Baklagiller (Fabaceae), Fabales takımından çoğunu otsu bitkilerin oluşturduğu çalı ve ağaç türlerini de içeren büyük bir familya.
Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.
Kendileme, yakın akrabalar arasında olan çaprazlama veya bir ağacın kendi kendini döllemesi. Ağaçlar doğada zengin gen kaynakları oluştururlar ve birçok resesif gen taşırlar bu resesif genlerin bir kısmı ekonomik önem taşır. Kendileme sonunda resesif genler açığa çıkabilir. İki kendileme mahsulü bireyin çaprazlanmasından da heterosis ortaya çıkabilir.
Çiçek bitkilerde üremeyi sağlayan organları taşıyan yapı. Bir çiçek, 4 kısımdan oluşur.
Karanfilgiller (Caryophyllaceae), bir yıllık ve çok yıllık otsu, çalımsı bitkileri kapsayan bir çiçekli bitkiler familyası.
Gök Medrese ya da diğer adıyla Sahibiye Medresesi, Sivas'ta yer alan medresedir.
İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.
Hercai menekşe , menekşegiller (violaceae) familyasına bağlı bir menekşe türüdür. Diğer menekşe türleri ile birleştirilerek birçok melez kültivarın türetilmesinde yaygın bir şekilde kullanılır.
Diş minesi vücudun en sert ve en yoğun mineralleşmiş maddesidir; dentin sement ve pulpa ile beraber dişi oluşturan dört ana dokudan biridir. Normal olarak dişin görünür dental kısmıdır ve ve mutlaka alttan dentin ile desteklenmelidir. Minenin yüzde doksanaltısı mineralden geri kalanı ise su ve organik maddeden oluşur. Minenin normal rengi açık sarıdan grimsi beyaza kadar çeşitlilik gösterir. Minenin altında dentin bulunmayan dişin uç kısımlarında renk bazen hafif bir mavi tona dönebilir. Mine yarısaydam olduğu için, dentinin rengi ve mine altındaki herhangi bir dolgu maddesi bir dişin fiziksel görünümünü güçlü bir şekilde etkiler. Mine dişin yüzeyinde farklı kalınlıklarda bulunur ve en kalın olarak tüberkül denilen tepe çıkıntılarında 2.5 mm; en ince olarak ise klinik açıdan mine-sement sınırında bulunur. Minenin temel minerali bir kristalize kalsiyum fosfat olan hidroksiapatittir. Minedeki minerallerin büyük çoğunluğu yalnızca gücü açısından değil kırılganlık açısından da değerlendirilmektedir. Diş minesi, Mohs sertlik skalası açısından 5 ile değerlendirildiğinden insan vücundaki en sert maddedir. Dentin, 3-4 sertlik derecesi ile, daha az mineralize ve daha az kırılgan olarak, mineyi desteklemektedir ve sağlamlık için gereklidir. Dentin ve kemiğin tersine, mine kollajen içermez. Bunun yerine amelogenin ve enomelin adında iki benzersiz protein içermektedir. Bu proteinlerin işlevleri tamamen anlaşılmamış olsa da bunların diğer işlevlerinin yanı sıra, bir iskelet desteği gibi işlev görerek minenin gelişimine yardım ettikleri düşünülmektedir.
Kuron, Fransızcada taç demektir. Dişhekimliğinde ise kullanımı kesilmiş dişlerin üzerine geçirilen sabit proteze verilen addır. Porselen ve metal alt yapılı olarak hazırlanır genelde.
Lauraceae (Defnegiller). Laurales takımına ait bir bitki familyası.
Mine-sement sınırı, genellikle MSS olarak kısaltılır, bir diş üzerinde anatomik olarak belirlenen bir oluşumdur. Burası, normalde dişin taç kısmını saran mine ile dişin kök kısmını saran sementin karşılaştığı yerdir. Bu iki diş kökenli doku tarafından oluşturulan bu sınır, dişetinin genellikle dişeti iplikçikleri denilen iplikçiklerle sağlıklı dişe bağlandığı yer olduğu için yüksek bir öneme sahiptir.
Taç yaprak, petal olarak da bilinir, değişik renkli tozlaşmaya yardımcı olan dişi ve erkek organları korumakla görevli çiçek kısmıdır. Rengi ve kokusuyla böceklerin ve kuşların ilgisini çeker. Böylelikle tozlaşmaya yardımcı olur.
Spor, döllenme özelliğinde olmayan, monoploit bir üreme hücresidir. Ancak her spor, başka bir hücre ile birleşmeden, tek başına yeni bir organizma oluşturabilir. Sporların dış yüzeyinde bulunan bir örtü, onları çevrenin olumsuz şartlarından koruma özelliği kazandırır. Uygun koşullara düşen her spordan, monoploit bir döl oluşur. Bazı tek hücrelilerde, mantarlarda, su yosunlarında, kara yosunu ve eğrelti otu gibi yerleşik bitkilerde görülür.
Taç, özellikle monarşilerde hükümdar tarafından giyilen veya bazı inanç sistemlerinde tanrısal varlıklar tarafından giyildiği düşünülen, genellikle gösterişli başlık.
Erzurum Lala Mustafa Paşa Camii, Türkiye'de Erzurum İli merkez ilçesi Yakutiye'de Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış Erzurum ’daki ilk Osmanlı camisidir.
Kongo Cumhuriyeti arması, Afrika ülkesi Kongo Cumhuriyeti tarafından kullanılan resmî devlet armasıdır.
Bitki anatomisi veya fitotomi, bitkilerin anatomisinin incelenmesi için kullanılan genel terimdir. Başlangıçta bitki morfolojisini, bitkilerin fiziksel formunun ve dış yapısının tanımını içeriyordu, ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren bitki anatomisi, yalnızca iç bitki yapısına atıfta bulunan ayrı bir alan olarak kabul edildi. Bitki anatomisi artık sıklıkla hücresel düzeyde araştırılmakta ve sıklıkla dokuların ve mikroskopi kesitlerinin alınmasını içermektedir.
Tristan da Cunha bayrağı, Atlas Okyanusu'nun güneyinde yer alan ve Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha adalar grubunun oluşturduğu Britanya Denizaşırı Toprakları bölgesinin bir parçası olan Tristan da Cunha adasında kullanılan bayrak. Tristan da Cunha bayrağı günümüzdeki hâli ile 20 Ekim 2002 tarihinde kabul edilmiştir.
Tristan da Cunha arması, Atlas Okyanusu'nun güneyinde yer alan ve Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha adalar grubunun oluşturduğu Britanya Denizaşırı Toprakları bölgesinin bir parçası olan Tristan da Cunha adasında kullanılan arma. Tristan da Cunha bayrağı günümüzdeki hâli ile 2002 yılında kabul edilmiştir.