İçeriğe atla

Tahmin

Tahmin, gündelik dilde, bilinmeyen bir şey hakkında rastgele veya belirsiz bilgi kullanarak bir sonuca varmaktır. Elde var olan bilgiye dayanarak bir çıkarım yapılır, bu çıkarıma dayanarak geleceğe dönük bir öndeyi yapılabilir. Hem çıkarım (eğer eksik bilgiye dayalıysa), hem de öndeyi için gündelik dilde tahmin sözcüğü kullanılır.

Eksik bilgi ile çıkarım yapma kavramının spesifik anlamlarına karşılık gelen daha özelleşmiş kavramlar vardır. Tahmin edilen şey bir nicelik ise kestirim, bir anlam ise yorum, bir bilimsel olgu ise hipotez, bir matematiksel teorem ise konjektür, bir hastalığın seyri ise prognoz denir. Geleceğe ait tahmin için öngörü, öndeyi veya yordama denir ama bu tahmin, doğaüstü bilgilere veya duyumlara dayalıysa buna kehanet, falcılık, durugörü veya içe doğma denir.

Çıkarım için kullanılan bilgiler, duyular yoluyla da elde edilmesi durumunda net algılanamayan bir duyum da tahmin konusu olabilir, bu durumda tahminin içine algılama ve tanıma kavramları da girer. Tahmin yapılırken elde olmayan bazı bilgilerin doğru olduğu veya bunların olasılığı varsayılabilir. Kehanet veya falcılıkta ise elde bilgi olup olmadığı tartışmalıdır. Olasılığı en yüksek tahmin edilen şeye (ve bunun yarattığı duyguya) beklenti denir.

Felsefedeki anlamıyla ise spekülasyon (fikir yürütmek), olasılıklara dayalı çıkarımlarla tahminî bir sonuca varmaktır. Anlamlar hakkında tahminlere ise yorum denir, örneğin rüya yorumları.

Kestirim

Kestirim, bir sonucun hesaplanarak elde edilen bir yaklaşımıdır, hesaplama için kullanılan bilgi eksik veya belirsiz olsa dahi elde edilen sonuç pratik anlamda kullanılabilirdir. Kestirim teorisi, istatistik ve sinyal işlemenin bir dalıdır, ölçülmüş veya gözlemlenmiş verilere dayanarak parametrelerinin kestirilmesi ile ilgilidir. Eğer tahmin edilen, bir gruba aidiyet ise, bu konu istatistik sınıflandırmanın sahasına girer.

Matematikte yaklaşıklama (veya yaklaşıklık) veya kestirme, kendisi kolaylıkla hesaplanamayana bir niceliğin tipik olarak alt ve üst sınırlarının bulmak demektir. İlk sonuçlar kullanılmaz derecede belirsiz olsa da, hesaplamanın sonucu elde edilen özyineli girdi ile çıktı yinelemeli olarak temizlenebilir ve sonuç yaklaşık olarak doğru ve kesin olabilir.

Öndeyi ve öngörü

Öndeyi veya yordama olayların gelecekte nasıl gerçekleşeceğine dair bir deyimdir, çoğu zaman tecrübe veya bilgiye dalıdır. Bir öndeyi belli bir sonuç beklentisi hakkında olabileceği gibi bir grup sonucu da içerebilir.[1] Gündelik dilde bazen kehanet de denir. Bu kavram için "öngörü" karşılığı da kullanılmakla birlikte, öngörmek aynı zamanda "planlamak", "kararlaştırmak", "göz önünde tutmak" anlamına da gelmekte olduğu için[2] bu kullanım kavram kargaşasına yol açabilir. Ertesi günkü hava durumunun nasıl olacağını söylemek bir öndeyi veya yordamadır.

Konjektür ve hipotez

Matematikte konjektür, kanıtlanmamış, doğru görünen ve hatalı olduğu kanıtlanmamış bir önermedir. Bilimde ise hipotez, gözlemlenebilir bir olgu için öne sürülen bir açıklamadır. Psikolojide bir olayın nedeni hakındaki tahminlere çıkarım denir.

Kehanet ve falcılık

Kehanet, doğaüstü yollardan gizli, bilinmeyen şeyleri veya geleceği tahmin etme işidir. Kahinlerin etkinliklerinin sosyal bir boyutu vardır. Belli âdet veya kurallara göre ve çoğu zaman sosyal bir özellikleri vardır. Falcılık ise daha çok gündelik hayatla ilgilidir ve kişisel amaçlıdır.

Varsayım

Varsayım eldeki bilgiler incelenmeden doğru olduğu sayılan bir önermedir. Tahmin yürütülürken elde olmayan bazı bilgilerin doğru olduğu varsayılabilir.

Psikoloji ve parapsikolojide

Beklenti, (epistemik anlamda, en çok gerçekleşmesi muhtemel sayılan şeydir. Beklentiler kültürel birikimimizle ilişkilidir, örneğin yazı-tura atarken paranın yere geri düşmeme beklentisi, uzay çağından önce olmayan bir beklentidir.

Tahmin yürütmekte kullanılan bilgi ve duyumların doğaüstü olması Parapsikolojinin sahasıdır. Prekognisyon (önsezi) geleceğe ait sezilere dayanan algılardır, bunlar şimdiki zamana ve duyularımıza dayalı olmayan bilgilerdir. Duru görüm, duyular dışında yollar ile bir kişi, cisim, yer veya olay hakkında bilgi edinmektir.

Felsefe

Felsefedeki anlamıyla ise spekülasyon (fikir yürütmek), olasılıklara dayalı çıkarımlarla tahminî bir sonuca varmaktır.

Edebiyat, antropoloji, sosyoloji gibi mutlak doğruların olmadığı sahalarda bir şeyin varlık nedeni veya anlamı hakkında yorum yapmak bir diğer tahmin türüdür, bu, yorumsama (hermeneutik) sahasının konusudur.

Tıp

Prognoz (Yunanca πρóγνωσις - ön bilgi), gelecekte olacak olaylar, gelişmeler veya şartlar hakkında bir deyimdir. Bu terim tıpta bir hastalığın gelişimi, süresi ve sonucunu hakkındaki beklenti olarak kullanılır.

Kaynakça

  1. ^ "öndeyi". Türk Dil Kurumu. Erişim tarihi: 3 Ekim 2010. []
  2. ^ "öngörmek". Türk Dil Kurumu. 1 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Matematiksel ispat</span> ilgilenilen bir önermenin, belirli aksiyomlar esas alınarak, doğru olduğunu gösterme yöntemi

Matematiksel ispat, matematiksel bir ifade için türetilmiş varsayımların mantıksal olarak doğru olduğu sonucunu garantileyen, çıkarımsal bir argümandır. Argüman, teoremler gibi önceden oluşturulmuş diğer ifadeleri kullanabilir; lakin prensipte her delil, kabul edilen çıkarım kurallarıyla birlikte yalnızca aksiyom olarak bilinen belirli temel veya orijinal varsayımlar kullanılarak oluşturulabilir.

Teori veya kuram, bilimde bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler temel alınarak yapılan bir açıklamasıdır. Kuram, herhangi bir olayı açıklamak için kullanılan düşünce sistemidir. Genel anlamda kuram, bir düşüncenin genel, soyut ve ussal olmasıdır. Ayrıca bir kuram, açıklanabilir genel bağımsız ilkelere dayanmaktadır. Bu ilkelere bağlı kalarak doğada sonuçların nasıl örneklendirileceğini açıklamaya çalışır. Sözcüğün kökü Antik Yunan’dan gelmektedir. Ancak günümüzde birçok ayrı anlamlarda kullanılmaktadır. Kuram, varsayımla (hipotez) aynı anlama sahip değildir. İkisinin de anlamı başkadır. Kuram bir gözlem için açıklanabilir bir çerçeve sağlar ve kuramı sağlayacak olan sınanabilir varsayımlar tarafından desteklenir.

<span class="mw-page-title-main">Bilgi</span> İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü

Bilgi, genellikle geçerliliği veya doğruluğu varsayılacak şekilde mümkün olan en yüksek kesinlik derecesi ile karakterize edilen, kişiler veya gruplar için mevcut olan bir dizi gerçek. Bilginin tanımı kullanıldığı alana ve bakış açılarına göre değişiklik göstermektedir. Epistemolojide subje ile obje arasındaki ilişkiden doğan her türlü ürüne denir. Bilginin doğası, kökenleri ve boyutları ile ilgilenen dala epistemoloji adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">İstatistik</span>

İstatistik veya sayım bilimi, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır. Bu çerçevede yapılan işlemlerin tümüne sayımlama denir.

<span class="mw-page-title-main">Kaos teorisi</span>

Kaos teorisi, kaos kuramı veya kargaşa kuramı; yapısal olarak bir fizik teorisi ya da matematiksel bir tümevarım değil, fiziksel gerçeklik parçalarının bir bütün olarak eğilimini açıklamaya yarayan bir yöntemdir.

Regresyon analizi, iki ya da daha çok nicel değişken arasındaki ilişkiyi ölçmek için kullanılan analiz metodudur. Eğer tek bir değişken kullanılarak analiz yapılıyorsa buna tek değişkenli regresyon, birden çok değişken kullanılıyorsa çok değişkenli regresyon analizi olarak isimlendirilir. Regresyon analizi ile değişkenler arasındaki ilişkinin varlığı, eğer ilişki var ise bunun gücü hakkında bilgi edinilebilir. Regresyon terimi için öz Türkçe olarak bağlanım sözcüğü kullanılması teklif edilmiş ise de Türk ekonometriciler arasında bu kullanım yaygın değildir.

Hakikat kapısı, Alevîlik'te hakikat demek doğrudan Tanrı vergisi olarak kalbe, gönülde doğan anlam, sezgi ve bilgi demektir. İlham, yalnızca arınmış gönüllere iner. İlhamda aldanma ve yanılma olasılığı yoktur. Hakk'ı görme, tanrısal alemin gücü içerisinde erime, sonsuzlaşarak “bekalaşma” hakikat evresinde gerçekleşir. Kamil insan olma yolculuğunun sonuncusu ve yetkinliğe varma aşamasıdır. “Muhibler”le özdeşleşilir. Bu evrede Hakk’tan halka inilir, yararlı işler yapılır. Düşünce aktarımında son derece cesur ve kurulu düzenin kurallarını yıkıcı, dünyasal yaşamını kurallara alan her türlü baskıya karşı tepkici bir tutum sergilenir. Dört Kapı Kırk Makam inancında Hakikat kapısının makamları şunlardır:

Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır. Kavram Yunanca rhētorikos (ῥητορικός) "hitabet" kavramından türemiştir. Antik Yunanistan'da MÖ 5. yüzyılda Sokrates çevresindekiler tarafından kullanılmış olan bu kelime, ilk kez Platon’un Gorgias adlı eserinde geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Büyü</span> doğaüstü eylemleri içeren inanç ve uygulama türleri

Büyü veya sihir, insanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem.

<span class="mw-page-title-main">Telepati</span> bireyler arasında duyulardışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya görüntünün aktarılması

Telepati ya da uzaduyum, bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıdır. Bir başka deyişle, telepati parapsikolojide incelenen paranormal bir yetenek olup, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıdır. Terim eski Yunancadaki “uzak” anlamına gelen tele (τηλε) sözcüğü ile “etkilenme, tesir almış olma, hissetme” anlamlarına gelen patheia (πάθεια) sözcüğünün birleştirilmesiyle elde edilmiş olup önceden kullanılan “düşünce aktarımı” teriminin yerini almak üzere SPR’nin kurucularından Fredric W. H. Myers tarafından 1882’de ortaya atılmıştır. Birçok Doğu Bloğu ülkesinde telepati yerine "bio enformasyon" terimi kullanılmıştır.

Eleştirel düşünme akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan bir düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme yerine kimi zaman tartışma mantığı ya da biçim dışı (enformel) mantık terimleri de kullanılmaktadır. Sorgulama ve şüpheciliğe dayanan eleştirel düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini de içermektedir. Bu yönüyle diğer bir düşünme biçimi olan yaratıcı düşünmeyi tamamlamaktadır.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Beklenti etkisi, edebiyat ve psikolojide bir olgudur. "Kendini gerçekleştiren kehanet" ya da "Pygmalion etkisi" olarak da adlandırılan bu olgu; kişinin, bir süre sonra başkalarının ona ilişkin beklentilerine denk düşen davranışlar sergilemesi şeklinde açıklanabilir. Beklenti etkisi bilimde, mitolojide ve sanatta değişik boyutlarıyla işlenmiştir. Sosyal psikolojide başlangıçta gerçekliği olmayan bir durum hakkındaki beklentilerin gerçekleşmesine yol açma süreciyle beklenen davranışın sergilenmesi sonucu, olmayan bu halin gerçeğe dönüşmesi biçiminde "self fulfilling prophecy" teorisi olarak tanımlanır. Yani kişi kendi kehanetini kendi yerine getirir. olumsuz duygular, olumsuz sonuçlar doğurur. Bu teori 1911 yılında iki Alman araştırmacının bir at üzerindeki deneyleriyle bilimsel platforma oturtulmuştur. İnsandaki bilinçaltının beklenti etkisini açıklamaktaki rolü büyüktür.

Güven aralığı, istatistik biliminde bir anakütle parametresi için bir çeşit aralık kestirimi olup bir çıkarımsal istatistik çözüm aracıdır. Bir anakütle parametre değerinin tek bir sayı ile kestirimi yapılacağına, bu parametre değerini kapsayabilecek iki sayıdan oluşan bir aralık bulunur. Böylece güven aralıkları bir kestirimin ne kadar güvenilir olduğunu gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Doğruluk ve kesinlik</span> bir niceliğin ölçüm değerinin asıl değerine olan yakınlık derecesi

Mühendislik, endüstri ve istatistikte, bir ölçüm sisteminin doğruluğu, bir niceliğin ölçüm değerinin asıl (gerçek) değerine olan yakınlık derecesidir. Bir ölçüm sisteminin kesinliği, aynı şartlardaki ölçümlerin aynı sonucu verme derecesidir. Gündelik dilde iki terim eş anlama gelebilmekteyse de bilimsel yöntemde ikisi özellikle ayrı ayrı kullanılımaktadır.

Epistemolojideki anlamıyla beklenti, belirsiz şartlar altında olması en muhtemel sayılan şeydir. Geleceğe ait bir inanç olan beklenti, gerçekçi olabilir veya olmayabilir. Beklenenden daha kötü bir sonuç hayal kırıklığı duygusu doğurur. Beklenmeyen bir şey gerçekleşirse bu bir sürprizdir. Beklenti, kültürel altyapıya dayalıdır, neyin mümkün olabileği, hem geçmiş deneyimlere hem de kültürel gelişim sonucu bireylerin hayal edebildiği olasılıklar tarafından belirlenir.

Çıkarımsal istatistikte, boş hipotez, sıfır hipotez ya da sıfır hipotezi, beklenenin dışında bir durumun olmadığını, mesela gruplar ya da değişkenler arasında bir ilişki bulunmadığını veya ölçülen iki olgunun arasında bir fark olmadığını kabul eden genel bir önermedir. Örneğin tıpta, denenen bir tedavinin etkisiz olması; hukukta, sanığın suçsuz olması birer boş hipotezdir. Modern bilim hipotezler üretip bunları test ederek ilerler; bir boş hipotezinin belirli bir güvenilirlik aralığında istatistiksel olarak kabul ya da reddedilmesi hipotez testleriyle yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Argüman</span> ikna etmeye çalışmak ya da sabitleştirmek veya gerçek bir sonuca varmak

Mantık ve felsefede argüman; sonuç ve onun doğruluk derecesini belirlemeye yönelik verilen öncüllerden kurulmuş bir dizi ifadedir. Bir argüman ifadelerden oluşur. Bunlardan biri sonuç, diğerleri sonucun doğruluğuna dayanak olarak verilen öncüllerdir. Herhangi bir düşünceyle karşılaştığımızda, o düşüncenin içerdiği esas iddiayı ileten ifade argümanın sonucu; onu destekleyen diğer tüm ifadeler argümanın öncülleridir. Bir argümanın doğal dildeki mantıksal formu, sembolik biçimsel dilde temsil edilebilir ve doğal dilden bağımsız şekilde, matematik ve bilgisayar bilimlerinde biçimsel olarak tanımlanmış argümanlar yapılabilir.

Adaptif beklentiler diğer bir ifadeyle "Uyarlayıcı bekleyişler" Ekonomi'de, insanların geçmişte olanlara dayanarak gelecekte ne olacağına dair beklentilerini oluşturdukları varsayılan bir süreçtir. Örneğin, insanlar gelecekteki enflasyon oranına ilişkin bir beklenti oluşturmak istiyorlarsa, bazı tutarlılıklar çıkarmak için geçmiş enflasyon oranlarına başvurabilirler ve daha fazla yılı dikkate aldıkça daha doğru bir beklenti elde edebilirler.

Bilimsel kuram; iyi kanıtlanmış, sürekli olarak test edilen ve doğrulanan deney ve gözlem ile bilimsel metot aracılığıyla elde edilen, doğanın bazı yönlerinin açıklamasıdır. Tüm bilimsel bilgiler gibi, bilimsel kuramlar doğaları gereği tümevarımsaldır, tahmin edilebilir gücü ve açıklayıcı kuvveti amaçlar. Bilimsel bir kuramın gücü, açıklayabildiği durumların çeşitliliği, anlaşılabilirliği ve kolaylığı ile ilişkilidir. Yeni bilimsel kanıtlar elde edildikçe, yeni bulgulara uymaması durumda, bilimsel bir kuram reddedilebilir ya da değiştirilebilir. Böyle durumlarda, daha doğru bir kuram benimsenir. Bazı durumlarda, doğruluğu kesin olmayan, değiştirilmemiş bir bilimsel kuram, özel bazı durumlara benzerliği açısından kullanışlı ise yine de kuram olarak ele alınır. Bilimsel kuramlar test edilebilir ve yanlış/çürütülebilir tahminler üretebilirler. Bilimsel kuramlar doğal olaylardan sorumlu bazı nedensel elementleri açıklarlar ve fiziksel evrenin yönleri ile elektrik, kimya, astronomi gibi özel araştırma alanlarını tahmin etmek ve açıklamak için kullanılırlar. Bilim insanları kuramları, teknolojiyi geliştirmek ve hastalıklara çare bulmak gibi amaçlar dışında, daha sonraki bilimsel bilgiler için temel olarak da kullanırlar. Bilimsel kuramlar, bilimsel bilginin en güvenilir, en kesin ve kapsamlı formudur. Bu, varsayım, hipotez ya da tahmin anlamlarına gelebilen kuram kelimesinin genel kullanımından büyük ölçüde farklıdır.