgilenmediği veya üzerine yoğunlaşmadığı ve her şeye açık olduğu durumu tanımlamakta kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yagyu Munenori</span>

Yagyū Munenori, Japon kılıç savaşçısı. Babası Yagyū "Sekishusai" Muneyoshi'den Yagyū Shinkage-ryū denilen kılıç dövüşü okulu liderliğini devraldı. Stili, Tokugawa Şogunluğu tarafından gözetilen iki resmi kılıç stilinden biriydi. Tokugawa'ya hizmet eden lordlardan biri feodal daimyo oldu. Tajima no Kami unvanını aldı.

<span class="mw-page-title-main">Dövüş sanatları</span>

Dövüş sanatları veya savaş sanatları, çeşitli kurallara bağlanarak sistemleştirilmiş fiziksel mücadele ve talim geleneklerinin ve spor dallarının ortak adı. Günümüzde bu sporlar; fitness, kendini koruma, zihinsel disiplin, karakter gelişimi, kendine güven ve karşılıklı mücadele amacıyla yapılmaktadır. Bir kısmı özel silah ve ekipmanlar gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Battōjutsu</span>

Battōjutsu , kılıç çekme teknikleri anlamına gelen Japonca bir terimdir. Bu kelime sıklıkla iaijutsu, battōdo veya iaido terimlerinin yerine kullanılır. Böyle olmasına karşın her terimin Japonca'da küçük farkları vardır. Ve bu terimler Japon savaş sanatlarının farklı ryu(okul)larında teknikleri birbirinden ayırmak için kullanılır. Battoujutsu eğitiminde kılıç ile kesmenin üzerinde durulur. Tüm bu terimler genel olarak kılıç teknikleri anlamına gelen kenjutsu veya kendo terimlerinden daha spesifiktir. Ve genellikle kılıcın saya(kın)nın dışında olduğu teknikleri ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kenjutsu</span> Antik Japon kılıç sanatı

Kenjutsu , Japon kılıcı katananın kullanımı üzerinde uzmanlaştığı bir geleneksel Japon savaş sanatıdır. Yüzyıllar boyunca buşi ve samuraylar tarafından kullanılmıştır. Kenjutsu genelde bir partnerle çalışılan formlardan oluşan bir idman yapısına sahiptir. Kata adı verilen önceden düzenlenmiş hareket dizileri yardımıyla teknikler öğretilir. Solo olarak ve bir veya daha fazla kişiyle yapılan kata çeşitlerine sahiptir. Birden fazla kişiyle yapılan katalara Kenşi Kata denir. Kenjutsu öğrenen kişiye Kenşi adı verilir.

Raşomon 1950 Japonya yapımı dramatik filmdir. Özgün adı Rashōmon'dur. (羅生門) Japon kısa hikâyesinin babası olarak anılan Ryūnosuke Akutagawa (1892-1927)'nın 1915 tarihinde yazdığı Rashomon ve Korulukta adlı iki kısa hikâyesinden uyarlanan filmi Akira Kurosawa yönetmiştir. Kurosawa aynı zamanda Shinobu Hashimoto ile birlikte filmin senaryosunu yazmış, ayrıca filmin kurgusunu da yapmıştır. Başlıca rollerinde Toşiro Mifune, Machiko Kyō, Masayuki Mori ve Takashi Shimura'nın oynadıkları filmin siyah beyaz görüntülerini Kazuo Miyagawa çekmiştir.

İaido , kısaltılmış hali iai, modern bir japon savaş sanatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kobudō</span>

Kobudō kalkan, kılıç ve ateşli silah kullanımına yönelik geleneksel yöntemlere ve çatışma ve binicilik ile ilgili yöntemlere verilen ortak bir isimdir. 古流武術 ve 古武術 bu kavramın alternatif yazımlarıdır. Çatı bir terim olarak kullanılan ko-ryū terimi de eski sanatları ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Japon dövüş sanatları</span>

Japon dövüş sanatları, Japonya'da oluşmuş çeşitli dövüş sanatlarına verilen isimdir. En az üç Japonca terim, Türkçe ifade "Japon dövüş sanatları" anlamında değişken olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İkkyū</span> Japon Budist keşiş ve yazar (1394–1481)

İkkyū eksantrik, ikon kırıcı bir Japon Zen Budist keşişi ve şairi. Japon sanat ve edebiyatının Zen tutum ve idealleriyle aşılanmasını sağlarken bekarlığa karşı duruşuyla Budist manastır töresine karşı gelmek de dahil olmak üzere Zen'in kendisi üzerinde de büyük etkisi olmuştur.