İçeriğe atla

Tıbbi terminoloji

Tıbbi terminoloji, tüm bileşenleri, süreçleri, onu etkileyen koşullar ve üzerinde uygulanan prosedürler dahil olmak üzere insan vücudunu tam olarak tanımlamak için kullanılan bir dildir. Tıbbi terminoloji tıp alanında kullanılır.

Tıbbi terminoloji oldukça düzenli bir morfolojiye sahiptir, aynı ön ekler ve son ekler farklı köklere anlam katmak için kullanılır.[1] Bir terimin kökü genellikle bir organ, doku veya durumu ifade eder. Örneğin, hipertansiyon olarak bilinen hastalıkta "hiper-" ön eki "yüksek" veya "aşırı" anlamına gelir ve "tansiyon" kök kelimesi basıncı ifade eder, bu nedenle "hipertansiyon" kelimesi anormal derecede yüksek kan basıncını ifade eder.[2] Kökler, ön ekler ve son ekler genellikle Grekçe veya Latinceden türetilmiştir ve genellikle İngilizce[3] ve Türkçe varyantlarından oldukça farklıdır. Bu düzenli morfoloji, makul sayıda morfem öğrenildikten sonra, bu morfemlerden bir araya getirilen çok kesin terimlerin anlaşılmasının kolaylaştığı anlamına gelir. Tıp dilinin çoğu anatomik terminolojidir ve vücudun çeşitli bölümlerinin isimleriyle ilgilidir.

Tartışma

Bir kelime kökünü oluştururken ya da anlarken, terimlerin ve kaynak dilin temel bir kavrayışına ihtiyaç vardır. Kelimelerin kökeni üzerine yapılan çalışmalara etimoloji denir. Örneğin, böbreklerin bir durumunu belirtmek için bir kelime oluşturulacaksa, iki ana kök vardır - biri Grekçeden (νεφρός nephr(os)) ve diğeri Latinceden (ren(es)). Renal yetmezlik böbreklerin bir durumu olabilir ve nefrit de böbreklerin bir durumu veya iltihabıdır. Son ek -it iltihap anlamına gelir ve kelimenin tamamı böbreğin iltihaplanması anlamını taşır. Bu terimleri kullanmaya devam etmek için, örnek amacıyla başka kombinasyonlar da sunulacaktır: Supra-renal terimi, "yukarıda" anlamına gelen supra- ön eki ile böbrek anlamına gelen kelime kökünün birleşiminden oluşur ve kelimenin tamamı "böbreklerin üzerinde yer alan" anlamına gelir. "Nefrolog" kelimesi böbrek kökü ile -olog son ekinin birleşiminden oluşmakta ve "böbrekleri inceleyen kişi" anlamına gelmektedir.

Çoğulların oluşturulması genellikle kaynak dildeki uygun çoğul biçiminin oluşturulma kuralları kullanılarak yapılmalıdır. Grekçe ve Latince, kelime kökünün çoğul halini oluştururken uygulanacak farklı kurallara sahiptir. Genellikle bu tür ayrıntılar bir tıp sözlüğü kullanılarak bulunabilir.

Morfoloji

Tıbbi terminolojide genellikle Latince ve Grekçedeki ön ekler ve son ekler kullanılarak oluşturulan kelimeler kullanılır. Tıpta bu sözcüklerin anlamları ve etimolojileri köken dilleri tarafından belirlenir. Başta Grekçe olmak üzere Latincede de ön ekler ve son ekler düşürülebilir -o-'ya sahiptir. Tıbbi kökler genellikle dile göre birlikte kullanılır: Grekçe ön ekler Grekçe son eklerle ve Latince ön ekler Latince son eklerle kullanılır. Teknik olarak melez kelimeler oluşturmak kabul edilebilir olsa da farklı dil köklerinin karıştırılmaması şiddetle tercih edilir. Dil köklerini karıştıran iyi kabul görmüş tıbbi kelimelere örnek olarak neonatoloji ve kuadripleji verilebilir.

Ön ekler normalde bir kelime köküne eklenmek için daha fazla değişiklik gerektirmez, çünkü ön ek normalde bir sesli harfle biter, ancak bazı durumlarda hafifçe asimile olabilirler ve bir in- im- veya syn- sym- olarak değişebilir.

Son ekler, koşul, hastalık süreci veya prosedür gibi anlamlar eklemek için bir kelime kökünün sonuna eklenir.

Tıbbi terminoloji oluşturma sürecinde belirli dil kuralları geçerlidir. Bu kurallar dilbilim adı verilen dil mekaniğinin bir parçasıdır. Kelime kökü, bir son ek uygulanırken kelimenin sesine yumuşatıcı bir eylem eklemek için terimi takip eden bir sesli harf içerecek şekilde geliştirilir. Sonuç, birleştirme formu olarak adlandırılan bir sesli harf eklenmiş (kelime kökü + sesli harf) yeni bir terimin oluşumudur. İngilizcede, birleştirme formunun oluşumunda kullanılan en yaygın sesli harf, kelime köküne eklenen -o- harfidir. Örneğin, mide ve bağırsaklarda bir iltihaplanma varsa, bu gastro- ve enter- artı -it, gastroenterit olarak yazılır.

Son ekler ya (1) birleştirme formuna ihtiyaç duyan ya da (2) sesli harfle başladıkları için birleştirme formuna ihtiyaç duymayan olarak sınıflandırılır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Introduction to Medical Terminology - AAPC". www.aapc.com (İngilizce). 23 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2022. 
  2. ^ Betts, J Gordon; Desaix, Peter; Johnson, Eddie; Johnson, Jody E; Korol, Oksana; Kruse, Dean; Poe, Brandon; Wise, James; Womble, Mark D; Young, Kelly A (26 Şubat 2016). Anatomy & Physiology. 1.6. Anatomical Terminology: OpenStax CNX. ISBN 978-1-93-816813-0. ID: 14fb4ad7-39a1-4eee-ab6e-3ef2482e3e22@8.24. 16 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2023. 
  3. ^ Betts, J Gordon; Desaix, Peter; Johnson, Eddie; Johnson, Jody E; Korol, Oksana; Kruse, Dean; Poe, Brandon; Wise, James; Womble, Mark D; Young, Kelly A (3 Ekim 2013). Anatomy & Physiology. 1.6. Anatomical Terminology: OpenStax CNX. ISBN 978-1-93-816813-0. ID: 14fb4ad7-39a1-4eee-ab6e-3ef2482e3e22@6.11. 9 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İtalyanca</span> Roman dili

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre'nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 61 milyon kişi tarafından konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Latin dilidir. İtalyan asıllı göçmenlerce Amerika Birleşik Devletleri'nde, Arjantin'de, Brezilya'da, Kanada'da ve Avustralya'da da sıkça konuşulur.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

<span class="mw-page-title-main">Rusça</span> Doğu Slav dili

Rusça, Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri koluna bağlı bir dil. Rusça, Belarus ve Ukrayna dilleri ile yaşayan üç Doğu Slav dilinden biridir. Yaklaşık 260 milyon konuşanı olan Rusça dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olup Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova (Gagavuzya) ile kısmî olarak tanınan Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester'de resmî dil statüsündedir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in altı resmî dilinden biri ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun İngilizce ile birlikte kullanılan iki dilinden biridir. Orta Asya, Kafkasya, Ukrayna ve kısmen Baltık devletlerinde lingua franca olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Rumence</span> Romanyanın resmî dili

Rumence, Romanya'nın resmî dilidir ve Latin dillerinin doğu koluna mensuptur. Çoğunluğu Romanya ve Moldova'da yaşayan 28 milyon kişi tarafından konuşulur. Moldova'nın resmî dili Moldovaca da Rumence ile aynı olmasına rağmen ülke yasaları kapsamında ülkenin resmî dili Moldovaca olarak yer almaktadır.

K-k, Türk alfabesinin 14. harfidir. Türkçede bu harfin işaret ettiği ses ke denilerek isimlendirilir. Sıklıkla, harfin işaret ettiği ses ka denilerek isimlendirilir, ancak TDK'ye göre bu isimlendirme yanlıştır. Bu durumda sesin ince ve kalın şekilleri vardır. Fonetik bakımdan kalın seslilerle birlikte art damak, ince seslilerle birlikte ön damaktan çıkarılan süreksiz ve sert bir sessiz harf olduğundan sesli-sessiz uyumunu gerektirir. Türkçe kelimelerde bu harfin kullanım sıklığı % 4,71'dir. Arap alfabesine dayalı Göktürk, Uygur ve Osmanlı alfabelerinde iki ayrı harf ve ses olarak kaf ve kef yerine bugünkü Türkçede k kullanılmaktadır.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

Endemik ile aşağıdakilerden biri kastedilmiş olabilir:

De facto veya defakto, "gerçekte", "uygulamada", "fiilen", "fiilî" ya da "pratikte" anlamında kullanılan Latince deyiş. "Kanuna göre" veya "hukuki olarak" anlamına gelen "de jure" ile karşıt olarak sıkça kullanılır. Yasal bir durum tartışılırken, "de jure" kavramı, konu hakkında kanunların ne söylediğini, "de facto" kavramı ise gerçek hayatta uygulamanın nasıl olduğunu belirtir. Bu uygulama, yasal olabilir ya da olmayabilir.

Kısaltma, herhangi bir sözcük veya sözcük grubunu oluşturan harflerin bir kısmı kullanılarak oluşturulmuş kısa sözcük. Kısaltmalar tek bir harften oluşabildiği gibi, harf ve noktalama işaretlerinden veya noktalama işareti olmaksızın yan yana dizilmiş harflerden de meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

Mari (Çirmiş) dili Ural Altay Dil Ailesinin Ural Koluna bağlı Fin/Ugor dilleri ana grubundandır ve 600.000 kişi tarafından konuşulur. Çirmiş dili; Rusya'ya bağlı Mari El Cumhuriyeti başta olmak üzere Rusya'da Tataristan, Udmurtya ve Perm bölgelerinde konuşulur. Etnik Çirmişler, çoğunlukla Ural Dağları'nın doğusunda Vyatka Nehri çevresinde yaşamaktadır.

Halk Latincesi, Latin dilinin halk lehçelerinin ve sosyolektlerini kapsayan bir genel terimdir. Bu farklı lehçeler Orta Çağların başlarında birbirlerinden farklılaşarak 9. yüzyılda Latin dillerine dönüştüler.

Dil oyunu, bir dili değiştirerek, kulağa yabancı gelecek ve anlaşılmayacak şekilde kullanma sistemidir. Dil oyunları genellikle konuşmalarını diğerlerinin anlamasını istemeyenler tarafından kullanılır. Örnek olarak tüm dünyada kullanılan Kuş Dili verilebilir.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Aküt veya vurgu işareti (´) Latin, Kiril ve Yunan betiklerine dayalı alfabeler ile birçok modern yazı dilinde kullanılan aksan işaretidir. Sesli harfler üzerine konulan aksan işareti olarak da geçer. Asıl olarak Fransızca kökenli bir kelimedir ve Fransızca yazılışı Accent aigu şeklindedir.

Sorani dilbilgisi, Irak ve İran'da konuşulan bir Kürtçe lehçesi olan Soranicenin dilbilgisidir.

<span class="mw-page-title-main">Anatomik terminoloji</span> Vikimedya liste maddesi

Anatomik terminoloji, uluslararası alanda anatomist, zoolog ve sağlık uzmanlarınca kullanılması amacıyla hazırlanmış bilimsel bir anatomi terminoloji standardıdır. Anatomik terimler Antik Yunan dönemine ve Latince'ye ait kelimeler, ön ek ve son ekler barındırırlar. Bu terimler uzmanlar arasında anlaşma açısından bir standard sağlar ve anlam karmaşasını ortadan kaldırır. Örneğin, el bileğinde oluşan bir yarayı tarif ederken kullanılan anatomik terimler yaranın tam olarak nerede olduğunu, konunun uzmanlarına kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tarif eder. Her uzmanlık alanının kendine has terimleri olur. 1998 yılında hazırlanan standardın adı Terminologia Anatomica yani Anatomik Terminoloji dir. Öte yandan 2017'de yayınlanan makalesinde Strezelec bu standardın içerdiği hataları nedeniyle eleştirilerini sunmuştur.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

Ek, dilbilimde bir köke veya gövdeye eklenerek yeni bir kelime veya kelime biçimi oluşturmak için kullanılan biçimbirimdir. Ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılabilir. Konumları göz önünde bulundurulduğunda ön ek, son ek, sirkumfiks ve iç ek başlıca ek türlerini oluşturur.