Tırnak yeme
Tırnak yeme alışkanlığı olan bir bireyin parmakları | |
Uzmanlık | Psikiyatri, psikoloji |
---|
Tırnak yeme, aynı zamanda onikofaji olarak da bilinen, ağzın bir kompulsif (dürtüyle yapılan) alışkanlığıdır. Bazen işlevsel olmayan (parafonksiyonel) etkinlik olarak tanımlanmaktadır; işlevsel olmayan etkinlik, ağzın konuşma, yeme veya içme dışındaki sık kullanımıdır.
Tırnak yeme yaygın olup özellikle de çocuklar arasında çok yaygındır. Çocukların yüzde 25-30'u tırnak yemektedir. Tırnak yemenin daha patolojik türevleri; DSM-IV-R'de dürtü kontrol bozukluğu olarak değerlendirilmektedir ve DSM-5'te obsesif-kompulsif ve bununla ilgili hastalıkların altında sınıflandırılmıştır. ICD-10, bu el alışkanlığını "genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan diğer tanımlanmış davranışsal ve duygusal bozukluklar" olarak sınıflandırmaktadır.[1] Bununla birlikte bütün tırnak yemeler patolojik değildir ve zararlı takıntı ve normal davranış arasındaki fark her zaman net değildir.[2]
Belirti ve bulgular
Tırnak yeme genellikle parmaklarda enfeksiyon gibi zararlı etkilere yol açar. Bu sonuçlar, doğrudan yemenin fiziksel hasarından veya enfeksiyon taşıyıcısı haline gelen ellerden kaynaklanır. Üstelik sosyal bir etkisi de olabilir.[2]
On tırnak genellikle aynı derecede ısırılır. Yenmiş tırnaklar, kütiküllerin derisinde parçalanmaya yol açabilir. Kütiküller, uygun olmayan bir biçimde soyulduğunda paronişi gibi mikrobiyal ve viral enfeksiyonlara duyarlı hale gelmektedir. Tükürük daha sonra deride kızarma yapabilir ve deriye hastalık bulaştırabilir.[2][3] Nadir durumlarda, tırnak yatağının tahrip olması nedeniyle tırnak yemeden yıllarca sonra tırnağın ciddi bir biçimde bozulmasına neden olabilir.[4]
Tırnak yeme, diş eti hasarı ve ön dişlerin maloklüzyonu gibi ağız sorunlarıyla ilişkili olabilir.[2] Ayrıca tırnak yüzeyinin altına gömülü kıl kurtlarını veya bakterileri anüs bölgesinden ağza aktarabilir. Yenen tırnaklar yutulursa bazen mide sorunları gelişebilir.[5]
Tırnak yeme; tırnak yiyende suçluluk ve utanç duygusu, düşük yaşam kalitesi ve aile içinde veya sosyal çevrede damgalanmada artışın kaynağı olabilir.[2][6]
İlgili bozukluklar
Diğer vücut odaklı yineleyici davranışlar arasında ekskoriyasyon bozukluğu (deri yolma), dermatofaji (deri yeme) ve trikotillomani (saç yolma dürtüsü) bulunmaktadır ve hepsi tırnak yeme ile birlikte yaşama eğilimindedir.[2][7] Ağzın işlevsel olmayan bir etkinliği olarak, bruksizm (diş sıkma ve gıcırdatma) ve kalem yeme ve yanak ısırma gibi başka alışkanlıklar ile de ilişkilidir.[8]
Çocuklarda tırnak yeme genellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (bir çalışmada tırnak yeme olgularının %75'i),[2] karşıt olma bozukluğu (% 36) ve ayrılma kaygısı bozukluğu (% 21) içinde olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte ortaya çıkar. Obsesif kompulsif bozukluğu olan çocuklar ve ergenler arasında daha yaygındır.[9] Tırnak yeme, bir çalışmada yeme bozukluğu olan erkeklerde yemek bozukluğu olmayanlardan daha yaygın görünmekteydi.[10]
Tedavi
Ucuz ve yaygın olarak var olan en yaygın tedavi; tırnaklara temiz, tadı acı bir oje uygulamaktır. Genellikle bilinen en acı kimyasal bileşik olan denatonyum benzoat kullanılır. Acı tadı, bireyi tırnak yeme alışkanlığından caydırır.[11]
Daha basit önlemler etkili olmadığında davranış tedavisi yararlıdır. Tırnak yeme alışkanlığını öğrenmeyi ve olasılıkla daha yapıcı bir alışkanlıkla değiştirmeyi amaçlayan Davranışı Tersine Çevirme Eğitiminin, çocuklarda ve yetişkinlerde plaseboya karşı etkinliğini göstermiştir.[12] Çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma, Davranışı Tersine Çevirme Eğitimi ile sonuçların, hiçbir tedavinin olmamasından veya nesnelerin alternatif bir davranış olarak manipülasyonundan daha üstün olduğunu göstermiştir; bu da tedaviye olası başka bir yaklaşımdır.[13] Buna ek olarak, sık sık yeme dürtülerini tetikleyen uyaranı hem tanımlamak hem de ortadan kaldırmak için uyaran kontrol terapisi kullanılmaktadır.[14] Ön olumlu sonuçlarla birlikte araştırılan diğer davranışsal yöntemler; ayrıklaştırma (dekuplaj)[15] ve bilekliklerin çıkarılamaz anımsatıcılar olarak kullanılması gibi öz yardım yöntemleridir.[16] Son zamanlarda teknoloji şirketleri, kullanıcıların ellerinin konumunu takip eden giyilebilir aygıtlar ve akıllı saat uygulamaları üretmeye başlamıştır.
Kronik tırnak yiyiciler için başka bir tedavi, ön dişlerin tırnaklara ve çevresindeki kütiküllere zarar vermesini önleyen diş caydırıcı bir aygıt kullanılmasıdır. Yaklaşık iki ay sonra aygıt, tırnak yeme dürtüsünün bütünüyle bir bastırılmasını sağlamaktadır.[17]
İlaçların etkinliğine yönelik kanıtlar çok kısıtlıdır ve rutin olarak kullanılmaz. Çocuklarda ve ergenlerde yapılan küçük bir çift kör randomize klinik çalışma, glutatyon ve glutamat düzenleyicisi olan N-asetilsisteinin yalnızca kısa vadede tırnak yeme davranışını azaltmada plasebodan daha etkili olabileceğini göstermiştir.[18]
Tırnak kozmetikleri tırnak yemenin sosyal etkilerini iyileştirmeye yardımcı olabilir.[19]
Kullanılan yöntemden bağımsız olarak ebeveyn eğitimi, genç tırnak yiyicileri olgusunda, tedavi programlarının etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için yararlıdır, çünkü ebeveynler veya diğer aile üyeleri tarafından yapılan bazı davranışlar sorunu devam ettirmeye yardımcı olabilir.[2] Örneğin, cezaların plasebodan daha iyi olmadığı gösterilmiştir ve kimi durumlarda tırnak yeme sıklığını bile artırabilmektedir.
Epidemiyoloji
3 yaşından önce seyrek görülmekle birlikte,[2] 7 ila 10 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 30'u ve gençlerin yüzde 45'i tırnak yemektedir.[3] En sonunda yetişkinlerde yaygınlığı azalmaktadır. Rakamlar çalışmalara göre değişebilir ve değişimler coğrafi ve kültürel farklılıklar ile ilgili olabilir. Alışkanlığı olan deneklerin oranı (yaşam boyu yaygınlık), güncel olarak tırnak yiyenlerin oranından çok daha yüksek olabilir (zaman nokta prevalansı).[20] Her iki cinsiyette de daha yaygın görünmese de bu konudaki epidemiyolojik çalışmaların sonuçları tam olarak tutarlı değildir. Bireyler, tırnak yemenin olumsuz sonuçlarını inkâr etme veya bilmeme eğiliminde olması tırnak yemenin tanısını karmaşıklaştırdığından dolayı az fark edilebilir.[7] Zihinsel bozukluğu olan bir ebeveynin olması da bir risk faktörüdür.
Kaynakça
- ^ "Impulse control disorder". SteadyHealth. 30 Aralık 2010. 29 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012.
- ^ a b c d e f g h i Ghanizadeh (Jun 2011). "Nail biting; etiology, consequences and management". Iranian Journal of Medical Sciences. 36 (2). ss. 73-9.
- ^ a b "Nailbiting". Clin Pediatr (Phila). 29 (12). 1990. ss. 690-2.
- ^ Jabr FI (Eylül 2005). "Severe nail deformity. Nail biting may cause multiple adverse conditions". Postgrad Med. 118 (3). ss. 37-8, 42.
- ^ "Nailbiting, or onychophagia: a special habit". Am J Orthod Dentofacial Orthop. 134 (2). Ağustos 2008. ss. 305-8.
- ^ Pacan (17 Şubat 2014). "Onychophagia is Associated with Impairment of Quality of Life". Acta Dermato-venereologica. 94 (6). ss. 703-6.
- ^ a b "Pathologic hairpulling, skin picking, and nail biting". Ann Clin Psychiatry. 17 (4). 2005. ss. 227-32.
- ^ R. A. Cawson; E. W. Odell; Stephen R. Porter (2002). Cawson's Essentials of Oral Pathology and Oral Medicine (İngilizce). ISBN 0443071063.
- ^ "Impulse-control disorders in children and adolescents with obsessive–compulsive disorder". Psychiatry Res. 175 (1–2). Ocak 2010. ss. 109-13.
- ^ "Eating disorders in men: current features and childhood factors". Eat Weight Disord. 15 (1–2). 2010. ss. e15-22.
- ^ Allen KW (Mart 1996). "Chronic nailbiting: a controlled comparison of competing response and mild aversion treatments". Behav Res Ther. 34 (3). ss. 269-72.
- ^ Bate (Temmuz 2011). "The efficacy of habit reversal therapy for tics, habit disorders, and stuttering: a meta-analytic review". Clinical Psychology Review. 31 (5). ss. 865-71.
- ^ Ghanizadeh (Jun 2013). "Habit Reversal versus Object Manipulation Training for Treating Nail Biting: A Randomized Controlled Clinical Trial". Iranian Journal of Psychiatry. 8 (2). ss. 61-7.
- ^ "Skin picking and nail biting: related habits". Western Suffolk Psychological Services. 9 Eylül 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2008.
- ^ Moritz (Sep 2011). "A randomized controlled trial of a novel self-help technique for impulse control disorders: a study on nail-biting". Behavior Modification. 35 (5). ss. 468-85.
- ^ Koritzky (Nov 2011). "On the value of nonremovable reminders for behavior modification: an application to nail-biting (onychophagia)". Behavior Modification. 35 (6). ss. 511-30.
- ^ Arşivlenmiş kopya, 18 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 11 Nisan 2020
- ^ Ghanizadeh (2013). "N-acetylcysteine versus placebo for treating nail biting, a double blind randomized placebo controlled clinical trial". Anti-Inflammatory & Anti-Allergy Agents in Medicinal Chemistry. 12 (3). ss. 223-8.
- ^ "Nail cosmetics in nail disorders". J Cosmet Dermatol. 6 (1). Mart 2007. ss. 53-8.
- ^ Pacan (Jan 2014). "Onychophagia and onychotillomania: prevalence, clinical picture and comorbidities". Acta Dermato-venereologica. 94 (1). ss. 67-71.
Dış bağlantılar
Sınıflandırma |
---|