İçeriğe atla

Taktisite

Taktisite (taktiklik), bir polimer zincirindeki asılı grupların omurga üzerinde düzenlenme şeklini tanımlamak için kullanılan bir terimdir.[1] Taktisite, ikame gruplarının uzamsal düzeniyle ilgili olduğu için stereokimyanın bir uygulamasıdır.[2]

Bir polimerin taktikliği, asılı grupların polimer zincirinin hangi tarafında olduğuna göre belirlenir.[3] Erime aralığı, camsı geçiş sıcaklığı, çözünürlük vb. gibi fiziksel özellikler, polimer zincirindeki yan zincir ikame edicilerinin stereospesifik düzenlemesine bağlı olacaktır.[4] Bir polimerin taktisitesi, polimerin hangi sıcaklıkta eridiğini, bir çözücü içinde ne kadar çözünür olduğunu ve mekanik özelliklerinin anlaşılmasına da yardımcı olur.[5]

Polimerlerin taktisitesi

Taktiklik, yalnızca polimer zincir omurgasında asimetrik bir karbon olduğunda ortaya çıkar.[3] Tipik olarak, vinil monomerlerden (CH2CHX) elde edilen polimerlerde –R yan gruplarının zincir boyunca diziliş biçimi farklı olabilmektedir. -R yan gruplarının konumuna bağlı olarak izotaktik, sindiyotaktik ve ataktik polimer yapıları ortaya çıkar.[6]

İzotaktik

İzotaktik polimerlerde, yan gruplarının hepsi aynı yönelime sahiptir.[7] İzotaktik polimerler genellikle yarı kristaldir ve genellikle bir sarmal konfigürasyon (yapılandırma) oluşturur. Ziegler-Natta katalizörünün oluşturduğu polipropilen, izotaktik bir polimerdir.[5]

İzotaktik yapının şematik gösterimi
İzotaktik polipropilen

Sindiyotaktik

Sindiyotaktik polimerler, değişen yan grup düzenlemelerine sahiptir.[7] Metalosen kataliz polimerizasyonu ile yapılan sindiyotaktik polistiren, 161 °C'lik bir erime noktasına sahip kristaldir. Gutta percha aynı zamanda sindiyotaktik polimer için bir örnektir.[5]

Sindiyotaktik yapının şematik gösterimi
Sindiyotaktik polipropilen

Ataktik

Ataktik polimerlerde yan grup yönelimleri zincir boyunca rastgeledir.[7]

Ataktik yapının şematik gösterimi
Ataktik polipropilen

Polimerlerin taktisite kıyası

Taktisitelerine göre farklılık gösteren üç tip polistirenin yapısal formüllerini ve temel özelliklerini göstermektedir. Sırasıyla; ataktik, sindiyotaktik ve izotaktik polistiren.

Polimerin fiziksel özelliklerini kontrol etmenin birçok yönü vardır. İzotaktik ve sindiyotaktik polimerler, polimer zincirinde daha yüksek kristalliğe yol açan uzun menzilli düzen sağlar. Polipropilen, taktikselliğin polimerin fiziksel özellikleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğuna dair iyi bir örnektir. Ataktik polipropilen, polimer omurgasında çok az düzene sahiptir ve amorftur. En yaygın olarak, amorf polipropilen, doğrusal düşük yoğunluklu polipropilen (Linear low density polyethylene; "LLDPE") olarak adlandırılır. Bu polimer şeffaftır ve soda şişelerinde kullanılır. İzotaktik polipropilen (High Density Polyetylene; "HDPE"), mekanik mukavemet ve kristallik ekleyen uzun menzilli bir düzene sahiptir. Polipropilenin bu versiyonu çamaşır deterjanı şişelerinde kullanılır ve LLDPE gibi şeffaf değildir. Polipropilenin bu özelliği çok önemlidir. Bunun üzerine Ziegler ve Natta, izotaktik polipropilenin sentezinde kullanılabilecek bir katalizörü icat etmişlerdir. Bu katalizör günlük hayata önemli katkı sağlamıştır ve milyar dolarlık bir endüstri üretmiştir.[3]

Taktisite kıyasına bir diğer örnek ise, sindiyotatik ve izotatik poli (metil metakrilat)'ın camsı geçiş sıcaklığı (Tg) farkı 115 °K (Kelvin) aralığındadır. Bu, Gibbs-Di Marzio (1958) teorisine dayanan teorik bir türetme ile doğrulanmıştır. Hidrojen dışında sadece bir ikame grubuna sahip polimerler için, taktikliğin camsı geçiş sıcaklığı üzerindeki etkisi çok daha az belirgindir. Örneğin, polistiren ve poli (alkil akrilatlar) için, Tg'deki varyasyonlar sadece 20 °K civarındayken, poli (a-kloro akrilatlar) ve poli (α-metil stiren) varyasyonları için sırasıyla 90 °K ve 65 °K, gözlemlenmiştir. Bu davranışın açıklaması, alternatif zincir omurga atomları üzerindeki asimetrik çift taraflı grupların varlığı nedeniyle dönüşe eklenen sterik itmede yatmaktadır. Bir ataktik polimere kıyasla polimerin sertliğini önemli ölçüde artırmaktadır. Örneğin, genişletilmiş düzlemsel zikzak konfigürasyonları ve farklı sarmal formlar, yüksek düzeyde sindiyotaktik zincirlerde gözlenmez. Ayrıca, sindiyo ve izotaktik zincirlerdeki daha büyük düzen kristalleşmeyi destekler, yani taktik polimerler genellikle kristallidir. Aşağıdaki tablo, bazı sindiyotaktik, izotaktik ve ataktik (met)akrilat polimerler için cam sıcaklıklarını verir.[4]

Taktisitenin Camsı Geçiş Sıcaklığına Etkisi (°K)[4]
Polimer Tg (Ataktik) Tg (İzotaktik) Tg (Sindiyotaktik)
Poli (metil akrilat) 281 272 299
Poli (etil akrilat) 249 253 263
Poli (metil metakrilat) 378 319 433
Poli (n- bütil metakrilat) 293 249 361
Poli (izopropil akrilat) 267 264 285
Poli (metil a-kloroakrilat) 416 353 452
Poli (izopropil a-kloroakrilat) 363 321 392

Kaynakça

  1. ^ Makar, A. B.; McMartin, K. E.; Palese, M.; Tephly, T. R. (1 Haziran 1975). "Formate assay in body fluids: application in methanol poisoning". Biochemical Medicine. 13 (2): 117-126. doi:10.1016/0006-2944(75)90147-7. ISSN 0006-2944. PMID 1. 2 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 
  2. ^ Bin, How Wei (26 Ekim 2018). "Tacticity and Crystallinity : Some things can be arranged". Stereochemistry (İngilizce). 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 
  3. ^ a b c LLC, Anthony J. OLenick, Jr, Siltech. "Comparatively Speaking: Isotactic vs. Syndiotactic vs. Atactic in Polymers". Cosmetics & Toiletries. 29 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 
  4. ^ a b c "Tacticity". polymerdatabase.com. 11 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 
  5. ^ a b c "Tacticity". 31 Temmuz 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "POLİMERLERİN STEREOKİMYASI - ppt video online indir". slideplayer.biz.tr. 24 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 
  7. ^ a b c "DoITPoMS - TLP Library Polymer basics - Stereoregularity". www.doitpoms.ac.uk. 3 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Seramik</span> ısı etkisiyle hazırlanan inorganik, metalik olmayan katı

Seramik iyonik veya kovalent bağlara sahip metal ve metal olmayan inorganik bileşik içeren katı bir malzemedir. Yaygın kullanım örnekleri çanak-çömlek, porselen ve tuğladır.

Deoksiriboz veya bilinen adlarıyla D-Deoksiriboz ve 2-deoksiriboz, beş karbon atomu içeren ve aldehit grubu barındıran aldopentozların bir üyesidir. Deoksiriboz, penton riboz şekerinin 2 pozisyonundaki hidroksil grubunun hidrojen ile yer değiştirmesiyle oluşur, yani bu bir oksijen atomunun kaybı ile sonuçlanır. Hidroksil grubunun değişmesi aynı zamanda, halka yapısını C3'-endo pozisyonundan C2'-endo olacak şekilde değiştirir. Bu molekül, 1929 yılında Phoebus Levene tarafından keşfedilmiştir ve DNA nükleik asidinin önemli bir yapıtaşıdır.

<span class="mw-page-title-main">Aldehit</span>

Aldehitler, yapılarında karbonil grubuna bağlı bir hidrojenin olduğu organik bileşiklerdir. Düşük karbonlu aldehitler polar moleküller olup düşük ve yoğun fazlarda hidrojen bağı içermezler. Aynı karbon sayılı ketonlara göre kaynama noktası aldehitlerde daha yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Nişasta</span>

Nişasta, farin veya amidon, suda çözünmeyen, kompleks bir karbonhidrat. Bitkiler tarafından fazla glikozu depolamak için kullanılır. Endüstride tutkal, kâğıt ve tekstil yapımında kullanılır. Gıda sanayisinde kıvamlandırıcı, yemek yapımında sıvıları koyulaştırmakta kullanılır. Çoğunlukla tahıllardan ve patatesten elde edilen tatsız ve kokusuz bir tozdur.

<span class="mw-page-title-main">Plastik</span>

Plastik; karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O), azot (N) ve diğer organik ya da inorganik elementlerin oluşturduğu monomer adı verilen; basit yapıdaki moleküllü gruplardaki bağın koparılarak polimer adı verilen uzun ve zincirli bir yapıya dönüştürülmesi ile elde edilen malzemelere verilen isimdir. Plastik kelimesi, "şekillendirilebilen veya kalıplanabilen" anlamına gelen Yunanca πλαστικός (plastikos) ve "kalıplanmış" anlamına gelen πλαστός (plastos) kelimesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Polipropilen</span>

Polipropilen, otomotiv sanayiinde kullanılan parçalardan, tekstil ve yiyecek paketlemesine kadar çok geniş kullanım alanı olan termoplastik bir polimerdir. Monomer propilenin polimer hâle getirilmesi ile elde edilen polipropilen organik solventlere, asit ve bazlara karşı aşırı derecede dirençlidir.

<span class="mw-page-title-main">Polietilen tereftalat</span>

Polietilen tereftalat [bazen poli(etilen tereftalat) olarak da yazılır.] Eskiden PETP veya PET-P olarak veya genellikle en yaygın PET veya PETE olarak kısaltılan polyester ailesi reçinelerinden bir termoplastik polimer reçinedir. Genelde giysiler için elyaflarda, sıvılar ve gıdalar için kaplarda, üretim için termoformda ve mühendislik reçineleri için cam elyafla birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Termoplastik</span>

Termoplastik veya ısıyla yumuşayan plastik belirli sıcaklıkta bükülebilir veya kalıplanabilir hale gelen ve soğuduktan sonra katılaşan bir plastik polimer malzemedir.

Termoset, ısıtıldığında sertleşen ve bu halini sonsuza dek koruyan plastiktir. Termoset, polimerlerin ısıl davranışlarına göre ayrıldığı iki temel gruptan biridir, diğeri de termoplastiktir. Zincir molekülleri arasında bulundurdukları çapraz bağlar aracılığıyla üç boyutlu bir yapı oluşturarak, mekanik etki ve yüklemelere daha duyjitleşirler. Rijitleşmeleri, elastik modülü ve dayanımlarının diğer polimer çeşitlerine göre daha yüksek olmasını sağlar. Termoplastiklerde olduğu gibi yüksek sıcaklıklarda ikincil bağların zayıflaması veya kopması sonucu zincirlerin kayma-dönme hareketlerinden ötürü oluşan elastik-plastik deformasyonlar, termosetlerde görülmez. Çünkü Van der Waals bağlarının yerine çapraz bağların getirmiş olduğu rijitlik sebebiyle, geleneksel termosetlerin plastik şekil değiştirme kabiliyetleri diğer polimerlere göre yok denecek kadar azdır, yani gevrektirler. Gevrek olmaları, bir anlamda kırılma tokluklarının da göreceli olarak düşük olmasının bir sebebidir. Yüksek sıcaklıklarda mekanik özelliklerini korurlar, ısıl stabiliteleri yüksektir. Buna rağmen erimezler, viskoz davranış göstermezler. Eğer çapraz bağların deforme olabilmesine imkân verebilecek şekilde bir ısı artışı olursa, direkt olarak yanmaya başlarlar. Bu özellikleri sebebiyle geri dönüşümleri mümkün değildir. Çekme eğrilerine bakıldığında homojen elastik deformasyon sonucu akma sınırını hemen geçtiklerinde koptukları, kırıldıkları görülür. Bu da plastik deformasyon kabiliyetlerinin ne kadar düşük olduğuna işaret eden bir kanıttır. Termoset polimerler, yalnızca polimerleşme ve olgunlaşma sırasında şekillendirilebilir. Termoset malzemeler polimerizasyon ve olgunlaşma süreçlerini tamamladıktan sonra çapraz bağlı güçlü bir yapı oluştururlar, ısıya ve korozyona dayanımları termoplastik malzemelere göre daha yüksektir. Termoset plastiklere örnek olarak reçineler poliüretan, poliimid, polibütadien ve vulkanize kauçukları verebiliriz, termoplastik ürünlere örnek olarak ise polietilen, polipropilen ve polistireni verebilir. Cam güçlendirici plastikler olarak kullanılan doymamış polyester reçineler de termosetlere bir örnektir. Elastomerlerin çoğu termoset plastiklerdir ancak termoplastik elastomerler de vardır.

Monomer, diğer monomer molekülleri ile birlikte reaksiyona girerek daha büyük bir polimer zinciri veya üç boyutlu bir ağ oluşturabilen bir moleküldür, bu sürece polimerizasyon adı verilir.

Düzensiz sarım veya rastgele sarım, monomerlerin rastgele doğrultulu olup buna rağmen bitişik olanların birbirine bağlı oldukları bir polimer konformasyonudur. Belli bir şekil değil, bir makromolekül topluluğundaki tüm şekillerin istatistik bir dağılımıdır. Bu konformasyonun adının arkasında yatan kavram, spesifik, stabilize edici bir etkileşim olmayınca, polimer omurgasının tüm konformasyonları rastgele "örnekleyeceğidir". Çözelti halinde veya ergime sıcaklığının üzerinde olan, çoğu doğrusal, dalsız homopolimer, (yaklaşık) rastgele sarım şeklini alır. Birbirine eşit uzunlukta olmayan monomerlere sahip kopolimerler dahi rastgele sarım dağılımı gösterir, eğer altbirimler arasında spesifik etkileşim yoksa. Dallı polimerlerin parçaları da rastgele sargı şekli alabilir.

Adını Karl Ziegler ve Giulio Natta'dan alan bir Ziegler-Natta katalizi, 1-alkenlerin (alfa-olefinler) polimerlerinin sentezinde kullanılan bir katalizdür. Çözünürlükleriyle ayırt edilen iki geniş Ziegler-Natta katalizi sınıfı kullanılır:

Polimer kimyası, polimerlerin ve makromoleküllerin kimyasal sentezine, yapısına ve kimyasal ve fiziksel özelliklerine odaklanan bir kimya alt disiplinidir. Polimer kimyasında kullanılan ilkeler ve yöntemler, organik kimya, analitik kimya ve fiziksel kimya gibi çok çeşitli diğer kimya alt disiplinleri aracılığıyla da uygulanabilir. Pek çok malzeme tamamen inorganik metaller ve seramiklerden DNA ve diğer biyolojik moleküllere kadar polimerik yapılara sahiptir, ancak polimer kimyası tipik olarak sentetik, organik bileşimler bağlamında anılır. Sentetik polimerler, genellikle plastik ve kauçuk olarak adlandırılan, günlük kullanımdaki ticari malzemeler ve ürünlerde her yerde bulunur ve kompozit malzemelerin ana bileşenleridir. Polimer kimyası, her ikisi de polimer fiziği ve polimer mühendisliğini kapsayacak şekilde tanımlanabilen daha geniş polimer bilimi veya hatta nanoteknoloji alanlarına da dahil edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Polilaktik asit</span>

Polilaktik asit veya polilaktit (PLA) omurga formülü (C3H4O2)n ya da [–C(CH3)HC(=O)O–]n olan, su kaybı ile laktik asit C(CH3)(OH)HCOOH yoğunlaştırmasıyla (dolayısıyla adı) elde edilmiştir. Ayrıca temel tekrarlayan birimin döngüsel dimeri olan laktit [–C(CH3)HC(=O)O–]2 'in halka açma- polimerizasyonu ile de hazırlanabilir.

Genellikle polimer malzemeleri tasarlayan, analiz eden ve değiştiren bir mühendislik alanıdır. Polimer mühendisliği, petrokimya endüstrisi, polimerizasyon, polimerlerin yapısı ve karakterizasyonu, polimerlerin özellikleri, polimerlerin birleştirilmesi ve işlenmesi ve ana polimerlerin tanımı, yapı özellik ilişkileri ve uygulamalarının yönlerini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">PLGA</span>

PLGA, PLG veya poli(laktik-ko-glikolik asit), biyolojik olarak bozunabilirliği ve biyouyumluluğu nedeniyle bir dizi Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onaylı terapötik cihazda kullanılan bir kopolimerdir. PLGA, glikolik asit ve laktik asidin siklik dimerleri (1,4-dioksan-2,5-dionlar) olmak üzere iki farklı monomerin halka açma kopolimerizasyonu yoluyla sentezlenir. Polimerler, rastgele veya blok kopolimerler olarak sentezlenebilir ve böylece ek polimer özellikleri kazandırır. Bu polimerin hazırlanmasında kullanılan yaygın katalizörler arasında kalay(II) 2-etilheksanoat, kalay(II) alkoksitler veya alüminyum izopropoksit bulunur. Polimerizasyon sırasında, ardışık monomerik birimler PLGA'da ester bağlarıyla birbirine bağlanır, böylece ürün olarak doğrusal, alifatik bir polyester verir.

Polimerlerin kristalizasyonu, moleküler zincirlerinin kısmi hizalanmasıyla ilişkili bir işlemdir. Bu zincirler birlikte katlanır ve sferülit adı verilen daha büyük küresel yapılar oluşturan lamel adı verilen düzenli bölgeler oluşturmaktadır. Polimerler, erime, mekanik gerdirme veya çözücü buharlaşmasından soğutma üzerine kristalleşebilmektedir. Kristalleşme, polimerin optik, mekanik, termal ve kimyasal özelliklerini etkilemektedir. Kristallik derecesi farklı analitik yöntemlerle tahmin edilmektedir ve genellikle "yarı kristal" olarak adlandırılan kristalize polimerlerle tipik olarak %10 ile %80 arasında değişmektedir. Yarı kristalli polimerlerin özellikleri, sadece kristallik derecesi ile değil, aynı zamanda moleküler zincirlerin boyutu ve yönü ile de belirlenmektedir.

Polimer fiziğinde, sferülitler dalsız lineer polimerlerin içindeki küresel yarı kristal bölgelerdir. Oluşumları, polimerlerin eriyikten kristalleşmesi ile ilişkilidir ve çekirdeklenme bölgelerinin sayısı, polimer moleküllerinin yapısı, soğutma hızı vb. gibi çeşitli parametreler tarafından kontrol edilmektedir. Bu parametrelere bağlı olarak sferülit çapı birkaç mikrometreden milimetreye kadar geniş bir aralıkta değişebilmektedir. Sferülitler, bir polimerdeki düzensiz bölgelere kıyasla daha yüksek yoğunluk, sertlik ve aynı zamanda kırılganlık ile sonuçlanan oldukça düzenli lamellerden oluşmaktadır. Lameller, esneklik ve darbe direnci sağlayan amorf bölgelerle birbirine bağlanmaktadır. Lameller içindeki polimer moleküllerinin hizalanması, bir optik mikroskopta çapraz polarizörler arasında kürecikler görüntülendiğinde, bir Malta haçı da dahil olmak üzere çeşitli renkli desenler üreten çift kırılma ile sonuçlanmaktadır.

Silikon kauçuk, karbon, hidrojen ve oksijen ile birlikte silikon içeren silikondan oluşan bir elastomerdir.

<span class="mw-page-title-main">Mühendislik plastiği</span> genellikle mekanik parçalar yapmak için kullanılan plastikler

Mühendislik plastikleri, yaygın olarak kullanılan emtia plastiklerinden daha iyi mekanik veya ısıl özelliklere sahip bir plastik malzeme grubudur.