İçeriğe atla

Tărtăria tabletleri

Tărtăria tabletleri setinin bir parçası olan Neolitik kil muska (düzeltilmiş), Turdaş-Vinča kültürü ile ilgili ve MÖ 5500-2750 yıllarından kalma olduğu sanılıyor.

Tărtăria tabletleri, 1961'de Romanya'nın Tărtăria köyünün (yaklaşık olarak Alba lulia'dan 30 km uzaklıkta.) Neolitik kazı alanında bulunan üç kil tablettir.[1]

Tabletlerin yaşının belirlenmesi, karbon yaş hesaplamasının yapılamamasından ve stratigrafisinin belirsiz olmasından dolayı çok zordur. Birkaç bilim insanı[1] tabletlerin MÖ 5,300'den kaldığını düşünmektedir. İşaretleri inceleyen birçok bilim insanı ise tabletlerin en fazla MÖ 3,300'den (Sümer proto-yazı döneminin başlangıcı) olmak üzere MÖ 2,750 civarlarından kaldığını düşünmektedir.[2]

Tabletler oyulmuş semboller içerir ve arkeolojistler arasında önemli bir tartışma konusudur. Geçmişte bazıları sembollerin dünyadaki bilinen en eski yazı biçimini temsil ettiğini iddia etmişlerdir. Bazı akademisyenler sembollerin Sümerlere ait olduklarını söylemesine rağmen Vinča sembolleri oldukları düşünülmektedir.[3] İşaretler Sümerli proto-çivi yazısı benzeri, yani yarı Sümerlidir.[4]

Açıklama

Tabletlerin ikisi dikdörtgen biçiminde ve üçüncüsü daire.[5] Tamamı küçük; yuvarlak olan sadece 6 santimetre (2,4 inç) çapında ve ikisinde —bir yuvarlak ve bir dikdörtgen tablet— delikler açılmış.

Figür 1'deki (sol üst çeyrek daire) "V" şekilli işaret kayıp. (A. Záhonyi, 2019)

Üç tanesinin tümünün sadece bir yüzünde semboller var.[5] Deliksiz dikdörtgen biçimindeki tablette bir boynuzlu hayvan, belirsiz bir şekil ve dal veya ağaç gibi bir bitkisel motif tasvir edilmektedir. Diğer tabletler çeşitli soyut semboller içermektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Merlini & Lazarovici 2008, s. 111.
  2. ^ Haarmann, Harald: "Geschichte der Schrift", C.H. Beck, 2002, 3-406-47998-7, p. 20
  3. ^ Merlini & Lazarovici 2008, ss. 127-129.
  4. ^ A.Falkenstein, A.A.Vaiman & Rau Eugen.
  5. ^ a b Merlini & Lazarovici 2008, s. 116.
  • Haarmann, H (1990), "Writing from Old Europe", The Journal of Indo-European Studies
  • Jongbloed, Dominique (2011), Civilisations antédiluviennes (in French), Alphée ed
  • Makkay, J (1969), "The Late Neolithic Tordos Group of Signs", Alba Regia, pp. 9–50.
  • Makkay, J (1984), Early Stamp Seals in South-East Europe, Budapest.
  • Merlini (2008). "Settling discovery circumstances, dating and utilization of the Tărtăria tablets" (PDF). Acta Terrae Septemcastrensis. Cilt VII. Sibiu, Romania: Lucian Blaga University of Sibiu. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2020. 
  • Paliga S., The tablets of Tǎrtǎria.An enigma ?6 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. A reconsideration and further perspectives, Dialogues d'histoire ancienne, vol. 19, n°1, 1993. pp. 9–43; doi : 10.3406/dha.1993.2073
  • Winn, Sham MM (1973), The Signs of the Vinca Culture.
  • Winn, Sham MM (1981), Pre-writing in Southeast Europe: The Sign System of the Vinca culture, BAR.
  • Evans, A (1895), Cretan pictographs and prae-Phoenician script. With an account of a sepulchral deposit at Hagios Onuphrios near Phaestos in its relation primitive Cretan and Aegean culture, G. P. Putnams sons, p. 166.
  • Mandics, Gy., Záhonyi, A.: The message oh Tartaria and Tordos. Fríg (Pilisvörösvár, Hungary), 2018.
  • G. Papakitsos, I.Kenanidis: A Comparative Linguistic Study about the Sumerian Influence on the Creation of the Aegean Scripts. Article (PDF Available) · February 2015 ...
  • Minoan Sumerian | Giannhs Kenanidhs - Academia.edu
  • A. A. Vaiman. On the Quasi-Sumerian tablets from Tartaria. Археологические вести. Спб, 1994. Вып. 3. Аннотации. — ИИМК РАН
  • A.Falkenstein 1965 : Zu den Tontafeln aus Târtària, Germania 43 : 269-273.
  • Denise Schmandt-Besserat Before Writing, University of Texas Press, Austin, 1992.olume I: From Counting to Cuneiform.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Enlil</span> Antik Mezopotamya tanrısı

Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.

Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Hiung-nu</span> İlk Çağda Orta Asyada yaşamış göçebe Avrasya Türk İmparatorluğu

Hiung-nu, Türkçe tarihyazımında bilinen isimleri ile Büyük Hun İmparatorluğu veya Asya Hun İmparatorluğu, eski Çin kaynaklarına göre MÖ 3. yüzyıl ile MS 1. yüzyılın sonları arasında doğu Avrasya bozkırlarında yaşamış göçebe halklardan oluşan boylar konfederasyonudur. Bilinen ilk Türk devletidir. Hiung-nu halkı hakkındaki bütün bilgiler dağınık Çin kaynaklarına ve arkeolojik bulgulara dayanmaktadır. Dilleri hakkındaki değişik varsayımlar, Çin kaynaklarında bulunabilen çoğunluğu kişi ve unvan adları olan sözcüklere dayanmaktadır. Dillerindeki sözcüklerin Çin lehçelerindeki transkripsiyonlarına göre dillerinin Türk, İrani, Moğol, Ural, Yenisey kökenli veya yalıtık dil olduğuna ve hatta halkın çok uluslu olduğundan dilin de karışık bir dil olabileceğine dair görüşler bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Maya yazısı</span>

Bulgular MÖ 3. ve 4. yüzyıllarda bile Mayalar'ın yazı sistemini kullandıklarını göstermektedir. Maya yazısından önce de Orta-Amerika'da çeşitli yazı sistemlerinin kullanıldıkları bilinmektedir. Bunlardan biri Olmec ile Maya yazısı arasında bir "geçiş yazısı" denilebilecek Epi-Olmec yazısıdır. Bununla birlikte 5 Ocak 2006'da National Geographic tarafından yayımlanan Maya yazısı inceleme sonuçları Maya yazı sisteminin hemen hemen en eski Orta Amerika yazı sistemleri kadar eski olduğunu göstermektedir. Kısa kısa da olsa, çoğu anıtlar, tabletler, steller ve çömlekçilik ürünleri üzerine yazılmış olmak üzere günümüzde yaklaşık 10.000 Maya yazıtının ya da metninin varlığı bilinmektedir. Bunlardan başka Mayalar'ın, özellikle çeşitli incir ağacı türlerinin ağaç kabuklarından elde ettikleri kâğıtlara kaydettikleri boyalı metinler mevcuttur. Maya yazı sisteminin çözülmesi uzun ve zahmetli bir inceleme sürecinden sonra mümkün olmuştur. İlk kısmi çözümler 19. yüzyılın sonunda başlamışsa da, yazının çözülmesi konusunda esas önemli gelişmeler 1960'lı ve 1970'li yıllarda olmuştur ve günümüzde Maya metinleri tümüyle olmasa da, yeterince okunabilmektedir. Maya dilinin çözülmesi konusunda emek harcamış isimlerden bazıları Constantin Rafines, Yuri Knorozov, Ramón Arzápalo Marin'dir.

Hurrice veya Mitannice, MÖ 3. ve 2. binyıllar arasında Anadolu ve Kuzey Mezopotamya'da hüküm süren Hurriler tarafından konuşulmuş bir dildir. Genellikle bu dili konuşanların Ermeni Dağlık Bölgesi'nden gelip MÖ 2. binyıl'ın başlarında güneydoğu Anadolu ve kuzey Mezopotamya'ya yayıldıklarına inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnanna</span> Sümer tanrıçası

İnanna ; aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.

<span class="mw-page-title-main">Vinča kültürü</span>

Vinča kültürü, Turdaş kültürü ya da Turdaş-Vinča kültürü olarak da bilinir. Balkanlar'da bulunan bir Cilalı Taş Devri arkeolojik kültürüdür. MÖ 5500-4500 arasına tarihlenir. 1908 yılında Sırp arkeolog Miloje Vasić tarafından bulunan Vinča-Belo Brdo adındaki bir sitede bulunan örneklerden yola çıkarak sitenin adıyla anılmıştır.

Turukkiler, Tunç Çağı döneminde Antik İran'ın kuzeybatı bölgelerinde yaşamış bir Yakın Doğu halkıydı. Özellikle Urmiye Gölü havzasında ve Zagros Dağları'nın kuzeybatı vadilerinde yaşadılar. Turukkilerin nüfusunu farklı topluluklardan insanların oluşturduğu düşünülüyor. Turukkilerin bugünkü Türk halklarının atası olan bir kavim olduğu ileri sürülmüştür. Kendileri hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte, yöneticilerinden birinin ismi İlşu-Nail'dir.

Eski Mısır matematiği, Eski Mısır'da yaklaşık MÖ 3000 ila 300 yılları arasında, Eski Mısır Krallığı'ndan kabaca Helenistik Mısır'ın başlangıcına kadar geliştirilen ve kullanılan matematiktir. Eski Mısırlılar, saymak ve genellikle çarpma ve kesirleri içeren yazılı matematik problemlerini çözmek için bir sayı sistemi kullandılar. Mısır matematiğinin kanıtı, papirüs üzerine yazılmış, hayatta kalan az sayıda kaynakla sınırlıdır. Bu metinlerden, eski Mısırlıların, mimari mühendislik için yararlı olan üç boyutlu şekillerin yüzey alanını ve hacmini belirlemek gibi geometri kavramlarını ve sabit kesen yöntemi ve ikinci dereceden denklemler gibi cebir kavramlarını anladıkları bilinmektedir.

Cennetin Kraliçesi, antik Akdeniz ve antik Yakın Doğu'da tapınılan bir dizi antik gökyüzü tanrıçasına verilen bir unvandır. Bu unvanla anıldığı bilinen tanrıçalar arasında İnanna, Anat, İsis, Nut, Astarte ve muhtemelen Aşera bulunur. Yunan-Roma döneminde Hera ve Juno da bu unvanı kullanmıştır. İbadet biçimleri ve içeriği çeşitli olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Zsófia Torma</span>

Zsófia Torma Macar arkeolog, antropolog ve paleontolog.

Yamhad; Halep, Suriye merkezli eski bir Sami krallığıdır. Krallık, MÖ 19. yüzyılın sonunda ortaya çıkmış ve sınırlarını genişletmek için hem askeri hem de diplomasi gücüne güvenen Yamhad Hanedanı kralları tarafından yönetilmiştir. Krallık, kuruluşundan itibaren sınır komşuları Mari, Qatna ile Asur'un saldırılarına direnmiş ve I. Yarim-Lim'in eylemleriyle döneminin en güçlü Suriye krallığına dönüşmüştür. MÖ 18. yüzyılın ortalarında, güneyi hariç Suriye'nin çoğu, ya doğrudan mülk olarak ya da vassallık yoluyla Yamhad'ın yetkisi altına girmiştir. Yaklaşık bir buçuk yüzyıl boyunca Yamhad; Kuzey, Kuzeybatı ve Doğu Suriye'ye egemen ve Mezopotamya'da Elam sınırındaki küçük krallıklar üzerinde nüfuz sahibi olmuştur. Krallık, Hititler tarafından yok edilmiş ve ardından MÖ 16. yüzyılda Mitanni tarafından ilhak edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Uruk dönemi</span> arkeolojik kültür

Uruk dönemi Mezopotamya tarihinde protohistorik Kalkolitik dönemden Erken Tunç Çağı dönemine kadar, Obeyd döneminden sonra ve Cemdet Nasr döneminden önce var oldu. Adını Sümer kenti Uruk'tan alan bu dönem, Mezopotamya'da kentsel yaşamın ve Sümer uygarlığının ortaya çıkışına tanıklık etti. Geç Uruk dönemi çivi yazısının kademeli olarak ortaya çıkışına tanıklık etti ve Erken Tunç Çağı'na karşılık gelir; "Protoliter dönem" olarak da tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">MUL.APİN</span>

MUL.APİN Babil astronomisi ve astrolojisinin birçok farklı yönünü ele alan bir Babil derlemesine verilen geleneksel isimdir. Üç Yıldız Listesi olarak adlandırılan daha önceki yıldız katalogları geleneğindendir ancak muhtemelen MÖ 1000 civarında derlenmiş, daha doğru gözlemlere dayanan genişletilmiş bir versiyonu temsil etmektedir. Metin 66 yıldız ve takımyıldızın adını listeler ve ayrıca Babil yıldız haritasının temel yapısını belirlemeye yardımcı olan doğuş, batış ve geçiş tarihleri gibi bir dizi ipucu sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Deniz Diyarı Hanedanı</span> Günay Mezopotamya hanedanı

Birinci Deniz Diyarı Hanedanı (URU.KÙKI) veya Babil'in 2. Hanedanı, çok spekülatif olarak yaklaşık MÖ 1732-1460, öncelikle kral listeleri A ve B'deki lakonik referanslarda ve Asur Eşzamanlı kral listesi A.117'de kaydedilen çağdaşlarda doğrulanan muammalı bir kral dizisidir.