İçeriğe atla

Taşlıcalı Yahya

Âşık Çelebi’nin Meşâirü’ş-şuarâ adlı tezkiresinde Taşlıcalı Yahyâ’nın tasvir edildiği sayfa (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 772, vr. 240a)

Taşlıcalı Yahya ya da Dukaginzâde Yahyâ, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış Osmanlı askeri ve divan edebiyatı şairidir.

Yaşadığı dönemde Fuzuli'den sonra en büyük mesnevi şairi olarak tanınmıştır. Kanuni’nin emri ile boğdurulan Şehzade Mustafa için yazdığı “Şehzade Mersiyesi”, en ünlü eseridir.

Yaşamı

Doğum tarihi kesin olarak bilinmez. 1488-1489 yıllarından birinde doğduğu iddia edilir. Doğum yerinin Arnavutluk olduğu ve soyunun oranın önemli soylu ailelerinden biri olan Dukagin sülalesine dayandığı sanılmaktadır.[1][2]

Küçük yaşta devşirme olarak Yeniçeri Ocağına asker olarak alındı ve Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde asker olarak yetiştirildi. Yeniçeri Ocağına bağlı Acemioğlanlar Ocağı'nda iken askerilik yeteneği yanında edebiyata yatkınlığı ve yazdığı şiirler farkedildi.

Kendisine Kemal Paşazade’den, Kadri Efendi’den, Fenarizade Muhyiddin Çelebi'den dersler aldırtıldı. Onun bu yatkınlığı ve aldığı dersler önemli devlet adamları ile tanışmasını ve yardım görmesini yükselmesini sağladı.

Yavuz Sultan Selim döneminde Mısır ve Çaldıran Seferleri ile Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki pek çok savaşa da asker olarak katıldı. Gerek gördüğü yardım ve ilgi, gerekse askerlik alanındaki cesareti edindiği dostlar kadar kıskançlıklara ve düşman kazanmasına neden oldu. Örneğin şair Hayâlî ile takıştığı o dönemde bilinmektedir.

Şehzade Mustafa Mersiyesi

1553’te Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi üzerine Kanuni'ye ve onun yakınlarındaki kişilere karşı yazdığı mersiye, şehzadenin ölümünde rol oynadığı bilinen himaye gördüğü eski dostu sadrazam Damat Rüstem Paşa ile takışmasına yol açtı. Kaleme aldığı bu eser nedeniyle Damat Rüstem Paşa'nın emriyle yakalandığı ancak Kanuni'nin şiire olan düşkünlüğü ve oğlunun öldürülmesi nedeniyle yaşadığı vicdan azabı yüzünden sultan tarafından affedilerek ceza verilmediği iddia edilir[]. Öte yandan "Şehzade Mustafa Mersiyesi"'nin asker, yeniçeri ve halk arasında infiale neden olmasının Kanuni tarafından sadrazam Damat Rüstem Paşa'nın azledilme nedenlerinden biri olduğu ayrıca bu mersiyenin ardından şair Sami gibi pek çok divan şairinin Şehzade Mustafa'nın ölümü ile ilgili Kanuni ve yanındakileri eleştiri mahiyetinden mersiyeler yazdığı bilinmektedir.[3]

Sürgüne gidişi

Rüstem Paşa’nın yerine sadrazam olarak atanan Kara Ahmet Paşa'nın bir süre sonra Kanuni'nin emriyle öldürülmesinden sonra yeniden işbaşına gelen Rüstem Paşa, şairin bütün malvarlığına el koymuş, onu maaşlı olarak sürgüne göndermiştir. Aşık Çelebi'ye göre sürgüne gönderildiği yer Bosna'da Zvornik Sancağı iken[2] kimi yazarlar sürgün yerinin Temeşvar vilayeti olduğunu iddia etmektedirler.[3]

Şairin sürgün edildiği bölgede sürekli olarak kalıp kalmadığı sonradan bu kararın kalkıp kalmadığı da bilinmemektedir. Bununla birlikte edebiyat faaliyetlerine devam ettiği ve Zigetvar seferi öncesi Kanuni'ye bir kaside sunduğu belirtilmektedir.

Ölüm tarihi üzerinde de bir anlaşmazlık olsa da çoğunluk tarihçi ve kaynak onun 1582 yılında vefat ettiğini belirtmektedir. Şairin mezarının yeri de tartışmalıdır, bir kısım kaynaklar, mezarının Zvornik'te, kimileri de İstanbul'da olduğunu söylerse de, Bursalı Mehmet Tahir Bey ve Muhammed Hadzijahic de, Bosna Evliya Kataloğu'nda şairin Loznica'da öldüğünü söylemektedirler.[2]

Başlıca eserleri

Şairin bilinen ve ünlü 5 büyük mesnevisi bulunmaktadır. Bu mesnevilerin isimleri;"Gencine-i Raz","Kitab-ı Usul", "Gülşen-i Envar", "Yusuf u Züleyha", "Şah u Geda"'dır.

"Yusuf u Zeliha", bilinen en ünlü mesnevisidir. Bunun dışında Şah u Geda mesnevisinde Ayasofya gibi tarihî eserlerin tasvirlerinin bulunması mesnevinin önemini artırmaktadır.

Mesnevileri haricinde önemli eserleri arasında şairin çeşitli şiirlerinden oluşan bir “Divanı” ve “Hamsesi” bulunur.

Popüler kültürdeki yeri

2011 yapımı Muhteşem Yüzyıl isimli televizyon dizisinde Serkan Altunorak tarafından canlandırılmıştır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hürrem Sultan</span> Osmanlı padişahı I. Süleymanın nikâhlı eşi II. Selimin validesi Kadınlar Saltanatını başlatan sultandır

Hürrem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam Halifesi I. Süleyman'ın nikâhlı eşi, sonraki padişah II. Selim ile Şehzade Mehmed, Mihrimah Sultan, Şehzade Abdullah, Şehzade Bayezid ve Şehzade Cihangir'in annesi, Haseki Sultan.

<span class="mw-page-title-main">Bâkî</span> Türk divan edebiyatı şairi

Bâkî ya da asıl adıyla Mahmud Abdülbâkî, Türk divan şairi.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

<span class="mw-page-title-main">Şehzade Bayezid (I. Süleyman'ın oğlu)</span> l.Süleymanın eşi Hürrem Sultandan olan oğlu

Şehzade Bayezid, I. Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olma üçüncü şehzadesidir. Kütahya, Konya ve Karaman sancak beyliklerinde bulunmuştur.

Mersiye, şiirin temel konularından biridir. Ölülerin ardından, onların kaybı nedeniyle duyulan derin üzüntüyü ifade etmek için yazılan ağıt şiirlerini adlandırmak için kullanılan edebî bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Rüstem Paşa</span> 33. Osmanlı sadrazamı

Rüstem Paşa, Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 28 Kasım 1544 - 6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555 - 10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Kara Ahmed Paşa,, Kanuni Sultan Süleyman döneminde 6 Ekim 1553 ile 28 Eylül 1555 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. I. Selim'in en küçük kızı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın en küçük kız kardeşi Fatma Sultan'ın eşidir.

Mere Hüseyin Paşa, II. Osman'ın yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek öldürüldüğü ve amcası I. Mustafa'nın ikinci kez tahta geçirildiği anarşi sırasında 13 Haziran 1622 - 8 Temmuz 1622 ve 5 Şubat 1623 - 30 Ağustos 1623 tarihleri arasında iki kez olmak üzere toplam yedi ay on sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Gürcü Hadım Mehmed Paşa I. Mustafa'nın ikinci kez tahtan indirilmesinden hemen önce 21 Eylül 1622 - 5 Şubat 1623 tarihleri arasında dört ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

Yenişehirli Avni, 19. yüzyıl divan şairi.

<span class="mw-page-title-main">Lala Mustafa Paşa</span> 38. Osmanlı sadrazamı

Lala Mustafa Paşa, III. Murad saltanatında 28 Nisan 1580 ile 7 Ağustos 1580 tarihleri arasında üç ay dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Nahcıvan Seferi, Kanuni Sultan Süleyman'ın Safevî Devleti üzerine yaptığı üçüncü büyük seferdir.

<span class="mw-page-title-main">Şehzade Mustafa</span> Osmanlı padişahı I. Süleymanın oğlu

Şehzade Mustafa veya Mustafa Çelebi, Kanuni Sultan Süleyman ve Mahidevran Sultan’ın oğludur. 1533'ten 1541'e kadar Manisa, 1541'den 1553'e kadar ise Amasya valisi olarak görev yapmıştır. 1553 yılında, babasının emriyle idam edilmiştir.

Celâlzâde Mustafa Çelebi, Osmanlı Devleti döneminde yaşamış olan Türk devlet adamı, tarihçi. I. Süleyman'ın padişahlık yaptığı zamanlarda, devletin önemli tarihçileri arasında gösterilen Mustafa Çelebi, Tosyalı Kadı Celâl'in oğludur.

16.yyda yaşamış, Kanuni dönemi divan şairlerindendir. Mersiyeleri ile ün yapmıştır. Şehzade Mustafa ile ilgili mersiyeleri ünlüdür.

Figânî, 16. yüzyıl Osmanlı divan şairi.

Semiz Ahmed Paşa ; 13 Ekim 1579'dan 27 Nisan 1580'deki ölümüne kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun Sadrazamı olarak görev yapan bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Divan şairi</span>

Divan şairi, belli kıstasları ve mazmunları bulunan divan edebiyatı içinde eserler veren şairlere verilen addır. Eski Türk edebiyatını içerdiği gibi İslam coğrafyasındaki diğer dillerin edebiyatlarını da içine alan bu edebiyatta ortak bazı kurallar bulunmaktadır. Divan şairleri bu kurallara katiyen riayet etmiştir. 19. yüzyıla kadar yerel ya da bağımsız bir edebiyat anlayışı türetilmemiştir. Klasik Türk edebiyatı içerisinde şiir dışındaki yazı şekilleri rağbet görmüyordu. Yazılan her şey nazım- yani şiir şeklindeydi. Bu yüzden "divan şairi" tamlaması divan edebiyatçılarına işaret edebilir. Şairler divan edebiyatının ilk dönemlerinden beri tezkirelerde anılmıştır. Bu edebiyat tarihlerinde divan şairlerinin biyografileri, şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Osmanlı coğrafyasında yazılan tezkirelerde toplam 3182 şair yer almaktadır. Divan şairleri çeşitli mesleklere sahiptiler. İlmiye(%36), derviş(%5.7), bürokrat(%2.8), asker(%4), esnaf(%3.7) bunlardan birkaçıdır. En çok divan şairi yetiştiren yöreler bürokrasi ve saray eşrafının yoğun olduğu yerlerdir. İstanbul 609, Bursa 156, Edirne 150, Konya 69, Diyarbakır 40, Kastamonu 36, Bağdat 35, Gelibolu 30, Bosna 26, Kütahya 24 şairle önemli tezkirelerde yer alan yörelerdir.

Nisâyî veya Nisai, 15-16. yüzyıl arasında Osmanlı'da yaşamış Türk kadın divan şairi.