Tıp, bir hastaya bakma, teşhis, prognoz, önleme, tedavi, yaralanma veya hastalıklarının palyasyonunu yönetme ve sağlığını geliştirme bilimi ve uygulamasıdır. Tıp, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla sağlığı korumak ve iyileştirmek için geliştirilen çeşitli sağlık uygulamalarını kapsar. Çağdaş tıp, yaralanma ve hastalıkları teşhis etmek, tedavi etmek ve önlemek için biyomedikal bilimleri, biyomedikal araştırmaları, genetiği ve tıbbi teknolojiyi, tipik olarak farmasötikler veya cerrahi yoluyla, ancak aynı zamanda psikoterapi, harici ateller ve traksiyon, tıbbi cihazlar, biyolojikler ve iyonlaştırıcı radyasyon gibi çeşitli tedaviler yoluyla uygular.
Toksikoloji ya da ağı bilimi, kimyasallar ile biyolojik sistem arasındaki etkileşimleri, zararlı sonuçları yönünden inceleyen ya da kimyasalların zararsızlık limitlerini belirleyen bilim dalıdır.
Biyokimya, bitki, hayvan ve mikroorganizma biçimindeki bütün canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalıdır.
Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.
Zehir, ağı veya sem, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen isimdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.
Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:
- Kaza
- İntihar
- Cinayet
Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.
Deliryum, bilinç bulanıklığı ile karakterize bir sendrom. Akut beyin yetmezliği, akut organik beyin sendromu, toksik psikoz gibi adlandırmaları vardır. Özellikle hastanede yatan hastalarda görülür. Yoğun bakım ünitelerinde prevalansı %80'e varabilir. Zamanında altta yatan nedenlere müdahale edilmediği takdirde ölümcül olabilir, demansa gidebilir. Başkalarında herhangi probleme yol açmayan sağlık sorunları, beyin rezervleri alınmış kişide deliryuma neden olabilir.
Porfiria, hem biyosentezinde yer alan enzimlerin doğuştan ya da kazanılmış bozukluğu ya da eksikliği sonucunda gelişen bir hastalıktır. Fotosensitivite ve nöropsikiyatrik bulgular sebebiyle vampir efsanelerinin yayılmasına sebep vermiştir. Porfirinlerin ya da kimyasal öncülerinin biriktiği yere göre akut (hepatik) porfiria ya da kutanöz (eritropoetik) porfiria olarak iki ana grupta incelenir. Ortaya çıkışları nörolojik komplikasyonlarla, cilt bozukluklarıyla ya da nadiren her ikisiyle olur. Hastalık, ismini Yunancada morumsu pigment anlamına gelen porphyra kelimesinden almıştır. Bu da, atak sırasında hastaların idrar ve dışkılarının bu rengi almasıyla ilgilidir.
Eczacılık; hastalık teşhisi, önlenmesi, tedavi edilmesi ve semptomların azaltılmasında kullanılan her türlü madde ve ilacın; keşfi, üretimi, geliştirilmesi, imha edilmesi, güvenli ve etkin kullanımı ve kontrolü ile ilgilenen, tıp bilimini kimya ile ilişkilendiren klinik sağlık bilimidir. Eczacılığın uygulanması; ilaçlar ve ilaçların etki mekanizmaları, yan etkileri, etkileşimleri, vücuttaki hareketleri ve toksisitesi konularında üst düzey bilgi sahibi olmayı gerektirir. Aynı zamanda tedavi süreçlerinin ve patolojik süreçlerin anlaşılması konularında da yetkinlik gerektirir. Klinik eczacılık gibi eczacılığın bazı uzmanlık dalları da, tıbbi verilerin ve laboratuvar verilerinin değerlendirilmesi hakkında bilgi sahibi olmak gibi başka nitelikler gerektirir.
Uyuşturucu, kişisel zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan psikoaktif maddelere verilen ortak isim.
Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.
Yaralanma, zararlı bir fiziksel etki sonucu biyolojik bir organizmanın hasar görmesidir. Travma ise, tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilecek daha ağır bir yaralanma türüdür.
Hepatotoksisite ; karaciğerde kimyasal madde kaynaklı oluşmuş hasara verilen addır. Karaciğer hasarı olarak da adlandırılabilir.
Bir depresan veya merkezi depresan, beynin çeşitli bölgelerinde uyarılmayı veya stimülasyonu düşürmek veya azaltmak için nörotransmisyon seviyelerini düşüren bir ilaçlardır. Depresanlar ayrıca alındıklarında uyarılma seviyesini düşürdükleri için bazen "downers" olarak da adlandırılırlar. Uyarıcılar veya "sayaçlar" zihinsel ve/veya fiziksel işlevini arttırır, bu nedenle depresanların karşı ilaç sınıfı antidepresanlar değil, uyarıcılardır.
Metal zehirlenmesi veya metal toksisitesi; belirli metallerin belirli biçim ve dozlarda yaşam üzerindeki zehirleyici etkisidir. Birtakım metaller, zehirli çözünür bileşikler oluşturduklarında zehirlidir. Birtakım metallerin biyolojik bir rolü yoktur, başka bir deyişle yaşam için zorunlu (esansiyel) minerallerden değildir veya belirli bir türevdeyken zehirlidir. Söz konusu metalin kurşun olması durumunda, kurşunun ölçülebilir herhangi bir miktarının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Metal zehirlenmesinin genellikle ağır metaller ile anlamdaş olduğu düşünülür, ancak berilyum ve lityum gibi daha hafif metaller de belirli durumlarda zehirli olabilir. Bütün ağır metaller özellikle zehirli değildir ve demir gibi bazı metaller canlıda çok önemli bir yer tutar. Metal zehirlenmesinin tanımı, anormal derecede yüksek dozlarda zehirli etki gösteren eser elementleri de kapsayabilir. Metal zehirlenmesinin tedavisi için şelasyon tedavisi bir seçenek olabilir; bu yöntem, metalleri vücuttan uzaklaştırmak için şelasyon ajanlarının uygulanmasını içine alan bir tekniktir.
Evcil hayvanların karşılaştığı bazı yaygın toksin kaynakları arasında bazı bitkiler, insan ilaçları ve kozmetikler, temizlik ürünleri ve hatta bazı yiyecekler yer almaktadır.
Toksiklik, toksisite, zehirlilik veya ağılılık bir kimyasal maddenin veya belirli bir madde karışımının bir organizmaya zarar verme derecesidir. Toksisite, bir hayvan, bakteri veya bitki gibi tüm organizma üzerindeki etkinin yanı sıra, o organizmanın bir hücresi (sitotoksisite) veya karaciğer gibi bir organı (hepatotoksisite) gibi bir alt yapısı üzerindeki etkiyi ifade edebilir. Yan anlam olarak, kelime, aile birimi veya genel olarak toplum gibi daha büyük ve daha karmaşık gruplar üzerindeki toksik etkileri tanımlamak için mecazi olarak kullanılabilir. Toksikolojinin temel bir konsepti, bir toksik maddenin etkilerinin doza bağımlı olmasıdır; su bile çok yüksek dozda alındığında su zehirlenmesine neden olabilir, oysa yılan zehiri gibi çok zehirli bir madde için bile altında hiçbir toksik etkinin olmadığı bir doz vardır. Toksisite türe özgüdür ve türler arası analizi sorunlu hale getirir. Daha yeni paradigmalar ve metrikler, hayvan testlerini atlamak için gelişiyor.
Deri emilimi, maddelerin deri yoluyla vücuda girebildiği bir yoldur. Soluma, yutma ve enjeksiyon ile birlikte, deriden emilim yolu, ilaç uygulamalarında kullanılabildiği gibi bu yolla zehirli (toksik) maddelere de maruz kalınabilir. Maddelerin deri yoluyla emilimini etkileyen en önemli etmenler, madde konsantrasyonu, temas süresi, ilacın çözünürlüğü ve cildin veya vücudun maruz kalan bölümünün fiziksel durumu olarak bildirilmiştir.
Adli tabip, tıp alanında uzmanlaşmış bir doktordur ve adli tıp ve adli patoloji alanlarında görev yapar. Adli tıp, hukuk ve tıp bilimlerinin kesişim noktasında yer alır ve adli olaylarla ilgili tıbbi sorunları inceleyerek mahkemelere bilirkişi olarak destek sağlar. Adli tabip; adli olayların aydınlatılmasında önemli bir rol oynayan, tıbbi ve hukuki bilgi birikimine sahip bir uzman olarak kabul edilir.